SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ege Denizi

QHA - Kırım Haber Ajansı - Ege Denizi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ege Denizi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Japon deprem uzmanı uyardı: Tsunami ve volkanik patlama yaşanabilir! Haber

Japon deprem uzmanı uyardı: Tsunami ve volkanik patlama yaşanabilir!

Yağmur Filiz Şahin/QHA Ankara Ege Denizi'ndeki Santorini Adası'nda günde ortalama 100 defa meydana gelen depremler, ülke genelinde endişe yarattı. Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD), 28 Ocak 2025'ten bu yana devam eden yer sarsıntılarını, "deprem fırtınası" olarak nitelendirdi. Çevre bölgelerden de hissedilen, vatandaşların Ada'dan ayrılmasına neden olan ve hâlâ devam eden sarsıntılar hakkında kamuoyu gözlerini uzmanlara çevirdi.  Japon deprem uzmanı QHA aracılığıyla uyardı: Tsunami ve volkanik patlama yaşanabilir! @MoriwakiYoshin1 Videonun tamamını izlemek için: https://t.co/fUJpoOVDMf pic.twitter.com/kkekyEwQqV — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) February 13, 2025 BÖLGEDE 3 BİNDEN FAZLA DEPREM KAYDEDİLDİ Konuyla ilgili olarak Kırım Haber Ajansı (QHA), Japonya inşaat şirketi Hazama Ando Corporation Türkiye Genel Müdürü, Deprem Uzmanı Moriwaki Yoshinori’ye merak edilenleri sordu. 28 Ocak’tan bu yana bölgede büyük küçük olmak üzere toplamda 3 binden fazla deprem olduğunu vurgulayan Yoshinori, sarsıntı şiddetinin artabileceğine işaret etti. TSUNAMİ GELEBİLİR: 1-3 METRE ÖNGÖRÜLÜYOR Depremlerin ardından olası tsunami ve volkanik patlamanın meydana gelebileceğini aktaran Yoshinori; Datça, Bodrum ve Marmaris’in riskli bölge olduğunu belirtti. Deprem uzmanı Yoshinori, 1 ile 3 metre arasında oluşabilecek tsunamiden etkilenilmemesi için önlem olarak binaların üst katlarına tahliye olunması gerektiğini vurguladı. VOLKANİK PATLAMA YAŞANACAK MI? Ayrıca gündemdeki deniz çekmelerine de işaret eden Yoshinori, bu durumun her zaman tsunami uyarısıyla bağlantılı olmadığını söyledi. Denizdeki fay hattında meydana gelen depremlerin ardından tsunaminin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Yoshinori, “Bölgede hareketli yanardağ mevcut. 1956’da volkanik patlama olmuş, yeniden olabileceğini söyleyebilirim.” dedi. Yoshinori, olası volkanik patlamanın ardından en yakın bölge Bodrum’un doğrudan etkilenmeyeceğini ancak rüzgârın etkisiyle havada ateş püskürtülerinin dolaşacağını söyledi. Yoshinori, “1 ay kadar maskeyle dolaşabiliriz” uyarısında bulundu. Öte yandan depremlerden korunmak ve en az tehlikeyle atlatmak için çeşitli önlemleri sıralayan Yoshinori; eşyaların sabit kalması, düdük, su, tuz ve çikolatanın halihazırda bulundurulması gibi meselelere dikkat çekti. Ayrıca binaların yumuşak değil sert bir zemine inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi. "UKRAYNA ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARINDA DENEYİM KAZANMAK MECBURİYETİNDE KALDI" QHA’nın Türkiye dışında Ukrayna’da da deprem felaketinin yaşanma ihtimaline yönelik sorusuna Yoshinori, Ukrayna’da fay hattının olmadığını dolayısıyla herhangi bir yer sarsıntısı yaşanmayacağını aktardı. Yoshinori, Rus saldırıları nedeniyle Ukrayna’nın 3 yıl içinde Türkiye’nin de gönderdiği ekiplerle arama kurtarma çalışmalarında tecrübe kazanmak durumunda kaldığını ifade etti. "SAVAŞ BİTTİĞİNDE ŞİRKETİMİZ UKRAYNA'NIN YENİDEN İNŞASINA DESTEK OLACAK" Yoshinori, “Japonya'nın inşallah savaş bittiğinde Ukrayna’nın yeniden inşasına yardım edeceğini duyurdu. Şirketimiz de Ukrayna’ya destek olacak. Zaten benim eşim de Ukraynalı. En kötü yerlerden biri olan Donetsk bölgesinden. Eşimin annesi ve ağabeyi orada, ancak eşim gidemiyor. Zaman zaman Ukrayna’daki yeniden inşa çalışmalarını takip ediyorum, savaş bitince ben de dahil Japon-Türk ortaklığında Ukrayna için çalışma başlatacağız.” değerlendirmesini yaptı. Ukraynalıların zor durumda olduğunu vurgulayan Yoshinori savaşın bir an önce bitmesini temenni etti. Yoshinori sözlerini depremde alınacak önlemlere vurgu yaparak sonlandırdı. Depremin hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini kaydeden Deprem Uzmanı, “Allah, bizi depremi unutmamamız için zaman zaman uyarıyor.” dedi.

