SON DAKİKA
Hava Durumu

#Dünya Çocuk Günü

QHA - Kırım Haber Ajansı - Dünya Çocuk Günü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dünya Çocuk Günü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İstanbul’daki Ukraynalılar, Dünya Çocuk Günü’nde Rusya’yı protesto etti Haber

İstanbul’daki Ukraynalılar, Dünya Çocuk Günü’nde Rusya’yı protesto etti

İşgalci Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna topraklarının tamamına yönelik başlattığı işgal girişimi 15 aydan uzun süredir devam ediyor. Bu kapsamda, İstanbul’da yaşayan Ukraynalılar, Rusya’nın saldırganlığını protesto etmek için her hafta Odakule’de toplanmaya devam ediyor. Ukrayna Kültür Derneği tarafından bugün 1 Haziran Dünya Çocuk Günü’nde gerçekleştirilen eylemde, Rus saldırılarında öldürülen, yaralanan ve  Rus saldırıları altında yaşayan Ukraynalı çocuklara dikkat çekildi. "RUSYA'NIN UKRAYNA'DAKİ SOYKIRIMI DAHA NE KADAR DEVAM EDECEK?" Protestoda konuşan Ukrayna Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Aliya Useinova, “Bugün, 1 Haziran Dünya Çocuk Günü. Çok güzel bir gün ama bizim günümüz hiç güzel başlamadı. Rusya gece Kıyiv’e saldırdı. Saldırıda 3 kişi öldü. Bunlardan biri 9 yaşındaki bir kız çocuğu. Tüm dünyaya sormak istiyoruz bu soykırım ne zamana kadar devam edecek. Rusya çocuklarımızı öldürüyor. Rusya geleceğimizi yok etmeye çalışıyor.” ifadelerini kullandı. İstanbul’daki Ukraynalılar, Dünya Çocuk Günü’nde Rusya’yı protesto ettihttps://t.co/gSTX7uVvsS pic.twitter.com/6tE3gOCszS — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) June 1, 2023 "SAVAŞ SUÇLUSU RUS LİDERLİĞİ HAK ETTİĞİ CEZAYI ALACAK" Eyleme katılan Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükumeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Sürgündeki Çeçen İçkerya hükumetinin 1 Haziran Dünya Çocuk Günü'ne özel yayımladığı açıklamayı okudu. Açıklamada  şu anda Ukrayna’da olduğu gibi işgalci Rusya’nın Çeçenistan’da da acımasızca hava saldırıları düzenleyerek çocuklar dahil sivilleri öldürdüğüne dikkat çekti. Çeçen temsilci, “Rus saldırganlığı nedeniyle Çeçenistan'daki çocuklar birkaç kuşaktır çocukluklarından mahrum bırakılıyor ve şimdi Ukraynalı çocuklar da aynı kaderi paylaşıyor. Bununla birlikte, adaletin yerini bulacağından, siyasi ve askeri suçlu Rus liderliğinin adalete teslim edilip hak ettikleri cezayı alacaklarından eminiz" dedi. "463 GÜNDÜR RUSYA ÇOCUKLARIMIZI ÖLDÜRÜYOR" Ukrayna Kültür Derneği üyesi Olena Vaşçenko eylemde yaptığı konuşmada, “463 gündür vatanım bombalanıyor. 463 gündür Rusya çocuklarımızı öldürüyor. Çocuklarımız çocukluk yaşayamıyor. Çocuklarımız, geleceğimiz için bugün buradayız.” dedi. Ayrıca, eylemde söz alan diğer konuşmacılar, Rus saldırılarında yüzlerce çocuğun hayatını kaybettiğine, yaralandığına, yüzbinlerce çocuğun evlerini terk etmek zorunda kaldığına, işgal altına aldığı topraklarda Rusya’nın binlerce Ukrayna vatandaşı çocuğu kaçırdığına dikkat çekti. RUSYA 19 BİNDEN FAZLA UKRAYNALI ÇOCUĞU KAÇIRDI Öte yandan Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları Yetkilisi Dmıtro Lubinets, dün Kıyiv’de Dünya Çocuk Günü’ne ithafen düzenlenen “Savaş: Beklenmeyen Ninni” isimli konferansta yaptığı konuşmada, Ukrayna’da Rus saldırıları