SON DAKİKA
Hava Durumu

#Dezenformasyon

QHA - Kırım Haber Ajansı - Dezenformasyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dezenformasyon haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırgızistan'da dezenformasyonla mücadelede için yeni yasa! Haber

Kırgızistan'da dezenformasyonla mücadelede için yeni yasa!

Kırgızistan Kültür, Enformasyon, Spor ve Gençlik Politikası Bakanlığı; televizyon, radyo, internet ve sosyal medya üzerinden yalan ve kamuoyunu yanıltıcı haber ve bilgi paylaşan gerçek kişilerin 100 bin som (Yaklaşık 40 bin Türk lirası), tüzel kişilerin ise, 200 bin som (Yaklaşık 80 bin Türk lirası) cezaya çarptırılmasını teklif ediyor. Bakanlık tarafından hazırlanan yasa tasarısı kamuoyunun tartışmasına sunuldu. Kültür, Enformasyon, Spor ve Gençlik Politikası Bakanlığı, televizyon ve radyo başta olmak üzere toplu iletişim araçlarında yalan haber ve bilgi paylaşanların cezalandırılmasını teklif etti. Kanun tasarısı, internet sayfaları, haber portalları ve sosyal medyayı da kapsıyor. Yasa tasarısı, dezenformasyonla mücadele, toplum çıkarlarının ve bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunması, bilgi güvenliğinin sağlanması amacıyla hazırlandı. Buna göre, yalan haber ve bilgi paylaşan gerçek kişiler 100 bin Kırgız somu, tüzel kişiler ise, 200 bin Kırgız somu ile cezalandırılacak. Tasarının yasalaşması halinde, Kırgız Cumhuriyeti Ceza Kanunu'na “Kitle iletişim araçlarını kullanarak, internetteki bir web sitesinde, sosyal ağları kullanarak internetteki bir web sitesinin sayfasında yanlış bilgilerin yayılması” başlıklı 1093 numaralı madde eklenecek. Günümüzde Kırgızistan’da 160’tan fazla televizyon kanalı ve yüze yakın radyo kanalı kayıtlı. Bunların çoğunluğu dijital formatta yayın yaparken, internet yayıncılığında da son dönemlerde artış görülüyor. 

