SON DAKİKA
Hava Durumu

#Bm Güvenlik Konseyi

QHA - Kırım Haber Ajansı - Bm Güvenlik Konseyi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bm Güvenlik Konseyi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Almanya Dışişleri Bakanından Rusya'ya ağır sözler! Haber

Almanya Dışişleri Bakanından Rusya'ya ağır sözler!

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi toplantısında açıklamalarda bulundu.   Bu savaşa bir son verilmesi gerektiğine dikkat çeken Baerbock, "Rusya'nın Ukrayna'nın geri kalanını yok etmesini öylece oturup izlememeliyiz." dedi. “ÇOCUKLAR AİLELERİNE DÖNENE KADAR DİNLENMEYECEĞİZ” Ayrıca Baerbock, Rusya’nın kaçırdığı Ukraynalı çocukları da gündemine aldı. Baerbock, "Rusya bu suçları 923 gündür işliyor, 923 gündür çocukları kaçırıyor ve işkence ediyor. Çocuklar ailelerine dönene kadar dinlenmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı. Rusya'nın BM Büyükelçisi Vasily Nebenzya'ya ise "Kendinizi kandırabilirsiniz. Ama dünyayı kandıramazsınız." şeklinde hitap etti. RUSYA UKRAYNALI ÇOCUKLARI KAÇIRIYOR! Rus yetkilileri, sözde tahliye bahanesiyle işgal altına aldığı Ukrayna bölgelerinden çocukları ailelerinden kopararak Rusya’ya kaçırıyor. Rusya, işgal altına aldığı Ukrayna bölgelerinden kaçırdığı Ukraynalı çocuklara fiziksel ve psikolojik baskı uyguluyor. Ukrayna’ya iade edilen çocuklar, Rusya’da aşağılandıklarını ve kötü muamele gördüklerini anlatıyor. Ukrayna yönetimi, yaklaşık 20 bin Ukraynalı çocuğunun Rusya tarafından kaçırıldığını resmi olarak teyit edildiğini bildiriyor. Öte yandan Rus tarafı, işgal altındaki Ukrayna topraklarından 700 bin çocuğun kaçırılmasını, sözde tahliye bahanesine sığınarak savunmaya çalışıyor. ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİNDEN PUTİN HAKKINDA YAKALAMA KARARI Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), çocuk kaçırma dahil Ukrayna'da işlenen suçlara ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında, Rusya Devlet Başkanı Putin ve Rusya'nın Çocuk Hakları Komiseri Maria Alekseyevna Lvova-Belova hakkında "savaş suçu" gerekçesiyle yakalama kararı çıkarıldığını duyurmuştu.

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi: Putin'in Holodomor'u gerçekleştiren Stalin'den hiçbir farkı yok Haber

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi: Putin'in Holodomor'u gerçekleştiren Stalin'den hiçbir farkı yok

ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i,  1932-1933 yıllarında Holodomor (Suni Açlık) Soykırımı gerçekleştirerek milyonlarca Ukraynalıyı kasıtlı olarak açlığa mahkum eden Sovyet diktatör Stalin ile kıyasladı. Linda Thomas Greenfield, Putin’in, tıpkı Stalin gibi, gıdayı bir savaş silahı olarak kullanarak dünya çapında savunmasız insanlara karşı savaş yürüttüğünü ifade etti. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde dün düzenlenen toplantıda, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı topyekün savaşının Ukrayna altyapısına ve dünya gıda güvenliğine olan etkileri ele aldı. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, konuşmasını bu hafta Holodomor Soykırımının 90. yıl dönümünün kaybedileceğini hatırlatarak başlattı. "PUTİN STALİN'DEN İLHAM ALDI!" ABD'nin BM Daimi Temsilcisi, “Milyonlarca Ukraynalı kadın, erkek ve çocuk, Stalin rejiminin sert ve baskıcı politikaları, kasıtlı olarak yaratılan kıtlık nedeniyle hayatını kaybetti. Bu zulmü dizginlemediğimizde neler olacağına dair bir uyarı oldu. Ancak Putin bunu bir uyarı olarak algılamadı, aksine ilham aldı. Stalin gibi Putin de gıdayı savaş silahı olarak kullanıyor. Ve Stalin gibi Putin de Ukrayna'da açlığa ve ölüme neden oldu. Rusya, yalnızca Ukrayna halkına ve onun gıda tedarikine karşı savaşmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında Ukrayna'dan yapılan gıda ihracatına bağımlı olan savunmasız insanlara karşı da savaş yürütüyor.” ifadelerini kullandı. UKRAYNA'DAKİ DUĞDAY ÜRETİMİ YÜZDE 35 AZALDI Rusya topyekun işgal girişimi başlatmadan önce Ukrayna’nın önde gelen tarım ürünleri üreticisi ve ihracatçılarından biri olduğunu ancak geniş çaplı savaşın başlamasıyla ülkedeki buğday üretiminin yüzde 35 azaldığını hatırlatan Linda Thomas Greenfield, Rusya'nın saldırgan eylemleriyle küresel gıda güvenliğini daha da kötüleştirdiğini vurguladı. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi, “Üretim neden azaldı? Çünkü Rusya Ukrayna'nın tahılını çaldı, tarım arazilerini yok etti, Ukrayna'nın tarımsal altyapısını ve liman şehirlerini bombaladı.” dedi. HOLODOMOR SOYKIRIMI  1932-1933 yıllarında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde, Sovyet idaresinin uygulamaları nedeniyle toplu açlık meydana geldi, milyonlarca insan bu trajedide hayatını kaybetti. Ukrayna Milli Güvenlik Servisi, Holodomor davasının sorgusu sırasında ortaya çıkan bilgilere göre suni açlıktan 3 milyon 941 bin kişinin öldüğünü açıkladı. Açlığın kasıtlı olarak meydana getirildiği ispat edilirken, Rusya bunları reddederek Ukrayna’daki açlığın 1932-1933 yılında SSCB’de meydana gelen açlığın bir parçası olduğunu ileri sürüyor. 26 Kasım 1998 yılında dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın kararı ile kasım ayının son cumartesi günü Holodomor Kurbanlarını Anma Günü olarak ilan edildi. 2006 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko’nun inisiyatifi ile Holdomor’un soykırım olduğunun açık şekilde inkâr edilmesi için ceza öngören yasa kabul edildi. Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor Katliamı, uluslararası kamuoyunun da ilgisini çekti. Günümüzde AB, Kanada, ABD, Avustralya, Portekiz, Almanya, Çekya, Vatikan, Estonya, Belçika, Fransa, Litvanya, Almanya, Letonya, Gürcistan, Polonya, Macaristan, Ekvador, Kolombiya, Meksika, Paraguay ve Peru gibi pek çok ülke, Holodomor’u soykırım olarak tanıdı.

Tokayev: BM Güvenlik Konseyinde kapsamlı reformlar yapılmadan küresel sorunlar çözülemez Haber

Tokayev: BM Güvenlik Konseyinde kapsamlı reformlar yapılmadan küresel sorunlar çözülemez

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, New York'taki BM Genel Kurulu'nun 78. oturumunda dünya liderlerine hitap etti. Tokayev, BM Güvenik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin artık değişmesi ve bu konuda reform yapılması gerektiğini belirterek, "Uluslararası toplumun karşılaştığı sorunların BM Güvenlik Konseyi'nde kapsamlı reformlar yapılmadan çözülmesi mümkün değil" ifadelerini kullandı. "TÜM GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER TEMSİL EDİLMELİ" Tokayev, uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomasi ve diyalogun her zaman ön planda olması gerektiğinin altını çizerek, "BM Güvenlik Konseyinde 'orta güçlerin' ve tüm gelişmekte olan ülkelerin seslerinin güçlendirilmesi ve net bir şekilde duyulması gerektiğine derinden inanıyorum" dedi. KAZAKİSTAN BM ŞARTI'NIN İLKELERİNİN YENİDEN TEYİT EDİLMESİNİ İSTİYOR Tokayev, "Güvenlik Konseyi bu çıkmazdan çıkamayacağına göre, Kazakistan dahil diğer ülkelerin barış ve güvenliğin korunmasında daha büyük rol oynayabilmesi için daha temsili bir yapıya sahip olması gerekir. Bu nedenle Kazakistan, BM Şartı'nın ilkelerine olan sarsılmaz bağlılığını yeniden teyit etmenin gerekli olduğu kanaatindedir" ifadelerini kullandı. KAZAKİSTAN, ULUSAL ÇIKARLARINI SAVUNAN BİR DEVLET Kazakistan'ın ulusal çıkarlarını savunan, uluslararası sorunlara sürekli barışçıl çözüm arayışı içinde olan barışsever bir devlet olduğunun altını çizen Tokayev, "Bağımsızlık, toprak bütünlüğü ve egemenlik, milletime bugün ve gelecekte yol gösterecek temel ilkelerdir. Tüm stratejik konularda kilit müttefiklerimizle işbirliği yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Türkiye’den BMGK'nin Pile-Yiğitler Yolu açıklamasına tepki! Haber

