SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Barış Görüşmeleri

QHA - Kırım Haber Ajansı - Barış Görüşmeleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Barış Görüşmeleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırımoğlu, Antalya Diplomasi Forumu'nda QHA'ya konuştu: Kırım'da yerli halkın haklarını korumak için uluslararası izleme heyeti kurulması lazım Haber

Kırımoğlu, Antalya Diplomasi Forumu'nda QHA'ya konuştu: Kırım'da yerli halkın haklarını korumak için uluslararası izleme heyeti kurulması lazım

Antalya, dünya ülkelerinden liderlerin, siyasilerin, diplomatların, uzmanların ve gazetecilerin bir araya geldiği foruma dördüncü kez ev sahipliği yaptı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığının himayesinde Dışişleri Bakanlığının ev sahipliğinde gerçekleşen 4. Antalya Diplomasi Forumu (ADF2025), bu yıl "Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek" ana temasıyla dünya kamuoyunda öne çıkan meseleleri, dış politika cephesindeki acil çözüm bekleyen konuları tartışma ve çözüm üretme imkanı sağladı. Belek'teki NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve 140'ı aşkın ülkeden davetlinin yer aldığı foruma, Ukrayna her yıl olduğu gibi üst düzey katılım sağladı. Yine her yıl olduğu gibi Kırım Tatarlarının Milli Lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, foruma iştirak ederek konuşmaları dinledi, pek çok önemli temasta bulundu. Kırım Haber Ajansı (QHA), 12 Nisan 2025 tarihinde 4. Antalya Diplomasi Forumu marjında çeşitli üst düzey temaslar gerçekleştiren Kırımoğlu'na, gündemdeki önem arz eden konu başlıkları hakkında sorular yöneltti. Kırım Tatarlarının Milli Lideri; forum kapsamında Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle Kırım Tatarları ve Ukrayna hakkında görüşülen konuları, ABD Başkanı Trump'ın göreve gelmesiyle başlayan adil ve kalıcı bir barışın tesisi noktasındaki tartışmalı müzakere sürecini ve savaşın sona ermesi için atılması gereken adımları QHA'ya değerlendirdi. "KIRIM'DA YERLİ HALKIN HAKLARINI KORUMAK İÇİN ULUSLARARASI BİR İZLEME HEYETİ KURULMASI LAZIM" Dördüncü Antalya Diplomasi Forumu kapsamında yapılan görüşmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle temaslarınızda hangi konu başlıklarını ele aldınız?  Her yıl Antalya Diplomasi Forumu'na geliyoruz. Bizim için önemli çünkü burada tüm dünyadan diplomatlar toplanıyor. Özellikle birçok ülkeden dışişleri bakanları ve diğer bazı üst düzey yetkililer... Birçok insanla görüşüp fikir alışverişi imkanı oluyor. Bu kez, Ukrayna heyeti olarak 8 kişi geldik. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'la ayaküstü görüşmüş olduk. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bey ile de yemekte görüştük. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz Bey ile heyetler arası toplantı yaptık. Esas olarak konumuz; savaşın nasıl biteceği, kalıcı ateşkesin nasıl sağlanacağı ve ateşkes olursa Türkiye Cumhuriyeti'nden beklentilerimizin neler olduğu. Kırım'da yerli halkın haklarını korumak için uluslararası bir izleme heyeti kurulması lazım. Bu heyette mutlaka Türkiye'nin bir temsilcisinin olması gerekiyor. Bunları dile getirdik. Türkiye'ye güvenimiz çok büyük. 2014 yılındaki Kırım'ın işgalinden bugüne kadar Türkiye, Kırım Yarımadası'nın Ukrayna toprağı olduğu ve Ukrayna'ya geri verilmesi gerektiği konusundaki pozisyonunu hiç değiştirmedi. Ukrayna 24 Şubat 2022'de Rusya'nın topyekun işgaliyle zor bir durumda kaldığı zaman Batı ülkeleri, bize silah vermeye korkuyordu. Gerekli silahları ilk olarak Türkiye'den aldık. Eğer Bayraktar'lar (Bayraktar TB2 SİHA) olmasaydı belki de Kıyiv düşecekti. Ama şimdi minnettar olduğumuzu ve verilen desteğin devamını istedik. Cevdet Bey özellikle kendisi Kırım'da Kırım Tatar özerk cumhuriyeti konusunu açtı. Türkiye'nin Ukrayna ile her görüşmede bu konuyu hatırlattığını söyledi. Biz de Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy'ın, bizim bu talebimizi desteklediğini dile getirdik. Ama Ukrayna anayasasına göre; savaş döneminde anayasa değişikliği yapmak mümkün değil. Fakat yine de Zelenskıy bize manevi olarak daima bu konuda destek veriyor. Türkiye'nin, Ukrayna ile her görüşmede bunu hatırlatması bizim için çok önemlidir. Bunun yanında, hapisteki siyasi tutsaklar konusunu ele aldık. Çünkü, Türkiye'nin Ruslarla bağlantıları var. Gerçekten de, Türkiye'nin bu konuda faydasını gördük. Ankara'ya tayin edilen Ukrayna Büyükelçisi Nariman Celal'in serbest bırakılması konusunda, bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan büyük rol oynadı. Putin ile her görüşmesinde onun adını verdi. Ruslar aslında bunu istemiyorlar çünkü, Kırım Tatarları serbest kalırsa yarımadadaki direnişin artacağını düşünüyorlar. Bu konuda da elbette, Türkiye'nin desteğinin devamını istiyoruz. "İŞGAL EDİLEN BİR ÜLKEDE