Ankara'da Rus dezenformasyonu ve propagandası konuşuldu Haber

Ankara'da Rus dezenformasyonu ve propagandası konuşuldu

Mustafa KOÇYEGİT QHA Ankara Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği ve Ankara Ukrayna Derneği tarafından, 27 Haziran 2024 tarihinde Assembly One Tower'da gazetecilere yönelik olarak "Hibrit Savaşta Dezenformasyonun Zorlukları ve Bunlara Karşı Mücadele: Ukrayna Örneği" konulu çalıştay tertip edildi. Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı (IFCN) üyesi ve Ukrayna’nın önde gelen teyitçi kuruluşu StopFake ile iş birliği içerisinde gerçekleşen programda, Rus propagandasının ana mekanizmaları, söylentiler ve komplo teorilerinin kullanılmasıyla yapılan dezenformasyon, Türkiye’de Ukrayna ile ilgili yapılan Rus propagandası, Kremlin’in 2014 yılından bu yana yürüttüğü propaganda söylemleri ve bunların zaman içerisindeki değişimi ile Rusya’nın Kırım ile ilgili ana söylemleri ele alındı. Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar ve Ankara Ukrayna Derneği Başkanı İrına Ambarkütükoğlu'nun katıldığı etkinliğe çok sayıda gazeteci ilgi gösterdi. Rus propanga mekanizmasının nasıl çalıştığı, amaçları ve ortaya çıkardığı dezenformasyonun tüm ayrıntılarıyla incelendiği çalıştayda, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gayana Yüksel, StopFake fact-checker ve politik analist Marianna Prısyajnyuk (Prysyazhnyuk), StopFake fact-checker ve medya analisti Oksana Polulyah (Poluliakh) ile StopFake gazetecisi ve medya eğitmeni Olga Yurkova konuşmacı olarak yer alırken, programın moderatörlüğünü Ukrayna Ulusal Haber Ajansı Ukrinform Türkiye Muhabiri Olga Budnık yaptı. "RUSYA GERÇEKLERİ ÖLDÜRÜP YALANLARI DOĞURDU" Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, programın konusunun oldukça önemli olduğunu belirterek başladığı konuşmasında, "Rus propagandası Ukrayna'ya karşı çok farklı bir dezenformasyon yaptı. Rusya bizi tanklardan önce bilgiyle vurdu. Çok fazla manipülasyon yapıldı. Rusya Ukrayna'ya karşı çok fazla gerçeği yıktı ve sonra kendi oluşturduğu dezenformasyon silahıyla Ukrayna'yı vurmaya başladı." dedi. Savaşın en önemli silahının Rusya'nın Ukrayna'ya karşı uyguladığı dezenformasyon olduğunun altını çizen Büyükelçi Bodnar, "Yalan haberler gerçek silahlardan daha öldürücü oldu. Adeta insanları öldürmenin başka bir şekli olarak ortaya çıktı. Rusya gerçekleri öldürüp yalanları doğurdu." şeklinde konuştu. Bodnar, Rus dezenformasyonunun sadece Ukrayna için değil tüm dünya için tehlikeli olduğunu vurgularak, "Türkiye için de ayrı bir tehdit oluşturuyor çünkü Rusya haber kaynaklarını kullanarak Türkiye'yi yanlış yönlendiriyor. O yüzden biz propanga ve dezenformasyonun ne olduğunu çok iyi anlayıp ona karşı mücadele etmeyi öğrenmeliyiz." ifadelerini kullandı. Ukrayna Derneği Başkanı İrına Ambarkütükoğlu ise, Rus propagandasına karşı mücadele etmenin çok önemli olduğunu kaydederek, son dönem içerisinde Rusya'nın özellikle Karadeniz ve Türkiye üzerinde yürüttüğü faaliyetlerini artırdığını söyledi. "PROPAGANDA 3 KİŞİYİ, 3 MİLYON KİŞİ OLARAK SUNABİLİR" StopFake fact-checker ve politik analist Marianna Prısyajnyuk (Prysyazhnyuk) katılımcılara yaptığı sunumunda, Rusya'nın dezenformasyonu özellikle topyekûn savaş sonrasında en güçlü şekilde kullandığını belirterek, StopFake olarak 2014 yılında Kırım'ın işgal edilmesinden sonra harekete geçtiklerini kaydetti. "Rus propagandasını o dönem hissettik. Her türlü propagandaya karşı durmaya çalıştık." diye konuşan Prısyajnyuk, süreç içerisinde 6 binden fazla yalan haber tespit ettiklerini kaydetti. Rusya'nın yürüttüğü dezenformasyonun, sırasıyla en fazla Polonya, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa ve İtalya'ya yönelik olduğunu tespit ettiklerini açıklayan Prısyajnyuk, Rus propagandasına dair örnekleri paylaştı. Ukrayna'ya karşı yapılan dezenformasyon çalışmalarında, savaş sebebiyle Avrupa'ya göç etmek zorunda olan kadın ve çocukların hedef alınarak, Ukraynalıları itibarsızlatırmayı amaçladıklarını ve bu yolla nihai olarak Ukrayna için toplanan yardımların engellenmesini hedeflediklerini söyleyen Prısyajnyuk, yine aynı grubun çok farklı bir şekilde, savaş dolayısıyla değil Ukrayna'daki sözde diktatör yönetimden kaçtığı algısının oluşması için uygulanan çalışmalardan örnekler