SON DAKİKA
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Bm

QHA - Kırım Haber Ajansı - Bm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırım Tatarı Süleyman Mamutov'a BM'de önemli görev Haber

Kırım Tatarı Süleyman Mamutov'a BM'de önemli görev

Kırım Tatarı Süleyman Mamutov, yerli halkların sorunlarıyla özel olarak ilgilenmek üzere yetkilendirilmiş üç Birleşmiş Milletler (BM) organından biri olan BM Yerli Halklar Daimi Forumuna yeniden seçildi. "MAMUTOV'UN YENİDEN SEÇİLMESİNDEN GURUR DUYUYORUZ" Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha, 4 Nisan 2025 tarihinde yaptığı yazılı açıklamada, Ukrayna'nın BM Uyuşturucu Maddeler Komisyonu (CND), BM HIV/AIDS Programı (UNAIDS), BM Yerli Halklar Daimi Forumu (UNPFII) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Yönetim Kurulu olmak üzere 4 BM organına seçildiğini duyurdu. "Özellikle Süleyman Mamutov'un Yerli Halklar Daimi Forumuna yeniden seçilmesinden gurur duyuyoruz." ifadelerini kullanan Andriy Sıbiha, açıklamasında BM üyesi devletlere teşekkür ederek, Ukrayna'nın çok taraflılığa ve BM Şartı ilkelerine olan bağlılığını yineledi. MAMUTOV: ONUR DUYUYORUM BM nezdindeki önemli göreve yeniden seçilmesi sonrasında bir açıklamada bulunan Süleyman Mamutov, tekrar seçilmekten onur duyduğunu vurgulayarak; Kırım Tatar Milli Meclisine (KTMM), Ukrayna Dışişleri Bakanlığına, Ukrayna BM Daimi Temsilciliğine, KTMM Başkanı Refat Çubarov'a, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy tarafından Ankara Büyükelçisi olarak atanan KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal'e, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilciliğine güvenleri için minnettar olduğunu dile getirdi. Ailesi, arkadaşları ve meslektaşlarına verdikleri sürekli destek dolayısıyla teşekkür eden Mamutov, bölgede ve dünya çapındaki yerli halklarla adalet arayışında yan yana durmaya devam edeceğini belirtti.

BM Raporu: Rusya, Ukrayna'da sistematik olarak insanlığa karşı suçlar işliyor Haber

