SON DAKİKA
Hava Durumu

#Avrupa Parlamentosu

QHA - Kırım Haber Ajansı - Avrupa Parlamentosu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avrupa Parlamentosu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Refat Çubarov: Putin'e Kırım'ı verip barış yapmak, Kırım Tatarlarının tamamının öldürülmesi demektir Haber

Refat Çubarov: Putin'e Kırım'ı verip barış yapmak, Kırım Tatarlarının tamamının öldürülmesi demektir

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov'un da içinde olduğu Ukrayna heyetinin Avrupa Parlamentosundaki (AP) temasları, yoğun bir diplomasi trafiğine sahne oldu. Brüksel'deki toplantıda, Kırım Tatar Milli Meclisine resmi görüşmeler için ayrı bir delegasyon odası tahsis edilirken; Kırım Tatar bayrağı da ilk kez protokolde yer aldı. Avrupalı siyasiler, Çubarov'dan Rus işgalindeki Kırım'da yaşanan insan hakları ihlallerini dinledi. Ayrıca, Ukrayna'nın Kırım dahil olmak üzere toprak bütünlüğü vurgusu görüşmelerin ana başlıkları arasındaydı. Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, AP'deki özel oturum ve toplantılarda görüşülen konu başlıklarını ve Avrupa siyasi kamuoyunun gündemini değerlendirdi. Görüşmelerde, Rus işgalindeki Kırım'ın durumu ile Ukrayna'daki topyekun işgal girişimi ve saldırıları Avrupalı muhataplarına anlatan Refat Çubarov, barış görüşmelerine ilişkin perspektif ve yaklaşımları da yorumladı.  RUSYA, TRUMP'TAN BEKLEDİĞİNİ ALAMAYACAK  Avrupalı siyasilerle görüşmelerde, öncelikle bir yanılgıyı düzelterek başladığını dile getiren Çubarov, savaşın başlangıcını aslında Kırım'ın işgaline adım atılan 20 Şubat 2014 olarak almak gerektiğini vurguladı. Çubarov, Trump'ın seçilmesiyle beraber beklenti içine giren Rusya'nın ve Rus yanlılarının bu çabalarının boşa çıkacağını kaydetti. Çubarov'un değerlendirmesi şu şekilde:     Avrupa Parlamentosu, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın yeniden alevlendiği bir zamanda, topyekun savaşın 1000. gününde toplandı. Resmi görüşmelerimizde savaşın aslında 1000. günü değil 3926. günü olduğunu söyledik. Çünkü, Ukrayna-Rusya Savaşı, 20 Şubat 2014’te başladı. O tarihte Ruslar, Kırım’ı ele geçirmeye başlamışlardı. ABD Başkanlık Seçimi gösterdi ki; dünyada büyük değişiklikler olacak. Dünya siyasetinde dengelerin değişebileceği bir "türbülans" hali var. Ancak, Ruslar ve Rus taraftarlarına demek istiyoruz ki; beklediğiniz sonuçları alamayacaksınız. Beklentileriniz boş çıkacak. Çünkü, Trump, Ukrayna-Rusya Savaşı’nı bir seçim malzemesi olarak kullandı. Barış tezi sunma sözü verdi ama bunu gerçekleştirecek bir mekanizması yok. Zira, bu savaşın sona ermesi için iki tarafında rıza göstermesi gerek. Ancak görüldü ki; ne Rusya işgal ettiği Ukrayna topraklarını geri vermeye razı geliyor ne de Ukrayna kendi topraklarından vazgeçiyor.   KIRIM'IN RUSLARA BIRAKILDIĞI BİR BARIŞ, KIRIM TATARLARININ ÖLÜM FERMANI Avrupa Parlamentosunda Almanya, Çekya, Polonya, Portekiz, İtalya, Finlandiya gibi birçok ülkeden milletvekiliyle görüşen Çubarov, özellikle barış meselesinin gündemde olduğunu ancak Putin ile muhtemel bir anlaşmanın ardından gelecek olan barışın sadece yanılsama olacağını dile getirdi. Ayrıca, Kırım'ın Ruslara bırakıldığı bir barış ihtimalinin, aynı zamanda Kırım Tatar halkının ölüm fermanı demek olduğunun altını çizdi. Barış müzakereleri konusu çok seslendiriliyor. Elbette, biz de barış istiyoruz. Çünkü, ana vatanımız Kırım 10 senedir Rus işgali altında.   