Baskı Haberleri - Son Dakika Baskı Haber Güncel Gelişmeler

İran'daki baskıyı, hayatına son vererek protesto etti!

İran rejiminin baskılarını protesto eden İranlı aktivist, gazeteci ve insan hakları savunucusu Kianooş Sanjari intihar etti. İran halkının fikir özgürlüğünden mahrûm bırakıldığını ve hükûmet karşıtı düşünceler yüzünden insanların hapis cezasına mahkûm edildiğini vurgulayan Sanjari hayatına son vermeden önce, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. MAHKÛMLAR SERBEST BIRAKILMAZSA HAYATINA SON VERECEĞİNİ DUYURMUŞTU "Ölümle yaşam arasında zor bir karar vereceğim" diyen Sanjari, 13 Kasım 2024 tarihinde, "Fatime Sepehari, Nasreen Şakrami, Tomaj Salehi ve Arşam Rezaey bugün (13 Kasım) saat 19.00'a kadar hapishaneden tahliye edilmezlerse ve tahliye haberleri haber sitelerinde yayımlanmazsa, hayatımı sonlandıracağım. Hamaney ve ortaklarının diktatörlüğünü protesto etmek için hayat... Bu, belki bir dönüşümdür!" ifadelerinin yer aldığı bir gönderi paylaşmıştı. Sanjari son paylaşımında ise şu ifadeleri kullandı: "Hiç kimse fikrini ifade ettiği için hapse atılmamalı. Protesto her İran vatandaşının hakkıdır. Bu tweetten sonra hayatım bitecek ama unutmayalım ki, biz ölüm için değil, yaşam aşkı için ölüyoruz. Dilerim bir gün İranlılar uyanır ve köleliğin üstesinden gelirler." Olayın ardından Sanjari'nin arkadaşları ve bir akrabası intiharı doğruladı. DEFALARCA KEZ GÖZALTINA ALINDI İlk olarak 2000 yılında 7 yaşındayken, protestolara katıldığı için hücre cezasına çarptırılan Sanjari, "hükûmet aleyhine propaganda", "ulusal güvenliğe zarar verme", "öğrenci hareketine üye olma" gibi gerekçelerle 9 kez tutuklanmıştı. Yaşadığı baskılar yüzünden 2008'de ABD'ye giden Sanjari son olarak Ekim 2016'da İran'a dönmüş ve yine gözaltına alınmıştı.

Doğu Türkistan'ı işgal eden Çin Kolordusu iş başında!

Selahaddin Kaşgarlı / QHA Muhabir / Ankara Doğu Türkistan'ın 1949 yılında Çin tarafından işgal edilmesinde en büyük rol sahibi olan Xinjiang Üretim ve İnşaat Kolordusu (Bingtuan), tekrar Türk ve Müslüman katliamı için düğmeye bastı. Doğu Türkistan'ın Ürümçi şehrinde 10 Mayıs 2024 tarihinde sözde Fon Toplama ile Mücadele kisvesi altında toplantı düzenlendi. Toplantıya Kolordu Komutanlarının yanısıra Çin'in bölgeye atadığı sözde yöneticiler de katıldı. "KÖKTEN YOK ETMEYE VE KAPSAMLI BİR YÖNETİM SAĞLAMAYA ODAKLANDI" Kolordu'nun toplantıya ilişkin resmi internet sayfasından yapılan yazılı açıklamaya göre, toplantıda sözde fon toplayan şahıslarla ilgili başlatılan operasyonun 2024 Mayıs'ından 2025 Aralık'a kadar süreceği bildirildi. Öte yandan açıklamada, "Geçtiğimiz yıldan beri, Kolordu fon toplamaya karşı sıkı bir mücadele sürdürdü. Kökten yok etmeye ve kapsamlı bir yönetim sağlamaya odaklandı. (Doğu Türkisanlıları) İzleme ve takip sistemlerini güçlendirdi" ifadelerine yer verildi. Bahse konu olan Fon toplama mevzusu ise, Müslüman Türklerin inandığı değerler doğrultusunda kendi aralarında topldığı zekat, fitre ve diğer yardıma muhtaç kişiler için toplanan yardımları, halk arasındaki dayanışmayı kapsıyor. OPERASYONLA DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ DURUM DAHA DA GERGİNLEŞECEK Gözlemciler ise, Çin’in Doğu Türkistan halkına karşı çeşitli bahanelerle soykırım politikalarını genişlettiklerini, bu operasyonun aslında Doğu Türkistan’daki durumun daha da gerginleştireceğine ve baskıyı yoğunlaşacağı anlamına geldiğine dikkat çekti.