REFERANDUM YAPILMASI, KANUNSUZLUĞU BIRAKIN SAVAŞ SUÇUDUR..." Rusya'nın Kırım'ı işgalinin 11. yılı, Ukrayna'daki topyekun savaşın 4. yılına girildi. ABD'nin ateşkes ve barış hususunda yürüttüğü politikayı, Başkan Trump'ın tartışmalı müzakere sürecini nasıl görüyorsunuz? Bu savaşı sona erdirmenin yolu sizce nedir? Yakın zamanda ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un savaşın sona ermesiyle ilgili konuşmasını dinledim. Savaşı bitirmek için toprak meselesinin önemli olduğunu, Ukrayna'nın 5 bölgesinde (Lugansk, Donetsk, Kırım, Zaporijjya ve Herson) Rusya'nın hak iddia ettiğini, orada referandumlar yaptıklarını ve aslında halkın büyük çoğunluğunun Rusça konuştuğunu ve Rusya'yı istediğini söyledi. Bu topraklar, Rusya'ya verilirse savaşın bitirilmesinin kolay olacağını dile getirdi. Hayatımda hiç bu seviyede bir diplomat görmedim (!). Sen koca bir ülkenin, demokratik bir ülkenin diplomatı olarak nasıl böyle cahilce konuşabiliyorsun? Birleşmiş Milletler tüzüğünü okumadın mı? İkinci maddede, devletlerin sınırlarının bozulamayacağı hükmü yer alıyor. Toprak bütünlüğüne saygı duyulması lazım. İkinci olarak, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu bu hususta birçok karar aldı. Bu uluslararası kamuoyunun tanımadığı sözde referandumları nasıl kabul edebilirsin? İşgal edilen bir ülkede referandum yapılması, kanunsuzluğu bırakın savaş suçudur.  Trump'ın hükumeti, böyle davranacaksa ABD'den beklentilerimiz düşük ama gerçeği de söylemek gerekir. Ukrayna'ya en çok maddi desteği ve silah yardımını onlar yaptı. Tabii, Trump iktidara gelince Avrupa ülkeleri de biraz canlandı. "ABD'nin verdiği yardımı biz vereceğiz" dediler. Ama, Avrupa'nın da gücü sınırlı. Eğer, ABD Patriot hava savunma sistemini ve istihbarat desteğini vermeseydi Ukrayna'nın durumu daha zor olacaktı. Fakat, şimdi bunu elinde bir koz olarak kullandığını düşünen Trump yönetimi, Ukrayna devletine şantaj yapmaya çalışıyor. Ülkenin doğal kaynaklarını istiyor. Verilen yardımları, borç olarak göreceğini söylüyor. Bu gerçekten borç mu? 1994 yılında ABD'nin baskısıyla Ukrayna nükleer silahlarından vazgeçti. ABD, bizim toprak bütünlüğümüz, bağımsızlığımız için garantör olmuştu. Yani şimdi biz bunları geri almak istiyoruz ve bu yüzden ABD'ye borçlu oluyoruz. Bu doğru değil. Sonuç olarak, bu savaşın nasıl çözüleceğini tahmin etmek zor. "SAVAŞIN DEVAM EDİP EDEMEYECEĞİ TEK BİR ADAMA BAĞLI: PUTİN..." Uluslararası kuruluşlar Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliği için bir dizi karar alıyor. Rusya'yı kınayan açıklamalar yapıyor. Ancak bunlar Rusya'yı ve Putin'i durdurmaya yetmiyor. Bunlar dikkate alındığında Kremlin'i durdurmak için ne yapmak gerekiyor? Diplomasi yeterli olacak mı? Rusya, öyle bir devlettir ki, sözden laftan anlamaz. Rusya ile bir anlaşma imzalayabilirsiniz ama 1994 Budapeşte Memorandumu gibi yarın bir gün onu bozabilir. Aslında bu savaşın devam edip edemeyeceği tek bir adama bağlı: Putin. O, çok iyi biliyor ki; savaş biterse iktidarını da kaybedecek. Onun için ne pahasına olursa olsun, fiyatı ne olursa olsun savaşı devam ettirecektir. Şu ana kadar 930 binden fazla Rus askeri öldürüldü veya yaralandı. Ama Putin her gün insanları, ölüme gönderiyor. Her gün 1500'den fazla insanı ölüyor. Ama bunlar Putin için ehemmiyet arz eden şeyler değil. Yerine yenileri gelecek... Kendi insanları yetmedi, Kuzey Kore'den paralı asker aldı ve onları ölüme gönderdi. Son olarak, bu da yetmedi Çin'den asker getirdi. Şunu söylemek istiyorum, Rusya ile anlaşma yapmanın hiçbir manası yoktur. Rus rejimi tamamen yıkıldıktan sonra, son Rus imparatorluğu bütünüyle dağıldıktan sonra olumlu adımlar atılabilir ve çözüm gelebilir. "ABD, BU YIL KIRIM PLATFORMU'NA KATILMAYABİLİR" Son olarak, dünya kamuoyunu bir araya getiren küresel sorunların tartışılmasını sağlayan toplantıların büyük önemi var. Rusya'ya uygulanan uluslararası baskıyı artırmak için başlatılan Kırım Platformu Zirvesi'nin önemi hakkında neler söylersiniz? Aslında bana göre; onun adı Kırım Tatar Platformu olmalı. Çünkü esas konu, yerli halkın durumu. Kırım Platformu Zirvesi'ne cumhurbaşkanları ve dışişleri bakanları iştirak ediyor. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine destek veriyorlar. Mutlaka, Kırım'ın Rus işgalcilerden temizlenmesi gerektiğini vurguluyorlar. Bu bizim için çok önemli ve olumlu bir gelişme. Hem de her yıl katılımcıların sayısı artıyor. Ancak, şu anda ABD Başkanı Trump'ın Ruslara yakınlaşmaya çalıştığı görülüyor. Belki de bu sene yapılacak olan Kırım Platformu'na katılmayacaklar. Ukrayna Savunma İrtibat Grubu Ramstein Toplantısı'na şu anda ABD iştirak etmiyor. Orada bütün NATO ülkeleri ve İskandinav ülkeleri, Ukrayna'ya nasıl yardım edileceğini konuşuyor ve önemli kararlar alıyor. Ancak, Amerika Birleşik Devletleri buna katılmıyor...