Ancak, Avrupa’da sayısı çok az olmakla birlikte bazı siyasetçilerin söylediklerine bakarsanız, barışı getirmek için Ukrayna devletinin bazı topraklarını Rusların kontrol etmesine razı olması gerekiyor. Biz Kırım Tatarları ve Ukrayna devleti olarak buna hiçbir zaman müsaade etmeyeceğiz.   Avrupa Parlamentosu milletvekillerine şunu anlatmak istiyoruz; Putin gibi diktatörler ile anlaşarak barışı sağlayamazsınız. Çünkü aldatacağı besbellidir. Barışın gelmesi için bazı tavizler verildiği takdirde 5-10 yıl sonra savaş geri dönecektir. Rusya, hiçbir zaman bu niyetlerinden vazgeçmeyecektir. Bu tavizler verildiği takdirde sırada Baltık ülkeleri ve Polonya vardır.   Barışın gerçekleşmesi için Ukrayna kendi topraklarından vazgeçerse bu; ne barışı sağlar ne de Ukrayna ve Rus tehdidindeki komşu devletler gelecekte bağımsız olurlar.  Rusya’ya taviz vererek barışı getirmeye çalışan politikacıların, bazı gerçekleri öğrenmeleri gerekiyor. Putin’e Kırım’ı verip barış sağlamak demek, Kırım Tatarlarının tamamının bir tanesi bile kalmayıncaya dek öldürülmesi demektir. Bunu öneriyorlar. DÜNYANIN ÖNÜNDE İKİ SEÇENEK VAR Refat Çubarov, dünyanın artık 1000 günü geride bırakan savaş hakkında bir karar vermesi gerektiğini ifade etti. Çubarov, dünyanın önünde iki seçeneğin bulunduğunu belirtti. KTMM Başkanı şöyle konuştu:  Bana göre; artık dünyanın önünde iki seçenek var.   Birincisi, Putin’in isteklerini kabul edip kısa vadede bir barışın sağlanması. Ancak bu sonucunda daha beter şeylere neden olacak. Rus saldırganlığı genişleyerek devam edecek.   İkincisi ise; dünyada birliği daha da artırmak safları daha da sık tutmaktır. Dünyanın eldeki tüm imkanları kullanarak Rusya devletinin, uluslararası kanunlara geri dönmesini sağlaması gerekmektedir. Bunun dışında bir seçim yoktur. AVRUPA PARLAMENTOSUNDAN KIRIM TATARLARI VE UKRAYNA'YA GÜÇLÜ DESTEK Avrupa Parlamentosu, 19 Kasım 2024 tarihinde Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı topyekûn savaşın 1000. gününe özel olağanüstü bir toplantı tertip etti. 19-20 Kasım 2024 tarihlerinde gerçekleşen oturumlara; KTMM Başkanı Refat Çubarov, özel konuk olarak Kırım'ın yerli halkı olan Kırım Tatarlarını temsilen katıldı.  Sekiz kişiden oluşan Ukrayna heyetinde; Ukraynalı siyasiler, Brüksel’de görevli Ukraynalı diplomatlar, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov ve Kırım Tatar Milli Meclisinin Avrupa Temsilcisi Ahmet Özay yer aldı. Ukrayna heyeti, AP'de üst düzey bir protokolle ağırlandı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın hitabı, Genel Kurul'da Avrupalı siyasetçiler tarafından ayakta alkışlandı. Ayrıca, oturumda, Kırım Tatar halkını temsilen yer alan KTMM Başkanı Refat Çubarov da güçlü bir alkış aldı. Toplantı kapsamında yapılan görüşmelerde; AP Başkanı, AP başkan yardımcıları ve Avrupa ülkelerinden yetkililer, Rus saldırganlığı karşısında Ukrayna ve Kırım Tatar halkına desteklerini ifade etti. KTMM Başkanı Refat Çubarov, Avrupa Parlamentosu özel oturumuna katıldı pic.twitter.com/nMwkQff4pv — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) November 19, 2024

