SON DAKİKA
Hava Durumu

#Çin Toplama Kampları

QHA - Kırım Haber Ajansı - Çin Toplama Kampları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çin Toplama Kampları haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çin 2023'te 456 bin Uygur Türkünü zorla çalıştırdı Haber

Çin 2023'te 456 bin Uygur Türkünü zorla çalıştırdı

QHA ekibinin takibe aldığı ve Çin'in kontrolündeki Tengritağ Ağının 25 Aralık'ta yaptığı açıklamada, 2023 yılının ilk 10 ayında sözde "Mutlu ve Uyumlu İş İstihdam Politikası" adı altında toplama kamplarında tutulan 456 bin kişinin zorla çalıştırdığı bilgisine ulaşıldı. Çin kontrolündeki ağın konuya ilişkin yayımladığı raporda, "İstihdam istikrarlı bir gelir kaynağı anlamına gelir ve istikrarlı bir gelir kaynağı tüketme arzusunun önünü açar" ifadelerine yer verildi.  UYGUR TÜRKÜ UZMANLAR VE AKTİVİSTLERİN ANALİZİ Uygur Türkü uzmanlar ve aktivistler, istihdam adı altında işe alınanların, insan haklarının rutin olarak ihlal edildiği ve soykırımın yaşandığı toplama kamplarında gözaltındaki Uygur Türkleri olduğunu bildiriyor. Ayrıca bu sözde istihdamın, tutuklu bulunan kişilerin zorla çalıştırılması anlamına geldiği belirtiliyor. "ÇİN YÖNETİMİ UYGUR TÜRKLERİNİN KÖKÜNÜ KURUTMAYI HEDEFLEMEKTİR" Dünya Uygur Kurultayı Çin İşleri Komitesi Başkanı İlşat Hasan Kökböre, bu tür politikaların Çin'in Uygur Türklerini daha sıkı gözetim altında tutumak için yapıldığını ifade ederek, "Bu kampta tutuklu bulunan Uygur ve diğer Türk topluluklarını Çin gözetim ve kontrolüne tâbi tutmayı; nihai olarak Çin yönetimi Uygur Türklerinin kökünü kurutmayı hedeflemektir" dedi. ÇİNLİLERİN TERCİH ETMEDİĞİ ALANLARI UYGURLARLA DOLDURUYOR Öte yandan uzmanlar, Çin'in teknik karmaşıklığı olmayan ve Çinli işçiler tarafından daha az tercih edilen sektörleri doldurmak için Uygurlara şiddetle ihtiyacı olduğunu ifade ediyor.

Çin, beyin kanseri olan 73 yaşındaki Uygur anneyi toplama kampına attı! Haber

Çin, beyin kanseri olan 73 yaşındaki Uygur anneyi toplama kampına attı!

Çin yönetimi, Doğu Türkistan'daki soykırım politikasına devam ediyor. Beyin kanserine yakalanan 73 yaşındaki bir Uygur annenin toplama kampına atıldığı ortaya çıktı. Kazakistan'da yaşayan Gülpiye Kazıbek'in Özgür Asya Radyosu'na (RFA) verdiği röportajda, 73 yaşındaki annesi Anarhan Kazıbek'in 2018 yılının Temmuz ayında Çin yönetimi tarafından beyin kanseri olmasına rağmen toplama kampına atıldığı ve 12 sene suçsuz bir şekilde hüküm giydiğini bildirdi. "ANNEMİN TOPLAMA KAMPINDA VEFAT ETME İHTİMALİNDEN DOLAYI ÇOK ENDİŞELİYİM" Gülpiye Kazıbek, "Annem ağır beyin kanseriydi. Doğu Türkistan'da kalan ablam, annemin ameliyatı için para biriktiriyordu. Fakat Çin yönetimi annemi hiç bir gerekçe göstermeksizin toplama kampına attı. Ablam annemin ağır hasta olduğuna dair hastenin raporlarını yerli hükumete vermiş olsada, Çinli yetkliler raporların hiç birini kabul etmedi. Ben annemin toplama kampında vefat etme ihtimalinden dolayı çok endişeliyim" ifadelerini kullanarak Çin'in ne kadar acımasız olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. BEYİN KANSERİ ANNE AĞIR İŞLERE ZOLANIYOR Radio Free Asia (RFA) muhabirleri, Doğu Türkistan'ın Gulca şherindeki Baygöl Kadınlar Hapishanesine (Toplama kampı) ulaşarak Anarhan Kazıbek hakkında bilgi aldı. RFA muhabirlerinin hapishane çalışanları ile yaptığı telefon görüşmesinde Anarhan Kazıbek'in hastalığının ağırlaştığı öğrenildi.  Ayrıca Anarhan Kazıbek'in beyin kanseri olmasına rağmen toplama kampında ağır işler yapmaya zorlandığı bildirildi.  ÇİN'İN KAZAKİSTAN BÜYÜKELÇİLİĞİ BİLGİ VERMİYOR Anarhan Kazıbek'in kızı Gülpiye Kazıbek, yıllardır annesinden haber alamadığını ve Kazakistan'daki Çin Büyükelçiliğine defalarca başvurmasına rağmen hiçbir sonuç elde edemediğini kayddetti. Gülpiye Kazıbek şu anda Kazakistan'daki toplama kampı mağdurları ile birlikte devamlı olarak Çin'in Kazakistan Büyükelçiliği önünde protesto eylemlerine devam ediyor.