Türkiye’den BMGK'nin Pile-Yiğitler Yolu açıklamasına tepki!

Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) Pile köyünde yaşayan Kıbrıs Türklerinin KKTC topraklarına ulaşımını sağlamak ve kolaylaştırmak amacıyla 17 Ağustos'ta yapımına başlanan Pile Yolu Projesi'ni engellemeye çalıştı. BM Barış Gücü askerleri ile KKTC güvenlik güçleri arasında 18 Ağustos 2023 tarihinde yaşanan gerginliğin yankıları ve olaya tepkiler sürüyor. "BM'NİN BASIN AÇIKLAMASI ARAZİDEKİ GERÇEKLERDEN TAMAMIYLA KOPUKTUR" Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Pile-Yiğitler Yolu Projesi'ne ilişkin basın açıklamasına tepki gösterdi. Bakanlıktan bugün konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından 21 Ağustos 2023 tarihinde yapılan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) topraklarında inşa edilmekte olan Pile-Yiğitler yoluna ilişkin basın açıklaması arazideki gerçeklerden tamamıyla kopuktur" ifadeleri kullanıldı. Bakanlığın yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "BMGK, GERÇEKLERİ ÇARPITMAKTA VE YAŞANANLARI YANILTICI BİR ŞEKİLDE YANSITMAKTADIR" "Açıklama konuya herhangi bir olumlu katkı getirmemekte, süreci aksine zorlaştırmaktadır. 18 Ağustos tarihinde yaşanan hadiseler konusunda kullanılan ifadeler gerçekleri çarpıtmakta ve yaşananları yanıltıcı bir şekilde yansıtmaktadır. KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından bu konu hakkında yapılan açıklamayı tümüyle destekliyoruz. "BMBG HAKKANİYETSİZ BİR ŞEKİLDE ENGELLEMEYE ÇALIŞTI" Pile köyündeki KKTC vatandaşlarının kendi vatan topraklarına doğrudan ulaşımını kolaylaştırmayı amaçlayan Pile-Yiğitler yolunun inşaası insani bir projedir. Yol çalışmalarına ilişkin bildirim çok önceden yapılmıştır. Hal böyle iken yol inşaat çalışmalarına BM Barış Gücü (BMBG) askerlerince yapılan fiziki müdahale gerginliğin sebebi olmuştur. Bu hususun KKTC Dışişleri Bakanlığı ve Bakanlığımızca son günlerde yapılan açıklamalarda da vurgulandığı anımsanacaktır. BMBG, 18 Ağustos’ta KKTC’nin toprak bütünlüğünü ihlal ederek yol projesini hakkaniyetsiz bir şekilde engellemeye çalışmış, bu esnada hem kendi personelini, hem de yol yapımında görev alan tüm çalışanları tehlikeye atmıştır. Nitekim BMBG’nin bu sorumsuz davranışı sonucunda dört BMGB personelinin, sekiz de KKTC vatandaşının yaralanmış olmasından üzüntü duyuyor, kendilerine acil şifalar diliyoruz. "BMBG ADA’DAKİ İKİ TARAFA EŞİT MUAMELE SERGİLEMEKLE MÜKELLEFTİR" "BMBG, Kıbrıslı Rumların 1963 yılında ortaklık devletini gasp ederek Kıbrıs sorununa sebebiyet vermelerinin kısa süre ardından, 1964 yılında Kıbrıs Adası’nda konuşlandırılmıştır. BM Güvenlik Konseyi’nin basın açıklamasındaki “tüm izinsiz inşaatların kaldırılmasına” yönelik çağrısının da, Ara Bölge ve Pile bölgesindeki Türk tapulu arazilerden geçen Larnaka-Dikelya-Ayia Napa yolunu, keza Ara Bölge’den geçen Pile-Voroklini yolunu, Pile’deki üniversite binasını ve Ara Bölge ihlali teşkil eden diğer çok sayıda inşaatı yıllar içerisinde gerçekleştirmiş olan Kıbrıs Rum tarafına yönelik olduğunu varsayıyoruz. BMBG Ada’daki iki tarafa eşit muamele sergilemekle ve tarafsız davranmakla mükelleftir. Maalesef 18 Ağustos’ta yaşanan hadise gibi gelişmeler, BMBG’nin Kıbrıs Türklerinin güvenini yitirmekte ve Kıbrıs’ta meselenin bir parçası haline gelmekte olduğuna işaret etmektedir. Bu gidişatın önüne geçilmesi ve BMBG’nin, Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın barışı koruma misyonlarından beklenen tarafsızlığı ortaya koymasının sağlanması BM Güvenlik Konseyi’nin görevidir" KKTC’DE BM ASKERLERİ İLE KIBRIS TÜRKLERİ NEDEN KARŞI KARŞIYA GELDİ? Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü askerleri ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) güvenlik güçleri arasında gerginlik yaşandı. BM Barış Gücü askerleri, Pile Yolu Projesi'ni engellemek amacıyla 18 Mayıs sabah saatlerinden itibaren projenin başlanacağı alana beton bloklar yerleştirdi. BM Barış Gücü askerleri, araçlarını KKTC topraklarına park ederek Türk yetkilileri ve yol yapım araçlarını engellemek istedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu aynı gün konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Pile Yolu Projesi'nin insancıl amaçlarla ve hiçbir art niyet olmadan hazırlandığını belirten Ertuğruloğlu, "Rum’un ve İngiliz üslerinin insafına terk edilen Kıbrıs Türk insanının hayatını kolaylaştırmak için böyle bir proje yapılmıştır" dedi. Ertuğruloğlu, "Pile-Yiğitler Yolu Projesi'nden geri dönüş olmayacak. Komployla karşı karşıyayız. BM bizi engellemeye çalışmasın. Bu yolu biz yapacağız. Bitmiştir. Kararlılığımızdan geri adım atmayacağız" diyerek KKTC’nin kararlılığını vurguladı. Pile-Yiğitler yolu yapımı sırasında BM Barış Gücü askerleri ile çıkan arbedede, 8 KKTC polis memuru yaralandı.

