SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Dr. Metin Ömer

QHA - Kırım Haber Ajansı - Dr. Metin Ömer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dr. Metin Ömer haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İstanbul Rumeli Üniversitesinde Prof. Dr. Kemal Karpat konuşuldu Haber

İstanbul Rumeli Üniversitesinde Prof. Dr. Kemal Karpat konuşuldu

İstanbul Romen Kültür Merkezi ve Rumeli Üniversitesi ortaklığında 17 Mart 2025 tarihinde kapsamlı bir konferans düzenlendi. Kırım'dan Dobruca'ya ve daha sonra Türkiye'ye göç eden büyük tarihçi Prof. Dr. Kemal H. Karpat'ın anısına tertip edilen programda; İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Şahin, Köstence Ovidius Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emmanuel Plopeanu ve Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Köstence Ovidius Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Metin Ömer konuşmacı olarak yer aldı.  PROF. DR. KEMAL KARPAT: ROMANYA VE TÜRKİYE TARİHÇİSİ İstanbul Rumeli Üniversitesi Haliç Uygulama ve Araştırma Yerleşkesi Hibrit Salonu'nda icra edilen konferansta, "Romanya ve Türkiye Arasında Kültürel Köprüler: Kemal Karpat-Romanya ve Türkiye Tarihçisi. Tarih ve Hafıza Arasında" başlığıyla konuşmalar yapıldı.  KÜLTÜR MERKEZİ MÜDÜRÜ İKİ ÜLKE ARASINDAKİ KÜLTÜREL BAĞIN GÜÇLENDİRİLMESİNE İŞARET ETTİ Romen Kültür Merkezi Müdürü Dr. Dragos Tiberiu Nita yaptığı açılış konuşmasında, söz konusu programın Romen-Türk Kültür Köprüleri kapsamında Rumeli Üniversitesi iş birliğinde düzenlenecek olan konferansların ilki olmasını umduğunu söyledi. Son dönemde iki ülke arasında diplomatik iş birliğinin arttığına dikkat çeken Nita, stratejik ortaklığın en üst düzeyde olduğunu, "Türkiye, ticari açıdan Romanya'nın, Avrupa Birliği dışındaki en önemli ortağıdır." ifadeleriyle belirtti. Türkiye ve Romanya arasındaki kültürel alışverişin devamlılığının önemine işaret eden Nita şunları aktardı: "Karadeniz'e kıyısı olan bu coğrafyada, geleceğin kültürel mimarisine katkıda bulunmak gibi önemli bir misyonu hepimizin üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Romen ve Türk gençlerinin, birbirlerini tanımalarını ve birbirlerine güvenerek bir gelecek inşa etmelerini sağlayacak kültürel etkinlikleri teşvik etmenin, ortak kültürel diplomasi eylem-lerimizin bir önceliği olması gerektiğine inanıyorum." KEMAL KARPAT VE BABADAĞ Konferans kapsamındaki konuşmasında Prof. Dr. İlhan Şahin, büyük tarihçi Kemal Karpat'ın Türk ve dünya tarihçiliğinin önde gelen simalarından birisi olduğunu söyledi. Kemal Karpat'ın doğduğu Romanya Dobruca'daki Babadağ'a özel bir ilgisi olduğuna dikkat çeken Şahin, Karpat'a dayandırarak, Babadağ hakkında bilgi verdi. Şahin, Karpat'ın Babadağ'ı, Türkmenlerin ilk yerleştikleri bölge olarak nitelendirdiğini, kasabanın Türkleşme macerasında Sarı Saltuk'un önemli bir şahsiyet olduğunu dile getirdi. Şahin, 1569 yılında "Baba" adıyla bilinen Babadağ'da 16 Müslüman Türk mahallesi olduğunu, bu tarihlerde kasabanın 4 bin 500'lük nüfusunun çoğunun Müslüman Türklere ait olduğunu ifade etti. Zamanla kasabanın savaşlardan ve dış göçlerden etkilendiği yönündeki bilgileri sıralayan Şahin, 1878 Berlin Anlaşmasıyla Babadağ'ın Osmanlı'dan ayrılarak Romanya'ya bırakıldığını belirtti. Şahin, bölgenin günümüzde Türkiye ve Romanya arasında kültürel bir köprü vazifesi gördüğünün altını çizdi. KARPAT'IN ÜSTÜN ANALİTİK VE SENTEZ YETENEĞİ Doç. Dr. Emmanuel Plopeanu, Kemal Karpat'ın hayat hikâyesini