Doğu Türkistan'da toplama kampından çıkan bir kişinin son hali yürek burktu Haber

Doğu Türkistan'da toplama kampından çıkan bir kişinin son hali yürek burktu

Komünist Çin'in Doğu Türkistan'daki toplama kamplarında Uygur Türklerine uyguladığı insanlık dışı muamele ve zulme ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerden birinde, toplama kampından yeni çıkan bir Uygur Türkünün bir deri bir kemik hali, Çin yönetiminin işlediği insanlık suçlarını ispat etti. 3 MİLYONDAN FAZLA İNSAN TOPLAMA KAMPLARINDA Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, ÇKP rejiminin soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında üç milyondan fazla Uygur Türkü ve diğer Türk halkları zorla tutuluyor. Bu insanlar, kamplarla birlikte inşa edilen devasa fabrikalarda ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Zaman zaman söz konusu kamplardaki duruma ilişkin fotoğraflar ve videolar internette paylaşılabiliyor, Çin rejiminin Uygur Türklerine reva gördüğü koşullar gözler önüne seriliyor. #DoğuTürkistan'da toplama kampından çıkan bir kişinin son hali yürek burktuhttps://t.co/pDrTADD6Jf pic.twitter.com/RQNW6CMFqr — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) August 7, 2023 KAMPTAN BİR DERİ BİR KEMİK HALDE ÇIKTI İşte o görüntülerden biri yakın zamanda sosyal medyada paylaşıldı. Videoda, Uygur Türkü bir aile kamptan yeni çıkan bir yakınının bir deri bir kemik halini kayda alıyor. DOĞU TÜRKİSTAN'DA SOYKIRIM YAŞANIYOR! Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyona ve soykırıma uğradı ve bugün halen uğramaya devam ediyor.  Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı olmaya devam ediyor. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise Çin Komünist Partisi, kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında, milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyuyor. Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor. ÇİN TOPLAMA KAMPLARI Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklular, işkenceya uğruyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara, ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. İnsanlar, burada tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor, kadınlar toplu tecavüze uğruyor. GENÇ NÜFUS KAMPTA YOK EDİLİYOR Milyonlarca genç, Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Doğu Türkistan’da bir çoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar insanlar, siyasi propagandaya maruz kalıyor, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kamplarda kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor ve genç kadınlar da Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya, Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyorlar. TÜRK VE İSLAM DEĞERLERİ HEDEFTE Doğu Türkistan’da milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor, Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk-İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kutsal kitap, Kur’an-ı Kerim yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurt dışı ülkelerde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.