sundu. Prısyajnyuk, Rus propagandasının öne çıkan konu başlıklarının, Ukrayna'nın başarız bir devlet olarak sunulması, Ukrayna'nın bir nazi devleti olduğunun ileri sürülmesi, Ukrayna'nın Batılı devletlerin kontrolü altında olduğu, AB ve Batı ülkelerinin saldırgan bir tutum takındığı, Ukrayna'ya gelecek yardımların kesileceği, Ukrayna'nın hiçbir zaman AB'ye giremeyeceği şeklinde olduğunu belirtti. Prısyajnyuk, 2014 yılında Kırım'ın işgali sonrasında yürülen bir dezenformasyon çalışmasını şu şekilde anlattı: Şöyle bir yalan haber çıkmıştı: Kırım'ın işgalinden sonra Ukraynalılar toplu bir şekilde Rusya'ya göç ediyor. Ukrayna'nın doğusundaki Donbas'ta yaşanan olaylar ortaya çıkmadan, bir ön propaganda olarak ortaya atılan bu haber, bizim için çok garipti. Ukrayna'da yaşanan bir nüfus hareketliliği yokken ortaya çıkan bu haberi araştırdığımızda, haberin ilk olarak bir Rus kaynağında yer aldığını tespit ettik. Haberde atıf olarak Rusya Federasyonu Göç Ajansının belirtilmesi ve Ukrayna'nın devlet kurumlarından söz konusu bilginin doğrulanmaması sebebiyle kuruma ulaştık. Göç Ajansının bize verdiği cevap, evet sınırdan 2-3 kişi geçti şeklinde oldu. Yani, 2-3 kişi sınırı geçti diye 'Ukraynalılar Ukrayna'yı toplu bir şekilde terk edip Rusya'ya taşınıyor' yalan haberi ortaya atılmıştı. Bu örnek aslında net bir şekilde şunu gösteriyor; propaganda 3 kişiyi, yanına altı tane sıfır ekleyip 3 milyon kişi olarak sunabilir. KTMM ÜYESİ YÜKSEL, RUS PROPAGANDACILARI İFŞA ETTİ KTMM Üyesi Doç. Dr. Gayana Yüksel, kendisinin Kırım Tatarı olduğunu ve 2014 yılında Kırım'ın Rusya tarafından işgal edilmesi sonrasında Kırım'ı terk etmek zorunda kaldığını belirterek başladığı sunumunda, Türkiye'de yürütülen Rus propagandasının aktörlerini isim isim deşifre etti. "Türkiye'de Rus propagandası net ve açık bir şekilde yapılıyor" diyen Doç. Dr. Yüksel, bunu yürüten medya kuruluşları ile basın mensuplarının gazetecilik ilkelerini ihlâl ederek yaptını vurguladı. Rusya'nın yanında pozisyon alıp, Ukrayna aleyhinde yalan haber yapan gazetecilerin medya organlarında çıkan haberlerinden örnekler gösteren KTMM Üyesi, "Rus propagandasının çok güçlü olduğunu biliyoruz" dedi. Rusya'nın propaganda ve dezenformasyon çalışmalarına 2022 ya da 2014 yıllarında başlamadığına dikkat çeken Doç. Dr. Yüksel, "Rus İmparatorluğu döneminden bu yana çok önem verdikleri bir sahadır. Buna inanılmaz bir şekilde önem verirler ve büyük bütçeler ayırırlar. Kesinlikle hafife almamak gerekiyor." ifadelerini kullandı. Ukrayna'ya yönelik olarak yürütülen Rus propagandasını değerlendiren Doç. Dr. Yüksel, "Ukrayna'yı bağımsız bir devlet olarak görmüyorlar. Ukrayna'nın var olduğunu kabul etmek istemiyorlar." tespitinde bulundu. Ukrayna'nın bağımsızlığının kabul edilmemesini ana fikir olarak kabul eden Rusya'nın, farklı sözler, çeşitli kavramlar ve değişik formatlarla Türk medyasında propaganda gerçekleştirdiğine işaret etti. Ukrayna ordusuna bağlı Azov Taburuna yönelik olarak dezenformasyon içerikli haberlere de değinen Yüksel, "Kan içiyorlar, çocukları yiyorlar gibi komik söylemlerle bu insanları kötü şekilde göstermeye çalışıyorlar" şeklinde konuştu. KTMM Üyesi, anlatılanların aksine Azov Taburunun vatansever Ukrayna vatandaşlarından oluştuğunun altını çizerek, "Ukrayna ayaktaysa bu gibi gençler sayesindedir." diye konuştu. Türkiye'de yürütülen Rus faaliyetlerinin sadece medya alanıyla sınırlı olmadını belirten Doç. Dr. Yüksel, Rusya'nın 2. Dünya Savaşı'na ithafen kutladığı Zafer Bayramı çerçevesinde gerçekleştirilen ve "Ölümsüz Alay" ismini verdikleri yürüyüşlerin Antalya'da yapıldığına dikkat çekti. SÖYLENTİLER NE GİBİ SONUÇLAR DOĞURUYOR? StopFake gazetecisi ve medya eğitmeni Olga Yurkova ise söylentilerin ve komplo teorilerinin ne gibi etkiler yarattığını; kendi bilimsel çalışması üzerinden anlattı. Yurkova, 2022 ve 2023 yılları özelinde Ukrayna'daki savaş çevresinde oluşan söylentilere yönelik yaptığı çalışmasında, temel olarak insanların aklına gelen ilk söylenti neydi ve bu söylentilere yönelik tutumları ve düşünceleri nelerdir sorusunu incelediğini kaydetti. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik olarak yürüttüğü topyekûn saldırı ve işgal girişimi sonrasında sosyal medya sayfalarında yer alan 670 söylentiyi araştırdığını ve incelediği belirten Olga Yurkova, şu şekilde konuştu: İlk olarak, savaş zamanı özellikle asimetrik yani birleştirici komplo teorileri ve söylentilerinin rağbet gördüğünü söyleyebiliriz. Çünkü insanlar savaş psikolojisi içerisinde 'sizin' ve 'bizim' ayrımı yapmaya çok müsait. İkincisi olarak, savaş zamanı her zaman enformasyon eksikliği ve bir belirsizlik durumu varken, söylentiler veya büyük resmi aktarma iddiaları insanları daha çok birleştiriyor. Söylentilerin bir diğer rolü de sosyal kontrol. Bunu şöyle açıklayabiliriz; biliyorsunuz savaştaki her hükûmet gibi, Ukrayna'daki hükûmet de bir itibar mücadelesi veriyor. Özellikle savaş zamanı insanlar daha çok kısıtlandığı için toplum söylentileri bir baskı aracı olarak hükûmete karşı kullanılıyor. Hatta bu söylentiler Ukrayna'da bazı önemli mevkilerde somut değişikliklere bile yol açtı. Örnek vermek gerekirse savaş zamanı en önemli bakanlık Savunma Bakanlığıdır. Ukrayna'nın eski Savunma Bakanı görevdeyken halk arasında kendisinin yolsuzluğa karıştığı gündeme geldi. Bu durum sadece söylemden ibaretken hükûmet kendisini görevden aldı ve yerine başka birisini getirdi. Aslında halk, söylentilerinin gücüyle kabinede bir değişiklik yaptı. "RUS TOPLUMU KIRIM'IN İŞGALİNE HAZIRLANDI" StopFake fact-checker ve medya analisti Oksana Polulyah'ın gerçekleştirdi sunumda Rus propagandasının anahtarları konusu gündeme taşındı. Oksana Polulyah, Rusya'nın diğer ülkelere yönelik propaganda faaliyeti yürüttüğü gibi kendi ülkesinde de çalışmalar gerçekleştirdiğini belirterek, "Örneğin Rus propagandası, Kırım'ın işgalinden önce Kırım'ın işgalinin daha kolay bir şekilde kabullenilmesi için Rus toplumunu daha önceden hazırlamıştı." şeklinde konuştu. Kırım'ın işgali sonrasında yapılan haberi aktaran Polulyah, konuşmasını şu cümlelerle sürdürdü: Bu işgali hukukî bir alana taşımak ve başta Batı ülkeleri olmak üzere herhangi bir toplumda kabullendirmek için çok sayıda siyasi amaçlı yalan haberler yapılmıştı. Hem Ukrayna'da hem başka ülkelerde kendileri tarafından üretilen yalan haberlerle bilgi alanını doldurmaya çalışıyorlardı. Örneğin Ukrayna'da IŞİD'in tatbikat yaptığı ya da orada diğer radikal İslam örgütlerinin bulunduğu gibi yalan haberleri servis ediyorlardı. Rusya'nın Kırım'ın işgalini meşrulaştırma konusunda hâlâ çalışmalarına devam ettiğini söyleyen Polulyah, "Örneğin ilk olarak, Kırım'da yaşayan halkın Rusya'yı zaten istediği ve desteklediği, Rusya'nın gelişi sonrasında bunu memnuniyetle karşıladıkları gibi haberler yayıldı. İkinci olarak ise, Rusya'nın Kırım'ı işgal etmediği, zaten her zaman Rusya'ya ait olduğu gibi yalan tezlerle tarihi de gerçek olmayan bir şekilde anlatmaya başladılar. Üçüncüsü Rusya, birçok ülkeden sözde heyetlerin Kırım'a gelişini organize etti." ifadelerini kullandı. Kırım'ın işgali konusunda Rus toplumuna yönelik olarak yürütülen propagandaya da değinen Polulyah, Rusya Savunma Bakanlığı tarafından üzerinde "Kırım'ın geri kazanılması anısına" yazılı bir demir para basıldığını aktardı. Para üzerinde Rusya'ya ait sembollerin ve Rusya'nın Kırım üzerinde zaferini simgeleyen bazı yazıların bulunduğa dikkat çeken Polulyah, "Bu şekilde Rusya kendi halkına Kırım'ın geri kazanılmasını kutlamayı teklif ediyordu." dedi. Rusya tarafından üretilen yalan haberlerin bir diğer hedefinin ise Kırım Tatarları olduğunu belirten Polulyah, "Kırım'da işgale karşı duruşlarını en net şekilde ortaya koyan Kırım Tatarları, Rusya'nın planlarını gerçekleştirmek için en büyük engeli oluşturuyorlardı. Bu nedenle Kırım Tatar halkının millî lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nu hedef alarak hakkında yalan haberler yapıldı. Örneğin Kırımoğlu'nun Sovyet döneminde tecavüz suçuyla hapishaneye alındığı tarzında yalan haberler çıkmaya başladı. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun o dönemde neden hapise atıldığını hepimiz biliyorduk. Kırımoğlu SSCB döneminde de Kırım için mücadele ediyordu ve tamamen siyasi duruşu sebebiyle, siyasi mahkum olarak Sibirya'ya gönderilmişti. 2014 yılından sonra da prensip duruşunu ortaya koymuştu. Biz, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun Sovyetler Birliği döneminde hapishaneye alınması hakkındaki tüm belgeleri toplayarak yayımladık. Bu haberi bu şekilde yalanladık." diye konuştu.

Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliğinden açıklama: Zelenskıy'ın Türk basınına yansıyan haberlerinde sözler çarpıtıldı! Haber

Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliğinden açıklama: Zelenskıy'ın Türk basınına yansıyan haberlerinde sözler çarpıtıldı!

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın İsrail ordusu ve Hamas arasındaki çatışmalara dair söylemlerinin, Türk basınında çarpıtıldığını açıkladı. CUMHURBAŞKANI ZELENSKIY, TERÖRİZMİN SPONSORLARI OLAN RUSYA VE İRAN'A ATIF YAPTI Büyükelçilik, Cumhurbaşkanı Zelenskıy’ın röportajında nefreti körükleyen, terörü kullanan Rusya ve İran’a atıf yaptığını belirtti. Büyükelçilik, “Ukrayna Cumhurbaşkanı röportajında nefreti körükleyen ve terörü kullananlardan bahsederken, Orta Doğu'daki savaşı tırmandırmak ve birçok ülkeyi bu savaşın içine çekmek istedikleri aşikâr olan Rusya ve İran'a atıfta bulundu. Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın terörizmin sponsorları olarak tanımladığı Rusya ve İran, dünya genelinde pek çok ülke tarafından hiçbir kural ya da yasaya uymadıkları bilinen ülkelerdir” açıklamasını yaptı. Büyükelçilik, Zelenskıy’ın konuşmasında İsrail ordusu ve Hamas arasındaki çatışmaların tırmandığı sırada sivillerin korunması ve sivillere insani yardım sağlanmasının önemini vurguladığını belirtti. Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği, Cumhurbaşkanı Zelenskıy’ın şu sözleri sarf ettiğinin altını çizdi: "İnsani koridorlar açmak, esirleri serbest bırakmak, sivillere yardım etmek gerekiyor... Tüm dünya ile bu savaşı durdurmalıyız" ZELENSKIY HAKKINDA YALAN HABER YAPANLARIN, TÜRK TOPLUMUNDAN SAKLADIĞI AÇIK VE NET SÖZLER VAR Türk basınında çıkan haberlerde bazı detayların saklandığını ifade eden Büyükelçilik, “Hakkında yalan haber yapanların Türk toplumundan saklamaya çalıştıkları Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın açık ve net sözleri bunlar. Ukrayna'ya karşı milyonlarca Ukraynalı sivili etkileyen haksız ve sebepsiz bir savaş yürütülmektedir. Bu tür dehşetleri hiçbir şekilde destekleyemeyiz ve dünyayı sivillerin acılarına son vermek için mümkün olan her şeyi yapmaya çağırıyoruz. Ukrayna her zaman ve sürekli olarak insan hayatının korunmasından yana olmuştur” ifadelerini kullandı. RUSYA'NIN AMACI UKRAYNA'YI ORTAKLARIYLA KARŞI KARŞIYA GETİRMEK Yaşanan durumun Rusya tarafından tasarlandığını vurgulayan Büyükelçilik, “Ukrayna'ya karşı savaş başlatan Rusya, dünyanın dikkatini bu savaştan başka yöne çekmek ve Ukrayna'yı ortaklarıyla karşı karşıya getirmek istiyor. Olayların doğru bir şekilde aktarılmasını önemseyen ve dezenformasyonla mücadele eden herkese teşekkür ediyoruz. Ayrıca Ukrayna'da barışı tesis etme ve dünyayı daha adil bir yer haline getirme çabalarımıza destek veren Türkiye'ye, liderine ve halkına da minnettarız” açıklamasını yaptı.

