SON DAKİKA
Hava Durumu

#Batı Trakya Türk Azınlığı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Batı Trakya Türk Azınlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Batı Trakya Türk Azınlığı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa, QHA'ya anlattı: Batı Trakya Türklerinin attığı adımlar yeni vakalara fırsat vermeyecektir Haber

İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa, QHA'ya anlattı: Batı Trakya Türklerinin attığı adımlar yeni vakalara fırsat vermeyecektir

Yağmur Filiz Şahin-OHA Ankara Batı Trakya'nın kalbi İskeçe'deki Keçilli köyünün camisinde bulunan bahçe duvarına yazılan utanç verici ifadeler tepki çekti. Batı Trakyalılar 29 Eylül 2023 tarihinde bahçe duvarında tehdit içeren yazıya denk geldi. Batı Trakya Türk Azınlığı İskeçe Müftülüğü, kimliği belirsiz kişiler tarafından caminin giriş kapısı duvarına yazılan ifadeleri kınadı. İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa mesajında, "Barış ve huzurun hakim olduğu bölgemizde bu tür davranışlar kabul edilemez. Bu nedenle İskeçe Müftülüğü olarak gerçekleşen bu çirkin eylemi şiddetle kınıyoruz" ifadelerini kullandı.  İSKEÇE MÜFTÜSÜ MUSTAFA TRAMPA, ÇİRKİN EYLEMİ QHA'YA DEĞERLENDİRDİ İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa, konuyla ilgili olarak Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirmede bulundu. Bu tür olayların daha önce de yaşandığının altını çizen Müftü Trampa, bu olayların bölgedeki insanların huzurunu bozduğunu belirtti. Ne tür ifadelerin kullanıldığından söz etmeyen Trampa, çirkin eylemin genel bir sebepten kaynaklandığını dile getirdi. Trampa, "Burada yapılan bu eylemler bizim huzurumuzu, psikolojimizi rahatsız ediyor. Bunlar hoş şeyler değil. Her ne kadar bahçe duvarının üzerine yazılmış olsa da neticede orası bir cami. O kutsal mekanın bahçe duvarında yazılan sloganvari ifadeler bizi mutsuz etmiştir. Bu tür şeylerin tekrarlanmaması en büyük arzumuzdur" dedi. "BATI TRAKYA TÜRKLERİNİN ATTIĞI ADIMLAR YENİ VAKALARA FIRSAT VERMEYECEKTİR" Yunanistan hükumetinin Batı Trakya öğrencilerine dayattığı vardiyalı eğitimden kaynaklı düzenlenen protestolara değinen Trampa, "Buradaki insanlarımızın sağduyusu, değerlerine sahip çıkması, hukuka saygınlığı, ahlaki noktada her daim basiretli davranışı ve attığı adımlar bunlara (yeni vakalara) fırsat vermeyecektir" dedi. "Bu sorunları yıllarca yaşayan Batı Trakya'da; haklarımız yönündeki talebimiz, her daim hukukun üstünlüğü, demokratik değerlerinin ön plana çıkması gerektiği vurgusu önceliklerimizdir" diyen Trampa, Batı Trakya'nın Lozan Anlaşması başta olmak üzere çeşitli uluslararası anlaşmalarla garanti altına alındığını bir kez daha hatırlattı. Müftü, "Dolayısıyla Yunan yetkililerden her zaman ortamın gerilmemesi, hukukun üstünlüğünü ön plana çıkarmak suretiyle keyfi uygulamalardan uzak durmaları için çağrıda bulunuyoruz. Bu yapıldığı takdirde toplumun huzuru ve mutluluğu her daim ön plana çıkacaktır. Batı Trakya Türk toplumu buradaki Hristiyan Yunanlarla çok rahat bir şekilde yaşadığımızı, karşılıklı alışverişin yapıldığı, kültürel ve dini noktada hiçbir sıkıntının yaşanmadığı iyi bir ortamın yaşanmasına katkı vereceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

İskeçe Türk Birliği Başkanı, Batı Trakya'daki insan hakları ihlallerini anlattı Haber

