Başbağlar Katliamı'nda öldürülen 33 sivilin yüreklerdeki acısı hâlâ taze
Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993 günü yaşanan korkunç katliam hala hafızlaradaki yerini koruyor. 31 yıl önce köy meydanında acımasızca katledilen 33 şehidin acısı hâlâ taze.
BAŞBAĞLAR KATLİAMI'NDA NELER OLDU?
Takvim yaprakları 5 Temmuz 1993'ü gösterirken, Türkiye'nin güvenliğini tehlikeye atan bölücü terör örgütü PKK, Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde katlima imza attı. Köydeki kadınları bir dere kenarına toplayan teröristler evleri yağmalayıp talan etti, değerli eşyaları çalarak evleri ateşe verdi. Evde saklanan 5 kadın ise burada yanarak şehit oldu.
Akşam namazı esnasında köydeki camiyi basan ve cemaate terör propagandası yapan hain teröristler, meydanda 28 erkeği kurşuna dizdi. Aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda sivil ise yaralandı.
Katliamın izleri, Başbağlar köyünde bulunan kültür evinde sergileniyor.
Katliamın canlı tanıklarından Başbağlar Köyü Muhtarı Ali Akarpınar ise katliamdan yaralı olarak kurtulan tek kişi. Bir gece boyunca şehitlerin arasında kalan Akarpınar, 5 Temmuz günü yaşadığı trajediyi Kırım Haber Ajansına (QHA) anlattı.
33 SİVİL KATLEDİLDİ!
O dönem 38 yaşında muhtar olduğunu dile getiren Akarpınar yaşadıklarını şöyle aktardı:
“Katliamdan sonra emniyet birimlerinden öğrendik, köyü 60-100 kişilik bir PKK’lı grup basmış. O gün Başbağlar köyünün diğer köylerle iletişimini koparmak için telefon hattını kesmişler. Biz de akşam namazı için camiye gitmiştik. Namaz kılarken, teröristler geldi '‘Toplantı yapacağız’ dediler, bizi topladılar. Örgüt propagandası yaptılar. Kadınları da köyün girişindeki kuru derenin oraya toplamışlar. Diğer yandan da köydeki evleri talan etmiş, kadınların ziynet eşyalarını almışlar, evleri ateşe vermişler. O sırada köyden birkaç el silah sesi duyunca üzerimize kurşun yağdırdılar. Orada 27 vatandaşımız şehit edildi. Ben de dahil olmak üzere 3 kişi yaralandı. Bir vatandaşımızı ellerinden kurtulmak üzereyken vurdular. 5 kişiyi evlerinde diri diri yakmak suretiyle 33 vatandaşımız şehit edildi”
Akarpınar, katliamın 1 saat kadar sürdükten sonra Başbağlar köyünün ateşe verildiğini belirtti. Başka yere haber vermelerine imkan kalmadığını vurgulayan Akarpınar, şehitlerle birlikte sabaha kadar orada kaldığını söyledi. Ardından köydeki vatandaşların yardımıyla yaya bir şekilde köyün 5 kilometre ötesine gittiğini ve orada ambulansın karşıladığını söyleyen Akarpınar, Erzincan Araştırma Hastanesi’nde 17 gün kaldığını, tedavisinin İstanbul’da devam ettiğini belirtti.
"EVİMİN YERİNİ BİLE BULAMADIM"
2 ay sonra köye döndüğünü aktaran Akarpınar, “Köy ortada yoktu, tamamen enkaz altındaydı. Evimin yerini bile bulamadım. Yer yer yangınların devam ettiği bir Başbağlar köyü gördüm” dedi.
Akarpınar, QHA’nın “Yaralı olarak beklediğiniz o anları hatırlıyor musunuz?” sorusuna, “Zaman zaman sancılardan dolayı uyanıyordum. Çünkü bulunduğumuz alana rüzgarın etkisinin olduğunu da düşünüyorum, alev parçaları geliyordu. Dolayısıyla yukarı doğru 10-20 metrelik mesafeye çıktım. Göğsümden 2 tane kurşun yemişim. Doktorların ifadesine göre yüzükoyun yatmam ciğerlerimin patlamasına engel olmuş” yanıtını verdi.
Katliamda en yakını olarak ablasının oğlunun şehit olduğunu söyleyen Akarpınar, köyde herkesin akraba olduğunu bu yüzden şehit olanların yakınları olduğunu dile getirdi.
BAŞBAĞLAR KÖYÜ 30 YILDIR ADALETİ ARIYOR
Akarpınar o günden bu yana Başbağlar köyünün adaleti aradığını vurguladı. Akarpınar, “2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan bir dava var. 12 Temmuz’da sonuçlanmasını bekliyoruz. Ama bu davanın 21 sanığından biri 5 duruşma sonunda beraat etti. Diğer 20 sanık da Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca adresleri tespit edilmiş olmasına rağmen maalesef şu ana kadar yakalanan yok. Dava devam ediyor ve yakalanmış bir sanık yok” vurgusu yaptı.
Akarpınar sözlerine, “Adaletin bir an önce tecelli etmesini istiyoruz. Yakalanmayan sanık konumunda olan bu 20 kişi yakalanıp adalet önünde hesap versin. Yalnızca Başbağlar köyü için değil hala faili meçhul konular var. Bunların aydınlatılması en azından suçluların ceza alması ve suçluların azgınlaşmaması için önemli bir durum” ifadeleriyle son verdi.
Web.tv
