SON DAKİKA
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Bm Güvenlik Konseyi

QHA - Kırım Haber Ajansı - Bm Güvenlik Konseyi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bm Güvenlik Konseyi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BM: Ukrayna'da 2024 yılında sivil kayıpların sayısı önemli ölçüde arttı Haber

BM: Ukrayna'da 2024 yılında sivil kayıpların sayısı önemli ölçüde arttı

Birleşmiş Milletler (BM) Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Rus ordusunun gerçekleştirdiği eylemler sonucunda Ukrayna’da 2024 yılında ölen ve yaralanan sivil sayısının bir önceki yıla kıyasla yüzde 30 oranında arttığını bildirdi. BM Güvenlik Konseyinde (BMGK), 16 Ocak 2025 tarihinde Ukrayna'daki durumunun ele alındığı bir oturum düzenlendi. Toplantıda konuşan BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Ukrayna'da çatışmaların artarak devam ettiğini belirterek, “Geçtiğimiz yıl, sivil ölümler ve yaralanmaların toplam sayısı bir önceki yıla göre yüzde 30 oranında arttı. Özellikle çocuklar arasındaki kayıpların artışı endişe verici. 2024'ün ilk dokuz ayında, 2023'ün tamamına kıyasla daha fazla çocuk hayatını kaybetti ya da yaralandı.” açıklamasında bulundu. UKRAYNALI SİVİLLER ZOR DURUMDA BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğine (OHCHR) göre Şubat 2022’den 31 Aralık 2024’e kadar 669'u çocuk olmak üzere en az 12 bin 456 sivilin hayatını kaybettiğini aktaran DiCarlo, bin 833’ü çocuk toplamda 28 bin 382 sivilin ise yaralandığını aktardı. Okullara ve hastanelere yönelik saldırıların sayısının da arttığına dikkat çeken DiCarlo, geçen yılın dokuz ayında 580’den fazla eğitim ve sağlık tesisinin zarar gördüğünü ya da yok edildiğini kaydetti. "Tekrar belirtmek isterim ki, sivil halka ve sivil altyapılara yönelik tüm saldırıları kesin bir şekilde kınıyoruz. Bu tür eylemler, nerede olursa olsun, uluslararası hukuka aykırıdır ve derhal durdurulmalıdır." diyen DiCarlo, ayrıca savaşın başlangıcından bu yana, insanî yardım çalışanlarının görevlerini yerine getirirken 10'unun öldüğünü, 41'inin ise yaralandığını ifade etti. Konuşmasında Rus işgali altında bulunan Ukrayna topraklarında yaşayan binlerce Ukraynalı sivilin içinde bulunduğu zor duruma dikkat çekerek bu bölgelerde yaşayanların ihtiyaçlarının ciddi olarak değerlendirildiğini ancak buralara erişimin sınırlı olduğunu kaydetti. Bununla birlikte Rusya'nın Ukrayna'daki enerji tesislerine yönelik saldırılarını artırdığını belirten Genel Sekreter Yardımcısı, “BM, Ukrayna hükûmetiyle enerji üretim kapasitesinin yeniden canlandırılması ve yeşil enerji sektöründe fırsatlar yaratılması için çalışmaya devam ediyor.” dedi. DiCarlo, Rus askerlerinin Ukraynalı savaş esirlerinin infaz ettiği yönündeki haberlerden duyduğu endişeyi bir kez daha dile getirerek, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin aralık raporunda, ağustos ayından bu yana en az 62 Ukraynalı savaş esirinin Rus askerleri tarafından infaz edildiğini bildirildiğini kaydetti. Ayrıca BM Genel Sekreter Yardımcısı yaptığı konuşmada Rusya’nın Ukraynalı savaş esirlerine karşı yaygın ve sistematik bir şekilde uyguladığı işkence ve kötü muameleye dikkat çekti.