Ukrayna istihbaratı: Rusya, Savunma Bakanı Umerov'a yönelik dezenformasyon saldırısı hazırlıyor Haber

Ukrayna istihbaratı: Rusya, Savunma Bakanı Umerov'a yönelik dezenformasyon saldırısı hazırlıyor

Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başmüdürlüğü, Rusya özel servislerinin, Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov başta olmak üzere Ukrayna'ya yönelik dezenformasyon saldırısı hazırladığını duyurdu. Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başmüdürlüğünden yapılan açıklamada; Rusya özel servislerinin, Batılı ortakların Ukrayna'ya olan güvenini baltalamak için yeni bir anlatı yöntemini geliştirerek onları Rus propagandacılara ve sözde "teknoloji uzmanlarına" gönderdiğini bildiriyor. Ruslar özellikle "Ukrayna'nın Hamas teröristlerine silah sattığı" ve tahıl koridorunu güya yasa dışı silah ticareti için kullandığı hakkında sahte haberler yaymayı planladığı aktarıldı. RUS DEZENFORMASYONUNUN HEDEFİ RÜSTEM UMEROV İşgalcilerin geliştirdiği dezenformasyon çalışmasının ayrıca "Rüstem Umerov'un Arap dünyasındaki bağlantılarını yasa dışı silah ticareti için kullandığı" ve "Lübnan'ın Ukrayna tarım ürünleri için pazarını açmasının yasa dışı silah ticareti için kullandığı" iddialarını da içerdiği ifade edildi. RUSYA, UKRAYNA'YI İTİBARSIZLAŞTIRMA ÇABALARINI YOĞUNLAŞTIRIYOR Açıklamada, “Düşmanın yeni dezenformasyon kampanyasının hedefi değişmedi. Amaçları, müttefik devletlerden Ukrayna Savunma Kuvvetlerine silah tedariğini tamamen durdurmak. Belirtilen sahte iddiaların düşman tarafından yayılması, saldırgan devlet Rusya’nın Ukrayna'yı itibarsızlaştırmaya yönelik çabalarının yoğunlaştığını gösteriyor" denildi.

Doç. Dr. Gayana Yüksel: Ben bu kitabı yazmadım, yaşadım Haber

Doç. Dr. Gayana Yüksel: Ben bu kitabı yazmadım, yaşadım

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gayana Yüksel'in "2014 İşgali ile Kırım’da İletişim Paradigması: Medya Alanının Değişimi ve Ukrayna'nın Enformasyon Politikası (Şubat 2014 - Şubat 2022)" adlı tez çalışması kitap haline getirildi. Ukraince olarak basılan kitapta, Rusya'nın 2014'te Kırım'ı işgalinden 2022 yılında Ukrayna'ya yönelik işgal girişimi ve topyekun saldırılarına kadar geçen süreçte, medya sektörüne yönelik baskıları ele alındı. Gayana Yüksel, Kırım Haber Ajansına (QHA) kitabıyla ilgili röportaj verdi. Doç. Dr. Yüksel, 9 yıllık çalışmasının sonunda Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı işgal girişimi ve topyekun saldırıları başladığını ve bu nedenle çalışmasını geliştirdiğini aktardı. GAYANA YÜKSEL: YAŞADIKLARIMIZI GÖSTERMEYE ÇALIŞTIM Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı işgal etmesiyle yarımadada medyaya yönelik ağır baskıların meydana geldiğini ve bu nedenle işini yapamadığını belirten Yüksel, “Çalışmamda o zamandan bu yana bu süreci göstermek için uğraştım. Bu sürecin Ukrayna için Kırım için hatta dünya için ne kadar önemli olduğunu göstermeye çalıştım” dedi. Eşi İsmet Yüksel ile beraber Kırım Haber Ajansının kurucusu olan Gayana Yüksel, o dönemde ajansın başında bulunuyordu. Yüksel, 21. asrın başında ve sonunda Kırım’da olağanüstü olaylar geliştiğini vurgulayarak, “21. asırda dünya üzerinde maalesef savaşlar, işgaller eksik olmuyor. Fakat Kırım’ın dünya için ayrı bir yeri var. Çünkü dünya bu olaydan sonra savunma prensiplerini konuşmaya başladı. Ve ilk defa çeşitli ülkelerde siyasetçiler, üst düzey yetkililer böyle bir dünya düzeninin olmayacağını söyledi" ifadelerini kullandı. Yüksel sözlerine şöyle devam etti: “Bir ülke çıkıyor başka bir ülkeye saldırıyor, apaçık savaş açıyor ve bütün dünya buna sessiz kalıyor. 21. asırda bu olmamalı. Dünya bu tür eylemlere karşı nasıl korunmalıdır bunu konuşmalıyız. Bu, dünya siyasetinde Kırım’ın işgaliyle başlayan bir bakış. Onlarca teze konu olan bir durumdur. Ekonomi, siyaset, askeri, eğitim, kültür, sosyal alanlarında işgalin nasıl bir kırılma noktası olduğunu göstermek lazım. Ben de çalışmamda medya alanını baz alarak bu konuya odaklandım. Yaşadıklarımızı göstermeye çalıştım” Gayana Yüksel, Kırım'daki Rus işgaline dikkat çekerek, “Eğer gerekli şekilde tedbir alınmazsa, eğer savunma sistemi düşünülmezse, eğer bu canavara karşı gerekli adımlar atılmazsa bunun devamı olacak” dedi. Kitabının dört bölümden oluştuğunu aktaran Yüksel şöyle konuştu: “Birinci bölümde kitabın nasıl yazıldığını ve kaynakları aktarıyorum, ikinci bölümde ‘2014 Şubat-2022 Şubat arasında neler yaşandı?’ bunu anlatıyorum. İdeoloji ve enformasyonu konu alan üçüncü bölümde ‘Rusya Kırım’a girdikten sonra ideoloji ve enformasyon alanında ne yapıyor, fikirleri nasıl değiştiriyor’ bunu anlatıyorum. Son bölümde ‘Ukrayna işgal altında olan Kırım’ı geri almak için ne yapmalıdır?’ bunu ele aldım” Özellikle, son bölüme dikkat çeken Yüksel, tez çalışmasını Rusya’nın topyekun saldırılarından önce bitirdiğini ve Kırım’ın diplomatik yollarla geri alınacağını ifade ettiğini ancak savaşın her şeyi değiştirdiğini dile getirdi. Yüksel, tez çalışması için 14 kaynağa başvurduğunu ve Kırım’la ilgili ne kadar bilgi varsa onları topladığını belirtti. “BEN BU KİTABI YAZMADIM, YAŞADIM” QHA’ya değerlendirmede bulunan Yüksel, “Kırım’da yaşadığımız olaylar unutulmaz. Bu çalışmalarla katkı sağlayabildim. Ben bu kitabı yazmadım bu kitabı yaşadım. Bizim başımıza gelen, yakınlarımızın başına gelen her şeyi bu kitapta anlatmaya çalıştım" dedi. Yüksel’in aktardığında göre 2022 yılının haziran ayında biten çalışma, 10 Mart 2023 tarihinde ArtEk Yayınevi tarafından kitap olarak basıldı. Yüksel, Ukraince olarak basılan kitabı Kırım Tatarca ve Türkçe'ye çevireceğini söyledi.