ABD, Avrupa ve Ukrayna: Adil bir barış sağlanabilecek mi? Haber

ABD, Avrupa ve Ukrayna: Adil bir barış sağlanabilecek mi?

Dilara Dilşah KAYA / QHA Ankara Rusya’nın Ukrayna’ya karşı 24 Şubat 2022 tarihinde başlattığı topyekûn işgal girişimi ve saldırılar üçüncü yılını geride bırakırken, adil bir barışın sağlanması için de çalışmalar devam ediyor. Son zamanlarda barışın sağlanması hususunda gerçekleştirilen zirveler, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Fransa, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliğinin (AB) açıklamaları da gündemden düşmüyor. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Özerdem; 2 Mart’ta Londra'da gerçekleşen zirveyi, ABD Başkanı Donald Trump’ın söylemlerinin ardından değişen Avrupa Birliği (AB) politikalarını Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. Prof. Dr. Füsun Özerdem; Londra’da “Geleceğimizi Güvence Altına Alıyoruz” başlığıyla gerçekleşen zirve ile Avrupalı liderlerin, Kanada, Türkiye, Avrupa Komisyonu Başkanı, Avrupa Konseyi Başkanı ve NATO Genel Sekreterinin Ukrayna’ya askeri desteği sürdürme sözü verdiğini kaydetti. Toplantının zamanlamasının önemli olduğuna dikkat çeken Özerdem, “Toplantının zamanlaması da önemli idi zira Oval Ofis’te Trump ve Başkan Yardımcısı JD Vance’in Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy ile ABD’ye yeterince minnettar olmadığı iddiasıyla tartıştığı ve diplomasi derslerinde en kötü örneklerden biri olarak gösterilecek olan ikili görüşmeden iki gün sonra gerçekleşti” ifadelerini kullandı. “AVRUPA, GELECEĞİ GÜVENSİZ OLARAK HİSSEDİYOR” Bu toplantıyı ve toplantı sonrası yapılan açıklamaları birlikte değerlendiren Özerdem, şu ifadeleri kullandı: “Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, savunma çabalarını güçlendirmek ve Ukrayna’da barışı ve kıta genelinde istikrarı sağlamak için nelerin yapılabileceği konusunda anlaştıklarını ifade etti ama burada öne çıkan ifade ise planın işleyebilmesi için ABD’nin desteğinin ve katılımının şart olduğu idi. Toplantı sonrası açıklama yapan Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in AB’nin ‘acilen’ yeniden silahlandırılması ve yeni jeopolitik durumu karşılayabilecek bir savunma harcaması ‘dalgası’ başlatılması gerektiğinden bahsetmesi ise yeni ve kapsamlı bir savunma planının onaylanacağını hissettirmiş oldu. Zaten toplantının adından da anlıyoruz ki geleceği güvensiz olarak hissediyorlar.” BLOK TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK ZORLUKLARDAN BİRİYLE KARŞI KARŞIYA Son zamanlarda Trump’ın yaptığı açıklamaların Avrupa güvenlik sistemini nasıl etkilediğine ve şekillendirdiğine değinen Özerdem, Avrupalıların değişken ve tutarsız bir ABD politikasının nüanslarını anlamaya çalışarak zaman ve kaynak harcamak yerine kendi pozisyonlarına odaklanmaya karar verdiğini vurguladı.   Uzman, AB liderlerinin saldırgan bir Rusya’nın doğuda belirmesi ve Amerikan desteğinin batıdan sarsılmasıyla, bloğun tarihindeki en büyük zorluklardan biriyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. 6 Mart’ta Brüksel’de gerçekleştirilen AB toplantısında bu zorluğun üstesinden gelme sözü verildiğini kaydeden Özerdem, “Bu toplantıda hem Avrupa’nın kendi savunmasını hem de Ukrayna’ya desteğini, son derece yüksek riskler arasında nasıl güçlendireceklerini görüştüler. Vaşington’daki müttefiklerini daha fazla yabancılaştırmadan bu hedeflere nasıl ulaşacaklarını bulmak durumundalar.” değerlendirmesini yaptı. AVRUPA ÇAPINDA NET BİR FİKİR BİRLİĞİ YOK Avrupalı liderlerin aynı zamanda, kendi üye ülkeleri arasında bile birleşik bir cepheyi korumak için mücadele ettiklerini belirten Özerdem, Birleşik Krallık Başbakanı Starmer’ın “gönüllüler koalisyonu” söyleminin açılması gerektiğini kaydetti. Uzman, konuyla ilgili olarak “Sorun şu ki, Avrupa’nın Ukrayna’nın güvenliğine ne gibi katkılarda bulunabileceği konusunda ‘gönüllüler koalisyonu’ arasında bile net bir fikir birliği yok. Örneğin Macaristan, daha önce yayımlanan Ukrayna’ya sarsılmaz destegini teyit eden bildiriye imza atmadı. Yetkililer, Ukrayna için güçlü bir