BM Raporu: Rusya, Ukrayna'da sistematik olarak insanlığa karşı suçlar işliyor

Birleşmiş Milletler (BM) Bağımsız Uluslararası Ukrayna Soruşturma Komisyonunun son raporuna göre; savaş suçlusu Rusya, Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı işgali sırasında “yaygın ve sistematik” bir şekilde insanlığa karşı suçlar işledi. Raporda özellikle "zorla kaybetme" vakalarına dikkat çekildi. SİVİLLER HEDEF ALINDI BM İnsan Hakları Konseyinin 58. Oturumu kapsamında bir rapor yayımlayan Komisyon, Rusya’nın işgal ettiği tüm Ukrayna topraklarında çok sayıda sivili alıkoyduğunu belirtti. Kaybedilen kişiler arasında yerel yöneticiler, devlet memurları, gazeteciler ve Rusya tarafından tehdit olarak görülen diğer bireyler bulunuyor. Ayrıca, birçok Ukraynalı savaş esirinin de zorla kaybetme kurbanı olduğu kaydedildi. İŞKENCE VE RUSYA’YA YASA DIŞI OLARAK SEVK EDİLME BM raporuna göre, Rus işgal yönetimi, alıkoyduğu kişileri ya işgal altındaki Ukrayna topraklarındaki gözaltı merkezlerine götürdü ya da yasa dışı olarak Rusya’ya sevk etti. İşgalcilerce kaçırılan kişiler, alıkonuldukları gözaltı merkezleri veya hapishanelerde ağır insan hakları ihlallerine ve suçlara maruz kaldı. İşkence ve cinsel şiddet de bu suçlar arasında yer aldı. Raporda, pek çok kişinin aylarca ya da yıllarca kayıp olarak kaldığı, bazılarının ise hayatını kaybettiği aktarıldı. Çoğu esirin akıbeti hâlâ bilinmezken, aileleri büyük bir belirsizlik içinde beklemeye devam ediyor. RUSYA BİLGİ VERMEYİ REDDEDİYOR Komisyon, kayıp yakınlarının Rus makamlarına yaptığı başvurulara karşılık, yetkililerin sistematik olarak standart yanıtlar verdiğine ve kayıpların durumu hakkında bilgi sağlamadığına dikkat çekti. Rus yetkililerin bu tutumu, kayıpların hukuki korumadan mahrum bırakılmasına yönelik bilinçli bir politika olarak değerlendirildi. KOORDİNELİ BİR DEVLET POLİTİKASI BM topladığı deliller doğrultusunda, Rusya’nın sivil halkı kaçırma eylemlerinin koordineli bir devlet politikası çerçevesinde gerçekleştirildiğini dile getirdi. BM, bunun insanlığa karşı suç teşkil ettiğini vurguladı. Daha önceki raporlarda da Rus makamlarının işkence suçu işlediği sonucuna varılmıştı. İŞKENCELERİ FSB YÖNETİYOR Son araştırmalar; Ukraynalı esirlerin alıkonulduğu hapishanelerde en yüksek yetkiye sahip olan kurumun, Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) olduğunu ortaya koydu. FSB yetkililerinin, esirlere işkence uyguladığı veya uygulanmasını emrettiği tespit edildi. Özellikle sorgu süreçlerinde mahkumlara ağır işkenceler yapıldığı belirlendi. SİSTEMATİK CİNSEL ŞİDDET VE İŞKENCE BM Komisyonu, Rusya’nın gözaltı merkezlerinde sistematik olarak cinsel şiddeti bir işkence yöntemi olarak kullandığını belgeledi. Bu tür işkencelerin çoğunlukla erkeklere uygulandığı ancak Ukraynalı kadın esirlere yönelik cinsel saldırı ve tecavüz vakalarının da tespit edildiği belirtildi. Kadın esirlerin insanlık dışı koşullarda tutulduğu ve bu uygulamaların toplumsal cinsiyet temelli bir şiddet biçimi olduğu vurgulandı. CEPHEDE TESLİM OLAN UKRAYNALI ASKERLERE YÖNELİK İNFAZLAR Komisyon, Rusya’nın savaş esirlerini veya teslim olmaya çalışan Ukraynalı askerleri infaz ettiği veya yaraladığını tespit etti. Bu eylemler savaş suçu olarak nitelendirildi. Ayrıca, Rus ordusundan firar eden bazı askerlerin Komisyona ifade verdiği ve kendilerine Ukraynalı askerleri esir almamaları, öldürmeleri yönünde emir verildiğini bildirdi. Bu durumun, Rusya'nın koordineli bir politika izlediğine işaret ettiği belirtildi.

BM Özel Raportörü Rusya'ya Kırımlı siyasi tutsaklara acil tıbbi yardım sağlama çağrısında bulundu Haber

BM Özel Raportörü Rusya'ya Kırımlı siyasi tutsaklara acil tıbbi yardım sağlama çağrısında bulundu

