SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Berlin

QHA - Kırım Haber Ajansı - Berlin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Berlin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Talat Paşa'nın Ermeni teröristlerce şehit edilişinin üzerinden 104 yıl geçti Haber

Talat Paşa'nın Ermeni teröristlerce şehit edilişinin üzerinden 104 yıl geçti

Mehmet Talat Paşa'nın Berlin'de Ermeni teröristlerce suikaste uğramasının üzerinden 104 yıl geçti. 15 Mart 1921'de sonradan Ermeniler tarafından "millî kahraman" ilan edilen Sogomon Tehliryan tarafından suikaste uğrayan Talat Paşa, Enver Paşa ve Cemal Paşa ile beraber İttihad Terakki'nin önde gelen isimlerinden birisiydi. Osmanlı'nın son sadrazamlarından olan Talat Paşa, 1. Dünya Savaşı sonrasında yurdu terk etmek zorunda kalmıştı. Ermenilerin yıllardır bir propaganda aracı olan "soykırım" iddialarının merkezindeydi. 1915'te Ermeni tehciri olarak da bilinen Ermeni Göç Yasası'nın mimarlarındandı. Talat Paşa, Osmanlı'nın Cihan Harbi'ne girdiği yıllarda, önemli görevler üstlendi. Rusların; Kars, Ardahan ve Batum’u iade etmesinde ciddi tesiri oldu. TALAT PAŞA'NIN HAYATI 1874 yılında Edirne yerleşiminde dünyaya gelen Talat Paşa, belirsizlikler dünyasında doğdu ve büyüdü. Osmanlı İmparatorluğu düşüşteydi ve genç Talat, parçalanmakta olan bir dünyada iz bırakmaya kararlıydı. Keskin zekâsı ve eylemleriyle Osmanlı siyasetinde hızla yükseldi ve Sultan 2. Abdülhamid hükûmetine karşı kilit kişilerden biri oldu. Eğitimini, Edirne Askeri Rüştiyesinde tamamladıktan sonra 1898-1908 arasında Selanik Postanesinde posta memuru olarak görev yaptı. Uzun süreli memuriyetin ardından Selanik Postane Başkanı görevini üstlendi. Bu süreçte Talat Paşa, Jön Türk düşüncesinin etkisinde kaldı. 1896 yılında ilk defa bu muhalif hareketin bir parçası olarak tutuklandı. Bu tutuklanmanın sonucunda üç yıl mahkûm kaldı ve memuriyetten atıldı. Üç senenin sonunda Talat Paşa’nın mahkûmiyeti bittiğinde, Selanik şehrine sürgün edildi. Paşanın, Selanik Vilâyeti Posta ve Telgraf İdaresinde bulunduğu görevler, memleketin dışında yayımlanan muhalif gazeteleri Selanik’e getirilmesi için fırsat verdi. 1906 yılında Talat Paşa, İsmail Canbulat ve Mithat Şükrü Bey, Osmanlı Hürriyet Cemiyetinin kurulmasına karar verdi. Cemiyet 1907 yılında Paris merkezli Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti ile birleşti. Bu birleşme neticesinde Talat Paşa dahili, Bahâeddin Şâkir Bey ise harici temaslarla cemiyetin örgütlenmesini sağladı. 1908 yılında Meclis-i Mebusan’a Edirne mebusu olarak dahil olurken, meclisin de Birinci Reis Vekili olarak görevlendirildi. 1909-1911 tarihleri arasında bir buçuk yıl Dahiliye Nazırı olarak görev yaptı. Balkan Savaşı sırasında gönüllü olarak Edirne’de bulunmuş, İstanbul’a geri yollanmıştır. Ünlü Bâb-ı Âli Baskını'nın başat aktörleri arasında yer aldı. OSMANLI SADRAZAMI OLDU 1908'de Ancien Regime’i (Eski yönetim) deviren ve Osmanlı İmparatorluğu'na yeni bir reform ve modernleşme çağı getiren İttihat ve Terakki’nin örgütlenmesine yardım etti. Talat Paşa, devrimdeki rolünden dolayı ödüllendirildi ve kısa sürede yeni hükûmetin en güçlü adamlarından biri oldu. Güçle birlikte sorumluluk da geldi ve Talat Paşa kendini Osmanlı İmparatorluğu'nu modernleştirme görevine adadı. Eğitimde, hukuk sisteminde ve orduda kapsamlı reformları hayata geçirdi ve imparatorluğu modern zamanlara taşımak için yorulmadan çalıştı. Hüseyin Cahit Yalçın hem Talat Paşa hem de İttihat ve Terakki için, "Aralarında şahsi menfaat, âdi ve aşağılık düşünceler değil yüksek bir ideal bağı vardı. Ve bu ideal vatan aşkından ibaretti" demiştir.  Ufukta beliren Birinci Dünya Savaşı ile Talat Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nun geleceğini güvence altına almak için bir fırsat gördü. Alman İmparatorluğu'nun gücünün Osmanlı İmparatorluğu'nun dünyadaki yerini güvence altına almaya yeteceğini umarak Almanya ile birleşme politikası izledi. Talat Paşa, 1915’te kaderi için mücadele eden Türk halkına, Rusların emriyle sistemli saldırılarda bulunan Ermeni çetelerle mücadele kararı aldı. Bölgede güvenlik sorunu çıkaran Ermeni nüfusunu göç ettirerek, Türklerin Anadolu’da yok olmaması için önemli bir karar almış oldu. ERMENİ TERÖRİST TARAFINDAN ŞEHİT EDİLDİ Ermeni şovenistlerinin uğrak mekanı olan Taşnak Partisi, İttihatçı yöneticilere karşı suikast kararı aldı. Bu kararın neticesinde Azerbaycan Halk Cumhuriyeti yöneticileri de dahil olmak üzere birçok Türk aydını Taşnak terörüne maruz kaldı. 15 Mart 1921’de Berlin’de suikastçı Soğomon Tehliryan, Talat Paşa’yı arkasından haince bir saldırı ile şehit etti. Ünlü tarihçi Erol Şadi Erdinç, Talat Paşa'nın şehadet mertebesine yükseldiği günü anlatırken, "Talât Paşa öldürüldüğünde ayakkabısının altı delikti" açıklamasında bulunmuştur. Bugün suikastçı Soğomon Tehliryan’ın heykeli Ermenistan’a dikilmiş ve bu katil terörist, "millî kahraman" olarak anılmaktadır. Talat Paşa ise Ermenilerin bu şovenizmine yıllar önce cevabını vermişti. Bir ahbabı ile sohbetinde, "Beni bir gün sokakta vuracaklar. Alnımdan kan akarak yere serileceğim. Yatakta ölmek nasip olmayacak. Ziyanı yok, varsın vursunlar, vatan benim ölümümle bir şey kaybedecek değildir. Bir Talât gider, bin Talât yetişir" cevabını vermiş ve Türk gencinin zihninde gezinen Türklük bilincinin en yüksek mertebesine ulaşmasını sağlamıştır.