barış anlaşması ve Avrupa savunması için daha bağımsız bir gelecek için çabalama sözü verirken sürekli bunun aciliyetine dem vuruyorlar. Ama bunu ABD olmadan yapamayacaklarını düşündükleri için Trump’ın Rusya yerine AB’nin yanında olmasını bekliyorlar. Hatta Ukrayna’ya finansal desteklerini sağlamak için bu dönüşü beklediklerini de ifade ettiler. Bu gidişat AB’ye, müttefikleri arasındaki bile bir anlaşmazlık veya çatışma olması halinde dünyada üstleneceği rolü düşündürtüyor zira Trump küresel düzeni alt üst etmeye niyetli.” ifadelerini kullandı. “TRUMP’IN PUTİN İLE DOĞRUDAN DİPLOMASİSİ NATO MÜTTEFİKLERİNİ ŞAŞIRTIYOR” Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile doğrudan kurduğu iletişime de dikkat çeken Özerdem, “Trump’ın Putin ile doğrudan diplomasisi NATO müttefiklerini şaşırtıyor çünkü Batı, Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı tam ölçekli işgalinden bu yana Moskova ile temaslardan kaçınmıştı. Ancak Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Trump’ı överken ve Ukrayna konusunda Avrupalı ​​meslektaşlarıyla aynı fikirde olmadığını deklare ederken AB oy birliği ile nasıl karar alacak bu konu net değil.” şeklinde konuştu. Öte yandan Özerdem, değerlendirmesinde son zamanlarda Fransa ve Birleşik Krallık’ın Ukrayna’da adil bir barışın sağlanması hususunda ön plana çıkmasına da değindi. Uzman, daha önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Rusya’dan gelen tehditlerin ardından kıtayı korumak için Fransa’nın nükleer caydırıcılığını kullanma olasılığı hakkında Avrupa müttefikleriyle görüşeceğini söylediğini hatırlattı. Uzman, tarihsel olarak Fransa’nın AB’nin ilk ortaya çıktığı dönemden bu yana sürekli AB’yi domine etmeye çalıştığını belirtti. Aynı zamanda Birleşik Krallık ve Fransa’nın bir anlaşmaya varılırsa barışı koruma gücü olarak asker göndermeye açık olduklarını belirttiğini aktaran Özerdem, “Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, gönüllüler koalisyonuna da destek çağrısında bulundu. Ancak Rusya, Ukrayna’da Avrupa barış gücü fikrini reddediyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu konuda ‘uzlaşmaya yer olmadığını’ ve Rusya’nın buna izin vermeyeceğini söyledi. Trump da Putin gibi davranmaya başlayınca açıkçası adil bir barış, şu an için pek ufukta görünmüyor.” şeklinde konuştu. Özerdem, değerlendirmesinin devamında adil bir barışın sağlanması olasılığı konusundaki düşüncelerini de detaylandırdı. “TARAFLARIN İSTEKLERİNDE UYUŞMAZLIK SÖZ KONUSU” Ülkelerin anlaşmaya varmaktan hâlâ çok uzak olduğunu belirten Özerdem, tarafların çıkarlarının birbiriyle çatıştığının altını çizdi. Değerlendirmesinde, “Rusya’nın isteği, hala Ukrayna’ya hükmetmek, büyük miktarda toprak ele geçirmek ve Kıyiv'in NATO’ya katılmamasını sağlamak. Ukrayna’nın isteği ise, hayatta kalmak ve sonunda Batı küresinde güvenli ve bağımsız bir gelecek kurmak. Tarafların isteklerinde uyuşmazlık söz konusu. Uyum ise feragatlerle gelecek. Ukrayna, daha ağır şartları kabul etmeyecek ve savaşmaya devam etmek isteyecektir.” ifadelerini kullandı. “RUS EGEMENLİĞİNE DİRENME ARZUSU UKRAYNA TOPLUMUNDA ZATEN MEVCUT” Ukrayna halkının Rus egemenliğine direnme arzusunun bulunduğunu vurgulayan Özerdem, “Rus egemenliğine direnme arzusu Ukrayna toplumunda zaten mevcut. Rusya’nın da Ukrayna’ya ilerlemesi 2024’te oldukça yavaş ilerledi. Yani Rusya meseleyi, arzu ettiği toprağı alarak çözmek istiyor ve bu olduğu taktirde bir barışın olacağı sinyalini veriyor.” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Zelenskıy’ın anlaşmanın bir parçası olarak Kıyiv için kesin güvenlik garantileri talep ettiğini ve Trump’ın da bunu, ‘işin kolay kısmı’ olarak nitelendirdiğini belirten Özerdem, Trump’ın böyle bir güvenlik garantisinin daha sonra görüşülebileceğini ifade ettiğini belirtti: “Adil olup olmadığı oldukça tartışmalı bir barış ihtimali şu an için bu çerçeveden görüşülüyor. AB, ‘acilen’ öngördüğü düzenlemeleri ‘yeteri kadar gönüllü koalisyona’ açamadığı taktirde AB’nin, ‘geriye kalan’ Ukrayna’yı tam üye olarak almaktan başka yapabileceği bir şey de kalmıyor.”