İskeçe Türk Birliği Başkanı, Batı Trakya'daki insan hakları ihlallerini anlattı

Batı Trakya Türk Azınlığının, Yunanistan hükumeti tarafından insan hakları ihlaline maruz kalması her geçen gün yeni bir boyutta gözler önüne seriliyor. Bu bağlamda İskeçe Türk Birliği Başkanı, Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi MYK üyesi gazeteci Ozan Ahmetoğlu, Kırım Haber Ajansına (QHA) bölgede yaşanan insan hakları ihlallerini anlattı. Batı Trakya’da yaşayan Türk Azınlığı, bölgedeki baskıcı yönetimin hak ihlaline maruz kalıyor. Yıllardır süregelen bu baskı, Türklerin kimliklerini yok etmeyi amaçlayan insan hakları ihlallerini ortaya koyuyor. Batı Trakya’nın atan can damarı Gümülcine, İskeçe gibi yerlerde yaşayan Türk azınlıkları seslerini duyurmaya çalışıyor. Bu kapsamda yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekmek isteyen Kırım Haber Ajansı (QHA), İskeçe Türk Birliği Başkanı, Dostluk, Eşitlik, Barış (DEB) Partisi MYK üyesi, gazeteci Ozan Ahmetoğlu ile görüştü.  BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI İNSAN HAKLARI İHLALLERİYLE KARŞI KARŞIYA Ahmetoğlu, bölgede insan hakları ihlallerinin ciddi derecede ortada olduğunu belirterek, “Batı Trakya’da yaşayan Türkler, Lozan Antlaşması’ndan sonra azınlık statüsünde kalan bir toplum olarak ne yazık ki insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya kalıyor” vurgusu yaptı. Ahmetoğlu, “Batı Trakya Türkleri çok uzun yıllar vatandaşlık haklarından yoksun kaldı. Gayrimenkul satın alma, kamuda yer alma, ehliyet sahibi olabilme gibi hatta yasak bölge uygulaması nedeniyle seyahat özgürlüğü alanında bile geçmişte ciddi anlamda mahrum bırakıldı” diyerek son zamanlarda bu tür uygulamaların iyileştiğini söyledi. Ahmetoğlu, 1980’lerin sonuna kadar vatandaşlık hakkı gaspının edinilen mücadele ile önlendiğini vurguladı. Batı Trakya Türklerinin verdiği mücadele sonucunda bazı konularda kazanımlar elde ettiğini dile getiren Ahmetoğlu, bugün halen Yunanistan’ın baskısının devam ettiğini ve bu mücadelenin sürdüğünü kaydetti. Milli kimlik meselesinin en önemli sorun olduğunun altını çizen Ahmetoğlu, “Vatandaşı olduğumuz, vatandaşlık bağımızın olduğu, ülkemiz dediğimiz bölgede, Yunanistan devleti kimliğimizi inkar etmeye devam ediyor” dedi. BATI TRAKYA'DA EĞİTİM SORUNU “Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan anlaşmalarla statüsü belirlenen ve yine uluslararası anlaşmalarla garanti altına alınan azınlık eğitimi alanında çok ciddi sorunlar yaşanıyor” ifadelerine yer veren Ahmetoğlu şunları aktardı: “Yunanistan’da iki yıllık okul öncesi eğitim zorunlu. Buradaki eğitim Türkçe yapılamıyor. Ve bizim 4-5 yaşlarındaki çocuklarımız ailelerinden ana dili Türkçeyi öğrenirken anaokuluna gidince kendisinden yüzde 100 yabancı bir dille karşı karşıya kalıyor. Kendinizi düşünün dilini anlamadığınız bir okula öylece bırakılıyorsunuz. Türkçe anaokullarının olmamasıyla birlikte fiziki şartları elverişli olmayan okullar da var. Bunlardan en önemlisi İskeçe Anaokulu ve Lisesi. 700’e yakın öğrenci bir kısmı ahşap olan eski bir tütün deposunda eğitim görüyor. Bu sadece iki örnek, bunları çoğaltabilirim” YUNANİSTAN TÜRK İBARESİNİ YASAKLIYOR Ahmetoğlu aynı zamanda bölgede örgütlenme ve dernekleşme özgürlüğünün kısıtlandığını belirterek, “İçinde Türk kelimesi geçen dernekler korunmuyor. Korunmuş olanlara da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına rağmen yasal statüleri tüzel kişilikleri iade ediliyor. Yunanistan Mahkemesince başta İskeçe Türk Birliği olmak üzere Batı Trakya Türk Azınlığının isminde Türk ismi taşıyan dernekler kapatılmış durumda.  