Çin'in Doğu Türkistan'da yıktığı tarihi camiler tespit edildi
Doğu Türkistan’da aydınlar ve sanatçılar başta olmak üzere milyonlarca insanı toplama kamplarına gönderen Çin yönetimi, Uygur Türklerinin kültür hafızasını da silmek için sistemli imha politikası yürütüyor. Çin işgalindeki Doğu Türkistan'da binlerce senelik camiler, Çin Komünist Partisi tarafından yıkılmaya devam ediyor. Mimarisi ve büyüklüğüyle dikkat çeken bazı camiler ise turistlik mekanlara çevriliyor.
ÇİN'İN TÜRK VE İSLAM KÜLTÜRÜNE YÖNELİK DÜŞMANLIĞI UYDU GÖRÜNTÜLERİYLE TESPİT EDİLDİ
Türk ve İslam düşmanlığını sistemli bir şekilde hayata geçiren Çin yönetimi, Doğu Türkistan’daki camileri hedef aldı. 2016 ile 2019 yılı arasında binlerce camiyi yıktı veya eğlence merkezlerine dönüştürdü. Çin'in bölgede uyguladığı internet ve diğer sıkı sansürler nedeniyle bölgeden haber alınamadığı için yüzlerce yıllık camiler ve türbelerin yıkıldığı veya kubbelerinin söküldüğü uydu görüntüleri aracılığıyla tespit edildi. Uygur Türkü aktivist Bahram K. Sintash tarafından tespit edilen Uydu görüntüleri, Çin yönetiminin Doğu Türkistan'daki camileri nasıl ortadan kaldırdığını bir kez daha ispatladı.
İşte tespit edilen camilerden bazıları;
KARGILIK CAMİ
Konum: Doğu Türkistan’ın Kaşgar ili Kargılık ileçsi
31 Ağustos 2018 ile 10 Ocak 2019 arası yıkıldı
ATUŞ CAMİ
Konum: Doğu Türkistan Atuş ili
30 Kasim 2017 ile 8 Ocak 2018 arası yıkıldı
RESTE CAMİ
Konum: Doğu Türkistan’ın Aksu ili
11 Nisan 2016 ile 17 Ağustos 2017 arası yıkıldı
16 BİNDEN FAZLA CAMİ YIKILDI
Avustralya merkezli düşünce kuruluşu Australian Strategic Policy Institute'ın (ASPI), uydu görüntülerini analiz ederek hazırladığı rapora göre, Doğu Türkistan genelinde 16 bin cami kısmen yıkıldı ve ağır hasar gördü.
Doğu Türkistan genelinde dini ve kültürel mekanlarda yürütülen yıkıma yönelik hazırlanan rapor, bölgedeki camilerin yüzde 65'inin tahrip edildiğine ya da yıkıldığına dikkat çekti. Raporda, Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetiminin, 2017 yılından itibaren başlattığı faaliyet kapsamında 8 bin 500 camiyi de tamamıyla ortadan kaldırdığı belirtildi.
DOĞU TÜRKİSTAN'DA BİR SOYKIRIM YAŞANIYOR!
Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyon ve soykırıma uğradı, uğramaya devam ediyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı olmaktadır. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise Çin Komünist Partisi, kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında, milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyuyor. Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor.
Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklular, işkenceya uğruyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara, ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. İnsanlar, burada tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor, kadınlar toplu tecavüze uğruyor.
Milyonlarca genç, Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Doğu Türkistan’da bir çoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kamplarda, kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor ve genç kadınlar da Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya, Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyorlar.
Doğu Türkistan’da milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor, Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk-İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.
“Kardeş aile” projesi adı altında her aileyle ilgilenecek Çinli memur atandı. Bu “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyorlar.