SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Çerkes Sürgünü

QHA - Kırım Haber Ajansı - Çerkes Sürgünü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çerkes Sürgünü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çerkes diasporasından Ukrayna Başkonsolosluğuna teşekkür ziyareti Haber

Çerkes diasporasından Ukrayna Başkonsolosluğuna teşekkür ziyareti

Ukrayna Parlamentosu (Verhovna Rada) tarafından 9 Ocak 2025 tarihinde Çerkes Sürgünü'nün soykırım olarak kabul edilmesi kararı, Çerkes halkının memnuniyetiyle karşılandı.  ÇERKES HEYETİ UKRAYNA İSTANBUL BAŞKONSOLOSLUĞUNU ZİYARET ETTİ Bu kapsamda Birleşik Çerkesya Konseyi, Çerkes Dernekleri Federasyonu, Çoğulcu Demokrasi Partisi, Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti, Maltepe Çerkes Derneği, Çerkes Hakları İnisiyatifi, Çerkesya Yurtseverleri yöneticilerinden oluşan heyet, 29 Ocak 2025 tarihinde Ukrayna İstanbul Başkonsolosluğuna teşekkür ziyaretinde bulundu. ÇERKES KÜLTÜR MERKEZİ VE ÇERKES SOYKIRIM ANITI TALEBİ İLETİLDİ Birleşik Çerkesya Konseyi Başkanı Kenan Kaplan, ziyarete ilişkin olarak Kırım Haber Ajansına (QHA) yaptığı açıklamada, "Başkonsolosa Verhovna Rada'nın Çerkes Soykırımı'nı kabul etmesinin Çerkes milletinin bağımsızlık mücadelesinde çok önemli bir dönüm noktası olduğunu, bu kararın Ukrayna ve Çerkes milletleri arasındaki dostluk ve iş birliği bağlarını güçlendireceğini ifade ederek Çerkes milleti adına; Ukrayna milletine ve Verhovna Rada'ya teşekkürlerimizi ilettim. Çerkesler olarak Gürcistan'ın yaptığı gibi Ukrayna'da bir Çerkes Kültür Merkezi ve Çerkes Soykırım Anıtı açılması talebimiz olduğunu ilettim" ifadelerini kullandı.  UKRAYNA'YA TEŞEKKÜR MEKTUBU "BU DESTEK, İNSANLIK TARİHİ AÇISINDAN PAHA BİÇİLEMEZ VE UNUTULMAZ BİR ANLAM TAŞIMAKTADIR" Soykırım kararını desteklediği için Ukrayna'ya teşekkür eden diasporadaki isimler, Başkonsolos Roman Nedilskıy'a, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'a (Volodimir Zelenski) ulaştırılmak üzere bir teşekkür mektubu sundu. Konsey Başkanı Kaplan'ın imzasını taşıyan mektupta şu ifadeler yer aldı: Çerkes halkı adına, Birleşik Çerkesya Konseyi olarak, size ve Ukrayna Yüksek Rada’sının tüm milletvekillerine, Rus-Kafkas Savaşı sırasında 1763-1864 yılları arasında Çerkes halkına uygulanan soykırımın tanınmasıyla tarihi adaletin yeniden tesis edilmesi için gerçekleştirdiğiniz bu zorlu ama asil çalışma için derin minnettarlığımızı ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sizin ve Ukrayna Yüksek Rada milletvekillerinin, Çerkes halkının kaderine duyduğunuz siyasî iradeyi ve insanî sempatiyi takdirle karşılıyoruz. Bugün Ukrayna, Rusya’nın yürüttüğü soykırım niteliğindeki suç savaşını yaşamasına rağmen, Ukrayna halkı başka mazlum halklara destek olma gücünü bulmaktadır. Bu destek, insanlık tarihi açısından paha biçilemez ve unutulmaz bir anlam taşımaktadır. Ukrayna, Yüksek Rada aracılığıyla, tüm dünya toplumuna adalete olan bağlılığın her zaman ve her koşulda korunabileceğini, savaşta bile adaletin gerçek bir değer olduğu ve sadece bir slogan olmadığını göstermiştir. Çerkes halkı, Ukrayna halkının bağımsızlığını ve devletinin bütünlüğünü koruma çabasındaki azimli ve zorlu mücadelesine, aynı zamanda insanlığın ortak değerlerini kanlı ve suçlu Rus emperyalizminden koruma gayretine tam destek vermektedir. Ukrayna, zafer kazanmaya mahkûmdur ve başka bir sonuç mümkün değildir. Çünkü Ukrayna halkı, saldırganı püskürtürken, diğer halklara da zafer umudunu güçlendirme iradesi ve gücüne sahiptir. Eminiz ki tüm Çerkes halkı, Ukrayna’nın zaferine ve topraklarının tamamında barışı yeniden tesis etmesine destek olmaya devam edecektir. Hakikat yolu birdir ve halklarımız bu yolda yoldaş olmuştur. "ZAFERİNİZ ZAFERİMİZDİR!" Aynı zamanda Rus saldırıları altındaki Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine dikkat çeken heyet, "Ukrayna halkıyla dayanışma içindeyiz ve zaferinizden eminiz! Zaferiniz bizim zaferimizdir! Sizin özgürlüğünüz bizim de özgürlüğümüzdür!" dedi. UKRAYNA, ÇERKES SÜRGÜNÜ'NÜ SOYKIRIM OLARAK KABUL ETTİ Ukrayna Parlamentosu (Verhovna Rada), Rusya İmparatorluğu tarafından Çerkes halkına yönelik gerçekleştirilen sürgünü soykırım olarak tanıyan kararı kabul etti. Ukrayna Milletvekili Oleksiy Gonçarenko, Ukrayna Parlamentosu genel kurulunda yapılan oylama sırasında Rusya İmparatorluğu tarafından Çerkes halkına yönelik gerçekleştirilen sürgünü soykırım olarak tanıyan karar için 232 Ukrayna milletvekilinin evet oyu kullandığını aktardı. “Rusya İmparatorluğu Tarafından Çerkes Halkına Yönelik Gerçekleştirilen Soykırımın Tanınmasına İlişkin Karar”, 1763-1864 Rus-Kafkas Savaşı sırasında Çerkeslerin kitlesel imhasının ve tarihi anavatanlarından Osmanlı Devleti'ne zorla sürülmelerinin soykırımın tüm belirtilerini taşıdığını kabul ediyor. Bununla birlikte belgede ayrıca, tüm ülkelere ve uluslararası örgütlere bu soykırımı tanıma, Rusya Federasyonu'na işlediği soykırım suçunu resmen kabul etme ve bunun için özür dileme çağrıları yer alıyor.