AİHM’de alınan 15 yıl önceki kararlar hala uygulanmıyor. Burada uluslararası hukuk normlarının ihlal edilmesi ve uygulanmaması söz konusu” ifadelerini kullandı. Bu sorunun, Batı Trakya Türk Azınlığının kimlik sorunundan kaynaklandığını belirten Ahmetoğlu, "Bu da AİHM Sözleşmesi imzalayan bir ülkenin imzaladığı sözleşmeyi çok ciddi anlamda ihlal ettiğini ortaya çıkarıyor” dedi. BATI TRAKYA'DA MÜFTÜLÜK SORUNU Öte yandan müftülük ile ilgili sorunların olduğuna işaret eden Ahmetoğlu, Temmuz ayında hayatını kaybeden İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’nin vefatından birkaç gün sonra müftülük yasası çıkarıldığını belirtti.  Ahmetoğlu, “Bu yasayla birlikte Batı Trakya Türklerinin en önemli kurumları olarak gördüğü müftülük kurumu neredeyse boşaltılmıştır. Tabi bunu kabul etmediğimiz için Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK) öncülüğünde müftü seçimi yapıldı. Yeni müftümüzü seçtik ama ne yazık ki Yunanistan camilerde oylayarak seçtiğimiz müftümüzü kabul etmiyor” ifadelerini kullandı. "BU İSLAMOFOBİ, TÜRKOFOBİ VE NEFRET SÖYLEMİ OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ" Azınlık statüsündeki siyasi temsilcilerin nefret söylemine maruz kaldığını ifade eden Ahmetoğlu, hem kolektif hem de bireysel anlamda insan hakları ihlallerinin yaşandığını söyledi. Ahmetoğlu ayrıca şu ifadelere dikkat çekti: “Bu algı operasyonlarından ciddi manada rahatsızız. Bunu ciddi bir İslamofobi, Türkofobi ve nefret söylemi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bunların bir an önce son bulmasını gerçekten demokratik, barışçıl, insan haklarına saygılı bir devlet anlayışının Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığına yönelik olarak hayata geçirilmesinin elzem olduğunu düşünüyorum. Zira bu şekilde devam ederse demokrasinin bölgede sakatlanmış bir şekilde ortaya çıktığını göreceğiz. Bu da hem bölgemiz için hem ülkemiz için hem de demokrasi için tabi ki iyi olmayacak” "BİZ O ÜLKENİN ASLÎ UNSURUYUZ" Ahmetoğlu, Kırım Haber Ajansının, "İskeçe Türk Birliği Başkanı olarak bu tür bir problem karşısında çözüm öneriniz nedir?” sorusuna şu cevabı verdi: “İskeçe Türk Birliği 2021 yılında bir protesto gösterisi yaptı. Gösteriden 8 ay sonra yürüyüşle ilgili olarak soruşturma başlatıldı. Öncelikli olarak biz hiçbir zaman hukuktan ve demokrasiden ayrılmıyoruz.  Bu bizim olmazsa olmazımızdır. Biz anayasaya saygıdan ayrılmıyoruz. Her türlü demokratik yolu kullanarak hak arama mücadelemizi sürdürüyoruz, sürdürmeye de devam edeceğiz. Bunu yaparken de toplum içinde dayanışmayı sağlamaya çalışıyoruz. Bizim talebimiz şudur: Batı Trakya Türkleri olarak Yunanistan’ın daha anlayışlı ve demokratik, azınlık bağlamında, AİHM Sözleşmesi bağlamında bir anlayış benimsemesini bekliyoruz. Batı Trakya Türklerini kendi vücudunda yabancı bir madde olarak, tehlikeli bir madde olarak görmesinden ciddi anlamda rahatsızız. Biz o ülkenin vatandaşlarıyız. Biz o ülkenin aslî unsuruyuz. Biz Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığıyız, bizim bir kimliğimiz var. Milli kimliğimiz üzerinden çeşitli oyunlar ve girişimlerde bulunmasını istemiyoruz.”