Birleşmiş Milletler (BM) İşkence ve Diğer Zalimce, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalandırma Özel Raportörü Alice Jill Edwards, haksız yere alıkonulan ve tedaviye ihtiyaç duyan Kırımlı siyasi tutsaklara acil ve kapsamlı tıbbi bakım sağlaması adına Rusya’ya çağrıda bulundu.  BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Basın Servisinden 10 Mart 2025 tarihinde yapılan açıklamada, Rusya tarafından alıkonulan Ukraynalıların tehlikeli bir durumda olduğunu belirten BM Özel Raportörü, "Yetkililere, gözaltına alınan herkesin her zaman insani ve onurlu bir şekilde muamele görmesi gerektiğini, buna yeterli tıbbi yardıma erişimin de dahil olduğunu hatırlatıyorum." ifadelerini kullandı. ACİL SAĞLIK BAKIMINA İHTİYAÇ DUYULUYOR Tıbbi bakımın sağlanmamasının işkence veya diğer zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya ceza ile eşdeğer olduğunu vurgulayan Edwards, "İncelediğim sekiz vakanın hepsinde, tutsakların ciddi sağlık sorunları bulunuyor ve bazıları hayati tehlike taşıyor. Hayatlarını korumak için acil önlem alınması gerekiyor.” şeklinde aktardı. BM Özel Raportörü Alice Jill Edwards, Rus işgali altındaki Kırım’da yüzlerce Ukrayna vatandaşı sivilin hukuksuz bir şekilde özgürlüğünden mahrum bırakıldığını belirterek birçok kişinin siyasi gerekçelerle hapsedildiğini, bazılarına ise terör suçlamaları yöneltilerek ağır cezalara maruz bırakıldığını ifade etti. Gözaltına alınanların birçoğunun Rusya’ya yasa dışı şekilde nakledildiğini ve burada avukatlarından ve ailelerinden uzak tutulduğunu söyledi. Edwards, "Rusya tarafından gözaltına alınan yüzlerce Kırımlıdan sekizinin durumunu ayrıntılı olarak inceledim .Yaşadıkları tıbbi durumlar ciddi, bazıların durumu işkenceden kaynaklanıyor ve bazıların ise tutuldukları koşullar nedeniyle sağlık durumları daha da kötüleşiyor." dedi. EMİR USEİN KUKU VE İRINA DANILOVIÇ'IN DURUMUNA DİKKAT ÇEKİLDİ İncelenen vakalar arasında insan hakları savunucuları Emir-Useyin Kuku ve yurttaş gazeteci İrına Danılovıç’ın de bulundu belirtilen açıklamada, Emir-Useyin Kuku'nun 2015 yılında Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) tarafından dövülerek omurilik zedelenmesine uğradığı ancak tedavi edilmediğine dikkat çekildi. Son beş yılda farklı sağlık sorunları yaşayan Kuku, şişmiş bacakları ve ağır böbrek ağrıları nedeniyle acil ameliyat geçirdi ancak kendisine ameliyatın detayları hiçbir zaman bildirilmedi ve hâlâ Rusya’da cezaevinde tutuluyor. Yurttaş gazeteci İrına Danılovıç’in ise 2022 yılında Kırım’da Rus işgal güçleri tarafından bir otobüs durağından kaçırıldığı ve alıkonulduğu süre boyunca şiddetli kulak ağrısı çekmesine rağmen tıbbi yardım alamadığı anımsatıldı. Sonuç olarak sol kulağında işitme kaybı yaşayan Danılovıç’te kronik baş ağrıları ve denge problemleri oluştuğu ve muhtemelen bir felç geçirdiği belirtilerek sağlık durumunun ağır olduğu ve hâlâ Rusya’da cezaevinde alıkonulduğuna dikkat çekildi. Edwards, Rusya’nın işkenceyi sistematik bir savaş politikası olarak kullandığını belirterek, Moskova’nın bu insan hakları ihlallerine derhal son vermesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca BM’nin, Rus hükûmetine resmi bir bildirim gönderdiğini ve durumu takip etmeye devam edeceğini duyurdu.

ABD, BM Genel Kurulunda Rusya’yı kınayan karara karşı çıktı! Haber

ABD, BM Genel Kurulunda Rusya’yı kınayan karara karşı çıktı!