Nariman Celal BM Güvenlik Konseyine seslendi: Ukrayna ve Kırım Tatarları desteğinize ihtiyaç duyuyor Haber

Nariman Celal BM Güvenlik Konseyine seslendi: Ukrayna ve Kırım Tatarları desteğinize ihtiyaç duyuyor

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) Ukrayna'nın girişimiyle 13 Ocak 2025 tarihinde "Arria Formülü" çerçevesinde düzenlenen toplantıda, Rusya’nın esir aldığı Ukraynalı sivil ve askerlere karşı işlediği suçlar ele alındı. Toplantıda; Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy tarafından Ankara Büyükelçisi olarak göreve atanan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı ve eski siyasi tutsak Nariman Celal, Rus esaretinde maruz kaldıkları muamele hakkında bilgi verdi. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde, Rusya’nın esir aldığı Ukraynalı sivil ve askerlere karşı işlediği suçlar ele alındı. Kendisi de eski bir siyasi tutsak olan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celal, Rus esaretinde yaşadıklarını anlattı. pic.twitter.com/eqJRUVyPmD — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 14, 2025 Açıkça Rus işgaline karşı çıktığı için işgalcilerce kurgulanan düzmece bir dava çerçevesinde Kremlin kontrolündeki sözde Kırım Yüksek Mahkemesi tarafından 17  yıl hapis cezasına mahkum edildiğini belirten Celal, “2014'ten sonra işgal altındaki Kırım'da yaşıyor ve çalışıyordum. Rus işgal yönetiminin yasa dışı ve siyasi zulmü nedeniyle birçok aktivist ve gazeteci, benim gibi alıkonuldu. Dediğim gibi, aleyhimize suçlamalar uyduruldu. İşkence ve kötü muameleye maruz kaldık. Gizli tanıkların ifadeleri delil olarak kullanıldı.” dedi. Rus hapishanelerde tutulan Ukrayna vatandaşlarının haklarının devamlı ihlal edildiğine dikkat çeken KTMM Başkan Yardımcısı, “Hapishanede, hakları kullanmak da çoğu zaman imkansızdır. Özellikle tıbbi bakım almak zordur. Bir hafta boyunca her gün bir doktorla randevu almak için başvurular yazmak zorunda kaldım. Ve çoğu zaman, bu başvurular cevapsız kaldı. Tutulduğum hapishanelerden birinde, yatağa oturmamız yasaktı. Bir bankta oturmak veya yürümek zorundaydık. Bu, bacaklarımın şişmesine neden oldu. Diğer bir cezaevinde ise, ateşim olduğu için yere yatmak zorunda kaldım yine de doktor hiç gelmedi. Doktor izni olmadan ise yatağa yatmak yasaktı.” şeklinde konuştu. Konuşmasında Celal, Rüstem Gugurik, Irina Danilovıç, Galina Dovgopolova, Amet Süleymanov, Tofik Abdulgaziyev,  Teymur Abdullayev ve diğer birçok siyasi tutsağın durumunun kritik olduğuna ve acil tıbbi bakımına ihtiyaç duyduklarına dikkat çekti. Siyasi tutsakların hayatının bir parçası olan birçok zorluğu şahsen yaşadığını belirten Celal şu ifadelerini kullandı: Kötü yemek, tıbbi bakım eksikliği, ahlaki ve fiziksel aşağılanma ve taciz. Akmescit  tutukevinde, ben ve diğer tutuklular dövüldük, hakarete uğradık ve Rus milli marşını öğrenmeye ve söylemeye zorlandık. Eylül 2021'de benimle birlikte gözaltına alınan dört kişi; Asan ve Aziz Ahtemov, Şevket Useinov ve Eldar Odamanov işkence gördü. Vahşice dövüldüler, elektrik şokuyla işkence gördüler, kendilerini ve hatta çocuklarını öldürmekle tehdit ettiler. Hapishanede, Herson bölgesinde alıkonulan bir Ukraynalıyla tanıştım. Bana, işgalcilerin suçunu itiraf ettirmek için karısına işkence yaptığını anlattı. Başka bir Ukraynalı, kendisinin ve diğer esirlerin düzenli olarak dövüldüğünü ve sonra vurulmak üzere dışarı çıkarıldığını anlattı. Ancak infazcılar başlarının yakınından ateş etti ve güldüler. Onlar için bu eğlenceliydi. En az 218 ​​Kırım siyasi tutsağın Rusya tarafından alıkonulduğunu, bunlardan 132'sinin Kırım Tatarı olduğunu aktaran KTMM BAşkan Yardımcısı, şunları kaydetti: Bu da Kırım’ın yerli halkının hedefli bir şekilde zulüm gördüğünü gösteriyor. Ancak bu buzdağının sadece görünen kısmı. Kırım'daki binlerce Ukrayna vatandaşı siyasi baskıya kurban gitti.  Yasadışı seferberlik binlerce insanın vatanlarını terk etmesine neden oldu. Küçük yerli Kırım Tatar halkı için bu gerçek bir insani felaket olarak görülebilir. Soydaşlarım Rus baskıcı rejiminin rehinleri olmaya devam ediyor ve bunların arasında ailem ve arkadaşlarım da yer alıyor. Ukrayna, inanılmaz çabalarla kendi vatandaşlarından birçoğunu Rus esaretinden kurtarmayı başarırken, Rus rejiminin esirlerinin sayısı giderek artıyor. Ukrayna vatandaşlarının serbest bırakılması, işgal altındaki topraklarda herhangi bir zulmün durdurulması ancak Ukrayna'nın kendi toprak bütünlüğü için verdiği mücadeleyi kazanmasıyla mümkün olabilir.  Rusya'nın işgal ettiği Ukrayna topraklarını Kırım da dahil olmak üzere elinde tutmasına yönelik her türlü girişim, Ukrayna vatandaşlarına, Kırım Tatar halkına yönelik baskıcı politikasının devam etmesi anlamına geliyor. Bugün Kırım'daki hiçbir Ukrayna vatandaşı kendini güvende hissetmiyor ve gerektiğinde haklarını ve özgürlüklerinin, hatta hayatının korunabileceğinden emin değil. Kırım sakinleri korku ortamında yaşamaya zorlanıyor, birbirlerine güvenmeme krizine sürükleniyorlar ve işgal yönetiminin baskısı altında iradelerine karşı hareket etmeye zorlanıyorlar. Şu anda Rusya'nın işgal altındaki bölgelerde işlediği uluslararası insancıl hukukun yüzlerce ihlalini sıralayabilirim. Ancak bunları kendiniz de biliyorsunuz. Eminim ki siz de anlıyorsunuzdur böyle bir durum uluslararası toplumun dikkati olmadan bırakılamaz. Ancak bir ülkeyi sorumlu tutmak için gerçek mekanizmalar olmadan, uluslararası insancıl hukukun uygulanması imkansızdır. Siz de bunu anlıyorsunuz. Ukrayna ve Kırım Tatarları desteğinize ihtiyaç duyuyor. Özgürce ve güvenli bir şekilde yaşamak istiyorlar.