DEB Partisi BM'ye mektup gönderdi Haber

DEB Partisi BM'ye mektup gönderdi

Batı Trakya Türk Azınlığının sesi Dostluk Eşitlik Barış Partisi (DEB), Yunanistan'ın Batı Trakya'daki Türk Azınlığa yönelik insan hakları ihlallerinin gözlemlenmesi için Birleşmiş Milletler (BM) azınlık konularından sorumlu özel raportörüne mektup gönderdi. Mektupta kimlik, eğitim ve dil konusunda hak ihlallerinin yaşandığı vurgulandı. Batı Trakya Türk Azınlığı her platformda sesini duyurmaya çalışıyor. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in seçim kampanyası için gerçekleştiridiği iki günlük Batı Trakya'da ziyareti hayal kırıklığıyla sonuçlandı. Başbakan Miçotakis'in İskeçe'de başlayıp Gümülcine'de sona eren Batı Trakya ziyareti sırasında yaptığı açıklama, Türk Azınlık tarafından tepki çekti. Batı Trakya Türk Azınlığının ilk ve tek siyasi oluşumu Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi söz konusu ziyarete ilişkin olarak yazılı metin yayımlamıştı.  "TEK TARAFLI YASALARLA HAKLARIMIZ BİR BİR ELİMİZDEN ALINDI" Avrupalı yetkilileri insan hakları ihlallerinin yaşandığı bölgeye davet eden DEB Partisinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Batı Trakya Türk Azınlığı uluslararası bir antlaşma ile ülkemiz Yunanistan’a emanet edilirken birçok kültürel ve sosyal hakları garanti altına alındı. Maalesef bizleri emanet alan Yunanistan Lozan Antlaşması ile elde ettiğimiz bu temel hakları, fikrimiz dahi alınmadan tek taraflı çıkardığı yasa, genelge ve kararnamelerle bir bir elimizden aldı. Hem eğitim özerkliğimizin hem de dini özerkliğimizin içi boşaltıldı. Vakıflarımızın idaresi maalesef irademizin dışında tutuluyor. Yarım asırlık köklü derneklerimizin isminde Türk ifadesi bulunduğu için kapatıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına rağmen haklar iade edilmedi. Kimliğimizi yansıtacak dernekleşme ve toplanma özgürlüğümüz yasaklandı. DEB Partisi Genel Başkanı’mızın 2019 AP seçimlerinde elde edilen başarı sonrası verdiği bir röportajda Türk kimliğimizden bahsetmesi sonrasında bir dizi hakaretlere maruz kaldı. DEB Partisi olarak azınlığımızın maruz kaldığı bu temel haklardaki gasplara seyirci kalamazdık. Bu nedenle, aşağıda isimleri belirtilen Batı Trakya Türk Azınlığı kurumlarının da desteğini alarak, BM'nin azınlık meseleleri Özel Raportörünü Yunanistan'daki Ulusal Azınlıkların ve özellikle Batı Trakya'da yaşayan Türk Azınlığın karşı karşıya olduğu temel sorunlar ve son gelişmeler hakkında bilgilendirdik" DEB PARTİSİ BM'YE MEKTUP GÖNDERDİ DEB Partisi Miçotakis'in tepki toplayan açıklamasından sonra Birleşmiş Milletlerin (BM) azınlık konusunda sorumlu olan özel raportörüne mektup gönderdi. Türk Azınlığının yaşadığı insan hakları ihlallerinin gözlemlenmesi için çağrıda bulunan Partinin mektubunda şu ifadeler yer aldı: "Eğitimdeki sıkıntılar, azınlığın özerk eğitim sistemine müdahale, öğretmen atamaları, müfredata müdahale, kalitenin düşürülmesi ve altyapı sorunlarının ortaya çıkması en bariz olanlarıdır. Aynı şekilde, bazı azınlık ilkokulları her yıl öğrenci yetersizliği bahanesiyle okul encümen heyetlerine danışılmadan kapatılmaktadır. Son 20 yılda 100'den fazla azınlık ilkokulu kapanmıştır. Ayrıca azınlığa iki dilli Türkçe Yunanca eğitim verecek anaokulu kurmasına izin verilmemektedir. Dini haklarla ilgili