İstanbul'da Çerkes Sürgünü'nün 160. yıl dönümü anıldı Haber

İstanbul'da Çerkes Sürgünü'nün 160. yıl dönümü anıldı

Çarlık Rusyası'nın 21 Mayıs 1864 tarihinde Çerkesleri, kanlı bir sürgüne ve soykırıma tâbi tutmasının üzerinden tam 160 yıl geçti. Kafkas halkları, Rus Çarlarının baskıları ve katliamları sonucunda anayurtlarından göç etmeye zorlandı. Osmanlı topraklarına yönelen bu zorunlu göç esnasında, Karadeniz’in çetin koşulları ve göç esnasında yaşanan zorluklar nedeniyle bir milyondan fazla insan hayatını kaybetmişti. Büyük Çerkes Soykırımı ve Sürgünü'nün 160. yıl dönümünde, Çerkes Dernekleri Federasyonu (ÇERKES-FED) İstanbul’daki Odakule Meydanı’nda anma etkinliği düzenledi. Çerkes Soykırımı’nda hayatı kaybedenler için dua okunması ve saygı duruşuyla başlayan etkinlikte Çerkes Federasyonu Genel Sekreteri Yılmaz Dönmez, Çerkes Sürgünü'nün tarihini anlatarak Rus ordusunun Çerkeslere karşı işlediği korkunç suçlara dikkat çekti. Ardından Çerkes Federasyonu Genel Başkanı Nusret Baş, Çoğulcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Faruk Arslandok, Çerkes Dernekleri Federasyonu Kurucu Üyesi ve Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev konuşmalar yaptı. Yaptıkları konuşmalarda tarihten ders çıkarılmasının önemine dikkatçeken konuşmacılar Çerkes Sürgünü'nün soykırım olarak tanınması gerektiğini vurguladı. Daha sonra katılımcılar “Soykırım insanlık suçudur”, “Katil Rusya Kafkasya’dan defol” sloganları attı. Ardından etkinliğin düzenlediği meydanda büyük Çerkes bayrağı açan katılımcılar “İntikam değil adalet istiyoruz.” sloganları attı. Etkinliğin sonunda bir grup katılımcı Rusya Federasyonu'nun İstanbul'daki Başkonsolosluğuna siyah çelenk bıraktı. 21 MAYIS BÜYÜK KAFKASYA SÜRGÜNÜ Çerkeslerin, Çarlık Rusyası’nın ana hedeflerinden biri haline gelmesi özellikle 1853-1856 yılları arasında gerçekleşen Kırım Savaşı ile birlikte oldu. Kırım Savaşı’nda Kafkasya’da bulunan Şeyh Şamil taraftarları ile birlikte Müslüman Çerkesler, Rusya’nın bölgeye kuvvet ayırmasına ve Kırım’daki cephelere destek göndermeyi engellemesine neden oldu. Rusya bu gelişmeden sonra Karadeniz kıyısında bulunan Müslüman topluluklarını yok etmeye yönelik emperyalist politikalarını hızlandırdı. Bu Müslüman toplulukları içerisinde Kırım Tatarları, Çerkes Adigeler, Abhazlar ve Nogaylar bulunuyordu. 1860’lı yıllara gelindiğinde Rusya’nın kontrol altına alamadığı tek alan, Çerkes halklarının bulunduğu bölgeyi kapsıyordu. Rusya bu tarihten itibaren Çerkesleri sürgün ederek, Karadeniz kıyılarından çıkarma planlarını devreye soktu. Çerkes Sürgününde Rus kaynaklarına göre 1863-64 yılları arasında Osmanlı topraklarına 418 bin kişi göç ettirilmiştir. 1858-65 yılları arasında göç edenlerin toplam sayısı da 493 bindir. Bunlar arasında 30 bin Türk soylu Nogay olduğu da bilinmektedir. İngiliz savaş tarihçisi W.E.D.Allen’e göre, o zamanki Osmanlı topraklarına yerleştirilmiş olan Çerkeslerin (Adıge) sayısı 600 binden fazladır. Amerikalı Justin McCarthy, sürülen Çerkes ve diğer Kafkas topluluklarının sayısının 1.200.000 dolayında olabileceğini, bunun ancak 800 bin kadarının hayatta kalabildiğini belirtiyor. Sağ kalan nüfusun 600 bini 1856-64 arasında, 200 bini de 1864 sonrasında göç etmiştir. 500 BİN ÇERKES RUSLAR TARAFINDAN KATLEDİLDİ Sürgüne katılan nüfusun en az dörtte birinin yolculuk, kamp yaşamı ve yeni yerleşim yeri sırasında öldüğü kabul edilmektedir. Rusların doğrudan öldürdüğü Adige sayısı ise 500 binden fazla olarak tahmin edilmektedir.