Rusya'nın Ukraynalı esirlere karşı işlediği suçlar BM Güvenlik Konseyinde gündeme getirildi Haber

Rusya'nın Ukraynalı esirlere karşı işlediği suçlar BM Güvenlik Konseyinde gündeme getirildi

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde dün yapılan toplantıda, Rusya’nın esir aldığı Ukraynalı sivil ve askerlere karşı işlediği suçlar ele alındı. Toplantıda konuşan 3 eski Kremlin esiri Nariman Celal, Valeriy Horişniy ve Maksım Butkevıç, Rus esaretinde yaşadıkları deneyimleri Birleşmiş Milletler'de anlattı. BM Güvenlik Konseyi üyelerine, Rusya'da yasa dışı olarak tutulan Ukrayna vatandaşlarının serbest bırakılması için yoğun çaba harcanması için çağrı yapıldı. BM Güvenlik Konseyinde Ukrayna'nın girişimiyle 13 Ocak 2025 tarihinde "Arria Formülü" çerçevesinde düzenlenen toplantıda, Rusya’nın esir aldığı Ukraynalı sivil ve askerlere karşı işlediği suçlar ele alındı. Toplantıda; Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy tarafından Ankara Büyükelçisi olarak göreve atanan, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı, eski siyasi tutsak Nariman Celal,  Azov Alayı askeri, eski savaş esiri Valeriy Horişniy ve insan hakları savunucusu, gazeteci, asker, eski savaş esiri Maksım Butkevıç, Rus esaretinde gördükleri muamele hakkında bilgi verdi. Mayıs 2022’de Mariupol’da esir alınan ve Eylül 2024’te esir takası sonucu Ukrayna’ya iade edilen Azov Alayı askeri Valeriy Horişniy, diğer esirlerle birlikte maruz kaldığı işkenceleri, insanlık dışı muameleyi ve esirlere karşı uygulanan uzun süreli aç bırakılma uygulamasını anlattı. İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE GERÇEĞİ İşkenceler hakkında konuşan Horişniy, “Bu, zalimane, insana yakışmayan muameleler, ölümle sonuçlanan darp fiileri, elektroşok tabancasıyla işkence ve diğer işkence türlerini içeriyor. Cezaevi gardiyanları, insanlara işkence yapmaktan zevk alıyorlar" dedi. Ukraynalı asker, Temmuz 2022’de işgal altındaki Donetsk bölgesinde bulunan Olenivka Hapishanesinde meydana gelen patlamada, 53 Ukraynalı savaş esirinin hayatını kaybettiği trajediyi de hatırlattı. “Aylar boyunca bize, günde sadece on kaşık lapa ve yaklaşık 150 gram ekmek veriliyordu” şeklinde konuşan Horişniy, Rusya’nın Ukraynalı savaş esirlerini aç bıraktığını, yaralılar ve hastalara uygun sağlık bakımı yapılmadığını vurguladı. Horişniy, savaş esirlerinin değişimini kolaylaştırmak için her türlü çabanın gösterilmesi çağrısında bulundu. NARİMAN CELAL, İŞGALCİLERİN KIRIMLI SİYASİ TUTSAKLARA UYGULADIĞI BASKILARI ANLATTI Toplantıda konuşan KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal, açıkça Rus işgaline karşı çıktığı için işgalcilerce kurgulanan düzmece bir dava çerçevesinde Kremlin kontrolündeki sözde Kırım Yüksek Mahkemesi tarafından 17  yıl hapis cezasına mahkum edildiğini belirtti. Celal, “Ben, işgal altındaki Kırım'da yaşıyor ve çalışıyordum. Rus işgal yönetiminin yasa dışı ve siyasi zulmü nedeniyle birçok aktivist ve gazeteci, benim gibi alıkonuldu. Onlara karşı düzmece davalar açıldı ve işkence ve kötü muamele uygulandı" dedi. Rusya'daki siyasi tutukluların adalete erişim hakkından mahrum bırakıldığını, savunma yapmalarının imkansız olduğunu ifade eden KTMM Başkan Yardımcısı, "Ben, siyasi tutukluların hayatının bir parçası olan birçok zorluğu yaşadım; kötü beslenme, tıbbi bakım eksikliği, manevi ve fiziksel aşağılanma, taciz… Bizi dövdüler, hakaret ettiler ve Rusya'nın milli marşını öğrenip söylememiz için zorladılar, ama ben bunu yapmadım." şeklinde konuştu. Halihazırda 218 Kırımlı siyasi tutsağın Rusya tarafından alıkonulduğunu belirten Celal, siyasi tutsaklardan 132’sinin Kırım Tatarı olduğuna dikkat çekti ve bunun Kırım’ın yerli halkına yönelik kasıtlı bir baskının kanıtı olduğunu kaydederek şu ifadeleri kullandı: Ama bu sadece buzdağının görünen kısmı. Binlerce Ukrayna vatandaşı, Kırım'da siyasi baskıların kurbanı oldu, binlercesi ise vatanını terk etmek zorunda kaldı. RUSYA, UKRAYNALI ESİRLERİ İŞLEMEDİKLERİ SUÇLARI İTİRAF ETMEYE ZORLUYOR! Haziran 2022’de esir alınan ve Ekim 2024’te esir takası sonucu serbest bırakılan insan hakları savunucusu, gazeteci ve asker Maksım Butkevıç, Rus esaretinde 2 yıl geçirdiğini ve hakkında açılan düzmece dava çerçevesinde Rus mahkemesi tarafından yasa dışı olarak 12 yıl hapis cezasına çarptırıldığını aktardı. Butkevıç, kendisini Putin'in yalan dolu "Ukrayna tarihini" anlatan pasajları tekrar etmeye zorlayan bir Rus subayı tarafından dövüldüğünü anlatarak, “Bizleri aşağılıyorlardı, tehdit ediyorlardı, 'Zafer Rusya'nın' diye bağırmamız için zorluyorlardı” dedi. Kendisine fiziksel ve psikolojik şiddetin uygulandığını belirten Butkevıç, “Sonuçta bana savaş suçlarını işlediğini kabul ettiğini imzalayacaksın, böylece hüküm verildikten sonra seni takas edebiliriz ya da belgeyi imzalamayı reddediyorsan hayatını cehenneme çevireceğiz ve seni öldüreceğiz’ denildi. Verdikleri kağıtları okumadan imzaladım, çünkü belgeleri okuma imkanım yoktu" şeklinde konuştu. BM devletlerine seslenen Butkevıç, "Bu yüzden sizden, öncelikle Ukrayna askerlerinin ve Rusya tarafından yasa dışı olarak alıkonulan sivil kişilerin en hızlı şekilde serbest bırakılması için gerekli tüm çabayı göstermenizi rica ediyorum. Ayrıca, Ukrayna vatandaşlarının alıkonulduğu yerleri izlemek için bağımsız bir uluslararası mekanizmanın oluşturulması son derece önemli” değerlendirmesini yaptı.