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 24 Şubat 2025 tarihinde, Rusya'nın Ukrayna'yı tam kapsamlı işgalinin üçüncü yıl dönümü dolayısıyla kritik bir karar tasarısını kabul etti. Ukrayna’nın hazırladığı karar tasarısında, Rusya Federasyonu, saldırgan ülke olarak nitelendirildi. Rusya’nın topyekûn işgal girişimi ve saldırıları net bir dille kınandı. Kararda, Ukrayna'nın uluslararası kabul edilen sınırlarından Rusya'nın askerlerini çıkarması istendi. BM'DE ABD VE RUSYA DAHİL 18 ÜLKE, KARARA "HAYIR" OYU VERDİ BM üyesi 93 ülke karara, "evet" oyu verirken, 18 ülke karara "hayır" oyu kullandı. Öte yandan, 65 ülke ise karara "çekimser" kaldı. Trump'ın göreve gelmesiyle ABD’nin Ukrayna konusundaki tartışmalı tutumu burada da kendisini gösterdi. Yıllar sonra ilk kez ABD, Rusya'yı kınayan bir BM karar tasarısına ret oyu verdi. Oylamada ABD'nin yanı sıra Rusya Federasyonu, Belarus, Macaristan, İsrail, Kuzey Kore, Orta Afrika Cumhuriyeti, Burkina Faso, Burundi, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, Mali, Sudan, Nijer, Nikaragua, Palau ve Marshall Adaları da "ret" oyu kullandı. Adoption of today's UNGA resolution on an early & just peace in Ukraine confirms the importance of upholding the UN Charter & respecting all countries' territorial integrity & sovereignty. Peace in Ukraine. In line with the Charter. ✅ 93 votes in favor ❌ 18 votes against pic.twitter.com/JYp7d5K0Sv — ????????EU at UN-NY (@EUatUN) February 24, 2025  

Kısa menzilli SİHA’lar, Ukrayna'da sivil kayıpların artmasına neden oluyor Haber

Kısa menzilli SİHA’lar, Ukrayna'da sivil kayıpların artmasına neden oluyor

Ukrayna'daki Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları İzleme Misyonu tarafından yayımlanan rapora göre, Ukrayna'da 2025 yılının ocak ayında yakın menzilli insansız hava araçları (FPV dronlar), diğer tüm silahlardan daha fazla sivil ölümüne neden oldu. İşgalciler FPV dronlarla insanların üstüne, sivil araçlara ve otobüslere bomba bıraktı. Özellikle bu saldırılardan en çok Herson sakinleri etkilendi. BM’nin raporunda, Ukrayna’da 2025 yılı ocak ayında Rus saldırılarında en az 139 sivilin hayatını kaybettiği ve 738 kişinin yaralandığı aktarıldı. Bu ölümlerin 38’i (yüzde 27) ve yaralanmaların 223’ü (yüzde 30) yakın menzilli SİHA’ların sivil yerleşimlere bomba atmasından kaynaklandı. Hedefler, çoğunlukla kendi araçlarında veya toplu taşıma araçlarında olan sivil halktan oluşuyor. Ukrayna'daki BM İnsan Hakları İzleme Misyonu Başkanı Daniel Bell, yakın menzilli SİHA’ların, cephe hattına yakın bölgelerdeki siviller için en ölümcül tehditlerden biri haline geldiğini belirtti. Raporda, bu tür SİHA'ların genellikle FPV dronlar olduğu, bu sayede operatörlerin gerçek zamanlı olarak hedefleri net bir şekilde görebildiği ifade edildi. Ayrıca bu özelliğin, operatörlere, bir hedefin askerî bir obje mi yoksa sivil bir kişi mi olduğunu daha doğru bir şekilde değerlendirme imkânı sunduğuna, yani Rus işgal güçlerinin bile bile sivilleri hedef aldığına dikkat çekildi. HERSON’DA SİHA TERÖRÜ BM’nin verilerine göre en fazla sivil kayıp, Ukrayna'nın Herson bölgesinde özellikle Dnipro Nehri yakınındaki yerleşim yerlerinde meydana geldi. Herson’da Ocak ayında tüm sivil ölümlerinin yüzde 70’i SİHA saldırılarından kaynaklandı. Örneğin, 6 Ocak 2025 tarihinde, işinden dönen sivillerin bulunduğu bir otobüse, yakın menzilli bir SİHA tarafından bomba atıldı. Saldırıda bir erkek ve bir kadın hayatını kaybetti, 8 kişi ise yaralandı. BM, yalnızca Herson’da değil, aynı zamanda Harkiv, Sumı, Dnipro, Mıkolayiv, Donetsk ve Zaporijjya gibi diğer cephe hattındaki bölgelerde de sivillere yönelik kısa menzilli İHA saldırılarının arttığını bildirdi. Bu gelişmeler, Ukrayna'da savaşın siviller üzerindeki yıkıcı etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor. 12 BİNDEN FAZLA SİVİL ÖLDÜ BM'ye göre Ukrayna’da Rus saldırılarında 650'si çocuk olmak üzere yaklaşık 12 bin 500 sivil hayatını kaybetti. Kuruluş, verilerin yalnızca ekiplerinin doğrulayabildiği ölümleri içerdiğinden, gerçek sayılarının daha fazla olduğunu defalarca dile getirdi. Herson Bölgesi Askeri İdaresi Başkanı Oleksandr Prokudin, Rus SİHA terörünün durdurulması için cephe hattının Herson'dan en az 20 kilometre geriye çekilmesi gerektiğini ifade etmişti.