İşgalci mahkemeden, Kırım Tatar avukat Emil Kurbedinov'a para cezası

Rus işgali altındaki Kırım’daki Kremlin kontrolündeki sözde mahkeme, Ukrain ve Kırım Tatar siyasi tutsakları savunan Kırım Tatar avukat Emil Kurbedinov’a para cezasına verdi. Kırım Dayanışması sivil teşkilâtı tarafından yapılan açıklamaya göre, Akmescit’teki (Simferopol) sözde Sulh Mahkemesi, Kırım Tatar avukat Emil Kurbedinov'u, sosyal medya kanalı aracılığıyla üniversite öğrencilerin yasa dışı olarak Rus ordusuna alınması ile ilgili bir paylaşım yaptığı için “Askeri Komiserliğin çalışmaları hakkında güvenilmez bilgi" yaymaktan suçlu bularak; avukat hakkında 30 bin ruble (10 bin 650 TL) para cezası kararı aldı. AVUKAT EMİL KURBEDİNOV’A BASKI Rus işgal güçleri, daha önce 15 Şubat 2024 tarihinde,avukat Emil Kurbedinov’u Akmescit’teki (Simferopol) FSB binası önünde alıkoymuştu. Ardından işgalcilerin Kurbedinov hakkında sözde “bilgi edinme özgürlüğü kötüye kullanma” bahanesiyle idari dava açtığı öğrenilmişti. Avukat FSB ofisinde kısa süre alıkonulduktan sonra serbest bırakılmıştı. İŞGALCİLER DAHA ÖNCE DE AVUKAT HAKKINDA DÜZMECE SUÇLAMALAR ÇERÇEVESİNDE DAVA AÇMIŞTI Rus işgali altında bulunan Kırım’da Kremlin kontrolündeki sözde Kievskiy Bölge Mahkemesi, 7 Aralık 2018 tarihinde Kırım Tatar avukat Emil Kurbedinov hakkında idari hapis cezası kararı almıştı. Rusya İdari Kanunu'nun 20.3 maddesini ihlal etmekten suçlu bulunan Kurbedinov, sözde "kamuya açık olarak federal yasalarla yasaklanan Nazi sembolleri veya aşırı örgütlerin sembollerini sergilemek" suçundan 5 gün hapis cezasına çarptırıldı. İşgalciler, Emil Kurbedinov’un 2013 yılındaki bir sosyal medya paylaşımında kullandığı görüntüde, Rusya’da yasaklanmış olan bir örgütün (Hizb-ut Tahrir) sembolünün görüldüğü gerekçesiyle avukat hakkında dava açmıştı. İşgalciler, 2017 yılının ocak ayında da aynı suçlamayla Kurbedinov’u 10 gün hapis cezasına çarptırmıştı. SİYASİ TUTSAKLARI SAVUNAN AVUKATLARA BASKI! Rus yönetimi, işgal altındaki Kırım’da Ukrain ve Kırım Tatar siyasi tutsakları savunan avukatlara sık sık baskı uyguluyor. İşgalciler daha önce Kırım Tatar avukatlar Emil Kurbedinov, Edem Semedlayev, Nazim Şeyhmambetov, Ayder Azamatov, Emine Avamileva, Lilya Gemeci, Rüstem Kamilev, Nazim Şeyhmambetov ve Aleksey Ladin’i de alıkoymuştu.