BM'den Uygur Soykırımı ile ilgili emsal karar Haber

BM'den Uygur Soykırımı ile ilgili emsal karar

Çin'in Toplama kamplarında zorla tutulan ve hala iletişim kurulamayan kamp mağdurlarının Türkiye'deki aile üyelerinin avukatları, BM İnsan Hakları Konseyi ve diğer ilgili BM mekanizmalarına Doğu Türkistan'da yaşanan soykırım ile ilgili daha önce kampsamlı bir başvuruda bulunmuştu. İstanbul'da Uygur Türkleri tarafından kurulan Kamp Mağdurları Platformu'ndaki mağdurların Avukatı Gülden Sönmez ve beraberindeki diğer avukatlar tarafından BM'ye yapılan başvuru sonuçlandı. BM Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu, Çin'in Toplama Kamplarında tutulan Uygur Türkleri ilgili yapılan başvurular hakkındaki kararını açıklandı. BM'DEN ÇİN'İ KORKUTAN KARAR! BM tarafından açıklanan kararda, Tacinisa İmin, Dilşad Oralbay, Niğmet Hemit davalarında milyonlarca Uygur Türkünün Çin’deki sözde yeniden eğitim kamplarına hapsedilmesi ve Çinli yetkililer tarafından Uygur Türklerinin uluslararası ve evrensel temel haklarının, sistematik ve ağır bir şekilde ihlalinin tespit edildiği bildirildi. Ayrıca Çin'in Toplama Kamplarına atılanların Uygur Türkü olmaları ve Müslüman olmaları temelinde bunun ayrımcılığa dayanması ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2. maddesini ihlal ettiği sonucuna varıldı. Karar sonrası Kamp Mağdurları Platformu, İstanbul'un Zeytinburnu ilçesindeki Kazlıçeşme Kültür Merkezi’nde bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya, ailesi Çin Toplama Kamplarında olan Uygur Türkleri, Kamp Mağdurları Platformu yöneticileri ve platformun avukatları katıldı. "BAŞVURUMUZ DELİLLERE DAYALI VE KAPSAMLI" Ailesi Çin Toplama Kamplarında tutulan tanıklar ve mağdurlar adına BM'ye başvuruda bulunan Avukat Gülden Sönmez alınan kararla ilgili yaptığı açıklamada, "Başvurumuz olabildiğince teknik ve maddi delillerle dolu bir başvuru olarak BM'ye sunuldu. Başvurumuzda sadece Çin Toplama Kamplarında tutulan ailelerin yakınlarının beyanlarından faydalanmadık; bulabildiğimiz tüm delilleri, uydu görüntü fotoğraflarından, daha önce toplama kamplarından çıkmış kamp şahitlerinin tanıklıklarından, uluslararası raporlardan, BM'nin daha önce Doğu Türkistan ile ilgili yayımladığı raporlardan yararlandık. Bir hukukçu olarak bu iddiaları ispat edecek bütün hukuki delilleri geniş bir şekilde BM İnsan Hakları Konseyi'nin dikkatine sunduk. Çok memnunuz ki ilk defa bu karar sürecinde toplama kamplarına, insan hakları ve hukuk yönünden ciddi ve detaylı bir eğilme söz konusu olmuştur. BM Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu, Çin Devletinden savunma istedi. Çin Devleti'ne savunmasını vermesi için de bir süre verdi. Çin yönetimi bu iddialara bir savunma dilekçesi verdi. Ama bu dilekçedeki beyanların hem bizler açısından hem BM açısından kabul edilebilir yanı yoktu" ifadelerini kullandı. ÇİN'İN UYGUR SOYKIRIMI VE SİSTEMATİK DEVLET POLİTİKASI Avukat Sönmez, ayrıca Çin'in BM'ye verdiği savunması ile ilgili, "Müvekkillerimin aileleri hakkında da nerde olduğuna dair, nasıl tutulduklarına dair bazıları ile ilgili hiçbir bilgi Çin tarafından BM'ye sunulmadı. Biz, Çin'in savunma dilekçesine karşı cevaplarımızı da BM'ye sunduk ve nihayetinde geçtiğimiz aylarda 6 Nisan günü yayınlanacak şekilde bu karar açıklandı. Karara göre öncelikle toplama kamplarının kendisi ve tutma prosedürü ile ilgili ilk detaylı karar olma özelliğini taşıyor. Bu karara göre BM, Çin'in sistematik ve ağır bir şekilde insan hakları ihlali yaptığını teyit etmiş oldu. Öte yandan özellikle toplama kamplarında tutulanlar başta olmak üzere genel olarak Çin, Doğu Türkistan Bölgesi'nden olan insanlara veya dini olarak Müslüman olan, Uygur, Kazak ve benzeri etnik kökenlerde olanlara ihlalin sistematik olarak yapıldığını bu kararla teyit etmiş oldu" dedi.

Doğu Türkistanlı kamp şahitleri, Oslo Özgürlük Forumu'nda yaşadıklarını anlattı Haber