BM İnsan Hakları Ofisinden Tayland'a: 48 Uyguru Çin'e göndermeyin! Haber

BM İnsan Hakları Ofisinden Tayland'a: 48 Uyguru Çin'e göndermeyin!

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi uzmanları, Tayland hükûmetine 48 Uygur Türkünün Çin’e iadesini durdurması için çağrıda bulundu. Uzmanların 21 Ocak 2025 tarihinde yayımladığı çağrıda, Uygurların Çin’e geri gönderilmeleri durumunda işkence ve insanlık dışı muameleye maruz kalabilecekleri belirtildi. Uzmanlar, Çin'e iade gerçekleştiği takdirde; uluslararası hukuk çerçevesinde işkenceye geri göndermeme ilkesinin açıkça ihlal edileceği uyarısında bulundu. İNSANLIK DIŞI KOŞULLAR 5 CANA MAL OLDU Uzmanlar, Tayland’da insanlık dışı gözaltı koşulları nedeniyle 2’si çocuk 5 Uygur Türkünün hayatını kaybettiğini açıkladı. Yetersiz tıbbi bakım ve kötü koşulların ölümler üzerinde etkili olduğu vurgulandı. Bu durumun keyfi yaşam hakkı ihlaline işaret ettiği belirtilerek; kapsamlı bir soruşturma çağrısı yapıldı. CİDDİ SAĞLIK SORUNLARIYLA MÜCADELE EDİYORLAR Uzmanlar, gözaltındaki 48 kişiden 23’ünün ciddi sağlık sorunları yaşadığını belirtti. Diyabet, böbrek yetmezliği, cilt hastalıkları, mide-bağırsak rahatsızlıkları ve felç gibi hastalıklarla mücadele eden Uygurların, acilen kapsamlı tıbbi bakıma ihtiyaç duydukları ifade edildi. GÖZALTINDA TUTULANLARA İNSANİ MUAMELE ÇAĞRISI 2014 yılında Tayland sınırını aşarak koruma arayan 350 kişilik bir grubun parçası olan bu 48 Uygurun, 10 yılı aşkın süredir tecrit koşullarında tutulduğu öğrenildi. Ayrıca; avukatlarına, ailelerine ve BM temsilcilerine erişim sağlanmadığı belirtildi. Uzmanlar, bu durumun insan hakları ihlali olduğunu vurguladı. BM uzmanları, Tayland yetkililerinden Uygur Türklerinin Çin’e iade edilmemesini talep etti. Bunun yerine, sığınma prosedürlerine erişim, tıbbi ve psiko-sosyal destek gibi insani yardımların sağlanması gerektiği belirtildi.