Doğu Türkistan'ın işgali Berlin'de protesto edildi Haber

Doğu Türkistan'ın işgali Berlin'de protesto edildi

Doğu Türkistan'ın işgal edilişinin 75. yıl dönümü dünyanın farklı ülkelerinde protesto edilmeye devam ediyor. Almanya'da yaşayan Uygur Türkleri, Çin'in Berlin Büyükelçiliği önünde Doğu Türkistan'ın işgal edilişinin 75. yıl dönümünde Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı soykırım ve baskı politikalarını protesto etti. DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ Protestoda Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlallerine dikkat çekilirken, gösteride ellerinde pankart ve Doğu Türkistan bayrağı taşıyan Uygur Türkleri, halkın maruz kaldığı soykırım ve kitlesel gözaltı uygulamalarını kınadı. Katılımcılar, uluslararası toplumu, bu duruma karşı harekete geçmeye çağırdı. DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ GERÇEKLER Geçen yıl, tamamen Çin'in kontrolü ve izin verdiği yerleri ziyaret eden Avustralya'nın dünyaca ünlü televizyon kanalı ABC ekibi, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) yıllar süren acımasız baskısının ardından Doğu Türkistan'ı bir turizm noktasına dönüştürmeye çalıştığını aktarmıştı. ABC'nin 30 Eylül 2023 tarihinde yayımladığı özel raporunda, Çin'in baskıları neticesinde Doğu Türkistan'ın dünyadan izole edildiği bildirilmişti. DOĞU TÜRKİSTAN'DA SOYKIRIM YAŞANIYOR! Çin Halk Cumhuriyeti hükûmetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da bir halk, topyekûn soykırıma uğradı ve bugün halen uğramaya devam ediyor. Millî, dinî, siyasî ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı oluyor. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor.