Nariman Celal, BM'de Rusya'nın Ukraynalı esirlere karşı işlediği suçları anlatacak Haber

Nariman Celal, BM'de Rusya'nın Ukraynalı esirlere karşı işlediği suçları anlatacak

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde bugün yapılacak olan toplantıda, Rusya’nın esir aldığı Ukraynalı sivil ve askerlere karşı işlediği suçlar ele alınacak. Ukrayna'nın girişimiyle "Arria Formülü" çerçevesinde düzenlenecek olan toplantıda; Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy tarafından Ankara Büyükelçisi olarak göreve atanan, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı, eski siyasi tutsak Nariman Celal konuşma yapacak. Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha, BM Güvenlik Konseyinde yapılacak olan toplantıyı duyurarak; "Rus esaretindeki vatandaşlarımıza dikkat çekmek, insanlarımızı korumak ve serbest bırakılmalarını talep etmek için her uluslararası forumdan yararlanacağız" ifadelerini kullandı. NARİMAN CELAL, RUSYA'NIN ESİRLERE KARŞI İŞLEDİĞİ SUÇLARI ANLATACAK İşgalcilerce kurgulanan düzmece dava çerçevesinde yaklaşık 3 yıl boyunca Rusya tarafından alıkonulduktan sonra 28 Haziran 2024 tarihinde gerçekleştirilen esir takası sonucu esaretten kurtarılan KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal, toplantıya konuşmacı olarak katılacak. Nariman Celal; Mayıs 2022’de Mariupol’da esir alınan ve Eylül 2024’te esir takası sonucu Ukrayna’ya iade edilen Azov Alayı askeri Valeriy Gorişnıy ve Haziran 2022’de esir alınan ve Ekim 2024’te esir takası sonucu insan hakları savunucusu, gazeteci ve asker Maksım Butkevıç'ın Rus esaretinde gördükleri muamele hakkında bilgi verecek.