Ege Denizi'nde 2 bin 500 yıllık antik liman kalıntıları gün yüzüne çıktı Haber

Ege Denizi'nde 2 bin 500 yıllık antik liman kalıntıları gün yüzüne çıktı

Kuzey Ege’de denizin çekilmesi sonucunda 2 bin 500 yıllık tarihî limanın kalıntıları ortaya çıktı. Anadolu Ajansının (AA) 9 Şubat 2025 tarihinde gündeme getirdiği habere göre; Türkiye'nin Balıkesir şehrinin Burhaniye ilçesinde yer alan Adramytteion Antik Kenti'nin liman kalıntıları, denizin yaklaşık olarak 40 metre çekilmesi sebebiyle görülebilir hâle geldi.  Burhaniye'nin İskele Mahallesi'nde de denizin çekilmesiyle sahilde küçük adacıklar oluştu.  ADRAMYTTEİON ANTİK KENTİ Adramytteion Antik Kenti, Türkiye'nin Balıkesir ilinin Burhaniye ilçesi yakınlarında, Ören Mahallesi'nde yer alıyor. Bununla beraber bu antik kentin, M.Ö. 6 yüzyılda kurulduğu tahmin ediliyor. Antik Çağ'da önemli bir liman ve ticaret merkezi olan kentin adını, Lidya Kralı Alyattes’in oğlu Adramytteus’tan aldığı düşünülüyor.  Anadolu’nun en iyi hâlde korunagelen antik limanlarından biri olarak Adramytteion antik kentinin kalıntıları, su altındaki sığlık alanda bulunuyor. Yapılan rölöve (belgeleme) çalışmalarına göre, limanda M.Ö 4. yüzyıl evresine ait blokların da tespit edildi. Buna karşın antik liman, korunan hâliyle Roma Dönemi’ne tarihlenen evresine ait detayları barındırıyor. Mendireğin gövdesi, birbirine 8 metre mesafede isodomik (Helenistik duvar örgüsü) bir yapıda inşa edilmiş iki paralel ana duvar ve bu duvarları dik kesecek biçimde konumlandırılan destek duvarından oluşuyor. 

Ege Denizi sallanıyor: Prof. Dr. Hasan Sözbilir, QHA'ya Türkiye için muhtemel tehditleri değerlendirdi Haber

Ege Denizi sallanıyor: Prof. Dr. Hasan Sözbilir, QHA'ya Türkiye için muhtemel tehditleri değerlendirdi