BM: Ukrayna'da 2024 yılında sivil kayıpların sayısı önemli ölçüde arttı Haber

BM: Ukrayna'da 2024 yılında sivil kayıpların sayısı önemli ölçüde arttı

Birleşmiş Milletler (BM) Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Rus ordusunun gerçekleştirdiği eylemler sonucunda Ukrayna’da 2024 yılında ölen ve yaralanan sivil sayısının bir önceki yıla kıyasla yüzde 30 oranında arttığını bildirdi. BM Güvenlik Konseyinde (BMGK), 16 Ocak 2025 tarihinde Ukrayna'daki durumunun ele alındığı bir oturum düzenlendi. Toplantıda konuşan BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Ukrayna'da çatışmaların artarak devam ettiğini belirterek, “Geçtiğimiz yıl, sivil ölümler ve yaralanmaların toplam sayısı bir önceki yıla göre yüzde 30 oranında arttı. Özellikle çocuklar arasındaki kayıpların artışı endişe verici. 2024'ün ilk dokuz ayında, 2023'ün tamamına kıyasla daha fazla çocuk hayatını kaybetti ya da yaralandı.” açıklamasında bulundu. UKRAYNALI SİVİLLER ZOR DURUMDA BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğine (OHCHR) göre Şubat 2022’den 31 Aralık 2024’e kadar 669'u çocuk olmak üzere en az 12 bin 456 sivilin hayatını kaybettiğini aktaran DiCarlo, bin 833’ü çocuk toplamda 28 bin 382 sivilin ise yaralandığını aktardı. Okullara ve hastanelere yönelik saldırıların sayısının da arttığına dikkat çeken DiCarlo, geçen yılın dokuz ayında 580’den fazla eğitim ve sağlık tesisinin zarar gördüğünü ya da yok edildiğini kaydetti. "Tekrar belirtmek isterim ki, sivil halka ve sivil altyapılara yönelik tüm saldırıları kesin bir şekilde kınıyoruz. Bu tür eylemler, nerede olursa olsun, uluslararası hukuka aykırıdır ve derhal durdurulmalıdır." diyen DiCarlo, ayrıca savaşın başlangıcından bu yana, insanî yardım çalışanlarının görevlerini yerine getirirken 10'unun öldüğünü, 41'inin ise yaralandığını ifade etti. Konuşmasında Rus işgali altında bulunan Ukrayna topraklarında yaşayan binlerce Ukraynalı sivilin içinde bulunduğu zor duruma dikkat çekerek bu bölgelerde yaşayanların ihtiyaçlarının ciddi olarak değerlendirildiğini ancak buralara erişimin sınırlı olduğunu kaydetti. Bununla birlikte Rusya'nın Ukrayna'daki enerji tesislerine yönelik saldırılarını artırdığını belirten Genel Sekreter Yardımcısı, “BM, Ukrayna hükûmetiyle enerji üretim kapasitesinin yeniden canlandırılması ve yeşil enerji sektöründe fırsatlar yaratılması için çalışmaya devam ediyor.” dedi. DiCarlo, Rus askerlerinin Ukraynalı savaş esirlerinin infaz ettiği yönündeki haberlerden duyduğu endişeyi bir kez daha dile getirerek, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin aralık raporunda, ağustos ayından bu yana en az 62 Ukraynalı savaş esirinin Rus askerleri tarafından infaz edildiğini bildirildiğini kaydetti. Ayrıca BM Genel Sekreter Yardımcısı yaptığı konuşmada Rusya’nın Ukraynalı savaş esirlerine karşı yaygın ve sistematik bir şekilde uyguladığı işkence ve kötü muameleye dikkat çekti.

ABD ve BM'den Tayland'a çağrı: Uygurları Çin'e iade etmeyin! Haber

ABD ve BM'den Tayland'a çağrı: Uygurları Çin'e iade etmeyin!