Birleşik Krallık: Kremlin'in Ukraynalı çocukları kaçırması Ukrayna kültürünü silme girişimidir Haber

Birleşik Krallık: Kremlin'in Ukraynalı çocukları kaçırması Ukrayna kültürünü silme girişimidir

Rusya, Ukrayna’ya karşı geniş çaplı işgal girişimini başlattığı 24 Şubat 2022’den sonra Ukrayna bölgelerinde yaşayan çocukları sözde tahliye bahanesiyle kaçırmaya başladı. Ukrayna yönetimi, yaklaşık 20 bin Ukraynalı çocuğun Rusya tarafından kaçırıldığını resmi olarak teyit etti. Ayrıca, gerçek sayının bundan çok daha fazla olduğu ifade edildi. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde 4 Aralık 2024 tarihinde “Ukrayna Barışını ve Güvenliğini Korumak" başlıklı toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda; Rusya'nın Ukraynalı çocuklara karşı işlediği suçlar ele alındı. Toplantıda konuşan Birleşik Krallık BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, Rusya hükumetinin, işgal altındaki bölgelerden Ukraynalı çocukları kaçırdığını ve onları Rus ailelerine verdiğini vurguladı. İngiliz yetkili, bu yasa dışı faaliyetlerin, Kremlin'in Ukrayna kültürünü silmeye yönelik sistematik çabalarının bir devamı olduğunu vurguladı. Woodward, "Bu insani bir tahliye değil. Bu, Ukrayna kültürünü sistematik olarak silme ve Ukraynalı çocukların aileleriyle yeniden birleşmelerini engellemek için ciddi engeller yaratma çabasıdır" dedi. İngiliz yetkili, Yale Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu  (YSPH) İnsani Araştırma Laboratuvarı (HRL) tarafından yapılan ve BM Güvenlik Konseyinde sunulan araştırma sonuçlarına atıfta bulunarak; Donetsk ve Lugansk (Luhansk) bölgelerinden 314 Ukraynalı çocuğun Rusya'nın en az 21 bölgesine götürüldüğünü açıkladı. Woodward, bunlar arasından 166 çocuğun, Ruslar tarafından evlat edinildiğini bildirdi. Woodward, "Rusya'yı, çocukların sürgünlerini derhal durdurmaya ve tüm Ukraynalı çocukları evlerine geri göndermeye, ayrıca bu kış, çocukları koruyacak yuvalar, okullar ve altyapıya yönelik saldırıları durdurmaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu. BM Daimi Temsilcisi, savaş suçlusu Putin'e, Ukraynalı çocukları hedef alan saldırılara son vermesi için çağrı yaptı. YALE ÜNİVERSİTESİ, RUSLARIN UKRAYNALI ÇOCUKLARI KAÇIRMASINI ARAŞTIRDI Yale Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu, Rusya'nın Ukraynalı çocukları işgal altındaki topraklardan kaçırdığını ve kimliklerini yok etmek için faaliyet yürüttüğünü raporladı. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından desteklenen ve 3 Aralık 2024’te yayımlanan araştırma, Ukrayna'daki savaşın ilk aylarında 314 Ukraynalı çocuğun, Kremlin tarafından finanse edilen "Rus dilini öğretmek" amacıyla sistematik bir program kapsamında, Rusya topraklarına gönderildiğini ortaya çıkardı. Yale Üniversitesi İnsani Araştırma Laboratuvarı İcra Direktörü Nathaniel Raymond, söz konusu araştırmanın, Uluslararası Ceza Mahkemesinin Putin'e yönelttiği, insanları bir ulusal ve etnik gruptan diğerine "zorla devşirme" yönündeki suçlamaları destekleyecek kanıtlar sağladığını belirtti. Ayrıca raporun, Ukraynalı çocukların sınır dışı edilmesinin, onları Rus vatandaşı yapmaya yönelik Kremlin'in yürüttüğü sistematik bir programın parçası olduğunu kanıtladığını söyledi. Söz konusu rapor; çocukların Ukrayna'dan sınır dışı edilmesi, yeniden eğitimi, evlat edinilmesi ve yetiştirilmesi, Rusların işlediği savaş suçlarının ve insanlığa karşı suçların kanıtı niteliğinde bir belge. Ayrıca diğer delillerle birlikte, Rusların Ukraynalılara karşı soykırım yaptığı gerçeğini de doğruluyor. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy raporla ilgili yaptığı açıklamada, "Ukrayna, çocuklarımızın evlerine dönmelerini ve bu iğrenç suçlardan sorumlu olanların cezalandırılmasını sağlamak için yorulmadan çalışıyor" ifadelerine yer verdi. RUSYA UKRAYNALI ÇOCUKLARI KAÇIRIYOR! Rus yetkilileri, sözde tahliye bahanesiyle işgal altına aldığı Ukrayna bölgelerinden çocukları ailelerinden kopararak Rusya’ya kaçırıyor. Rusya, işgal altına aldığı Ukrayna bölgelerinden kaçırdığı çocuklara fiziksel ve psikolojik baskı uyguluyor. Ukrayna’ya iade edilen çocuklar, Rusya’da aşağılandıklarını ve kötü muamele gördüklerini anlatıyor. Ukrayna yönetimi; yaklaşık 20 bin Ukraynalı çocuğun, Rusya tarafından kaçırıldığını resmi olarak teyit ettiğini bildiriyor. Öte yandan Rus tarafı, işgal altındaki Ukrayna topraklarından 700 bin çocuğun kaçırılmasını, sözde tahliye bahanesine sığınarak savunmaya çalışıyor. ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİNDEN PUTİN HAKKINDA YAKALAMA KARARI Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), çocuk kaçırma dahil Ukrayna'da işlenen suçlara ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında, Rusya Devlet Başkanı Putin ve Rusya'nın Çocuk Hakları Komiseri Maria Alekseyevna Lvova-Belova hakkında "savaş suçu" gerekçesiyle yakalama kararı çıkarıldığını duyurmuştu.