KTMM Başkanı Refat Çubarov, Çerkes Soykırımı kurbanlarını andı Haber

KTMM Başkanı Refat Çubarov, Çerkes Soykırımı kurbanlarını andı

Çarlık Rusyası'nın 21 Mayıs 1864 tarihinde Çerkesleri, kanlı bir sürgüne ve soykırıma tabi tutmasının üzerinden tam 160 yıl geçti. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov,  bugün sosyal medya üzerinden paylaştığı mesajda, 21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Sürgünü'nün kurbanlarını andı. "KENDİ TOPRAKLARDA KENDİ GELECEKLERİNİ KURMALARI ANCAK RUSYA'NIN YIKILMASIYLA MÜMKÜNDÜR" KTMM Refat Çubarov paylaştığı mesajda şu ifadeleri kullandı: 21 Mayıs’ta tüm dünyadaki Çerkesler, 1763-1864 Çerkes Soykırımı'nın kurbanlarını anıyor. Rus İmparatorluğu'nun işlediği bu suç sonucunda Çerkeslerin Rus işgalinin başlangıcındaki sayılarından yalnızca yüzde 3-5'i kendi topraklarında kalmıştır. Rus İmparatorluğu tarafından köleleştirilen halkların yeniden canlanması ve kendi topraklarında geleceklerini kurmaları ancak Rusya Federasyonu'nun yıkılmasıyla mümkündür. Aslında bu, Rusya Federasyonu tarafından sömürülen halklarının ne için çabalaması gerektiği ve bağımsız Ukrayna devletine hangi konularda yardım etmeli sorusunun cevabıdır! Çerkes Soykırımı'nın kurbanlarını saygıyla anıyoruz! Çerkes halkına özgürlük! Rusya Federasyonu tarafından köleleştirilen halklara özgürlük! 21 MAYIS BÜYÜK KAFKASYA SÜRGÜNÜ Çerkeslerin, Çarlık Rusyası’nın ana hedeflerinden biri haline gelmesi özellikle 1853-1856 yılları arasında gerçekleşen Kırım Savaşı ile birlikte oldu. Kırım Savaşı’nda Kafkasya’da bulunan Şeyh Şamil taraftarları ile birlikte Müslüman Çerkesler, Rusya’nın bölgeye kuvvet ayırmasına ve Kırım’daki cephelere destek göndermeyi engellemesine neden oldu. Rusya bu gelişmeden sonra Karadeniz kıyısında bulunan Müslüman topluluklarını yok etmeye yönelik emperyalist politikalarını hızlandırdı. Bu Müslüman toplulukları içerisinde Kırım Tatarları, Çerkes Adigeler, Abhazlar ve Nogaylar bulunuyordu. 1860’lı yıllara gelindiğinde Rusya’nın kontrol altına alamadığı tek alan, Çerkes halklarının bulunduğu bölgeyi kapsıyordu. Rusya bu tarihten itibaren Çerkesleri sürgün ederek, Karadeniz kıyılarından çıkarma planlarını devreye soktu. Çerkes Sürgününde Rus kaynaklarına göre 1863-64 yılları arasında Osmanlı topraklarına 418 bin kişi göç ettirilmiştir. 1858-65 yılları arasında göç edenlerin toplam sayısı da 493 bindir. Bunlar arasında 30 bin Türk soylu Nogay olduğu da bilinmektedir. İngiliz savaş tarihçisi W.E.D.Allen’e göre, o zamanki Osmanlı topraklarına yerleştirilmiş olan Çerkeslerin (Adıge) sayısı 600 binden fazladır. Amerikalı Justin McCarthy, sürülen Çerkes ve diğer Kafkas topluluklarının sayısının 1.200.000 dolayında olabileceğini, bunun ancak 800 bin kadarının hayatta kalabildiğini belirtiyor. Sağ kalan nüfusun 600 bini 1856-64 arasında, 200 bini de 1864 sonrasında göç etmiştir. 500 BİN ÇERKES RUSLAR TARAFINDAN KATLEDİLDİ Sürgüne katılan nüfusun en az dörtte birinin yolculuk, kamp yaşamı ve yeni yerleşim yeri sırasında öldüğü kabul edilmektedir. Rusların doğrudan öldürdüğü Adige sayısı ise 500 binden fazla olarak tahmin edilmektedir.

21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Sürgünü ve Soykırımı’nın 160. yılı Haber

21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Sürgünü ve Soykırımı’nın 160. yılı