Tokayev'den Astana Uluslararası Forumu'nda BM'ye reform çağrısı Haber

Tokayev'den Astana Uluslararası Forumu'nda BM'ye reform çağrısı

Kazakistan'ın başkenti Astana'da 8-9 Haziran 2023 tarihleri arasında düzenlenecek olan "Astana Uluslararası Forumu" başladı. Foruma, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Başbakanı Abdulla Aripov, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Zeljka Cvijanovic, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, eski Etiyopya Devlet Başkanı Mulatu Teshome, eski Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile birçok ülke ve uluslararası kuruluştan binden fazla davetli katıldı. FORUMDA 40'TAN FAZLA ORURUM DÜZENLENECEK İki gün devam edecek forumda; dış politika, güvenlik ve sürdürülebilirlik, enerji ve iklim değişikliği, ekonomi ve finans gibi 4 temel küresel konu üzerinde 40’tan fazla oturum düzenlenecek. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev "Astana Uluslararası Forumu" açılış töreninde, BM Güvenlik Konseyinde kapsamlı bir reform yapılması gerektiğini vurguladı. BM GÜVENLİK KONSEYİNE REFORM ÇAĞRISI Tokayev, "Astana Uluslararası Forumu"nun diyalog platformu olduğunu ve dolayısıyla temel misyonunun dünyadaki durumu açıkça tartışmak olduğunu belirtti.  BM'nin tüm insanlığı birleştiren tek evrensel örgüt olması gerektiğine dikkat çeken Tokayev, dünya düzeninin temellerinin yıkılmasına BM ve yetkililerinin seyirci kaldığını söyledi. Tokayev ayrıca küresel sistemin herkes için çalışması, azınlığa değil çoğunluğa barış ve refah getirmesi gerektiğini vurgulayarak, “BM Güvenlik Konseyinde kapsamlı bir reform yapmadan mevcut zorlukların üstesinden gelmeyi başaramayacağız. Konseydeki 'orta güçlerin' temsilcilerinin seslerinin daha ağır basması ve duyulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