Berlin'de Bahçesaray’daki Hansaray’ın legosu tanıtıldı Haber

Berlin'de Bahçesaray’daki Hansaray’ın legosu tanıtıldı

Ukrayna İyileştirme Konferansı, 11-12 Haziran 2024 tarihlerinde Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenleniyor. Konferansta LEGO şirketi #UKRAINEinLEGOBricks projesinin bir parçası olarak Ukrayna'nın mimari anıtlarının modellerini tanıttı. Modeller arasında Kırım Tatar saray mimarisinin dünyadaki tek örneği olan Bahçesaray’daki Hansaray da yerini aldı. KIRIM TATAR SARAY MİMARİSİNİN DÜNYADAKİ TEK ÖRNEĞİ Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliğinden 11 Haziran 2024 tarihinde yapılan açıklamada, Berlin’de düzenlenen Ukrayna İyileştirme Konferansı'nda, Lego tasarımcılarının #UKRAINEinLEGOBricks projesinin bir parçası olarak geliştirdiği, Ukrayna'nın mimari anıtlarını temsil eden modellerin tanıtıldığı bildirdi. Tanıtılan modeller arasında Kırım Tatar saray mimarisinin dünyadaki tek örneği olan Hansaray’ın legosu da bulunuyor. Açıklamada, “Bu, 16. yüzyılın eşsiz bir mimari anıtı ve Kırım Tatar saray mimarisinin dünyadaki tek örneğidir. Hansaray, Kırım Tatarları için kadim kültürlerinin sembolü ve anavatanlarına dönme umudu haline geldi.  2014’ten bu yana işgalciler sözde restorasyon bahanesiyle sarayın orjinalliğini yavaş yavaş yok ediyor.” denildi. Ayrıca konferansta #UKRAINEinLEGObricks projesi çerçevesinde hazırlanan Kıyiv’deki Altın Kapı, Podgirtsi Sarayı, Odesa Milli Akademi Tiyatrosu ve Mıkolayiv Astronomi Observatuarı’nın lego modelleri tanıtıldı. ÇEKİLİŞE KATILAN MODELİN SAHİBİ OLABİLİR Hansaray’ın lego modeli satışa sunulmayacak ancak United24 platformuna 24 dolarlık bağışta bulunarak model için gerçekleştirilecek çekilişe katılım hakkı elde edilebilecek. Kampanyadan sağlanan gelir, Dnipropetrovsk bölgesinde bir Rus füzesi tarafından tahrip edilen Velikostroma Lisesinin yeniden inşası için kullanılacak. RUSYA, KIRIM TATARLARININ KÜLTÜREL MİRASINI YOK EDİYOR Kırım’ı işgal ettikten sonra Rusya, Yarımada'daki kültür mirasını çalmaya ve yok etmeye başladı. Sözde restorasyon kılıfı altında yapılan tahrifat, zaman zaman gündeme getiriliyor. Ukrayna uzun süredir bu barbarlıkla mücadele etmeye çalışıyor.   Rusya, Kırım Tatar mimarisinin dünyadaki tek örneği olan Hansaray’ı, restorasyon adı altında yürüttüğü uygulamalarla tahrip ederken, tam anlamıyla bir kültürel soykırıma imza atıyor. İşgalci Rusya’nın bölgedeki diğer tarihi Türk izlerini silme yönünde kasıtlı bir politika izlediği düşünülüyor. Daha önce, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) ve Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Başkanı Refat Çubarov, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın Bahçesaray şehrinde bulunan ve Kırım Tatarlarının kültürel mirası olan Hansaray’ı yok eden kişilerin cezalandırılması gerektiğini ifade etmişti.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan net çıkış: Mesele bu kadar millî ve önemli! Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan net çıkış: Mesele bu kadar millî ve önemli!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Berlin’deki temasları çerçevesinde 6 Mart 2024 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen’i ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleştirilen ziyaret sonrası Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Büyükelçilik binasında basın mensupları ile bir araya gelerek Kıbrıs konusunda yaşanan son gelişmeleri aktardı. "KIBRIS TÜRK'ÜNÜN EGEMENLİĞİ FEVKALADE ÖNEMLİ" Ersin Tatar, Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliğinde düzenlenen basın toplantısında, "Anlaşma niyetimiz 'evet', ama eşitlik temelinde. Kıbrıs Türk'ünün egemenliği fevkalade önemli." şeklinde konuştu. Kıbrıs meselesinde eşitlik temelinde iki devletli çözüm istediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimiyle (GKRY) müzakere masasına tekrar oturabilmeleri için direkt uçuşun, ticaret imkanının, izolasyonların kaldırılarak sporcuların müsabakalara katılma hakkının ve kendilerinin diğer muhataplarıyla görüşme hakkının gündeme gelmesi gerektiğini kaydetti. "BİZ SİLAH ZORUYLA DIŞARI