Ukrayna Cumhurbaşkanı: Savaşı sona erdirecek tek plan barış anlaşması olabilir Haber

Ukrayna Cumhurbaşkanı: Savaşı sona erdirecek tek plan barış anlaşması olabilir

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, 14 Şubat 2025 tarihinde Münih Güvenlik Konferansı'nda "Stratejik Yatırım: ABD - Ukrayna Güvenlik İşbirliğinin Geleceği" adlı oturumda konuştu. Ukrayna lideri, konferans kapsamında dikkat çeken değerlendirmeler yaptı. Muhtemel barış görüşmeleri ve ABD tarafından yapılan demeçler hakkında konuşan Zelenskıy, savaşı sona erdirecek anlaşmanın yalnızca bir barış anlaşması olduğunu vurguladı. Ayrıca, bu planın öncelikle ABD yönetimi ve Başkan Donald Trump tarafından tartışılması ve desteklenmesi gerektiğini söyleyen Zelenskıy, Avrupa'nın da bu konuda önemli bir rolü olduğunu dile getirdi. Ukrayna-Rusya Savaşı ve ateşkes meselesi hakkında da değerlendirme yapan Zelenskıy, Trump'ın orta yolu bulmak yerine Ukrayna'nın tarafında olursa bu savaşı durdurabileceğini dile getirdi. Zelenskıy, "ABD Başkanı Donald Trump, orta yolu tutmak yerine Ukrayna'nın yanında yer alırsa Putin'e savaşı bitirmesi için baskı yapabilir" dedi. BARIŞ PLANI ÖNCE ABD VE UKRAYNA ARASINDA GÖRÜŞÜLMELİ Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy, konferans kapsamında Ukrayna-Rusya Savaşı'nın sona ermesi hususunda dile getirilen görüşler ve barış meselesine ilişkin değerlendirme yaptı. Zelenskıy, muhtemel barış planının önce ABD ve Ukrayna arasında görüşülmesi ve mutabık kalındığı halde bunun uygulanması gerektiğini vurguladı. Zelenskıy şu ifadeleri kullandı: "Savaşı sona erdirmek için yapılan bir plan ancak barış anlaşması olabilir ve bu öncelikle Ukrayna ile ABD arasında görüşülmeli ve desteklenmelidir. Güvenlik garantilerinin rolü de önemlidir. Sonuçta, Ukrayna ve tüm Avrupa için savaşın sona ermesi veya durdurulması hakkındaki belgede ana nokta olarak güvenlik garantilerinden bahsediyoruz. Ukrayna zaten Avrupa'nın bir parçasıdır ve AB'nin eşit bir parçası olacaktır. Bizim için Avrupa'nın sesi masada çok önemlidir, sahne arkasında bir yerde değil." PUTİN'LE GÖRÜŞME ANCAK SAVAŞI SONA ERDİRECEK BİR PLAN HAZIRLANDIKTAN SONRA MÜMKÜN Ukrayna Cumhurbaşkanı, ancak ABD ile birlikte savaşı sona erdirmeye yönelik genel bir plan hazırlandıktan sonra Putin'le görüşmeye hazır olduğunu vurguladı. Ruslarla başka bir uzlaşma platformu öngörmediğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı, Ruslarla görüşme durumuna ilişkin soruya ise şöyle yanıt verdi: "Ruslarla görüşmeyeceğim. Bunu isteyip istemediklerini bilmiyorum, bunu yapmayı planlamıyorum. Sadece bir Rus ile yani Putin ile görüşeceğim ve bunu da ancak Trump ile Putin'in savaşı bitirmesi için genel bir plan hazırladıktan sonra yapacağım. Uzlaşma içeren başka bir platform olmayacak" ZELENSKIY MÜNİH'TE: TRUMP, PUTİN'E SAVAŞI BİTİRMESİ İÇİN BASKI YAPABİLİR Bilindiği üzere, önceki gün Başkan Trump, önce Rusya'nın savaş suçlusu lideri Putin ile ardından da Zelenskıy ile görüşmüştü. Bu görüşme sonrasında ABD tarafı, Rusya ile ateşkes için anlaşıldığını öne sürmüştü. Ayrıca ABD'li yetkililer, ateşkes masasında Ukrayna'nın 2014 öncesi sınırlara dönmesi önerisinin gündemde olmadığını dile getirmişti. Bu hususta, Münih Güvenlik Konferansı'nda gazeteciler, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy'a soru sordu. Ukrayna lideri, müzakerelerde ABD'nin rolü hususunda şöyle konuştu: "Biz onun (Trump) güçlü bir insan olduğunu düşünüyoruz. Ve eğer bizim tarafımızı tutarsa ​​ve ortada olmazsa, savaşı bitirmesi için Putin'e baskı yapacağını düşünüyorum. Bunu yapabilir. Savaşı sona erdirmek için gerçekten Trump'a güveniyorum" MÜNİH GÜVENLİK KONFERANSI Münih Güvenlik Konferansı, 14-16 Şubat 2025 tarihleri ​​arasında düzenlenecek. Konferansa; devlet ve hükumet başkanları, uluslararası örgütlerin başkanları, sivil toplum liderleri, uzmanlar ve diplomatlar katılacak.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy: Trump'ın henüz hazır bir barış planının olmadığından eminim Haber

Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy: Trump'ın henüz hazır bir barış planının olmadığından eminim

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna-Rusya Savaşını bitirmek için henüz somut bir planının olmadığını vurguladı. 11 Şubat 2025 tarihinde The Economist'e demeç veren Zelenskıy, savaşın seyri ve barış müzakerelerini değerlendirdi. Ukrayna lideri Zelenskıy, Trump'ın ekibinin savaşı sona erdirme konusundaki istekliliğini memnuniyetle karşıladı ancak henüz net bir eylem planının geliştirilmediğini söyledi. Zelenskıy şunları söyledi: "ÇÜNKÜ SAVAŞ BURADA YAŞANIYOR" "Henüz hazır bir plan olmadığından eminim. Neden? Çünkü bir plan tamamen Amerikan olamaz. Çünkü savaş burada yaşanıyor. Ve ortak çalışmamız olmadan, bize danışmadan, bunun tamamlanamayacağını düşünüyorum."  Ukrayna Cumhurbaşkanı, ABD tarafının topyekun savaşın sona ermesiyle ilgili muhtemel fikirleri olduğunu ancak kendisine henüz net bir plan ile gelmediklerini dile getirdi. Zelenskıy, "Henüz bu gelişmeleri görmedik. Görmedik ve herhangi bir öneri de duymadık. Bence şubat bu çalışmanın başlayacağı ay olacak. Başkan Trump Amerika Birleşik Devletleri'ndeki iç meselelerle ilgileniyor ve bence önceliği bu. En azından kamusal alanda gördüğümüz bu"  açıklamasını yaptı. ABD OLMADAN GÜVENLİK GARANTİLERİ YETERSİZ KALIR Diğer yandan Zelenskıy, The Guardian’a verdiği röportajda; Avrupa'nın ABD’liler olmadan güvenlik garantisi verebileceğini söyleyenler olduğunu belirtti ve bu soruya her zaman "hayır" dediğini söyledi. Zelenskıy, “ABD’siz güvenlik garantileri gerçek güvenlik garantileri değildir” ifadelerini kullandı. Zelenskıy ayrıca, “Size karşı açık olacağım, Birleşmiş Milletler (BM) birliklerinin ya da benzer bir şeyin tarihte hiç kimseye gerçekten yardımcı olduğunu düşünmüyorum. Bugün bu fikri gerçekten destekleyemeyiz. Güvenlik garantisinin bir parçası olması hâlinde [barışı koruma] birliğinden yanayız ve ABD olmadan bunun imkânsız olduğunun altını bir kez daha çizmek isterim” dedi.

Cumhurbaşkanı Zelenskıy: Güvenlik garantileri sağlanırsa müzakerelere hazırım Haber

Cumhurbaşkanı Zelenskıy: Güvenlik garantileri sağlanırsa müzakerelere hazırım

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski); Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ve Avrupa'nın Ukrayna’yı terk etmeyeceği, destekleyeceği ve güvenlik garantileri sağlayacağı konusunda bir anlaşma dâhilinde her türlü müzakereye hazır olduğunu söyledi. Birleşik Krallık merkezi ITV News’e 7 Şubat 2025 tarihinde konuşan Cumhurbaşkanı Zelenskıy; ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ukrayna'da devam eden Rusya'nın topyekun işgal girişimi ve saldırılarının sona erdirilmesi üzerine verdiği demeçleri ve olası barış görüşmelerini değerlendirdi. SAVAŞIN DONDURULMASI RUSYA'NIN İŞİNE YARAR Ukrayna lideri, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın dondurulması halinde Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin'in saldırganlıklarıyla tekrar geri geleceğini belirterek, “O zaman kim övgüleri kazanacak, kim kazanan olarak tarihe geçecek? Hiç kimse! Bu herkes için mutlak bir yenilgi olacaktır, hem bizim için, önemli olduğu üzere, hem de [Donald] Trump için.” ifadelerini kullandı. KIRIM’DAKİ RUS İŞGALİ Öte yandan Rusya’ya yönelik yaptırımların tüm dünya genelinde artması gerektiğini söyleyen Zelenskıy şu ifadeleri kullandı: Savaştan önce bile tamamen Rusya'nın tarafında olan ülkeler var. Ve bugün bile ekonomik olarak birbirlerine bağlılar, güçlü bağları var ve bu yüzden aramızda ve hatta BRICS ülkeleri arasında da denge kuruyorlar. Ancak onlara basitçe genel bir soru sorduğunuzda: Kırım'ın ve ülkenin doğusunun işgalinin gerçekten Rusya'nın gayrimeşru eylemleri olduğunu ve uluslararası hukuku çiğnediklerini ve bunun yasa dışı olduğunu düşünüyor musunuz? Hepsi size şöyle söyleyecektir: Evet. PUTİN, SOVYET RUSYA’YI GERİ GETİRMEK İSTİYOR! Cumhurbaşkanı Zeleskıy, Putin’in amacının Sovyetler Birliği'nin, Rus emperyalizminin dünya üzerindeki etkisini geri getirmek olduğunu söyledi ve “O zamanları ve hatta daha fazlasını yaparak Rusya tarihinde ileri sıçramalar yapmayı istiyor. Yaptığı şey bu” dedi. GÜVENLİK GEREKÇELERİ DÂHİLİNDE GÖRÜŞÜRÜM Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Zelenskıy, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana sürdürdüğü topyekûn işgal girişimi ve saldırılarına kadar geçen yıllarda sonuç vermeyen barış anlaşmaları ve görüşmeler deneyiminin tekrarlanmasını istemediğini söyledi. Ukrayna lideri, bunun da güvenlik garantilerinin sağlanması anlamına geldiğini kaydetti. Bu bağlamda Zelenskıy, Putin'in yeniden işgaline karşı güvence verilmesi gerektiğini vurguladı ve “Eğer Amerika ve Avrupa'nın bizi terk etmeyeceği, bizi destekleyeceği ve güvenlik garantileri sağlayacağı konusunda bir anlayışa sahip olsaydım, her türlü görüşme formatına hazır olurdum” dedi.