Rus emperyalizmi 1853-1856 yılları arasındaki Kırım Savaşı ile Kafkas halklara kıyım yaparak tarihe bir insanlık suçu daha ekledi. Kırım'ın işgaline karşı göğüs gererek topraklara asker gönderilmesini engelleyen Müslüman Çerkesler, Çarlık Rusyası'nın hedefi haline gelerek 21 Mayıs 1864 yılında zorla sürgüne gönderildi. Tarihe kanlı bir sayfa açan Rus Çarlığı, Büyük Kafkasya Sürgünü'ne imza attı. Bugün o sürgünün 160. yıl dönümü kaydediliyor.  21 MAYIS BÜYÜK KAFKASYA SÜRGÜNÜ Çerkeslerin, Çarlık Rusyası’nın ana hedeflerinden biri haline gelmesi özellikle 1853-1856 yılları arasında gerçekleşen Kırım Savaşı ile birlikte oldu. Kırım Savaşı’nda Kafkasya’da bulunan Şeyh Şamil taraftarları ile birlikte Müslüman Çerkesler, Rusya’nın bölgeye kuvvet ayırmasına ve Kırım’daki cephelere destek göndermeyi engellemesine neden oldu. Rusya bu gelişmeden sonra Karadeniz kıyısında bulunan Müslüman topluluklarını yok etmeye yönelik emperyalist politikalarını hızlandırdı. Bu Müslüman toplulukları içerisinde Kırım Tatarları, Çerkes Adigeler, Abhazlar ve Nogaylar bulunuyordu. 1860’lı yıllara gelindiğinde Rusya’nın kontrol altına alamadığı tek alan, Çerkes halklarının bulunduğu bölgeyi kapsıyordu. Rusya bu tarihten itibaren Çerkesleri sürgün ederek, Karadeniz kıyılarından çıkarma planlarını devreye soktu. Rus Çarı II. Aleksandr ile Maykop’ta görüşme fırsatı yakalayan Çerkesler, kendilerinin uzlaşmak istediklerini ve bunun karşılığında sürgün politikasından vazgeçilmesini istediklerini bildirdiler. Ancak Çar II. Aleksandr, Çerkeslere “Ya göç edersiniz ya da Kuban Irmağı havzasındaki topraklara yerleşirsiniz” cevabını verdi. Çerkesler ise bataklıklar ile dolu sıtma tehlikesi yüksek olan ve Kozak milislerinin cirit attığı bir bölgeye asla yerleşmek istemediler. Bunun sonucunda Çarlık Rusyası 1862’de “Çerkeslerin göçüne izin veren” bir karar çıkardı. Bu kararın hemen ardından Rus birlikleri Çerkeslerin yaşadıkları bölgeye sevk edildiler. Direnişçi Çerkes yerleşimleri yakıldı ve insanlar katledildi. 1 yıllık bir direnişten sonra Çerkes halkları Ubıhlar dışında ateşkes istemek zorunda kaldı. Çerkeslerin Abadzeh kolunun bir kısmı sürgünü bir kısmı ise Kuban’a yerleşmeyi kabul etti. Şapsığlar ise Osmanlı’ya sürgün edilmek için kış koşullarının ortadan kalkmasını talep ettiler. Osmanlı İmparatorluğunun da isteği ile Şapsığlara Mart 1864’e kadar yerlerinde kalma hakkı tanındı. 