nedeniyle 2014 ile Mart 2022 arasında 152 çocuğun hayatını kaybettiğini aktararak, 24 Şubat 2022-31 Mayıs 2023 arasında Rus saldırılarında en az 483 çocuğun hayatını kaybettiğini ve 989 çocuğun yaralandığını bildirdi. Ayrıca Lubinets geniş çaplı saldırıyı başlattıktan sonra Rusya’nın 19 bin 501 Ukraynalı çocuğu yasa dışı olarak Rusya topraklarına sürgün ettiğini kaydetti. GERÇEK RAKAMLAR ÇOK DAHA YÜKSEK Ukrayna yetkilileri, Ukrayna'nın işgal altında bulunan bölgelerindeki durum hakkında net bilginin alınamadığı için savaşta hayatının kaybeden ve yaralananlara dair gerçek rakamların kat kat daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor.

Sürgündeki Çeçen İçkerya hükumetinden Dünya Çocuk Günü basın açıklaması: Rus liderliğinin hak ettiği cezayı alacağından eminiz Haber

Sürgündeki Çeçen İçkerya hükumetinden Dünya Çocuk Günü basın açıklaması: Rus liderliğinin hak ettiği cezayı alacağından eminiz

Sürgündeki Çeçen İçkerya hükumeti, 1 Haziran Dünya Çocuk Günü'ne özel açıklama yayımladı. Açıklamada, "Rus saldırganlığı nedeniyle Çeçenistan'daki çocuklar birkaç kuşaktır çocukluğunu yaşayamıyor ve şimdi Ukraynalı çocuklar da aynı kaderi paylaşıyor. Bununla birlikte, adaletin yerini bulacağından, siyasi ve askeri suçlu Rus liderliğinin adalete teslim edilip hak ettikleri cezayı alacaklarından eminiz" ifadelerine yer verildi. Ukrayna topraklarının tamamında işgalci Rusya tarafından 24 Şubat 2022'de başlatılan savaşta çocukların gördüğü zararı ve Rusya'nın tarihten bugüne uyguladığı insan hakları ihlalleri ve savaş suçlarına yer verilen basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "1 Haziran Dünya Çocuk Günü, tüm dünyada çocukların karşılaştığı sorunlara dikkat çekmek üzere tasarlanmış bir gündür. Ne yazık ki, dünya kamuoyu on yıllardır Rus rejiminin Çeçenistan'da işlediği suçlara tepki göstermemiş, her yaştan Çeçen'in katledildiği çirkin gerçeklere gözlerini kapatmıştır. Batı demokrasilerinin zımni rızasıyla, küçükten büyüğe tüm Çeçen halkı Kremlin propagandacıları tarafından terörist bir ulus olarak adlandırıldı. Tüm insanlık tarihinde başka hiçbir ulus bu şekilde etiketlenmemiştir. Son iki Rus-Çeçen savaşı sırasında 250.000'den fazla sivilin işgalci Rus ordusu tarafından öldürüldüğü, bunların arasında okul öncesi ve okul çağındaki en az 42.000 Çeçen çocuğun da bulunduğu bilinen bir gerçektir - bu sayı Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin tüm nüfusunun altıda biri (yaklaşık yüzde 17) kadardır. Rus gazeteci Alexander Podrabinek'in sözleriyle, "ölümleri BM Güvenlik Konseyi toplantısını tetiklemedi ve Dr. Roshal olay yerine su, ilaç ve teröristleri çocukların hayatını kurtarmaya ikna etme girişimleriyle koşmadı" çünkü "onlar Çeçen çocuklarıydı ve Rusya işlenen suçun dehşetinden kaçmadı - sadece bunu fark etmedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin liderliğindeki Kremlin rejimi tarafından başlatılan İkinci Rus-Çeçen Savaşı'nda, sözde "anayasal düzenin" dayatılması ve bağımsız bir devlet olan Çeçen İçkerya Cumhuriyeti topraklarında kötü şöhretli "terörle mücadele operasyonunun" uygulanması sırasında Rus ordusu tarafından öldürülen 42.000 Çeçen çocuğun aslan payı Rusya'ya aittir. 23 Şubat 2018 tarihinde Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Hükümeti, uluslararası insan hakları örgütü Barış ve İnsan Hakları ile birlikte Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) başvuruda bulunarak V.V. Putin liderliğindeki Rusya'nın siyasi ve askeri güçleri tarafından Çeçen halkına karşı işlenen suçların tarafsız bir şekilde soruşturulmasını talep etmiştir. Açıklamada Putin liderliğindeki Rus siyasi ve askeri güçleri tarafından Çeçen halkına karşı işlenen suçların objektif bir şekilde soruşturulması talep edildi. Açıklamaya, 42,000'den fazla çocuğun öldürülmesi de dahil olmak üzere 250,000'den fazla sivilin öldürülmesine ilişkin saldırganlık, soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş suçları gibi suçların kanıtları eşlik etmektedir.  Ciddi suçlar işleyen en üst düzey devlet liderlerini yargılama yetkisine sahip dünyanın tek uluslararası yargı organı olan UCM'nin tarihi misyonunu yerine getireceğinden ve suçluları adalet önüne çıkaracağından eminiz. Ukrayna tarafına göre, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) 17 Mart 2023 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rus ombudsman Maria Lvova-Belova hakkında Ukraynalı çocukları yasadışı yollarla sınır dışı ettikleri gerekçesiyle tutuklama emri çıkardı. UCM savcısı Karim Khan yaptığı açıklamada, "bu sınır dışı işlemleri sırasında Ukraynalı çocukların Dördüncü Cenevre Sözleşmesi tarafından korunduğunu" belirtti. "Savaş Zamanında Sivillerin Korunması" olarak adlandırılan bu sözleşme, sivillerin işgal altındaki bir devletin topraklarından zorla nakledilmesini veya sınır dışı edilmesini açıkça yasaklamaktadır. Çeşitli tahminlere göre, 730,000 kadar çocuk Ukrayna topraklarından Rusya'ya götürülmüştür. Resmi kaynaklara göre bugüne kadar 483 Ukraynalı çocuk öldürülmüş, 986'sı yaralanmış ve 19484'ü de zorla Rusya Federasyonu'na sürülmüştür. Bu bağlamda, Rus imparatorluğunu durdurmanın ve sona erdirmenin tüm dünya toplumunun çıkarına olduğunu hatırlatıyor ve bu amaçla Ukrayna ve tüm dünya toplumunu hukukun üstünlüğü ve adalet için birleşmeye çağırıyoruz. Rus askeri ve siyasi yönetiminin işlediği suçların kanıtı olarak, birçoğu İkinci Rus-Çeçen savaşının başlangıcında Kremlin rejiminin barbarca suç işlediği bölgeleri ziyaret etmiş olan Memorial and Civic Assistance, Moscow Helsinki Group, Amnesty International, Human Rights Watch ve diğer uluslararası insan hakları örgütlerinin temsilcilerini gösteriyoruz. Çeçen çocukların öldürülmesine ilişkin birkaç trajik örneği kısaca anlatalım: 7 Ekim 1999'da Rus hava kuvvetleri güpegündüz Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin Vedeno bölgesindeki Elistanzhi köyündeki yerleşim alanlarına güçlü bir roket-bomba saldırısı düzenledi. O trajik günde ölen ve yaralanan düzinelerce Elistanzhi sakininin çoğu okul çağındaki çocuklardı, çünkü birkaç bomba ders sırasında ahşaptan inşa edilmiş köy okuluna isabet etti. 21 Ekim 1999'da Rus ordusu Dzhokhar'ın en yoğun nüfuslu bölgelerini taktik karadan karaya SCAD füzeleriyle vurdu. Füzeler Merkez Doğum Hastanesi, Merkez Pazar, Merkez Otobüs Terminali, Olimpiysky Mikro Bölgesi, Ana Postane ve Kalinina yerleşimindeki bir camiyi vurdu. Bu barbarca eylem sonucunda 400'den fazla insan öldürüldü, yaklaşık 200 Çeçenistan vatandaşı çeşitli derecelerde yaralandı. Bunların arasında okul çocukları, yeni doğmuş bebekleri olan bir doğum hastanesindeki hastalar ve bebeklerini doğurmaya vakit bulamayan hamile kadınlar da vardı. 