Mart 2024'te işgalciler 11 Kırım Tatarının evinde arama yaptı

Kırım Tatar Kaynak Merkezi, Rus işgali altındaki Kırım’da Mart 2024’te meydana gelen insan hakları ihlallerine dair hazırladığı raporu, 2 Nisan 2024 tarihinde resmî internet sayfasında paylaştı. Rapora göre, geçen bir ay içinde Kırım’da 12’si Kırım Tatarı olmak üzere toplamda 26 kişi yasa dışı olarak alıkonuldu. Kırım Tatar Kaynak Merkezinin verilerine göre, Mart 2024’te Rus işgal güçleri tamamı Kırım Tatarı olmak üzere 11 kişinin evinde yasa dışı arama gerçekleştirdi, 12’si Kırım Tatarı olmak üzere toplamda 26 kişi işgalcilerce yasa dışı olarak alıkonuldu ve sorgulandı. İşgalci mahkemeler 11’i Kırım Tatarı olmak üzere 19 kişi hakkında tutuklama kararı aldı ayrıca 6 Kırım Tatarının sağlık hakkı ihlal edildi. KIRIM’DA TOPLU BASKIN: 10 KİŞİ ALIKONULDU Rus işgal güçleri, 5 Mart 2024 Salı günü sabah erken saatlerde Bahçesaray ile Canköy kentlerinde yaşayan 10 Kırım Tatarının evinde arama gerçekleştirmişti. Aramaların ardından Bahçesaray’da; Memet Lyumanov, Rüstem Osmanov, Mustafa Abduramanov, Aziz Azizov; Canköy’de; Remzi Kurtnezirov, Nariman Ametov, Enver Halilayev, Arsen Kaşka, Ali Mamutov ve Vahid Mustafayev olmak üzere toplamda 10 Kırım Tatarı alıkonulmuştu. Avukatların verdiği bilgiye göre, işgalciler 10 Kırım Tatarına sözde terör örgütü üyesi olma ve faaliyetlerini düzenleme çerçevesinde suçlamalar yöneltmişti. Ardından işgalci mahkeme 9 Kırım Tatarları hakkında tutuklama kararı almış ve bir Kırım Tatarını ev hapsine göndermişti.

Kırım'da 10 yılda işgalcilerin baskıları nedeniyle 28 Kırım Tatarı hayatını kaybetti

Kırım Tatar Kaynak Merkezinin verilerine göre, Rusya, Kırım’ı işgal ettikten sonra 10 yıl içinde Yarımada'da işgalcilerin baskıları sebebiyle 28’i Kırım Tatarı olmak üzere toplamda 60 kişi hayatını kaybetti. Kırım Tatar Kaynak Merkezi, 21 Mart 2024'te sosyal medya üzerinden yayımladığı açıklamada, Rus işgali altındaki Kırım’da son 10 yılda Kremlin kontrolündeki sözde yönetiminin baskıları nedeniyle 60 kişinin hayatını kaybettiği, bunlardan 28’inin Kırım Tatarı olduğu aktarıldı. Açıklamaya göre işgalin başından bu yana Kırım’da siyasi zulüm sebebiyle 3’ü Kırım Tatarı 4 kişi; ayrımcılık sebebiyle 11’i Kırım Tatarı 13 kişi; terör sebebiyle 8’i Kırım Tatarı toplamda 30 kişi ayrıca 6’sı Kırım Tatarı olmak üzere 13 kişi “polis” şiddetinin kurbanı oldu. İşgalci yönetiminin söz konusu vakaları uygun bir şekilde araştırmadığını belirten Kırım Tatar Kaynak Merkezi, “Kırım'da yerli Kırım Tatar halkına ve Ukrayna yanlısı aktivistlere baskı ve gözdağı verme aracı olarak kullanılan kişilerin tutuklanmasını, gözaltına alınmasını, kaçırılmasını ve öldürülmesini kınıyoruz.” açıklamasında bulundu.