Yağmur Filiz Şahin/QHA Ankara Ege Denizi'ndeki Santorini Adası'nda günde ortalama 100 defa meydana gelen depremler, ülke genelinde endişe yarattı. Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD), 28 Ocak-3 Şubat 2025 tarihleri arasında 500 deprem olduğunu kaydederek; bu durumu "deprem fırtınası" olarak nitelendirdi. Çevre bölgelerden hissedilen, vatandaşların Ada'dan ayrılmasına neden olan ve hâlâ devam etmekte olan depremler hakkında, kamuoyu gözlerini uzmanlara çevirdi. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Kırım Haber Ajansının (QHA) depremler hakkındaki merak edilen sorularına yanıt verdi.  "DEPREMLER JEOLOJİK ORTAMDAN KAYNAKLI OLARAK MEYDANA GELİYOR" Bir haftadır kesintisiz olarak yaşanan ve büyüklüğü 1-5 arasında değişen depremlere dikkat çeken Prof. Dr. Sözbilir, "Depremlerin oluş şekli, sıklığı, odak derinliği, faylanma tipi ve bölgenin jeolojik ortamı bize şunu gösteriyor: Bu depremler sadece kabuktaki strese bağlı olarak fay boyunca gelişen tektonik depremler olamaz. Bunlar, burayı oluşturan jeolojik ortam gereği gelişen depremler." değerlendirmesinde bulundu. Bölgenin yay şekilli jeolojik yapısına "Güney Ege Volkanik Adayayı" ismi verildiğini aktaran Sözbilir, şu anda aktif olan volkanik adayayın önemli bir kısmının son 10 bin yılda birkaç kez patladığını; ardından tsunamiye, depremlere, can ve mal kaybına neden olduğunu belirtti. Deprem uzmanı; Girit Adası'nın güneyinde Afrika ile Ege-Anadolu levhasının jeolojik sınırını oluşturan devasa bir fay bulunduğunu, Girit Adası güneyinden sonra kuzeydoğuya doğru kavis çizerek Rodos Adası güneyinde Pliny-Strabo transform fayı olduğunu ve bu fay hattı üzerinde geçmişte 8.5 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini söyledi. 1950'DE VOLKAN PÜSKÜRMESİ NEDENİYLE ADALARDA TSUNAMİ GERÇEKLEŞTİ Daha önce çevre bölgelerde volkanik faaliyetler, depremler ve tsunami olduğunu söyleyen Sözbilir şu ifadelere yer verdi: "Santorini, Milos ve Nysiros adalarında milattan önce (M.Ö.) 1600'lü yıllarda, milattan sonra (M.S.) 1800'lü yıllarda ve 1950 yılında volkanik püskürmeler olmuş ve bu volkanik faaliyetler nedeniyle Yunan adalarında, Tsunami gerçekleşmiş, can ve mal kaybı yaşanmış. Özellikle, Türkiye güneybatı kıyılarında; Kuşadası, Bodrum, Datça'da ise tsunami yaşandığına dair kayıtlar var. M.Ö.1600'lü yıllarda Santorini Adası'nda gerçekleşen volkanik faaliyetin külleri, Datça, Bodrum, Söke gibi kıyı bölgelerimizdeki genç birimler içinde saptanmış durumda. Bu da, böyle bir patlama olması durumunda Volkan küllerinin Ege kıyılarına kadar ulaşabileceği öngörülebilir." Ayrıca daha önce 1956 yılında Santorini Adası'nın kuzeyinde 7.5 büyüklüğünde bir deprem olduğunu, 13 dakika sonra ise 7.0 büyüklüğünde artçı bir deprem yaşandığını anımsatan Sözbilir, depremlerin ardından Ege kıyılarında da 1-2 metreye varan tsunami meydana geldiğini aktardı. "AFAD'IN UYARILARI DİKKATE ALINMALI" QHA'nın, "Bu depremler nedeniyle Türkiye'de nasıl önlemler almalıyız?" sorusuna ise Deprem uzmanı, deprem ve tsunami gibi doğal afetler meydana gelmeden önce AFAD tarafından vatandaşların mesaj yoluyla uyarıldığının altını çizdi. Sözbilir, "AFAD, Valilik gibi resmî makamların internet sitesinin sürekli kontrol edilmesi ve AFAD uygulamasının tüm akıllı telefonlara yüklenmesi önem arz etmektedir" dedi. Öte yandan BBC'nin aktardığına göre sarsıntılar devam ederken 6 bin kişinin Santorini ve çevresindeki Ios, Amorgos ve Anafi adalarından ayrıldığı bildiriliyor. Adalarda bu hafta okullar tatil edildi.

AFAD açıkladı: Ege Denizi'nde deprem fırtınası yaşanıyor! Haber

AFAD açıkladı: Ege Denizi'nde deprem fırtınası yaşanıyor!