Doğu Türkistanlı kamp şahitleri, Oslo Özgürlük Forumu'nda yaşadıklarını anlattı

Bu yıl 15. kez düzenlenen Oslo Özgürlük Forumu, 13-15 Haziran 2023 tarihleri arasında "Dayanışmayı Kutlamak" teması ile toplandı. DOĞU TÜRKİSTANLI AKTİVİSTLER KATILDI Forumda konuşma yapan aktivistler, dünyanın çeşitli ülkelerinde baskı, şiddet, ayrımcılık ve soykırıma maruz kalan halkların sesini duyurdu. Çin'in toplama kamplarından kurtulan kamp şahidi Uygur Türkü aktivist Gülbahar Haytiwaci ve Kalbinur Sidik, Ukrayna Parlamentosu üyesi Lisa Yasko, İnsan Hakları Vakfı Başkanı Gerri Kasparov, İranlı aktris ve insan hakları aktivisti Nazanin Boniadi, Koreli insan hakları aktivisti Pastor Seungeun Kim, Sürgündeki Belaruslu gazeteci Hanna Liubakova, Mısırlı film yapımcısı ve aktivist Sanaa Seif, Venezuelalı insan hakları araştırmacısı Víctor Navarro ve pek çok isim katıldı. FORUMA İKİ TOPLAMA KAMPI ŞAHİDİ KATILDI 2023 Oslo Özgürlük Forumu, Doğu Türkistan'daki soykırımı bir kez daha gündeme getirdi. Çin yönetiminin, Doğu Türkistan’da soykırım için inşa ettiği toplama kamplarında kalan kamp şahidi Uygur Türkü Kalbinur Sıddık ve Gülbahar Haytiwaci forumda, Uygur Türklerinin ve diğer Türk topluluklarının nasıl bir baskı ve işkenceyle baş başa kaldıklarını anlattı. İki toplama kampı şahidinin sahnedeki beden dili ve anlattıkları izleyicileri şok etti. KURMACA SUÇLAMALARLA KARARTILAN HAYATLAR Gülbahar Haytiwaci konuşmasında, Çin hükumeti tarafından emeklilik prosedürlerini imzalama bahanesiyle Fransa’dan 2019 yılında çağırıldığını, Doğu Türkistan'a varında kurmaca suçlamalarla Çinli polislerce tutuklandığını ve toplama kapmına atıldığını, işkence gördükten sonra kurtarılıncaya kadar duyduğu acıyı dile getirdi. Foruma katılan diğer katılımcılar ise 21. yüzyılda Uygur Türklerinin Çin tarafından maruz kaldığı bu insanlık dışı uygulamalar karışında hayretler içinde anlatılanları dinledi. KADIN TOPLAMA KAMPINDA TOPLU TECAVÜZ Kalbinur Siddik ise, bir erkek kampında ders verirken gördüklerini, Uygur Türkü erkeklerin nasıl işkence gördüğünü, daha sonra kadın kamplarına yerleştirdiklerini, kadın kampında Uygur Türkü kadınların Çinli polisler tarafından toplu tecavüze uğradığını, kadınlara zorla kısırlaştırıcı ilaç verdiklerini ve nasıl kurtulduğunu anlattı.  KAHRAMAN UYGUR TÜRKÜ KADINLAR Oslo Özgürlük Forumu’nda yaptıkları konuşmanın sonunda Kalbinur Sıddık ve Gülbahar Haitiwaci, Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine ve diğer Türk topluluklaırına karşı Çin'in uyguladığı bu soykırımın durdurulması için mücadele edeceklerini, Doğu Türkistan'da yaşananları anlatmayı sürdüreceklerini vurguladı. Aktivistler, dünya toplumunu Uygur Türklerine destek vermeye çağırdı. OSLO ÖZGÜRLÜK FORMU Oslo Özgürlük Forumu ilk olarak 2009 yılında New York merkezli İnsan Hakları Vakfı tarafından başlatıldı. Şu anda birçok önemli uluslararası figürü bir araya getirmek için yetkili bir mekan haline geldi. Şimdiye kadar toplantıya  2010 yılında ilk defa Uygur Türklerinin annesi olarak bilinen Rabia Kadir katılmıştı. Daha sonra, 2019 yılında ABD Dini İşler Komiseriliği Başkanı Nuri Türkel, 2020 yılında Gülçehra Hoca, 2021 yılında cezaevinde bulunan Uygur entelektüel ve folklorist Rahile Davut’un kızı Akida Polat katıldı.

Çin'in toplama kampına attığı Uygur Türkü çiftten kötü haber! Haber

Çin'in toplama kampına attığı Uygur Türkü çiftten kötü haber!