29 Ekim 1999'da Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin Staro-Yurtovsky bölgesindeki Doikur-Evl köyü yakınlarındaki Petropavlovskoe yolu üzerinde Rus askerleri, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin Vedensky bölgesinden Naursky bölgesine dönen Çeçen mültecilerin oluşturduğu "insani koridora" yakın mesafeden ateş açtı.  Masum çocuklar ve ebeveynleri yine Rus barbarlarının bu insanlık dışı eyleminin kurbanı oldular. Aynı gün, 29 Ekim 1999'da, Rus askerleri Çeçenistan'ı terk etmeye çalışan ancak İnguşetya sınırından geri dönen bir başka Çeçen mülteci kafilesini Bakü-Rostov karayolu üzerinde (Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin Achkhoi-Martanovsky ilçesi, Shaami-Yurt köyü civarında) vurdu. Rus saldırganlara ait iki Su-25 savaş uçağının hava saldırılarının kurbanları yine çaresiz yaşlılar, kadınlar, çocuklar, hatta henüz doğmamış bebeklerdi. Örneğin, Rus havacı teröristler, o yaz evlilik yıldönümünü kutlayan genç bir hamile kadını, Achkhoi-Martan'dan Elona Isayeva'yı ve 9 yaşındaki ilkokul öğrencisi kardeşi Said-Magomed'i soğukkanlılıkla vurarak öldürdüler. O korkunç günde bir Çeçen Kızıl Haç konvoyu da füze saldırısına uğradı. 9 Nisan 2004'te anti-terörist bombardıman uçakları Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin Vedensky bölgesindeki Rigakhoi dağ köyündeki evleri bombaladı. Bombalardan birinin doğrudan isabet etmesi sonucu, Damaev'lerin evinde anneleri Maidat (1975 doğumlu) ile birlikte okul öncesi yaşta beş çocuk öldü. Rusya Devlet Başkanı Putin'in gerçek yüzü Beslan trajedisi sırasında (1-3 Eylül 2004) bir kez daha ortaya çıktı; onun doğrudan emriyle insanlık tarihinin en insanlık dışı "rehine kurtarma" operasyonu gerçekleştirildi ve yüzlerce Oset okul çocuğunun, ebeveynlerinin ve öğretmenlerinin ölümüyle sonuçlandı. İşte ünlü gazeteci Anna Politkovskaya'nın yazdıkları: "Çeçenistan'daki savaş azalmıyor, ölü bedenlerin sayımı sürekli bir prosedür. Ancak öldürülen çocukların yanında ölü yetişkinlerin haberleri önemsiz kalıyor, her ne kadar onlar da kimileri için çocuk, kimileri için baba olsa da. Etrafımızdaki dünya kargaşa içinde. Rehineler öldürülüyor. Ülkeler ve halklar, görevlerini yerine getiren insanların hayatlarını kurtarmak için hükümetlerinden ve uluslararası örgütlerden askerlerini geri çekmelerini talep ediyor. Bizim ülkemizde ise her şey sakin. Çeçen çocukların ölümü... sadece askerlerin çekilmesi için değil, diyalog, uzlaşma, askerden arındırma ve bir savaşın sonunda olması gereken diğer tüm şeylerin aranması amacıyla Çeçenistan'da neler olup bittiğinin derhal tartışılması için bile tek bir talebe yol açmadı... 