ele aldığı konuşmasında, tarihçinin üstün analitik ve sentez yeteneği olduğunu vurguladı. Plopeanu, komünizmin devrilmesinden sonra Romanya'da Kemal Karpat hakkında kökleri, Dobruca ile olan bağları hakkında sıkça konuşulduğunu aktardı. Ayrıca Plopeanu, Karpat'ın üniversite eğitiminde en büyük onur ve takdir derecesi olan ilk fahri doktora ünvanının, Ovidius Üniversitesi Tarih ve Siyaset Bilimi Fakültesi tarafından verildiğini dile getirdi. Bulunduğu bölgenin sorunlarıyla son derece ayrıntılı bir şekilde ilgilenen Karpat'ın tarihçiliğin zirvesinde olduğunun altını çizen Plopeanu, "Dünyanın herhangi bir yerinde dürüst bir tarihçi, Kemal Karpat'ın kaleme aldığı geniş akademik literatüre başvurmadan hiçbir bilimsel analiz yapamaz." dedi. Öte yandan Kemal Karpat'ın kaleme aldığı "Osmanlı Nüfusu (1840-1914) Demografik ve Sosyal Özellikler" kitabına dikkat çeken Plopeanu, Osmanlı Balkan Tarihi ve Ortadoğu'daki Osmanlı hakimiyeti başta olmak üzere dünya çapındaki araştırmalara önemli katkı sağladığını kaydetti. Plopoeanu, Türkiye'deki siyasal, toplumsal ve düşünsel gelişmelere adanmış bilimsel literatürün gerçek analizi ve değerlendirilmesi için Kemal Karpat'ın referans alınması gerektiğini belirtti. MECİDİYE MÜSLÜMAN SEMİNERİ Dr. Öğretim Üyesi Metin Ömer ise Dobruca'daki Tatar, Türk, Rumen nüfuslarına ve bölgedeki Müslüman yaşama değindiği konuşmasında Rumenlerin, Türk ve Tatar topluluklar için hukuk ve eğitim alanında dini değerlere önem verdiklerini kaydetti. Ömer, böylelikle Müslüman topluluk için 1880 yılında anayasa ve kanunlar uyarınca "Müslüman Semineri" kurulduğunu belirtti. "KARPAT GERİDE BIRAKTIĞI TOPLUMUN SADECE TARİHİYLE DEĞİL GELECEĞİYLE DE İLGİLENMİŞTİR" Zamanla Mecidiye'ye taşınan seminerde öğretmen sayısının 15'e ulaştığını ve aralarında Kırım Tatarı Mehmet Niyazi'nin de görev aldığını aktaran Ömer, okulda verilen derslerden ve eğitim yapısından söz etti. Dr. Metin Ömer, tarihçi Kemal Karpat'ın da Mecidiye Müslüman Seminerinde koro ve tiyatro topluluklarında olduğunu, mezun olduktan sonra da bu okulun gelişmesi konusunda kendisinin hep kaygılandığını ifade etti. Ömer, "Kemal Karpat, geride bıraktığı toplumun sadece tarihiyle değil geleceğiyle de ilgilenmiştir." yorumunda bulundu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Romanya'ya komünizm geldiğini anımsatan Ömer, Müslüman Semineri'nin kapatıldığını ancak Kemal Karpat'ın bu eğitim kurumunun yeniden açılması için çok çaba sarf ettiğini vurguladı. Ömer, komünizmin devrilmesiyle Karpat'ın düşüncelerinden etkilenen dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Süleyman Demirel'in, söz konusu uygulamayı yeniden faaliyete geçirmek için çaba harcadığını söyledi. Böylelikle, Türkiye ve Romanya arasında imzalanan protokol ile Mecidiye Müslüman Semineri'nin devamı sayılan "Kemal Atatürk Kolejinin" 1993 yılında açıldığını belirtti. "ONUN BİLİME OLAN KATKILARI AKADEMİK ÇEVRELERDE  TAKDİR EDİLDİ" Metin Ömer sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Kemal Karpat sadece Müslüman topluluğu tarafından değil aynı zamanda Rumen toplumu tarafından da onurlandırıldı. 2012 yılında Mecidiye Belediyesinin fahri hemşehrisi ilan edildi. Onun bilime katkıları Romanya akademik çevreleri tarafından da takdir edildi. 1998 yılında Köstence Ovidius Üniversitesi'nden ve 2015 yılında Cluj-Napoca Babeș-Bolyai Üniversitesi tarafında Fahri Doktora ünvanı kendisine verilmiştir." Konferansın ardından konuşmacılara plaket takdim edildi.