Tayland, yıllardır ülkede tutuklu bulunan 48 Uygur Türkünü Çin’e zorla iade etmeyi planlıyor. Tayland hükûmetinin bu kararı, uluslararası insan hakları örgütleri ve demokratik ülkeler tarafından büyük bir endişeyle karşılandı. Özellikle ABD ve Birleşmiş Milletler (BM) Tayland’a yaptığı çağrılarda, bu kişilerin Çin’e gönderilmesinin onları işkence ve zulme tâbi tutma riski taşıyacağını belirterek, Tayland’ı bu karardan vazgeçmeye çağırdı. ABD VE BM’DEN TAYLAND’A ACİL ÇAĞRI Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve ABD Dışişleri Bakanlığı, Tayland'a yönelik yaptığı çağrıda, 48 Uygur’un Çin’e iade edilmemesi gerektiğini vurguladı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise, Tayland’a tüm uluslararası anlaşmalara uygun olarak, zorla iade etme uygulamasından kaçınmaları gerektiğini belirtti. UNHCR Wözcüsü Babar Baloch Tayland'a, bu kişilerin durumunu derhal gözden geçirmelerini ve alternatif çözümler üretmelerini tavsiye etti. ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞININ TEPKİSİ ABD Dışişleri Bakanlığı, Tayland’ı Çin işkencesine uğrayacak kişileri iade etmeme konusunda uyardı. Ayrıca, ABD Kongresi Çin İşleri Komitesi Başkanı Christopher Smith, Tayland’a yönelik yaptığı çağrısında, Tayland’ın uluslararası sözleşmelere bağlı kalması ve zorla iade edilen kişilerin işkenceye uğramasının önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti. DAHA ÖNCE İADE EDİLENLER İDAM EDİLMİŞTİ Tayland hükûmeti, 2014 yılında Çin’den kaçan 300 Uyguru yakalamış ve bazılarını Çin’e geri göndermişti. 2015’te ise 109 Uygur Türkü, rızaları dışında Çin’e iade edilmiş ve hepsi idam edilmişti.

Rusya'nın Ukraynalı esirlere karşı işlediği suçlar BM Güvenlik Konseyinde gündeme getirildi Haber

Rusya'nın Ukraynalı esirlere karşı işlediği suçlar BM Güvenlik Konseyinde gündeme getirildi