29 Mayıs 2023'te, Uluslararası Çocuk Günü arifesinde, Ukrayna'nın başkenti Kiev'de, Ukraynalı dostların desteği ve katılımıyla, yazar, gazeteci ve Çeçen insan hakları departmanı başkanı Mairbek Taramov'un Rus işgalcilerin Çeçen çocuklara yönelik soykırımının fotoğrafik kanıtlarını sunmayı başardığı 'Çocuklar Griye Döndüğünde' başlıklı, kana bulanmış, renkli bir albümün tanıtımı gibi dikkate değer bir etkinlik gerçekleştirildi: 7 Ekim 1999'da Rus hava kuvvetleri güpegündüz Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin Vedeno bölgesindeki Elistanzhi köyündeki yerleşim alanlarına güçlü bir roket-bomba saldırısı düzenledi. O trajik günde ölen ve yaralanan düzinelerce Elistanzhi sakininin çoğu okul çağındaki çocuklardı, çünkü ahşaptan inşa edilmiş köy okuluna ders sırasında birkaç bomba isabet etti. 21 Ekim 1999'da Rus ordusu Dzhokhar'ın en yoğun nüfuslu bölgelerini taktik karadan karaya SCAD füzeleriyle vurdu. Füzeler Merkez Doğum Hastanesi, Merkez Pazar, Merkez Otobüs Terminali, Olimpiysky Mikro Bölgesi, Ana Postane ve Kalinina yerleşimindeki bir camiyi vurdu. Bu barbarca eylem sonucunda 400'den fazla insan öldürüldü, yaklaşık 200 Çeçenistan vatandaşı çeşitli derecelerde yaralandı. Bunların arasında okul çocukları, yeni doğmuş bebekleri olan bir doğum hastanesindeki hastalar ve bebeklerini doğurmaya vakit bulamayan hamile kadınlar da vardı. 29 Ekim 1999'da Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin Staro-Yurtovsky bölgesindeki Doikur-Evl köyü yakınlarındaki Petropavlovskoe yolu üzerinde Rus askerleri, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin Vedensky bölgesinden Naursky bölgesine dönen Çeçen mültecilerin oluşturduğu "insani koridora" yakın mesafeden ateş açtı.  Masum çocuklar ve ebeveynleri yine Rus barbarlarının bu insanlık dışı eyleminin kurbanı oldular. Aynı gün, 29 Ekim 1999'da, Çeçen mültecilerden oluşan bir başka kol, Bakü-Rostov karayolu üzerinde (Çeçen Cumhuriyeti İnguşetya'nın Achkhoi-Martanovsky bölgesindeki Shaami-Yurt köyü yakınlarında) Çeçenistan'ı terk etmeye çalışırken Rus askerleri tarafından vuruldu, ancak İnguşetya sınırından geri çevrildiler. Rus saldırganlara ait iki Su-25 savaş uçağının hava saldırılarının kurbanları yine çaresiz yaşlılar, kadınlar, çocuklar, hatta henüz doğma zamanı gelmemiş bebeklerdi. Örneğin, Rus havacı teröristler, o yaz evlilik yıldönümünü kutlayan genç bir hamile kadını, Achkhoi-Martan'lı Elona Isayeva'yı ve 9 yaşındaki ilkokul öğrencisi kardeşi Said-Magomed'i soğukkanlılıkla vurarak öldürdüler. O korkunç günde bir Çeçen Kızıl Haç konvoyu da füze saldırısına uğradı. 9 Nisan 2004'te anti-terörist bombardıman uçakları Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin Vedensky bölgesindeki Rigakhoi dağ köyündeki evleri bombaladı. Bombalardan birinin doğrudan isabet etmesi sonucu, Damaev'lerin evinde anneleri Maidat (1975 doğumlu) ile birlikte okul öncesi yaşta beş çocuk öldü. Rusya Devlet Başkanı Putin'in gerçek yüzü Beslan trajedisi sırasında (1-3 Eylül 2004) bir kez daha ortaya çıktı; onun doğrudan emriyle insanlık tarihinin en insanlık dışı "rehine kurtarma" operasyonu gerçekleştirildi ve yüzlerce Oset okul çocuğunun, ebeveynlerinin ve öğretmenlerinin ölümüyle sonuçlandı. Rus saldırganlığı nedeniyle Çeçenistan'daki çocuklar birkaç kuşaktır çocukluğunu yaşayamıyor ve şimdi Ukraynalı çocuklar da aynı kaderi paylaşıyor. Bununla birlikte, adaletin yerini bulacağından, siyasi ve askeri suçlu Rus liderliğinin adalete teslim edilip hak ettikleri cezayı alacaklarından eminiz."