G-20 Liderler Zirvesi: Ukrayna'nın olmadığı toplantıda gündem "barış görüşmeleri" mi olacak? Haber

G-20 Liderler Zirvesi: Ukrayna'nın olmadığı toplantıda gündem "barış görüşmeleri" mi olacak?

G-20 Liderler Zirvesi, 18 Kasım 2024 tarihinde Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde başladı. Ancak Ukrayna, ikinci kez bu önemli zirveye davet edilmedi. Zirveye, Afrika Birliği (AU) ve G-20 üyesi ülkelerin yanı sıra Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Almanya, Fransa, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Kore Cumhuriyeti, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Türkiye, Birleşik Krallık, Avrupa Birliği (AB) ve ABD'den liderler ve temsilciler katılıyor. UKRAYNA DIŞİŞLERİ BAKANI’NDAN TEPKİ Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha, zirve öncesinde yaptığı açıklamada; Rusya’nın Ukrayna'ya yönelik işgal girişiminin G-20 gündeminde ele alınmasının büyük önem taşıdığını vurguladı. Ayrıca, Ukrayna'nın direnişinin 1000. gününe denk gelen bu tarihte, Ukrayna'nın görmezden gelinmesini, küresel sorunlara çözüm bulma noktasında bir zayıflık ve isteksizlik olarak değerlendirdi. UKRAYNA OLMADAN BARIŞ GÖRÜŞMELERİ MÜMKÜN MÜ? Geçen yılki G-20 zirvesinde, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, Ukrayna’nın barış formülünü sunmuştu. Bu formül, Rusya ile adil bir barış için tek geçerli çözüm olarak kabul ediliyordu. Ancak bu yıl, Çin ve Brezilya'nın ortaklaşa geliştirdiği başka bir barış planı gündemde. Bu plan, Rusya'nın işgal ettiği toprakları elinde tutmasını öngören bir "çatışmayı dondurma" önerisi sunuyor. Ukrayna, bu öneriyi şiddetle eleştiriyor, çünkü böyle bir planın, Putin’in saldırganlığını sürdürmesine izin vereceği öngörülüyor. RUSYA LİDERİ PUTİN ZİRVEYE GELEMİYOR! Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz Inácio Lula da Silva tarafından zirveye davet edilmesine rağmen katılmama kararı aldı. Putin’in bu kararı, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (ICC) yakalama emri nedeniyle alınmış bir önlem olarak görülüyor. Zira Brezilya, Roma Statüsü'nü imzalayan bir ülke olduğu için Putin, Rio de Janeiro'da tutuklanma riskiyle karşı karşıya. Bu nedenle, Rusya’yı zirvede Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov temsil ediyor. ALMANYA'DAN BARIŞ GÖRÜŞMELERİ HAZIRLIĞI Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Çin, Brezilya ve Hindistan ile birlikte bir temas grubu kurarak Rusya ile barış görüşmeleri yapmayı planlıyor. Scholz'un, Putin’le yaklaşık iki yıl aradan sonra yaptığı telefon görüşmesi, bu planın ciddi olduğunu gösteriyor. Rio’daki zirvede, bu konuda daha fazla görüşme yapılması bekleniyor. UKRAYNA, G-20 GÜNDEMİNDE Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, G-20 zirvesinde Ukrayna'nın durumunun zirve gündeminin en üst sıralarında yer alacağını ifade etti. Ancak Starmer, Almanya Şansölyesi Scholz gibi doğrudan Putin ile görüşme planı olmadığını belirtti. Ayrıca Starmer, Kuzey Koreli askerlerin Rusya’nın yanında savaşa katılması gibi yeni gelişmeleri de endişe verici olarak değerlendirdi.

ABD Dışişleri Bakanından Bakü ve Erivan arasında kalıcı barış açıklaması! Haber

ABD Dışişleri Bakanından Bakü ve Erivan arasında kalıcı barış açıklaması!