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde dün yapılan toplantıda, Rusya’nın esir aldığı Ukraynalı sivil ve askerlere karşı işlediği suçlar ele alındı. Toplantıda konuşan 3 eski Kremlin esiri Nariman Celal, Valeriy Horişniy ve Maksım Butkevıç, Rus esaretinde yaşadıkları deneyimleri Birleşmiş Milletler'de anlattı. BM Güvenlik Konseyi üyelerine, Rusya'da yasa dışı olarak tutulan Ukrayna vatandaşlarının serbest bırakılması için yoğun çaba harcanması için çağrı yapıldı. BM Güvenlik Konseyinde Ukrayna'nın girişimiyle 13 Ocak 2025 tarihinde "Arria Formülü" çerçevesinde düzenlenen toplantıda, Rusya’nın esir aldığı Ukraynalı sivil ve askerlere karşı işlediği suçlar ele alındı. Toplantıda; Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy tarafından Ankara Büyükelçisi olarak göreve atanan, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı, eski siyasi tutsak Nariman Celal,  Azov Alayı askeri, eski savaş esiri Valeriy Horişniy ve insan hakları savunucusu, gazeteci, asker, eski savaş esiri Maksım Butkevıç, Rus esaretinde gördükleri muamele hakkında bilgi verdi. Mayıs 2022’de Mariupol’da esir alınan ve Eylül 2024’te esir takası sonucu Ukrayna’ya iade edilen Azov Alayı askeri Valeriy Horişniy, diğer esirlerle birlikte maruz kaldığı işkenceleri, insanlık dışı muameleyi ve esirlere karşı uygulanan uzun süreli aç bırakılma uygulamasını anlattı. İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE GERÇEĞİ İşkenceler hakkında konuşan Horişniy, “Bu, zalimane, insana yakışmayan muameleler, ölümle sonuçlanan darp fiileri, elektroşok tabancasıyla işkence ve diğer işkence türlerini içeriyor. Cezaevi gardiyanları, insanlara işkence yapmaktan zevk alıyorlar" dedi. Ukraynalı asker, Temmuz 2022’de işgal altındaki Donetsk bölgesinde bulunan Olenivka Hapishanesinde meydana gelen patlamada, 53 Ukraynalı savaş esirinin hayatını kaybettiği trajediyi de hatırlattı. “Aylar boyunca bize, günde sadece on kaşık lapa ve yaklaşık 150 gram ekmek veriliyordu” şeklinde konuşan Horişniy, Rusya’nın Ukraynalı savaş esirlerini aç bıraktığını, yaralılar ve hastalara uygun sağlık bakımı yapılmadığını vurguladı. Horişniy, savaş esirlerinin değişimini kolaylaştırmak için her türlü çabanın gösterilmesi çağrısında bulundu. NARİMAN CELAL, İŞGALCİLERİN KIRIMLI SİYASİ TUTSAKLARA UYGULADIĞI BASKILARI ANLATTI Toplantıda konuşan KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal, açıkça Rus işgaline karşı çıktığı için işgalcilerce kurgulanan düzmece bir dava çerçevesinde Kremlin kontrolündeki sözde Kırım Yüksek Mahkemesi tarafından 17  yıl hapis cezasına mahkum edildiğini belirtti. Celal, “Ben, işgal altındaki Kırım'da yaşıyor ve çalışıyordum. Rus işgal yönetiminin yasa dışı ve siyasi zulmü nedeniyle birçok aktivist ve gazeteci, benim gibi alıkonuldu. Onlara karşı düzmece davalar açıldı ve işkence ve kötü muamele uygulandı" dedi. Rusya'daki siyasi tutukluların adalete erişim hakkından mahrum bırakıldığını, savunma yapmalarının imkansız olduğunu ifade eden KTMM Başkan Yardımcısı, "Ben, siyasi tutukluların hayatının bir parçası olan birçok zorluğu yaşadım; kötü beslenme, tıbbi bakım eksikliği, manevi ve fiziksel aşağılanma, taciz… Bizi dövdüler, hakaret ettiler ve Rusya'nın milli marşını öğrenip söylememiz için zorladılar, ama ben bunu yapmadım." şeklinde konuştu. Halihazırda 218 Kırımlı siyasi tutsağın Rusya tarafından alıkonulduğunu belirten Celal, siyasi tutsaklardan 132’sinin Kırım Tatarı olduğuna dikkat çekti ve bunun Kırım’ın yerli halkına yönelik kasıtlı bir baskının kanıtı olduğunu kaydederek şu ifadeleri kullandı: Ama bu sadece buzdağının görünen kısmı. Binlerce Ukrayna vatandaşı, Kırım'da siyasi baskıların kurbanı oldu, binlercesi ise vatanını terk etmek zorunda kaldı. RUSYA, UKRAYNALI ESİRLERİ İŞLEMEDİKLERİ SUÇLARI İTİRAF ETMEYE ZORLUYOR! Haziran 2022’de esir alınan ve Ekim 2024’te esir takası sonucu serbest bırakılan insan hakları savunucusu, gazeteci ve asker Maksım Butkevıç, Rus esaretinde 2 yıl geçirdiğini ve hakkında açılan düzmece dava çerçevesinde Rus mahkemesi tarafından yasa dışı olarak 12 yıl hapis cezasına çarptırıldığını aktardı. Butkevıç, kendisini Putin'in yalan dolu "Ukrayna tarihini" anlatan pasajları tekrar etmeye zorlayan bir Rus subayı tarafından dövüldüğünü anlatarak, “Bizleri aşağılıyorlardı, tehdit ediyorlardı, 'Zafer Rusya'nın' diye bağırmamız için zorluyorlardı” dedi. Kendisine fiziksel ve psikolojik şiddetin uygulandığını belirten Butkevıç, “Sonuçta bana savaş suçlarını işlediğini kabul ettiğini imzalayacaksın, böylece hüküm verildikten sonra seni takas edebiliriz ya da belgeyi imzalamayı reddediyorsan hayatını cehenneme çevireceğiz ve seni öldüreceğiz’ denildi. Verdikleri kağıtları okumadan imzaladım, çünkü belgeleri okuma imkanım yoktu" şeklinde konuştu. BM devletlerine seslenen Butkevıç, "Bu yüzden sizden, öncelikle Ukrayna askerlerinin ve Rusya tarafından yasa dışı olarak alıkonulan sivil kişilerin en hızlı şekilde serbest bırakılması için gerekli tüm çabayı göstermenizi rica ediyorum. Ayrıca, Ukrayna vatandaşlarının alıkonulduğu yerleri izlemek için bağımsız bir uluslararası mekanizmanın oluşturulması son derece önemli” değerlendirmesini yaptı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.