Rus işgalindeki Kırım'da çocuk olmak Haber

Rus işgalindeki Kırım'da çocuk olmak

Her yıl 1 Haziran tarihi, dünyanın birçok ülkesinde Dünya Çocuk Günü olarak kutlanıyor. Uluslararası Çocuk Günü fikri; 1925 yılında Cenevre'de yapılan Çocukların Refahı İçin Dünya Konferansı'ndan sonra doğdu. 54 ülkenin katılımıyla yapılan bu konferansta, Çocukların Korunmasına Dair Cenevre Bildirgesi kabul edildi. Pek çok ülke, konferansın ardından çocukların sorunlarına ilişkin kamuoyunun dikkatini çekmek, çocuklara mutluluk getirmek ve çocuk konusunda teşvik etmek üzere bu günü Dünya Çocuk Günü olarak belirledi. Kırım'da ise yüzlerce çocuk, işgalci Rusya'nın baskı ve alıkoyma girişimleri yüzünden bugünü anne ve babasından ayrı olarak geçiriyor. Milletlerin ve devletlerin geleceği olan çocukların iyi yetişmesi, sağlıklı ve huzurlu olabilmesi, güvence altında yaşamasının önemi tartışılamaz. 2014 yılında Rusya tarafından işgal edilen kadim Türk yurdu Kırım'da işgali kabul etmeyen Kırım Tatar halkına yapılan baskı ve zulümden en çok etkilenenlerden biri de çocuklar. Anadilde eğitim alma imkanından bile mahrum bırakılan çocuklar, okullarda bile psikolojik baskıya maruz kalıyorlar. Kırım'ı askeri üsse çeviren Rusya, çocuklara okullarda askeri eğitim veriyor, oyuncaklarıyla ve arkadaşlarıyla oynayacak yaştaki çocukların ellerine silah tutuşturuluyor. Dünya Çocuk Günü'nde uluslararası kuruluşlar çocuklara yönelik bir çok faaliyet hayata geçiriyor. Ancak, Rusya gibi uluslararası kuruluşların kararlarını dikkate almayan ve ağır insan hakları ihlali işleyen ülkelerde, propaganda, baskı ve asimilasyon faaliyetleri neticesinde, çocukların en doğal hakkı elinden alınıyor. KÜÇÜK YAŞTA İŞGALİN ACI YÜZÜYLE TANIŞAN ÇOCUKLAR Küçük yaşta işgalin acı yüzüyle tanışan ilk çocuklar, işgalcilerce kaçırılıp öldürülen Kırım Tatar aktivist Reşat Ametov'un çocukları oldu. 2014 yılında işgali protesto etmek için tek kişilik eylem düzenleyen Reşat Ametov kaçırılıp şehit edilmişti. Ametov işgalciler tarafından vahşice katledildiği sırada 3 çocuğundan en küçüğü henüz 3 aylıktı. Güya "terör örgütünün faaliyetlerini organize etmekle suçlanan" ve Akmescit'teki (Simferopol) tutukevinde tutulan Kırım Tatar aktivist Ruslan Süleymanov'un 3 yaşındaki oğlu Musa Süleymanov'un ölümü ise bütün halkı yasa boğdu. Musa Süleymanov 24 Temmuz 2020 tarihinde kardeşleriyle evinin bahçesinde oyun oynadığı sırada kaybolmuş, Kırım'ın farklı yerlerinden gelen binlerce Kırım Tatarı 2 gün devamında kaybolan çocuğu aramıştı. Ancak 26 Temmuz günü küçük Musa'nın cansız bedeni evlerinin önünde bulunan ve üzeri 8 kg ağırlığında kapakla