Ege Denizi'nde 1-3 Şubat 2025 tarihleri arasında en küçüğü 1,3 ila en büyüğü 4,8 olmak üzere sarsıntılar gerçekleşti. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamada; 28 Ocak 2025 tarihinden bu yana Ege Denizi'nde 400'ün üzerinde deprem meydana geldiği kaydedildi. Türkiye kıyılarına en yakın depremin ise 140 kilometre mesafede gerçekleştiği belirtildi. DEPREMLER TAKİP EDİLİYOR Gerçekleşen çok sayıda depremin "deprem fırtınası" olarak nitelendirildiğini belirten başkanlık, 2011-2012 yıllarında da aynı bölgede benzer bir yoğun sismik aktivite yaşandığını fakat 14 ay boyunca süren bu aktivitenin herhangi bir volkanik hareketliliğe yol açmadığını kaydetti. Açıklamada olayın takip edildiği, "Ülkemizdeki bilim insanları ve araştırmacılar söz konusu sismik hareketliliği #AFAD ile koordineli şekilde ve farklı açılardan (deprem, volkanik aktivite, tsunami vb.) değerlendirmektedir." ifadeleriyle belirtildi. Ege Denizi’nde, 28 Ocak 2025 tarihinden itibaren yoğunlaşmaya başlayan depremlerin sayısı an itibarıyla 4️⃣0️⃣0️⃣’ün üzerine çıkmıştır. ▪️ Deprem fırtınası şeklinde gelişen bu aktivite sonucunda şu ana kadar kaydedilen en büyük deprem 4.8 Mw büyüklüğündedir. ▪️ Depremler,… pic.twitter.com/9gKX5gp0AC — AFAD (@AFADBaskanlik) February 2, 2025 YUNANİSTAN ALARMA GEÇTİ Öte yandan, Yunanistan'da bu sismik hareketler nedeniyle alarma geçildi. Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis, Ege Denizi'nde meydana gelen depremlerin ardından acil toplantı kararı aldı. Volkanik bir ada olan Santorini’de son günlerde birçok volkanik aktivite de kaydedilmişti.

Yunan Savunma Bakanından skandal paylaşım! Haber

Yunan Savunma Bakanından skandal paylaşım!

Türkiye'nin Ege ve Akdeniz'deki sınır güvenliğine tehdit oluşturan Yunanistan, 4 yıl önce İyon Denizi'nde tehditkar bir hamlede bulunmuştu. Yunanistan Milli Savunma Bakanı Nikos Dendias'ın teklifi üzerine Yunanistan Parlamentosunda kara sularının genişleme kararı yasalaşmış ve İyon Denizi'nde kara sularını 6 deniz milinden 12 deniz miline çıkararak genişletmişti. YUNANİSTAN'DAN DENİZLERDEKİ HAKİMİYETİNİ ARTIRMA ADIMI! Bakan Dendias, 22 Ocak 2025 tarihinde sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamasında, "Yunanistan 4 yıl önce, 1947'den bu yana ilk kez İyon Denizi'ndeki karasularını 6 deniz milinden 12 deniz miline çıkararak büyüdü. Yunan Parlamentosuna teklif etme şerefine sahip olduğum ve ezici bir çoğunlukla kabul edilen Kanun'un onaylanmasıyla birlikte Anavatanımız, Birleşmiş Milletler (BM) Deniz Hukuku Sözleşmesi'nden kaynaklanan bir hakkı ilan etmekle kalmadı. Bunu uyguladı." ifadelerini kullandı. Πριν από 4 χρόνια η Ελλάδα μεγάλωσε, για πρώτη φορά από το 1947, με την επέκταση των χωρικών της υδάτων στο Ιόνιο Πέλαγος, από τα 6 στα 12 ναυτικά μίλια. Με την Κύρωση του Νόμου που είχα την τιμή να εισηγηθώ στη Βουλή των Ελλήνων και υπερψηφίστηκε με συντριπτική πλειοψηφία, η… pic.twitter.com/G5TA1FTcIM — Nikos Dendias (@NikosDendias) January 20, 2025 12 DENİZ MİLİ TÜRKİYE İÇİN NE ANLAMA GELİYOR? Yunanistan’ın Ege Denizi’nde de karasularını 12 deniz miline çıkarması durumunda ise Ege Denizi’nin yüzde 40’ını oluşturan Yunan karasuları büyüklüğü yüzde 70’e yükselecek; açık deniz alanının büyüklüğünü ise 51’den yüzde 19’a düşürecek. Nihayetinde Türkiye’ye Ege Denizi’nin yüzde 10’undan daha az bir alan kalmış olacak. Türkiye Cumhuriyeti, bu tehditkar adımlar karşısında Yunanistan’ın Ege’nin büyük bir kısmına hakim olmasının önüne geçmek için; 8 Haziran 1995 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) bulunan tüm parti temsilcilerinin ortaklaşa hazırladığı bildiri ile, Yunanistan’ın Ege’de karasularını 6 milin ötesine çıkarması halinde, bu durumun savaş sebebi sayılacağını, Türkiye Cumhuriyeti hükumetine askerî bakımdan gerekli olanlar da dahil olmak üzere tüm yetkilerin verileceğini beyan etmişti.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.