olarak, uluslararası ve ulusal düzenlemelere uygun olarak Türk azınlığına kendi dini liderlerini seçme hakkı tanınmıştır. Yunanistan uluslararası ve ikili anlaşmaların hükümlerine aykırı olarak, 1990 yılında 1920/1991 Sayılı Kanun’u kabul ederek azınlığın dini liderlerini seçme hakkını resmen elinden almıştır. O zamandan beri Batı Trakya'da devlet tarafından atanan müftüler ve bölgedeki Türk azınlığın seçtiği müftüler diye bir iki başlılık söz konusudur. Azınlık tarafından kabul ve itibar gören müftüler, Batı Trakya'daki yerel medya ve yetkililer tarafından sık sık "sözde müftüler" olarak adlandırılmakta, aşağılanmakta ve hakaret edilmektedir.  Benzer şekilde, 1967'deki cunta döneminden bu yana devletin atadığı Yönetim Kurulları tarafından kontrol edilmesi sebebiyle Türk azınlık, Müslüman Vakıflarını özgürce yönetemez hale geldi. Böylece, Türk-Müslüman vakıf idarelerinde kilit mevkilere atanmış memurları aracılığıyla, pek çok değerli vakıf malı ve geliri, son yarım asırdır Yunan yönetiminin kontrolü altında olmuştur.  Diğer yandan, yarım asırlık isminde Türk kelimesi bulunan derneklerimiz kapatılmıştır. Bu sebeple Türk azınlık örgütlenme ve toplanma özgürlüğü hakkını kullanırken büyük bir ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türk derneklerinin yasal statüsünün iadesine ilişkin kararları 2008 yılından bu yana henüz uygulanmamaktadır.  DEB Partisi Genel Başkanı olarak 2019 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde bölgedeki zaferimizin ardından bir TV röportajında Türk kimliğimi açıkça ifade edince hemen ana akım Yunan medyasının hedefi haline geldim. Önde gelen azınlık isimleri, sosyal medyada, muhtemelen düşmanca çevrelerden ciddi tehditler ve aşağılamalarla karşı karşıyadır. Bununla birlikte, çalışmalarımızı sürekli olarak mücrimleştiren yerel Yunan medyasının ve Yunan makamlarının, özellikle de Türk azınlığa karşı işlenen saldırı ve suçlar konusunda yargı sisteminin eylemsizliğini kayda değer buluyoruz.  Yukarıda belirtilen Batı Trakya'nın yaşamından sorunlar ve örnekler, Türk azınlığın yurttaşlık, azınlık ve insan haklarının kullanımında önemli sorunları olduğunu göstermektedir. Yunan hükümeti, Türk azınlığın azınlık ve insan haklarına saygı göstermekten kaçınırken, Yunan Yargı Sistemi, AİHM davaları ve Türk azınlığın temsilcilerine yönelik siber saldırılar gibi azınlığın maruz kaldığı mağduriyetlere ve hak ihlallerine sessiz kalmaktadır.   Ne yazık ki 29 Ocak 1988’de azınlık insanının dikkat çektiği azınlık hakları bağlamındaki haksızlıklar hususunda bir ilerleme kaydedilmemiş. Milli Direniş ve Dayanışma Günü arefesinde yine aynı konuları konuşuyor olmak, bizleri geleceğe dönük kaygılandırmaktadır" Partinin mektubuna destek veren kurumların isimleri ise şöyle sıralandı:  Gümülcine Seçilmiş Müftülüğü İskeçe Seçilmiş Müftülüğü Gümülcine Türk Gençler Birliği  Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği  İskeçe Türk Birliği  Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği  Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Batı Trakya İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği  Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi  Batı Trakya Azınlık Okulları Encümenler Birliği Meriç Azınlık Gençleri Derneği Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği

DEB Partisi Genel Başkanı, Miçotakis'in açıklamaları hakkında QHA'ya konuştu Haber

DEB Partisi Genel Başkanı, Miçotakis'in açıklamaları hakkında QHA'ya konuştu

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in Batı Trakya ziyaretinden sonra yaptığı açıklama, Batı Trakya Türk Azınlığı tarafından sert tepkilere neden oldu. Dostluk, Eşitlik, Kardeşlik (DEB) Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu, Başbakan Miçotakis'in açıklamalarını Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. Batı Trakya Türk Azınlığı, bölgede yaşanan insan hakları ihlallerine karşı sesini duyurmaya çalışıyor. Bu kapsamda Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Batı Trakya'nın kalbi Gümülcine'ye iki günlük ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin ardından bölgede herhangi bir ayrımcılığın olmadığını iddia eden Miçotakis'in tepki çeken açıklamaları oldu.  Bölgedeki Türk azınlığın siyasi temsilcisi Dostluk, Eşitlik, Barış (DEB) Partisi Miçotakis'in açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını kaydetti.   DEB Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu, konuyla ilgili olarak Kırım Haber Ajansının (QHA) yönelttiği sorulara cevap verdi. Röportaj şu şekilde: "BAŞBAKANIN BU TAVRI BATI TRAKYA MÜSLÜMAN TÜRK AZINLIĞINI HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI" Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis hangi sebeple Batı Trakya'yı ziyaret etti? İskeçe’den başladığı ziyaretine Gümülcine’de devam eden Başbakan Miçotakis yaptığı konuşmada Batı Trakya Türk Azınlığını yok saymış, görmezden gelmiştir. Başbakanın bu tavrı Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığında büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Miçotakis, konuşmasının bir bölümünde babası Konstantinos Miçotakis’in "yasalar önünde eşitliği ilan eden ilk kişi olduğunu" kendisininde bu konuda çalışmayı asla bırakmayacağını belirtmişti. Ama ne yazık ki bulunduğumuz ve yaşadığımız koşullar verilen sözlerin tutulmadığını kanıtlamaktadır. Başbakanın seçim kampanyasına bölgemizden başlamasının sebebi bizleri çok önemsediğinden değil bölgedeki hassassiyetten kaynaklıdır. "MİÇOTAKİS AZINLIĞIN GÖZÜNDE SINIFTA KALDI" Miçotakis, Türk Azınlığını ziyaret edip onları dinledi mi ? Sizle irtibata geçti mi? Sayın Başbakan Miçotakis her seferinde olduğu gibi yine Türk Azınlığını es geçti. Her seferinde olduğu gibi azınlığı asla dinlemedi. İskeçe ve Gümülcine’de boy göstererek "sözde" azınlık haklarının olduğunu ve çok iyi şartlar altında hayatımızı idame ettiğimizi dillendirdi. Vatandaşlara yakın olduğunu gösteren bazı fotoğraflar yayımlandı, tek yakınlığının bu olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz sanırım. Tam anlamı ile gerçeklerle karşılaşmak gerçekleri görmek istemeyen bir Başbakan. İster kabul etsinler ister etmesinler azınlığın bir partisi var, Dostluk Eşitlik Barış Partisi. Azınlığı temsil eden ve tüm platformlarda azınlık haklarını savunan ve hakları için mücadele eden bir parti. Girdiği iki seçimde de azınlıktan tam puan almış, ama devlet tarafından önüne antidemokratik seçim barajı konulan parti... Bilinen tüm bu gerçeklerin yanı sıra burayı ziyaret eden Bakanlar, Başbakanlar tarafından muhattap alınmayan parti. Demek istediğim özetle şu; Partinin es geçilmesi bizlerle irtibatta olunmaması, azınlığın gerçeklerini görmemek demektir, azınlıktan kaçmaktır. Kısacası azınlığın gözünde Miçotakis, bir kez daha sınıfta kalmıştır! İnsan hakları ihlallerinin yaşandığı bölgeyi ziyaret eden Miçotakis’in açıklamaları ne yönde oldu? Tabiki her zaman olduğu gibi yine Batı Trakya Türk Müslüman Azınlığını inkar eden açıklamalarına göz göre göre devam etti. Burada olan azınlığın kimliğini yok sayarak olumlu bir tablo çizmeye çalışıp hatta ve hatta bölgenin tüm Avrupa'ya örnek olarak barış içinde uyumlu bir şekilde yaşadığından bahsetti. Bunun böyle olmadığını içinde yaşadığımız toplumun ne denli zorluklarla baş ettiğini, kimliğini özgürce ifade edemediğini eğitim, müftülük, vakıflar sorunlarının hala çözülmediğini Türk Müslüman Azınlığı mensubu ve DEB Partisi Başkanı olarak bir kez daha vurgulamak isterim. Bunlar bizim kronikleşmiş sorunlarımız ancak can alıcı güncel bir sorunumuz daha var, o da bölgedeki ekonomik kriz. Yeni Demokrasi hükumeti de ekonomik anlamda Batı Trakya bölgesine hiçbir katkı sağlayamadı veya sağlamak istemedi. "MİÇOTAKİS HANGİ AZINLIK TEMSİLCİSİNİ DİNLEDİ?" DEB Partisi Genel Başkanı olarak Miçotakis’in açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? DEB Partisi Genel Başkanı olarak Miçotakis’in açıklamalarını alışılmış ve gerçeklerden çok uzak olarak değerlendiriyorum. Bölgemize gelen Yunan yetkililerin neredeyse tamamı aynı tavır ve davranışları sergiliyorlar. Miçotakis de ne yazık ki bizleri şaşırtmadı! Batı Trakya bölgesi bu ülkenin ve Avrupa’nın en fakir bölgelerinden biri. Bunu resmi istatistik kurumları söylüyor. Başbakan’ın dediği gibi burada her şey yolunda falan değil, ancak ne yazık ki bir kez daha tüm gerçeklerin üstü örtülmeye çalışıldı ve kamuoyuna pembe bir tablo paslandı. Tek bir soru var akıllarımızda: Başbakan Miçotakis hangi Azınlık temsilcisini dinledi? DEB PARTİSİ AVRUPALI YETKİLİLERİ BATI TARKYA'YA DAVET EDİYOR Bir açıklamanızda Avrupalı yetkilileri insan hakları ihlallerinin yaşandığı bölgeye davet ettiniz? Hangi ülke ve hangi yetkilileri işaret ettiniz? Bu bağlamda Avrupa’da azınlıkların maruz kaldığı haksızlıkları ele alan ve savunan birçok oluşum ve yetkili kişiler bulunmaktadır. Dolayısıyla azınlığımızın refah içinde tüm haklarına sahip algısını oluşturan Yunan yetkililerin bu konuda yanıldıklarını somut bir şekilde gösterebilmek için bölgede ciddi bir gözlem yapılması elzemdir. Bunun için Avrupa Parlamentosu içerisinde bulunan ve azınlık hakları konularına hassasiyet gösteren Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilleri, Birleşmiş Milletler (BM) Azınlık hakları raportörleri ve Avrupa'da insan haklarına saygı duyan ve savunan tüm kuruluşları bölgede ağırlamak ve gerçek tabloyu göstermek isteriz.