örtülü olan kanalizasyon çukurunda bulunmuştu. İşgalciler Kırım Tatar siyasi tutsak Ruslan Süleymanov'un oğlunun cenazesine katılmasına bile izin vermedi. İŞGAL ALTINDAKİ KIRIM'DA 200'E YAKIN ÇOCUK BABASIZ BÜYÜYOR Günümüzde Kırım'da Kırım Tatarlarına çeşitli bahanelerle uygulanan baskı, açılan düzmece davalar çerçevesinde babalarının alıkonulması sonucu 200'e yakın çocuk babasız büyüyor. Bu çocuklar, zamanını oynayarak değil, babalarını bir an bile olsa görebilmek için mahkeme binalarında bekleyerek geçiriyor. Ancak Rus işgalciler, gece saatlerinde silahlarla evlerine baskın düzenleyerek, çocukların gözleri önünde babalarını kelepçeleyip alıp götürürken çocukların psikolojisini düşünmezken, babalarını görmek için mahkemelere gelen çocukların "psikolojilerini olumsuz etkiler" bahanesiyle duruşmalara katılmalarına izin vermiyor. Kırım Tatar halkı, işgalcilerin zulmü sonucu hayata eksiyle başlayan bu çocukları yalnız bırakmıyor, elinden gelen desteği vermeye çalışıyor. "KIRIM TATAR HALKI, SİYASİ TUTSAKLARIN AİLELERİNİ, ÇOCUKLARINI YALNIZ BIRAKMIYOR" QHA'ya konuşan Kırım Tatar insan hakları savunucusu ve yurttaş gazeteci, Kırım Dayanışması girişiminin koordinatörlerinden Lütfiye Zudiyeva , Kırım'da işgalcilerin baskısı sonucu 188 çocuğun babasız büyüdüğünü bildirerek, "Büyük Kırım Tatar ailemizde en çok zorluğu çeken ve en çok yardıma ihtiyaç duyan kişiler var. Bunlar, siyasi tutsaklarımızın aileleri. Ve onlara tüm halkımız destek oluyor. Yazın 2016'da 'Bizim Balalar(Bizim Çocuklar)' isimli sivil toplum inisiyatifi kuruldu. Girişim, alıkonulan Kırım Tatarlarının çocuklarına düzenli yardım sağlamak amacıyla başlatıldı. Şimdi bu çocukların sayısı 188. Girişimin faaliyet gösterdiği süre zarfında özgürlükten mahrum bırakılan Kırım Tatarlarının çocuklarına maddi yardım sağlandı ve sağlanmaya devam ediyor, onlar için çeşitli etkinlikler düzenlendi." diye anlattı. KIRIM TATAR SİYASİ TUTSAKLARIN ÇOCUKLARI Daha sonra, 2017 yılında, siyasi tutsakların aileleri için kurulan Kırım Dayanışması platformu çerçevesinde Kırım Tatar siyasi tutsakların çocuklarına destek ve gelişim projesi olan "Kırım Çocukluğu" hayata geçirildiğini kaydeden Zudiyeva, projenin koordinatörlüğünü Kırım Tatar siyasi tutsak Seyran Saliyev’in eşi Mumine Saliyeva'nın yaptığını ifade etti. Proje çerçevesinde insanların, eğitim ve kültür etkinlikleri, kitap toplama kampanyaları düzenleyerek, eşya ve oyuncak toplayarak, tatil ve psikolojik rehabilitasyon organize ederek çocuklara yardımcı olmaya çalıştığı belirtildi. Asıl mesleği filolog olan Zudiyeva, Kırım Tatar siyasi tutsaklara ve ailelerine yardım