Almanya Dışişleri Bakanından Rusya'ya ağır sözler! Haber

Almanya Dışişleri Bakanından Rusya'ya ağır sözler!

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi toplantısında açıklamalarda bulundu.   Bu savaşa bir son verilmesi gerektiğine dikkat çeken Baerbock, "Rusya'nın Ukrayna'nın geri kalanını yok etmesini öylece oturup izlememeliyiz." dedi. “ÇOCUKLAR AİLELERİNE DÖNENE KADAR DİNLENMEYECEĞİZ” Ayrıca Baerbock, Rusya’nın kaçırdığı Ukraynalı çocukları da gündemine aldı. Baerbock, "Rusya bu suçları 923 gündür işliyor, 923 gündür çocukları kaçırıyor ve işkence ediyor. Çocuklar ailelerine dönene kadar dinlenmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı. Rusya'nın BM Büyükelçisi Vasily Nebenzya'ya ise "Kendinizi kandırabilirsiniz. Ama dünyayı kandıramazsınız." şeklinde hitap etti. RUSYA UKRAYNALI ÇOCUKLARI KAÇIRIYOR! Rus yetkilileri, sözde tahliye bahanesiyle işgal altına aldığı Ukrayna bölgelerinden çocukları ailelerinden kopararak Rusya’ya kaçırıyor. Rusya, işgal altına aldığı Ukrayna bölgelerinden kaçırdığı Ukraynalı çocuklara fiziksel ve psikolojik baskı uyguluyor. Ukrayna’ya iade edilen çocuklar, Rusya’da aşağılandıklarını ve kötü muamele gördüklerini anlatıyor. Ukrayna yönetimi, yaklaşık 20 bin Ukraynalı çocuğunun Rusya tarafından kaçırıldığını resmi olarak teyit edildiğini bildiriyor. Öte yandan Rus tarafı, işgal altındaki Ukrayna topraklarından 700 bin çocuğun kaçırılmasını, sözde tahliye bahanesine sığınarak savunmaya çalışıyor. ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİNDEN PUTİN HAKKINDA YAKALAMA KARARI Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), çocuk kaçırma dahil Ukrayna'da işlenen suçlara ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında, Rusya Devlet Başkanı Putin ve Rusya'nın Çocuk Hakları Komiseri Maria Alekseyevna Lvova-Belova hakkında "savaş suçu" gerekçesiyle yakalama kararı çıkarıldığını duyurmuştu.