ATILDIK" Akdeniz'deki doğal kaynakların araştırılması ve geliştirilmesi için eşitlik temelinde bu çalışmaların başlatılabilmesi gerektiğini dile getiren Tatar, "Bunu başlatacak olan GKRY ve KKTC'dir. Bize 'Gelin temsilci verin' diyorlar. Ama Biz Kıbrıs Cumhuriyetini tanımıyoruz. Biz silah zoruyla dışarı atıldık. Kıbrıs Cumhuriyeti işgal altında bir cumhuriyettir. Diğer tarafa verdikleri önem kadar KKTC'ye de önem verecekler." dedi. Egemenlik meselesiyle ilgili olarak ortaya çıkacak olan yeni bir anlayışın kendilerini tatmin etmesiyle oturup devletten devlete görüşmeleri başlatabileceklerini belirten Tatar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Devletten devlete görüşme süreci başlamazsa, eskiden olduğu gibi Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle ve bizi ise Kıbrıs Türk toplumu olarak o masaya oturttuklarında hiçbir netice alınamaz. Biraz düşünseler bunu görecekler. Rum tarafı zaten diyor ki 'Ben bunlara ne vereyim. Bunları tanıyan yok. Ben yoluma devam edeyim. Tanınmış devletim, AB üyesiyim'. O masadan siz ne yaparsanız yapınız, Annan Planı'nda olduğu gibi hiçbir netice alınmaz, günün sonunda her türlü öneriyi reddederler ve yoluna devam ederler. Biz de tanınmamış vaziyette hayatımıza devam ederiz." "BENİM TARİHİM, MÜCADELEM, MİLLΠDURUŞUM, DEĞERLERİM VE TÜRKİYE'M VAR" "Gelin devletinizden vazgeçin sizi entegre edelim ama devletten vazgeçin" önerilerine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Tatar, bu ve benzeri önerilerin, Kıbrıs Türk'üne ve mücadelesine hakaret anlamına geldiğini vurguladı. Konuşmasında Avrupa'ya seslenen Tatar, "Benim tarihim var, mücadelem var, millî duruşum var, değerlerim var, maneviyatım var ve Türkiye'm var. Geliniz, saygı duyunuz. Bu saygının ne olduğunu birkaç diplomat görevlendirirlerse onlar anlatırlar. Yeter ki, niyet olsun ama şu an o niyeti göremiyorum. Çünkü onlar AB ailesi içinde. Yunanistan da GKRY de orada. Al gülüm ver gülüm, birbirlerini kırmamak için o şekilde bir anlayışla bize haksızlık yapmaya devam ediyorlar. İnşallah uzun sürmez bu yanlıştan geri dönerler." ifadelerini kullandı. Sıfır asker ve sıfır garantörlüğün Kıbrıs Türkü’nün sonu olacağını aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin adadaki varlığından asla vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. KKTC'nin pozisyonunu koruduğunu anlatan Tatar, "Egemen eşitlik, eşit uluslararası statü. Bunların teyidiyle müzakere masasına tekrar dönülebilir. Nedir egemen eşitlik? Benim de devlet olduğumu kabul etmeleridir." diye konuştu. "ANLAŞMANIN DEVLETTEN DEVLETE OLMASI GEREKİYOR" Hiçbir zaman Rum tarafına teslim olmayacaklarının altını çizen Tatar, "Oynanan oyun federal çatı. O federal çatı içerisinde çoğunluğun azınlığı yöneteceği Türkiye'nin de çekileceği bir dünya yaratarak bizleri onun içerisinde eritmek ve asimile etmektir. Böyle bir oyuna gelmeyeceğimiz için egemenliğimiz ve devletimiz çok önemlidir. Egemen eşitlik ve bir anlaşmadan sonra iki devletli işbirliğiyle bu coğrafyada varlığını sürdürmeli. Ama anlaşmanın devletten devlete olması gerekiyor. Onların dediği Kıbrıs Cumhuriyeti ile Kıbrıs Türkü'nün anlaşması yani beni vatandaş yapacak ve Kıbrıs Cumhuriyeti içinde beni eritecek. Mesele bu kadar millî ve önemlidir." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta federal çatıda bir anlaşmanın artık mümkün olmadığını ifade ederek, “Kıbrıs Türkü’nün günahı ve suçu nedir hala daha bu kadar haksız ambargolara maruz kalıyor, bu yapılanlar insan haklarına aykırıdır” dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Avrupalı bazı eski siyasetçilerin GKRY'nin AB'ye alınmasını hata olarak gördüklerinin hatırlatılması üzerine, "Görüştüğümüz yetkililer 'O zaman biz yoktuk hata yaptılar. Biz elimizdekilere bakıyoruz' diyorlar. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri her görüştüğümde 'O zaman ben yoktum' diyor, 'Ben önümdeki bunu buldum bunu yönetmeye çalışıyorum' diyor. 40 yıldır aralıklarla vahim şeyler yapıyorlar. Bakalım 2044'te ne yapacaklar. Allah kerim 2044'e. Ama KKTC hep var olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.