1 MİLYON ÇERKES SÜRGÜN EDİLDİ 24 Mart 1864’te Ruslar Soçi’yi alarak Ubıh direnişine de son verdiler. Buradan sonra daha güneydeki Abhaz topluluklarının yerleşimlerine saldırarak buradaki halkların direnişi de kanlı bir şekilde bastırıldı. Birçok Çerkes halkı, Hristiyanlığa geçmeyi kabul etmeyenler dışında sürgüne tabi tutuldu. Geride kalan Çerkes halklarının sayıları ise keskin bir şekilde azaldı. Çerkes Sürgününde Rus kaynaklarına göre 1863-64 yılları arasında Osmanlı topraklarına 418 bin kişi göç ettirilmiştir. 1858-65 yılları arasında göç edenlerin toplam sayısı da 493 bindir. Bunlar arasında 30 bin Türk soylu Nogay olduğu da bilinmektedir. İngiliz savaş tarihçisi W.E.D.Allen’e göre, o zamanki Osmanlı topraklarına yerleştirilmiş olan Çerkeslerin (Adıge) sayısı 600 binden fazladır. Amerikalı Justin McCarthy, sürülen Çerkes ve diğer Kafkas topluluklarının sayısının 1.200.000 dolayında olabileceğini, bunun ancak 800 bin kadarının hayatta kalabildiğini belirtiyor. Sağ kalan nüfusun 600 bini 1856-64 arasında, 200 bini de 1864 sonrasında göç etmiştir. 500 BİN ÇERKES RUSLAR TARAFINDAN KATLEDİLDİ Sürgüne katılan nüfusun en az dörtte birinin yolculuk, kamp yaşamı ve yeni yerleşim yeri sırasında öldüğü kabul edilmektedir. Rusların doğrudan öldürdüğü Adige sayısı ise 500 binden fazla olarak tahmin edilmektedir. Çerkesya’yı boşaltma işi 1864 yılı Haziran ayı ortalarında tamamlanmış, kuzeyde Kuban Irmağı ağzından güneyde Bzıb (Psıbe) Irmağı ağzına (şimdi Abhazya’da) değin uzanan Karadeniz kıyılarında tek bir Çerkes bile bırakılmamıştı. Orta Kuban ve Orta Laba ırmakları solundaki bataklık ovalara yerleştirilenlerle birlikte, bu yerlerde toplanmış olarak, geride sadece 80 bin kadar bir Adige nüfusu kalmıştır. Bu 80 bin sayısı Adige tarihçisi Samir Hatko’ya göre ertesi yıl, 1865’de 51 bine düşmüştü. RUSLAR YIĞINLAR HALİNDE GEMİLERE DOLDURDU Rus politikası, Çerkes nüfusu bir an önce Rusya sınırları dışına göndermek ve onlardan ebedi kurtulmak biçiminde uygulanmıştır. Karadeniz kıyısına yığılan sivil nüfus, nine ve dedelerce de doğrulandığı gibi, Rus askerlerinin süngü ve dipçik darbeleriyle de zorlanarak, bazı durumlarda oturmaya bile yer kalmayacak biçimde ve yığınlar halinde gemilere doldurulmuştur. Bu yüzden zayiat da büyük olmuştur. Osmanlı yönetimi ile koordineli olarak, Batum, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Kefken, Burgaz, Varna ve Köstence’de göçmen kampları kurulmuştur. Ancak bu kamplar salgın hastalıklar nedeniyle bir ölüm kampına dönüşmüştür ve kampların etrafı toplu Çerkes mezarlıkları haline gelmiştir.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.