İletişim Başkanlığı: Türk vatandaşlığı verilen Ukraynalı İstiklal Marşı’nı CİMER ’e şikayet etti iddiası doğru değildir Haber

İletişim Başkanlığı: Türk vatandaşlığı verilen Ukraynalı İstiklal Marşı’nı CİMER ’e şikayet etti iddiası doğru değildir

Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının son dönemde Türkiye'deki Ukraynalıları hedef haline getiren Rus propagandasına son noktayı koydu. İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin yayımladığı bültende, "Türk vatandaşlığı verilen Ukraynalı İstiklal Marşı’nı CİMER ’e şikayet etti iddiası doğru değildir" ifadesine yer verildi. Rus saldırıları yüzünden vatanından ayrılmak zorunda kalan binlerce savunmasız Ukraynalı Türkiye'ye sığındı. Savaşın başından bu yana Türkiye'de hayatını sürdürmeye çalışan Ukraynalılar yalan haberlerle hedef haline geliyor. Ukraynalı sığınmacıları hedef alan bazı medya organları da Rus propagandasının son adımı oldu. TÜRKİYE'DEKİ UKRAYNALILARI HEDEF HALİNE GETİREN RUS PROPAGANDASI! İlk kez Yeniçağ Gazetesinde yayımlanan "haberde", Akdeniz Anadolu Lisesi’nde pazartesi sabahları okunan İstiklal Marşı’ndan rahatsız olan Ukrayna uyruklu bir Türk vatandaşının CİMER’e şikayet yazısı yazdığını öne sürdü. Söz konusu iddia Anadolu Ajansı (AA) tarafından yalanlandı. Anadolu Ajansı Teyit Hattı, CİMER ve Milli Eğitim Bakanlığının, Türkiye'deki Ukraynalıları hedef alan Rus propagandasını yalanladığını açıkladı. Konuya ilişkin Ukrayna Ankara Büyükelçiliği sayfasından yapılan bildiride ise "Türkiye'de yaşayan Ukraynalıların büyük çoğunluğunun yasalara saygılı, arkadaş canlısı ve hoşgörülü olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurallarına, geleneklerine ve yaşam tarzına saygı duyduğunu vurgulamak isteriz." ifadeleri kullanıldı.  ANTALYA KONYAALTI İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, YENİÇAĞ'IN ASILSIZ HABERİ KALDIRMASINI İSTEDİ Antalya Konyaaltı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, asılsız haberden dolayı Yeniçağ Gazetesi'nden tekzip metni ve haberin kaldırılmasını istedi. İLETİŞİM BAŞKANLIĞI İDDİAYI YALANLADI Ayrıca söz konusu iddia dün Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin yayımladığı bülten içinde yer aldı. Bültende şu ifadeler yer aldı: "Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medyada paylaşılan, “Türk vatandaşlığı verilen Ukraynalı İstiklal Marşı’nı CİMER ’e şikayet etti” iddiası doğru değildir.  HAKİKAT | Söz konusu haberlerde, “Yüzde 25’i yabancı uyruklulardan oluşan Antalya Konyaaltı’nda bir skandal yaşandı. Akdeniz Anadolu Lisesi’nde pazartesi sabahları okunan İstiklal Marşı’ndan rahatsız olan Ukrayna uyruklu bir Türk vatandaşının CİMER’e şikayet yazısı yazdığı öne sürüldü.” ifadeleri yer almıştır. Haberdeki veriler ve iddiaların tamamen asılsız olduğu tespit edilmiştir. Konyaaltı Akdeniz Anadolu Lisesi’nde yabancı öğrenci oranı yüzde 25 değil, yüzde 12,5’tir. İlgili kurumların açıklama ve bilgilendirmeleri incelendiğinde CİMER, MEBİM ve Açık Kapı’ya iddia edildiği gibi bir şikayetin yapılmadığı görülmüştür."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.