BM'de 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı vurgusu Haber

BM'de 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı vurgusu

Ukrayna’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Sergiy Kıslıtsya, BM Güvenlik Konseyinde 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı’na dikkat çekti. Kıslıtsya, 79. yıl önce Kırım’dan sürgün edilen Kırım Tatarlarının yine anavatanlarında baskılara maruz kaldığını ifade etti. "BUGÜN, STALİN REJİMİNİN EN KORKUNÇ SUÇLARINDAN BİRİNİN KURBANLARINI ANIYORUZ" Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, 18 Mayıs’ta işgalci devlet Rusya’nın çağrısıyla Ukrayna'ya silah tedarikini görüşmek üzere toplandı. Toplantıda konuşan Ukrayna BM Daimi Temsilcisi Kıslıtsya, “Mevcut rejimin suçlarını ele alırken bunların Putin'in Kremlin'deki seleflerinin soykırım uygulamalarından kaynaklandığını hatırlamak önemlidir. Bugün, biz Stalin rejiminin en korkunç suçlarından birinin kurbanlarını anıyoruz. Sovyet rejimi, 18 Mayıs 1944’te, Kırım Tatar halkını vatanlarından topluca sürerek yok etme girişimini başlatmıştı. Bu kötülük 2014’te, Kırım’ı ilhak etme girişimiyle geri döndü.” ifadelerine yer verdi. Kötülüğün adını değiştirdiğini ancak özünün aynı kaldığını vurgulayan Kıslıtsya, "Putin rejiminin suçlarını durdurmazsak yakın zamanda takvimde Moskova tarafından işlenen tüm suçların kurbanlarını anmak için boş gün kalmayacak" dedi. 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdılar.

Savaş suçlusu Rusya'nın, BM Güvenlik Konseyi Başkanlığını devralması endişe yaratıyor Haber

Savaş suçlusu Rusya'nın, BM Güvenlik Konseyi Başkanlığını devralması endişe yaratıyor

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Başkanlığı, yeni bir ülkenin devralmasıyla değişikliğe gitti. BM Güvenlik Konseyinde yer alan 15 üye ülkenin içinden alfabetik sıralamaya göre Rusya, 1 Nisan 2023'te başkanlığı Mozambik'ten devraldı.  ABD'NİN TALEBİ ÜZERİNE LAVROV BLİNKEN İLE GÖRÜŞEBİLİR BM Güvenlik Konseyi Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, başkanlık devriyesiyle ilgili basın toplantısı düzenledi. Nebenzia, ülkelerin kimin başkanlığı yürüteceğine dair bir belirleme hakkı olmadığına dikkat çekti. Ancak bununla beraber Nebenzia, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un 24-25 Nisan tarihlerinde New York'ta olacağı ve iki BM toplantısının başkanlığını üstleneceğini duyurdu. Nebenzia, ABD'nin isteğiyle gelen talep çerçevesinde  Lavrov'un ABD'li mevkidaşı Antony Blinken ile görüşebileceğini vurguladı.  Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ise başkanlığı, Rusya'nın eline almasını "Tarihin en kötü 1 Nisan şakası" olarak nitelemişti.  "RUSYA DEZENFORMASYON YAYABİLİR" Öte yandan ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, Rusya'nın profesyonel bir tavır takınması gerektiğinin altını çizdi. Freenfield gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya'nın başkanlığı "dezenformasyon yaymak ve kendi gündemine teşvik etmek" için  kullanacağını öngördüğünü belirtti. UKRAYNA'YA SALDIRAN TERÖR DEVLETİ RUSYA YAPTIRIMLARLA KARŞI KARŞIYA BM Güvenlik Konseyi Başkanlığı, Mayıs'ta İsviçre'ye geçecek. Rusya en son başkanlık görevini Şubat 2022'de devralmıştı. 24 Şubat 2022'de ise Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne yönelik topyekun saldırı başlatmıştı. Rusya o günden bu yana BM, Avrupa Birliği (AB) ve NATO gibi oluşumların üye ülkelerinden "terör devlet" ilanıyla birlikte yaptırımlarla karşı karşıya kalıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.