Yunanistan, Batı Trakya'daki Osmanlı'ya ait izleri silmek için her şeyi yapıyor Haber

Yunanistan, Batı Trakya'daki Osmanlı'ya ait izleri silmek için her şeyi yapıyor

Yunanistan'ın insan hakları ihlaline karşı mücadele eden Batı Trakya Türk Azınlığı yine baskılarla karşı karşıya. Batı Trakya'nın kalbi İskeçe'nin Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa, Yunanistan'ın Türk Azınlığına ait Müslüman mezarlığı üzerine yapacağı futbol sahası meselesi hakkında açıklamalarda bulundu. Anadolu Ajansına (AA) konuşan Trampa, mezalığın sahipsiz görünmemesi için titizlikle çalışma yaptıklarını kaydetti. Trampa, "Belediye tarafından tahsis edilen iş makineleriyle civar köylerde görev yapan din görevlilerimizin gözetimi altında yaklaşık 6 ay süren bir temizlik operasyonu gerçekleştirdik. Bütün bunlar rahmetli Müftü Ahmet Mete'nin gayretleriyle olmuştu. Temizleme çalışmalarının üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra belediye orayı işgal etmeye kalkıştı. Mezarlığın bir bölümünü spor alanına dönüştürmeyi planladıklarını öğrendik" ifadelerini kullandı.  YUNANİSTAN, TÜRKİYE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞININ AÇIKLAMASINDAN SONRA KARARINI GERİ ÇEKTİ Müftü Trampa, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının yaptığı açıklamadan sonra çalışmaların durdurulduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi: "Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun sahiplenme noktasında çok önemli bir açıklaması oldu. Kesinlikle bunun mümkün olamayacağını ve kınandığını ifade ettiler. Bu açıklamadan sonra konu uluslararası bir boyut kazandı. Dışişleri Bakanlığının açıklamasının hemen ardından belediye tekrar bir toplantı düzenleyerek alınan bu kararı geri çekmek zorunda kaldı. Arazinin mezarlık olarak kalabilmesi için atılan adımlar, Yunan makamları tarafından geçiştirildi. Yunanistan, gerek ülke genelinde gerekse Batı Trakya'da hamam, cami, medrese, mezarlık gibi Osmanlı'ya ait tarihi eserlerin izlerini ortadan kaldırmak için elinden geleni yapıyor" MEZARLIKTAN SÖKÜLEN TAŞLAR KORUNMA ALTINA ALINDI Öte yandan İskeçe'deki Siriza Milletvekili Hüseyin Zeybek, muhalefetin meseleye tam kadro ile karşı çıktığını da vurgulayarak, söz konusu kararı meclise taşıdıklarını dile getirdi. Zeybek, "Osmanlı dönemine ait eski bir mezarlığın belediye tarafından talan edilmesiyle oradaki ecdadımıza ait tarihi kalıntıların yok olduğunu gördük" dedi. Müslüman mezarlıklarının Hristiyan mezarlıklarından farklı olduğunu belirten Zeybek, Müslüman mezarlıklarının mülkiyetinin azınlığa ait olduğunu, kullanılmasa dahi mezarlık olarak kalmaya devam ettiğini söyledi. Söz konusu durumun kasıtlı olarak geciktirildiğini vurgulayan Zeybek, mezarlıktan sökülen taşların, İskeçe'de Batı Trakya Türk toplumu tarafından koruma altına alındığını dile getirdi.