etmeye, işgalcilerin zulmüne uğrayan insanların sesini duyurmak için sevdiği işini bıraktı. LÜTFİYE ZUDİYEVA: HAYALİMİ VE ARZULARIMI BİR KUTUYA SAKLADIM En büyük hayalinin çocuklar için eğitim merkezi açmak olan Zudiyeva, Kırım'ın Canköy şehrinde "Elif" isimli çocuk merkezini açtı. Kırım Tatar çocukların anadilde eğitim ihtiyaçlarını karşılayacak kurumların eksikliği nedeniyle böyle bir yere ihtiyaç duyuluyordu. İlk başta Kırım Tatar çocukları için kurulan merkeze zamanla diğer milliyet ve din mensubu çocuklar da gelmeye başladı. Ancak Kırım'da yapılan baskıları dünyaya duyurma, siyasi tutsaklara ve ailelerine yardım çalışmalarında da aktif rol alan Zudiyeva, 5 yıl çalışan merkezini kapatmak zorunda kaldı. "Hayalimi ve arzularımı bir kutuya koyup sakladım" diyen Zudiyeva, "İnsan hakları savunuculuğu ile sevdiğim iş arasında seçim yapmak zorunda kaldım. Sanki terazinin bir kefesinde benim arzularım, diğerinde ise kendi evlerinde özgürce yaşamak isteyenlerin arzusu vardı. Kendi arzumu geri plana atıp, ikincisini seçtim. Merkezin bütün malzemelerini, kitapları, oyuncakları bir kutuya koyup eve getirdim. Merkezin kapısını kapattım. Bir gün mutlaka sevdiğim işi yeniden yapacağımı ümit ediyorum." diye konuştu. RUS İŞGALİNDEKİ KIRIM'DA KAPATILAN ELİF ÇOCUK MERKEZİ "ÇOCUK MERKEZİMİZ BİR GÜN YENİDEN KAPILARINI AÇACAK" Kırım'da Mart 2019'da, Kırım Dayanışması girişiminin çok sayıda aktivisti ve gazetecisinin "terörizm" suçlamasıyla alıkonulduğu toplu baskınların kendisi için dönüm noktası olduğunu ifade eden Zudiyeva, "Yarım günde mahkemeleri anlatmak, tüm bu adaletsizliği görmek, insan hakları ihlalleri, ailelerin acı ve çaresizliği, sevdiklerinin gözyaşları hakkında yazmak ve sonra çocuklara gelip ders vermek imkansızdı. Kafanız başka şeylerle dolu ve moraliniz bozuk bir şekilde çocuklara gelmemelisiniz, her şeyi hissediyorlar ve üzerine alınıyorlar. Bu da onlara psikolojik olarak zarar verebilir. Tanıdıklarım dahil yüzlerce insan parmaklıklar ardındayken pedagojide verimli olamayacağımı ve profesyonel olarak gelişemeyeceğimi anladım." dedi. Bir gün tekrar çocuklara merkezinin kapılarını açacağını ümit ettiğini kaydeden Zudiyeva, "Kırım'da yaşayıp adalet için mücadele etme gücünü nereden alıyorsunuz diye sorarsanız Rabbimizin yardımına inanarak. İnanıyorum ki çevremizde birbirinden tamamen farklı olsalar da ahlaki ve insani değerlere sahip yeterli sayıda insan, haksızlığa karşı mücadelede yan yana durmaya ve birlik olmaya hazır. Birbirimize olan sevginin gücüne inanıyorum. Korkunun insanlığı asla yenemeyeceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.