İşgalci Rusya Kırım Tatarlarına yönelik baskıları artırdı

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi ve Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev, Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Adalet Divanının, Rusya ile ilgili kararını açıklaması sonrasında Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarına yönelik baskıların arttığını ifade etti. Bariyev, son dönemde Kırım Tatar Milli Kurultayı Delegesi Edem Dudakov dışında, Kırım Tatar bölge ve yerel meclislerinin çok sayıda üyesinin evlerine baskınların düzenlendiğini ancak farklı nedenlerden dolayı bu olayların basına yansıtılmadığını aktardı. Suspilne.Krım haber ajansına, 13 Mart 2024 tarihinde Rus işgal güçleri tarafından Edem Dudakov’un alıkonulmasını değerlendiren KTMM Üyesi ve Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev, “Edem Dudakov sosyal olarak aktif, her zaman kendi fikirlerini savunan bir insan ve Kırım Tatar Milli Kurultayı Denetim Komisyonu üyesidir. Uluslararası Adalet Divanı, Rusya ile ilgili kararını açıkladıktan sonra, işgalcilerin Kırım’ın yerli halkı olan Kırım Tatarlarına karşı baskıyı artırdığını belirtmek istiyorum. Dudakov’un evinde yapılan arama duyuruldu. Ancak elimizde olan verilere göre daha önce Kırım Tatar bölge ve yerel meclislerinin üyelerinin evlerinde aramalar yapıldı. İşgalciler direkt evlerine gelerek, ‘Gözümüz üzerinde. Bunu birilerine anlatırsanız sorunlarla karşılaşırsınız’ dediler.” açıklamasında bulundu. BASKI VAKALARI İLE İLGİLİ BİLGİLER DÜNYAYA DUYURULMALI Bariyev baskılardan korkan insanların sessiz kalmayı tercih ettiğini belirterek, “Bana göre bu olumsuz bir eğilim çünkü bu nedenle ırk ayrımcılığına ilişkin tüm süreçleri tam olarak takip edemiyoruz ve Adalet Divanı kararında da belirtildiği gibi deliller eksik kalıyor. İnsanlar, Rusya Federasyonu'na uluslararası düzeyde daha fazla baskı uygulayabilmemiz için bu tür vakaların duyurulmasının, bilgi toplayıp aktarmanın gerekli olduğunu anlamalıdır.” dedi. EDEM DUDAKOV’A BASKI Rus işgal güçleri, dün sabah erken saatlerinde Kırım’ın Bahçesaray kentinde yaşayan Kırım Tatar Milli Kurultayı Delegesi Edem Dudakov’un evine baskın düzenledi. Evinde yapılan aramanın ardından Dudakov işgalcilerce alıkonuldu. Aynı gün akşam saatlerinde Dudakov serbest bırakıldı. ULUSLARARASI ADALET DİVANI IRK AYRIMCILIĞI BAĞLAMINDA UKRAYNA’YA SADECE BİR KONUDA HAK VERDİ Lahey’deki BM Uluslararası Adalet Divanı, 31 Ocak 2024 tarihinde Ukrayna'nın Rusya’ya karşı “Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme” ve “Terörizmin Finansmanının Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme” kapsamında açtığı davada nihai kararını açıkladı. Uluslararası Adalet Divanı aldığı kararda, Rus işgali altındaki Kırım’da KTMM ve Kırım Tatar halkına yapılan sistematik baskıların gerçek olduğunu kaydetti ancak bunların etnik baskı olmadığını, bu baskıların siyasi nedenlerden ötürü yapıldığını belirtti. Mahkeme “Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşmesi” çerçevesinde Ukrayna’ya sadece bir madde konusunda destek vererek Ukraince eğitim veren tüm okulların Rusya taraftan kapatılmasının ilgili sözleşmeyi doğrudan ihlal ettiğini kabul etti KTMM Başkanı Refat Çubarov, Lahey’deki BM Uluslararası Adalet Divanının, 31 Ocak 2024'te Ukrayna'nın Rusya’ya karşı açtığı davada açıkladığı kararı QHA’ya yorumlamıştı.