Çavuşoğlu: Batı Trakya Türklerini yalnız bırakmadık, bırakmayacağız Haber

Çavuşoğlu: Batı Trakya Türklerini yalnız bırakmadık, bırakmayacağız

Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK) ve İskeçe Seçilmiş İl Müftüsü Mustafa Trampa 8 Aralık 2022’de Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu ziyaret etti. Görüşmede, Yunanistan’ın Batı Trakya’da yaşayan Türk azınlığına yönelik ayrımcı politikası ele alındı. BTTADK üyeleri, Yunanistan’ın uyguladığı baskıcı politika nedeniyle yaşanan sorunları Bakan Çavuşoğlu’na aktardı. “BATI TRAKYA TÜRKLERİNİ HİÇBİR ZAMAN YALNIZ BIRAKMADIK, BIRAKMAYACAĞIZ” Ziyarete ilişkin açıklama yapan Çavuşoğlu, “Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu’nun kıymetli üyelerini Ankara’da ağırladık. Yunanistan, Lozan Antlaşması’nı ve soydaşlarımızın temel insan haklarını ihlal etmeyi ısrarla sürdürüyor. Batı Trakya Türklerini hiçbir zaman yalnız bırakmadık, bırakmayacağız!” ifadelerini kullandı. “YUNANİSTAN, BATI TRAKYA’DA TÜRK KİMLİĞİNİ TANIMIYOR” Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Çavuşoğlu şu ifadelere yer verdi: “Yunanistan, Batı Trakya’daki Türk Azınlığının ‘Türk’ kimliğini tanımamaktadır. Yunanistan, Türk Azınlığının, okullarının, vakıflarının, derneklerinin ve cemaat kuruluşlarının adlarında ‘Türk’ ifadesini kullanmasını engellemektedir. Yunanistan, Türk Azınlığının dernekleşme özgürlüğünü ihlal etmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Yunanistan’ı bu ihlalleri nedeniyle üç kez mahkum etmiştir. Yunanistan, yaklaşık 15 yıldır AİHM’in bu kararlarını uygulamamaktadır. Yunanistan, Türk Azınlığın kendi dini temsilcilerini seçmesine izin vermemektedir. Yunanistan’ın yeni Müftü Kanunu, 1923 Lozan Barış Antlaşması’na aykırı olup, Türk Azınlığını temel insan haklarından mahkum bırakmaktadır. Yunanistan, Batı Trakya’da Türk vakıf mallarına el koymaktadır. Yunanistan, keyfi mali denetim ve vergi cezaları uygulayarak Türk Azınlığına yönelik ayrımcılık yapmaktadır. Yunanistan, son 15 yılda 90’dan fazla Türk Azınlık ilkokulunu kapatmış olup, yeni Türk Azınlık okullarının açılmasına izin vermemektedir. Yunanistan, mevcut Azınlık okul binalarının yenilenmesine ve genişletilmesine izin vermemektedir. Yunanistan, Türk Azınlık okullarında çalışmak üzere yeterli sayıda Türkçe öğretmeninin görevlendirilmesini engellemektedir. Ayrıca, Türkçe ders materyallerinin güncellenmesini de önlemektedir. Ve liste uzar gider…”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.