Çin hükumeti, Doğu Türkistan'daki soykırım ve asimilasyon politikasını aralıksız sürdürüyor. Doğu Türkistan'da inşa edilen Çin toplama kamplarında, Birleşmiş Milletlerin elde ettiği resmi rakamlarla 3 milyondan fazla Doğu Türkistanlı Müslüman Türk tutuluyor. YAŞLI UYGUR TÜRKÜ ÇİFT TOPLAMA KAMPINDA ÖLDÜRÜLDÜ 70 yaşındaki Haci Ahun ve 60 yaşlarındaki eşi Mehpiremhan, sözde yasa dışı dini faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle 2019 senesinde Doğu Türkistan'ın tarihi şehri Kaşgar'a bağlı Maralbişi ilçesindeki Tumşuk toplama kampına atıldı. Uygur Türkü aktivistler, haklarında, "yasa dışı dini faaliyetlere" dahil olma ve aile bireylerine dini ders verme suçlamasıyla iki Uygur Türkü çifte 10 yıl hapis cezası verildiğini bildirdi. TOPLAMA KAMPINDAKİ TÜRKLER YOK EDİLİYOR Bölgeden edinilen bilgilere göre, Tumşuk toplama kampına atılan Uygur Türkü çiftin, 2023 yılı Ramazan ayının ortalarında işkenceye dayanamayıp vefat ettiği öğrenildi. Ayrıca, Tumşuk toplama kampındaki Uygur Türklerinin yapılan işkence ve deneylere dayanamayıp vefat ettiği ortaya çıktı. DOĞU TÜRKİSTAN'DA BİR SOYKIRIM YAŞANIYOR! Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk soykırıma uğradı ve bugün halen uğramaya devam ediyor.  Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı oluyor. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise Çin Komünist Partisi, kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında, milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyuyor. Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor. ÇİN'İN TOPLAMA KAMPLARI Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklular, işkenceya uğruyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara, ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. İnsanlar, burada tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor, kadınlar toplu tecavüze uğruyor. GENÇ NÜFUS KAMPLARDA YOK EDİLİYOR! Milyonlarca genç, Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Doğu Türkistan’da bir çoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kamplarda, kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor ve genç kadınlar da Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya, Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyorlar. TÜRK VE İSLAM DEĞERLERİ AYAKLAR ALTINDA! Doğu Türkistan’da milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor, Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk-İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor. “Kardeş aile” projesi adı altında her aileyle ilgilenecek Çinli memur atandı. Bu “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyorlar.

Çin'in toplama kamplarında tuttuğu 730 bin kişiye ait veritabanı açıklandı Haber

Çin'in toplama kamplarında tuttuğu 730 bin kişiye ait veritabanı açıklandı

Doğu Türkistan'da yaşanmakta olan zulme dair birçok etkili raporu yayımlayarak; Uygur soykırımını dünyaya tanıtan Alman araştırmacı Adrian Zenz topladığı yeni verilerle Çin'in soykırım işlemekte olduğunu bir kez daha ispatladı. Zenz'in öncülüğündeki Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı, Doğu Türkistan'daki toplama kamplarına ilişkin 5 milyon kayıt ve 730 bin Uygur Türkünün profilini içeren bir veritabanı oluşturduğunu bildirdi. SİSTEMATİK SOYKIRIMIN DELİLİ Zenz ve ekibi tarafından oluşturulan veritabanıyla kamuoyuna açılan belgelerin, Doğu Türkistan'daki toplama kamplarıyla ile ilgili 5 milyon veri ve 730 bin Uygr Türküne ait veriler içeriyor. Verilerin incelenmesi sonucu, çoğunlunun Doğu Türkistan'ın Gulca vilayetine bağlı Tekes İlçesi ile Kaşgar’ın Konaşehir ilçesindeki Uygur ve Kazak Türkü tutsaklarına ait olduğu bildirildi. Ayrıca vakıf tarafından konuyla ilgili geçen sene yayımlanan belgelere ek olarak hazırlanan veritabanı olduğu belirtildi. Söz konusu veritabanıyla yurt dışında yaşayan Uygur Türklerinin ve diğer Doğu Türkistan kökenli kişilerin, 19 haneli Çin nüfus kimlik numarası veya Çince Ad soyad ile giriş yaparak, yakınlarının hangi ceza kampında, ne zaman tutuklandığı, hangi suçla içeri alındığı ve kaç yıl hapse çarpıtıldığı doğrultusundaki bilgilere ulaşılabilecekleri belirtildi. UYGUR SOYKIRIMININ DEDİLİ: XİNJİANG POLİS TEŞKİLATI ARŞİVLERİ Geçen yıl Mayıs ayında İngiliz BBC kanalı, Çin’in "Xinjiang" polis teşkilatı arşivlerinden ele geçirilen toplama kamplarındaki yaklaşık 2.900 Uygur Türkünün biyometrik fotoğrafları ve Çinli yetkililerin kamplardan kaçmaya çalışanları, "hiç tereddüt etmeksizin vur" emri dahil yazılı belgeler olmak üzere çok yönlü belgileri kamuoyuyla paylaşmıştı. Hackerlar tarafından ele geçirilen belgeler incelenmesi için araştırmacı Adrian Zenz'e teslim edilirken, yaklaşık üç ay boyunca araştırma ve inceleme sonucu BBC aracılığıyla Çin’in sistematik soykırım suçuna ait deliller kamuoyuna teşhir edilmişti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.