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi: Putin'in Holodomor'u gerçekleştiren Stalin'den hiçbir farkı yok Haber

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi: Putin'in Holodomor'u gerçekleştiren Stalin'den hiçbir farkı yok

ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i,  1932-1933 yıllarında Holodomor (Suni Açlık) Soykırımı gerçekleştirerek milyonlarca Ukraynalıyı kasıtlı olarak açlığa mahkum eden Sovyet diktatör Stalin ile kıyasladı. Linda Thomas Greenfield, Putin’in, tıpkı Stalin gibi, gıdayı bir savaş silahı olarak kullanarak dünya çapında savunmasız insanlara karşı savaş yürüttüğünü ifade etti. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde dün düzenlenen toplantıda, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı topyekün savaşının Ukrayna altyapısına ve dünya gıda güvenliğine olan etkileri ele aldı. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, konuşmasını bu hafta Holodomor Soykırımının 90. yıl dönümünün kaybedileceğini hatırlatarak başlattı. "PUTİN STALİN'DEN İLHAM ALDI!" ABD'nin BM Daimi Temsilcisi, “Milyonlarca Ukraynalı kadın, erkek ve çocuk, Stalin rejiminin sert ve baskıcı politikaları, kasıtlı olarak yaratılan kıtlık nedeniyle hayatını kaybetti. Bu zulmü dizginlemediğimizde neler olacağına dair bir uyarı oldu. Ancak Putin bunu bir uyarı olarak algılamadı, aksine ilham aldı. Stalin gibi Putin de gıdayı savaş silahı olarak kullanıyor. Ve Stalin gibi Putin de Ukrayna'da açlığa ve ölüme neden oldu. Rusya, yalnızca Ukrayna halkına ve onun gıda tedarikine karşı savaşmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında Ukrayna'dan yapılan gıda ihracatına bağımlı olan savunmasız insanlara karşı da savaş yürütüyor.” ifadelerini kullandı. UKRAYNA'DAKİ DUĞDAY ÜRETİMİ YÜZDE 35 AZALDI Rusya topyekun işgal girişimi başlatmadan önce Ukrayna’nın önde gelen tarım ürünleri üreticisi ve ihracatçılarından biri olduğunu ancak geniş çaplı savaşın başlamasıyla ülkedeki buğday üretiminin yüzde 35 azaldığını hatırlatan Linda Thomas Greenfield, Rusya'nın saldırgan eylemleriyle küresel gıda güvenliğini daha da kötüleştirdiğini vurguladı. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi, “Üretim neden azaldı? Çünkü Rusya Ukrayna'nın tahılını çaldı, tarım arazilerini yok etti, Ukrayna'nın tarımsal altyapısını ve liman şehirlerini bombaladı.” dedi. HOLODOMOR SOYKIRIMI  1932-1933 yıllarında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde, Sovyet idaresinin uygulamaları nedeniyle toplu açlık meydana geldi, milyonlarca insan bu trajedide hayatını kaybetti. Ukrayna Milli Güvenlik Servisi, Holodomor davasının sorgusu sırasında ortaya çıkan bilgilere göre suni açlıktan 3 milyon 941 bin kişinin öldüğünü açıkladı. Açlığın kasıtlı olarak meydana getirildiği ispat edilirken, Rusya bunları reddederek Ukrayna’daki açlığın 1932-1933 yılında SSCB’de meydana gelen açlığın bir parçası olduğunu ileri sürüyor. 26 Kasım 1998 yılında dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın kararı ile kasım ayının son cumartesi günü Holodomor Kurbanlarını Anma Günü olarak ilan edildi. 2006 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko’nun inisiyatifi ile Holdomor’un soykırım olduğunun açık şekilde inkâr edilmesi için ceza öngören yasa kabul edildi. Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor Katliamı, uluslararası kamuoyunun da ilgisini çekti. Günümüzde AB, Kanada, ABD, Avustralya, Portekiz, Almanya, Çekya, Vatikan, Estonya, Belçika, Fransa, Litvanya, Almanya, Letonya, Gürcistan, Polonya, Macaristan, Ekvador, Kolombiya, Meksika, Paraguay ve Peru gibi pek çok ülke, Holodomor’u soykırım olarak tanıdı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.