Çin yönetimi 34 bin sosyal medya hesabını kapattı

Çin ülke genelindeki sosyal medya kontrolünü sıkılaştırmaya devam ediyor. Komünist Parti, sosyal medya üzerindeki baskısını artırarak devam ettirirken Çin Ulusal Kamu Güvenlik Kurumu, Nisan ayından Aralık ayına kadar 34 bin sosyal medya hesabını kattı. "ÇEVRİMİÇİ DEDİKODULARA KARŞI EYLEM YILI" Konuya ilişkin Çin merkezli basın kuruluşlarından el edilen bilgilere göre, Çin Kamu Güvenlik Kurumu internet üzerindeki kontrolü sıkılaştırma kararı alarak, 2024 yılını "çevrimiçi dedikodulara karşı eylem yılı" ilân etti. Bu kapsamda Nisan ayında "İnternetteki dedikodulara karşı baskı" temalı operasyon düzenleyen kurum Aralık ayına kadar toplam 34 bin sosyal medya hesabının kapattı ve 7 binden fazla kişiyi cezalandırdığını duyurdu. 5 BİNE YAKIN SOSYAL MEDYA KULLANICISI HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILDI Öte yandan, Çin yönetiminin hükûmete karşı propaganda yürüten, eleştiri yapan, -yurt dışı hesaplar dahil- kullanıcılar hakkında da incelemenin sürdüğü öğrenildi. Bu kapsamda 5 bine yakın sosyal medya kullanıcısı hakkında ise soruşturma başlatıldığı ortaya çıktı. ÇİN SÖZDE "GÜVENLİK" ADI ALTINDA TOPLUMU SİNDİRMEYİ AMAÇLIYOR Analizciler Çin yönetimin bu tür kısıtlamalar ve baskılarla, insanların internet kullanımını her zaman sıkı bir şekilde kontrol ettiğini, sözde "güvenlik" adı altında toplumu sindirmeyi amaçladığını bildiriyor. Ayıca çevrimiçi hesaplara karşı düzenlenen operasyonların, ÇKP Merkez Komitesinin yakın zamanda gerçekleştirdiği “Ekonomik Çalıştayı” ile ilgili olabileceği tahmin ediliyor.

Rusya, siyasi tutsak yakınlarına destek veren Kırım Tatar kadınlara baskı uyguluyor

Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği, Kırım’daki işgalci yönetimin, düzmece davalar çerçevesinde alıkonulan siyasi tutsakların eş ve çocuklarına destek vermek isteyen Kırım Tatar kadınlara baskı uyguladığını ifade etti. Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği, dün yaptığı açıklamada, Kırım’ın işgalci yönetiminin Kırımlı siyasi tutsakların yakınlarını sindirmeye çalıştığını aktardı. Açıklamada, “En az 20 Kırım Tatar kadını, alıkonulan yakınlarına destek sergiledikleri için güya mahkeme binalarındaki ihlaller nedeniyle idari davalar çerçevesinde cezalandırılmaya çalıştılar” denildi. Ayrıca açıklamada, işgalciler tarafından Kırım’da düzmece davalar çerçevesinde alıkonulan Kırımlı siyasi tutsakların toplam sayısının 191 olduğu hatırlatıldı. Bunlardan 123’ünün Kırım Tatarı olduğuna dikkat çekildi. 5 YILDA 9 BİN İNSAN HAKLARI İHLALİ YAŞANDI Kırım Tatar Kaynak Merkezi, Rus işgali altındaki Kırım’da son 5 yılda 9 binden fazla insan hakları ihlali kaydedildiğini bildirdi. Söz konusu insan hakları ihlallerinin 6 bin 400'ünün Kırım Tatarlarına karşı uygulandığı aktarıldı.

İşgalci mahkemeden 3 Kırım Tatarı hakkında tutuklama kararı!