Dr. Metin Ömer'in Romanya'daki Türk Tatar toplumunu ele aldığı kitabı İstanbul’da tanıtıldı Haber

Dr. Metin Ömer'in Romanya'daki Türk Tatar toplumunu ele aldığı kitabı İstanbul’da tanıtıldı

Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Yönetim Kurulu üyesi, Tarihçi, Araştırmacı ve Köstence Ovidius Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Metin Ömer'in, "İki Dünya Savaşı Arasında Romanya'daki Türk-Tatar Toplumu ve Türkiye'ye Göçler" isimli kitabının tanıtımı gerçekleştirildi.  KİTAP TANITIMI ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ'NDE GERÇEKLEŞTİ İstanbul Romen Kültür Merkezinin davetiyle 8 Eylül 2023 tarihinde saat 18.00'de Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) Çok Amaçlı Salonu'nda Dr. Metin Ömer, eseri üzerine konuşurken; okuyucular için kitabını imzaladı.  Kitap tanıtım etkinliğinde eseri hakkında sunum yapan Dr. Metin Ömer, "Türkiye’de beni kendi ailelerinin bir ferdi olarak gören insanlarla karşılaştım ve bugün hatta bu kısa sürede yeni dostluklar edindim. Dolayısıyla Türkiye’ye, İstanbul’a, Ankara'ya her geldiğimde sanki tekrar eve dönmüş gibi hissediyorum. Dolayısıyla bu güzel organizasyonu düzenleyen Romen Kültür Merkezi'ne ev sahipliği yapan Atatürk Kültür Merkezi'ne teşekkürü bir borç bilirim" ifadelerini kullandı. Dr. Metin Ömer, Türkiye’de eğitim görmesine vesile olmuş kurumlara da teşekkürlerini bildirdi. Ömer, “Teşekkürlerle başladığım için teşekkürlerle devam etmek istiyorum. Doktorayı Türkiye'de Hacettepe'de yapabilmemi sağlayan Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığından daha sonra Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığından faydalandığım burslar imkan vermiştir. O yüzden ayrıca bu kurumlara da teşekkür etmek isterim” dedi. DR. METİN ÖMER, "İKİ DÜNYA SAVAŞI ARASINDA ROMANYA'DAKİ TÜRK TATAR TOPLUMU VE TÜRKİYE'YE GÖÇLER" KİTABINI ANLATTI Metin Ömer, sahasındaki tek akademik çalışma olarak nitelendirdiği eserinde, Romanya arşivlerinden ilk kez kullanılan belgelerin yer aldığı Romanya Türk Tatar toplumuna dair gün yüzüne çıkmayan çok sayıda konuyu irdelediğini belirtti. Dr. Metin Ömer'in yeni kitabı hakkındaki değerlendirmeleri şu şekilde: "Bu çalışmada Romen arşivlerinden ilk kez kullanılan belgelerin yanısıra Türk ve Fransız arşiv belgelerinden de yararlanılmıştır. Ayrıca konuyu aydınlatma ve çalışmaya orijinallik katma açısından sözlü tarih çalışmalara da yer verilmiştir. Kullanılan kaynaklar ve sunulan perspektiflerden dolayı bu kitap sahasındaki tek akademik çalışmadır. Bu çalışmada, iki dünya savaşı arası dönemde Romanya’dan Türkiye’ye gerçekleşen göçler, başlıca dört boyutta incelenmiştir: Romanya’daki Türk-Tatar toplumu, Romanya Devleti, Türk Devleti ve Romanya-Türkiye ilişkileri. Göçlerin sebepleri ve neticeleri bu boyutlar ekseninde gelişmiştir. Bu çalışmanın üç ana özelliği vardır: Öncelikle basılı ve basılı olmayan Romence ve Türkçe kaynakları kullanarak Romanya, Türkiye ve Türk-Tatar toplumu hakkında perspektifler sunabilmektir. İkincisi, bu eserde dünya savaşları arası dönemdeki göçlerin daha önce başlayan bir sürecin devamı olduğunu göstermeye çalışılmıştır. Üçüncü olarak bu çalışma, her iki dildeki kaynaklara başvurarak yeni bir yorum ortaya koymayı amaçlamaktadır. Göçlerin en belirgin sonucu Dobruca’nın yapısının değişmesi olmuştur. Gerek Kuzey Dobruca’da gerekse Güney Dobruca’da Romanya sınırlarına dâhil olunduğu esnada çoğunlukta olan Türk-Tatar toplumunun nüfusu zamanla önemli ölçüde azalmış ve Müslümanlar azınlığa düşmüştür. Ayrıca, bu nüfus azalması Dobruca bölgesinde Türkler/Kırım Tatarları tarafından asırlar boyunca geliştirilen maddî kültürün de kısmen silinmesine yol açmıştır." Tarihçi Dr. Metin Ömer'in doktora tezi olan bu konu aynı başlık ile Romanya'da 2020 yılında yayımlanmıştı. Ömer'in, Romanya'daki Türk ve Tatar halkının Türkiye'ye göç etmesini konu edinen "İki Dünya Savaşı Arasında Türklerin ve Tatarların Romanya'dan Türkiye'ye Göçleri (EMIGRAREA TURCILOR ȘI TĂTARILOR DIN ROMÂNIA ÎN TURCIA ÎNTRE CELE DOUĂ RĂZBOAIE MONDIALE)" isimli eseri Rumence'ye çevrilerek piyasaya sürülmüştü. Kitabın önsözünü Prof. Dr. Hakan Kırımlı yazmıştı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.