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Vaşington’da düzenlenen NATO Zirvesi marjında Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ile görüşme gerçekleştirdi. ABD GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE DESTEKLEYECEK Bakan Blinken gerçekleşen görüşmede, “Bugün; kaydedilen ilerlemeyi, geriye kalanları değerlendirmek için bir fırsat. Ancak son haftalar da dahil olmak üzere yaptığımız tüm görüşmelere dayanarak, her iki ülkenin de ABD'nin güçlü bir şekilde destekleyeceği nihai bir anlaşmaya varmaya çok yakın olduğuna inanıyorum.” ifadelerini kullandı. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada Azerbaycan-Ermenistan arasındaki normalleşme ve barış sürecinin yeni bir oturumunun gerçekleştiğini, Azerbaycan’ın barış sürecine bağlı olduğunun altını çizdi. Ermenistan Dışişleri Bakanı Mirzoyan ise Ermenistan’ın Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrarı sağlamak için Azerbaycan ile imzalanacak barış anlaşmasını kısa sürede sonuçlandıracak bir siyasi iradeye sahip olduğunu söyledi. ALİYEV AÇIKLAMIŞTI Ermenistan Dışişleri Bakanı Mirzoyan, Ermenistan’ın Azerbaycan ile barış anlaşması imzalamak için hazır olduğunu ve bir ay içinde anlaşmanın hazırlanabileceğini belirtmişti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise geçen haftalarda yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki anlaşmanın temel ilkelerinin birkaç ay içerisinde kesinleşebileceğini ve böyle bir anlaşmanın Ermenistan Anayasası’nın değiştirmesi halinde gerçekleştirilebileceğinin altını çizmişti.

Ukrayna'dan Putin'in manipülatif açıklamalarına tepki: Rusya gerçek barıştan korkuyor Haber

Ukrayna'dan Putin'in manipülatif açıklamalarına tepki: Rusya gerçek barıştan korkuyor

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, İsviçre'nin ev sahipliğinde 15-16 Haziran'da düzenlencek olan Ukrayna Barış Zirvesi'ne saatler kala Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in manipülatif açıklamalarda bulunmasının Kremlin’in gerçek barıştan korktuğuna işaret ettiğini kaydetti. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, 14 Haziran 2024 tarihinde resmî internet sayfasında “Ukrayna Dışişleri Bakanlığının Putin'in bir başka manipülatif açıklamasına dair yorumu” başlıklı açıklama yayımlandı. Açıklamada, Putin'in 14 Haziran 2024 tarihinde yaptığı bir dizi manipülatif açıklamanın amacının, uluslararası toplumu yanıltmak, adil bir barışa ulaşmayı amaçlayan diplomatik çabaları baltalamak ve BM Şartı'nın amaç ve ilkeleri etrafında birleşen uluslararası toplumu bölmek olduğu vurgulandı. PUTİN, ÜLKELERİN ZİRVEYE KATILIMINI ENGELLEMEYE AMAÇLIYOR Açıklamada, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'daki en büyük silahlı saldırıyı suç ortaklarıyla birlikte planlayan, hazırlayan ve uygulayan Putin'in kendini bir barış elçisi olarak göstermesinin saçmalık olduğu vurgulanarak, “İsviçre'de yapılacak olan Küresel Barış Zirvesi'nin arifesinde bilgi alanına bu tür sinyaller veren Putin'in tek hedefi var; liderlerin ve ülkelerin bu zirveye katılımını engellemek. Putin'in açıklamalarının zirvenin başlamasına bir gün kala ortaya çıkması, Rusya'nın gerçek barıştan korktuğunu gösteriyor." denildi. KÜRESEL BARIŞ ZİRVESİ'NE OLABİLDİĞİNCE ÇOK ÜLKE KATILMALI Rusya’nın barış değil savaşı sürdürmek, Ukrayna’yı işgal etmek, Ukrayna halkını yok etmek ve Avrupa’ya saldırmak istediğini belirten Bakanlık, “Ukrayna bu savaşı hiçbir zaman istemedi ve herkesten daha çok bu savaşın bitmesini istiyor. Barış Formülü ve BM Şartı'na dayanan adil bir barışın ilkelerini paylaşan devletlerden oluşan güçlü ve etkili bir uluslararası koalisyona ihtiyacımız var. Açılış Küresel Barış Zirvesi'ne mümkün olduğu kadar çok ülke ve uluslararası kuruluşun katılımı, Rusya'yı ültimatomlarından vazgeçip savaşı sona erdirmek için iyi niyetli müzakerelere yönelmeye zorlamak açısından kritik önem taşıyor.” ifadelerine yer verildi. PUTİN'DEN KOMİK TEKLİF Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'nın tamamına yönelik olarak başlattığı topyekûn saldırılar ile işgal girişimi karşısında adil bir barışın tesis edilmesi gayesiyle toptanan ve Rusya'nın katılmayacağı zirve öncesinde Putin, Ukrayna birliklerinin Lugansk, Donetsk, Herson ve Zaporijjya bölgelerinden tamamen çekilmesi ve Ukrayna'nın NATO'ya katılmayacağına dair söz vermesi durumunda görüşmelerin yapılabileceğini belirtti. Putin, Ukrayna toprak bütünlüğünü yok sayarak ileri sürdüğü ön koşulların yerine getirilmesi durumunda Rusya'nın işgal saldırılarını derhal durdurabileceğini ve Ukrayna kuvvetlerinin güvenli bir şekilde geri çekilmesinin garanti edileceğini beyan etti.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.