Rusya tarafından işgal edilen Kırım’daki işgalci yönetimin, Kırım Tatarlarına yönelik baskıları devam ediyor. Rus işgal güçlerinin, dün sabah Aluşta’da yaşayan 3 Kırım Tatarının evine baskın düzenlediği ve arama yaptığı bildirilmişti. Aramalardan sonra, Aluşta Din Cemiyeti imamı ve Yukarı Cami imamı Yusuf Aşirov, Aluşta Din Cemiyeti üyeleri Vilen Üseinov ve Zinur Appazov alıkonuldu. Aynı gün akşam saatlerinde 3 Kırım Tatarı mahkemeye çıkarıldı. Sözde Aluşta Şehir Mahkemesi, açılan idari davalar uyarınca Yusuf Aşirov, Vilen Üseinov ve Zinur Appazov hakkında tutuklama kararı aldı. İŞGALCİLERDEN KIRIM TATARLARINA BASKI Kırım Dayanışması sivil teşkilatından yapılan açıklamaya göre, sözde mahkeme Kırım Tatarı Vilen Üseinov hakkında 10 gün hapis cezası kararı aldı. İşgalci mahkeme, VKontakte sosyal medya uygulamasında 2013 yılında “Allah’tan başka ilâh bulunmadığına ve Hz. Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna gönülden inanır, sözle de ifade ederim” anlamına gelen “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh (Kelime-i Şehadet)” cümlesinin yer aldığı beyaz bayrak resmini paylaştığı için Üseinov’u, Rusya Federasyonu İdari Kanunu'nun 20.3. maddesinin 1. fıkrasını (Nefret veya düşmanlığa teşvik ve insan onurunun aşağılanması) ihlal etmekten "suçlu" buldu. Bununla birlikte sözde Aluşta Şehir Mahkemesi, Kırım Tatarı Zinnur Appazov’u VKontakte sosyal medya ağında 2016 yılında yaptığı paylaşım nedeniyle 5 gün hapis cezasına çarptırdı. Sözde polisin hazırladığı tutanakta Appazov’un sosyal medya hesabında, Rusya'da yasaklanan İçkerya ve Dağıstan Halkları Kongresi örgütünün bayrağının yer aldığı bir videonun tespit edildiği ileri sürüldü. Öte yandan sözde polis, Aluşta Din Cemiyeti imamı ve Yukarı Cami imamı Yusuf Aşirov’un, polis şubesinde tutanak tutulduğu sırada güya polis görevlilerine hakaret ettiğini ileri sürerek hakkında “kamu düzenini ihlal ve hakaret etme” suçlaması ile idari dava açtı. İşgalci mahkeme ise söz konusu dava çerçevesinde Aşirov’u 2 gün hapis cezasına çarptırdı. ALUŞTA DİN CEMİYETİ, UZUN BİR SÜREDİR İŞGALCİLERİN BASKILARINA UĞRUYOR Kırım’ın işgalci yönetimi, uzun süredir Kremlin kontrolündeki sözde Kırım Müftülüğünden bağımsız olan Aluşta Din Cemiyetine baskı uygulamaya devam ediyor. Aluşta Din Cemiyeti Başkanı Kırım Tatarı Lenur Halilov ve denetim komisyonu üyesi Ruslan Mesutov 10 Haziran 2019’da alıkonulmuştu. Buna ek olarak Aluşta kentinin sözde savcılığı, Aluşta Din Cemiyeti İmamı Yusuf Aşırov hakkında “yasa dışı misyonerlik faaliyetlerini yürütme” iddiasıyla soruşturma başlatmıştı. Daha sonra Aşirov, suçlu bulunarak para cezasına çarptırıldı. 1994 yılında Kırım’ın Bakanlar Kurulu kararıyla Aluşta’daki cami ve ona ait toprak karşılıksız ve süresiz olarak Halilov’un başkanı olduğu Aluşta Dini Cemiyetine devredildi. Fakat cemiyet, işgalden sonra camiyi ve ona ait toprağı Rus yasalarına göre tescil etmeye başladığı zaman, caminin sözde Kırım Müftülüğüne devredildiği öğrenildi. Bundan dolayı cemiyet, Kırım’ın sözde Mülkiyet İlişkileri Bakanlığına karşı dava açmıştı. Aluşta Din Cemiyeti, 22 Nisan 1993 tarihinde resmi olarak kuruldu ve 30 yıldır faaliyet gösteriyor.

#Baskı