Avrupa Parlamentosundan Kırım Tatar Milli Meclisi ve Ukrayna'ya güçlü destek Haber

Avrupa Parlamentosundan Kırım Tatar Milli Meclisi ve Ukrayna'ya güçlü destek

Avrupa Parlamentosu (AP), Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı topyekûn savaşın 1000. gününe özel olağanüstü bir toplantı tertip etti. 19-20 Kasım 2024 tarihlerinde gerçekleşen oturumlara; Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, özel konuk olarak Kırım'ın yerli halkı olan Kırım Tatarlarını temsilen katıldı. AP'de içinde Kırım Tatar Milli Meclisinin de bulunduğu Ukrayna heyeti yoğun bir görüşme trafiği gerçekleştirdi. Sekiz kişiden oluşan Ukrayna heyetinde; Ukraynalı siyasiler, Brüksel’de görevli Ukraynalı diplomatlar, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov ve Kırım Tatar Milli Meclisinin Avrupa Temsilcisi Ahmet Özay yer aldı. KTMM Avrupa Temsilcisi Özay, yoğun geçen toplantılar hakkında Kırım Haber Ajansına bilgi verdi. Belçika'nın başkenti Brüksel'de gerçekleşen toplantıda, Ukrayna heyeti üst düzey bir protokolle ağırlandı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın hitabı, Genel Kurul'da Avrupalı siyasetçiler tarafından ayakta alkışlandı. Ayrıca, oturumda, Kırım Tatar halkını temsilen yer alan KTMM Başkanı Refat Çubarov da güçlü bir alkış aldı. Toplantı kapsamında yapılan görüşmelerde; AP Başkanı, AP başkan yardımcıları ve Avrupa ülkelerinden yetkililer, Rus saldırganlığı karşısında Ukrayna ve Kırım Tatar halkına desteklerini ifade etti. KTMM Başkanı Refat Çubarov, Avrupa Parlamentosu özel oturumuna katıldı pic.twitter.com/nMwkQff4pv — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) November 19, 2024 KIRIM TATAR MİLLİ MECLİSİNE DELEGASYON ODASI TAHSİS EDİLDİ Avrupa Parlamentosu toplantısı, Kırım Tatar Milli Meclisi açısından ilklere sahne oldu. İlk kez, Ukrayna devlet yetkilileri ve diplomatlarının girişimiyle, Ukrayna devletinin yanında Kırım Tatar Milli Meclisine de ayrı bir delegasyon odası tahsis edildi. Refat Çubarov ve heyeti bu çerçevede, Kırım Tatar halkının resmi temsilcisi olarak, Avrupa Parlamentosunda grubu bulunan siyasi partilerin ve ülkelerin temsilcilerini kabul etti. Avrupa Parlamentosundaki resmi temaslarda; Almanya, Finlandiya, İtalya, Polonya, Çekya, Portekiz başta olmak üzere çok sayıda ülkeden siyasiler ve yabancı misyon temsilcileri ile görüşmeler gerçekleşti. Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Pina Picierno tarafından Kırım Tatar Milli Meclisi ve Refat Çubarov'un onuruna kokteyl verildi. Öte yandan, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği kurumlarından üst düzey yetkililere resmi ziyaretler yapıldı. GÜNDEM KIRIM VE UKRAYNA'DAKİ GÜNCEL DURUM Heyetler arasındaki resmi görüşmeler kapsamında 2014 yılından bu yana Kırım'da devam eden Rus işgali ve Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'da başlattığı topyekun işgal girişimi ve saldırılarda yaşanan gelişmeler ele alındı. Rusya'nın Kırım'da Kırım Tatar halkına karşı yürüttüğü insan hakları ihlalleri ve baskılar gündeme geldi. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine kasteden Rusya'nın, 1000. gündür devam ettirdiği topyekûn savaştaki suçları görüşmelerdeki ana başlıklar arasında yer aldı. Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesinin ardından gündeme gelen "barış müzakereleri" hususunda Avrupalı siyasilerin görüşleri alındı. Heyetin, Avrupa Parlamentosu mikyasında Kırım'ın gerçek sahibi olarak dinlenmesi ise Batı dünyasının bu konudaki tutumunu gözler önüne seren bir olgu olarak öne çıktı. Rus mitlerinin aksine Kırım'ın gerçek sahibi olan Kırım Tatarlarının tek yetkili karar organı olan Kırım Tatar Milli Meclisinin Başkanı Refat Çubarov'un böylesine büyük bir uluslararası toplantıda yer alması, Avrupa siyasi toplumundaki Rusya Federasyonu ve destekçileri eliyle ortaya konulan propagandaya güçlü bir cevap niteliği taşıdı. Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov'un 19-20 Kasım 2024 tarihlerinde Avrupa Parlamentosunda yürüttüğü diplomasi trafiği şu şekilde: İKİ ÖNCELİĞİMİZ VAR: UKRAYNA VE KIRIM'A DESTEK OLMAK Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu Üyesi, Almanya Yeşiller Grubu/Avrupa Özgür İttifakı Başkan Yardımcısı Sergey Lagodinskiy ve KTMM heyeti arasında görüşme gerçekleşti. AP Üyesi Lagodinskiy görüşmede şöyle konuştu: İki önceliğimiz var. Ukrayna’ya destek olmak ve Kırımın yerli halkı olan Kırım Tatarlarının değer ve tercihlerine sahip çıkmak. Siz azınlık değil yerli halksınız. Rusya'nın işlediği suçları ifşa etmek için Kırım'dan daha çok insan öyküsüne ihtiyacımız var. Böylelikle, bunu Avrupa toplumuna Rusya'nın nasıl savaş yanlısı olduğunu göstermek için anlatalım. "KIRIM’DAKİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ, TÜM KOMÜNİST REJİMLERİN TİPİK ÖZELLİĞİ" Portekiz Sosyalist Partisi Milletvekili, Avrupa Parlamentosu İlerici Sosyalistler ve Demokratlar İttifakı Grubu Üyesi Francisco Asis ile yapılan görüşmede Kırım'da işgalci Rusların baskı ve hak ihlalleri gündeme geldi. Asis, "Kırım’daki insan hakları ihlalleri tüm komünist rejimlerin tipik özelliği. Ben sosyalistim ama komünizme karşıyım. Rusya, Kırım'da emperyalist ve kolonyalist bir siyaset izliyor. Biz, Kırım Tatarlarının yanındayız" ifadelerini kullandı. AP'DE KIRIM TATARLARINA DESTEK İÇİN DAYANIŞMA KURULU OLUŞTU İtalya Partito Democrato Partisi Milletvekili, Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Pina Picierno ve Avrupalı siyasiler, Kırım Tatar Milli Meclisi ve Başkanı Refat Çubarov onuruna verilen kokteylde buluştu. Kokteyl çerçevesinde Kırım'da Kırım Tatar halkına karşı uygulanan baskı ve insan hakları ihlalleri gündeme geldi. AP üyesi siyasiler, Kırım Tatar halkına destek verdi. Bu kapsamda, bir dayanışma grubu kurularak, Kırım'daki durum Avrupa siyasetinin gündemine getirildi. Dayanışma grubunda, Avrupalı liberallerin başkanı, Bulgaristan Milletvekili Türk asıllı İlhan Küçük'ün de yer aldığı çok sayıda AP üyesi yer aldı. AP BAŞKAN YARDIMCISINA KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMINI ANLATAN KİTAP HEDİYESİ KTMM Başkanı Refat Çubarov, Sovyetler Birliği döneminde Stalin rejimi tarafından işlenen insanlık suçu olan 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nı anlatan bir kitabı, Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Pina Picierno'ya hediye etti. KIRIM TATAR BAYRAĞI, AVRUPA PARLAMENTOSU PROTOKOLÜNE GİRDİ Ayrıca; Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Çubarov'un görüşmelerinde, heyetine tahsis edilen delegasyon odası ile resmi görüşmelerde yer alan Kırım Tatar bayrağının AP protokolüne girmesi dikkat çeken gelişmelerden oldu. Refat Çubarov, AP Dışişleri Komisyonu Üyesi, İtalyan Milletvekili Alessandra Morotti ile de bir araya geldi. Bu görüşmede, Rus işgalindeki Kırım'da yaşanan gelişmeler ile Ukrayna'da devam eden topyekun savaş ele alındı. "UKRAYNA'NIN NİHAİ ZAFERİNİ İSTİYORUZ" Öte yandan, heyetin görüşme trafiği içinde AB'nin Dış ve Güvenlik Politikası Servisi Ukrayna Bölüm Başkanı, Çekya Milletvekili Petra Gombalova Kyslingerova da yer aldı. Çek yetkili, Çubarov ve heyetini makamında kabul etti. Çek siyasetçi Kyslingerova, görüşme çerçevesinde, "Biz Ukrayna devleti ile Kırım ve işgal edilen toprakların durumu ile ilgili sürekli temastayız. Tabii ki, Kırım özel bir yere sahip. Ukrayna’nın nihai zaferini istiyoruz. Putin ile görüşmelere karşıyız. Ukrayna ile barış anlaşması yapmadan kendisi ile görüşülmeyecek" açıklamasını yaptı.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy: Tüm Avrupa uluslarının özgürlüğünü savunmayı başardık Haber

Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy: Tüm Avrupa uluslarının özgürlüğünü savunmayı başardık

Belçika'nın başkenti Brüksel'de 19 Kasım 2024 tarihinde Avrupa Parlamentosunun (AP) Ukrayna-Rusya Savaşı'nın 1000. gününün anılması amacıyla olağanüstü oturum gerçekleşti. Gerçekleşen toplantıda  AP Başkanı Roberta Metsola katılımcılara seslendi. Toplantıda, AP'nin, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı topyekûn saldırı ve işgal girişimlerinden bu yana Ukrayna'nın yanında durduğu ve durmaya devam edeceği mesajı verilen bir video izletildi. Videoda, Ukrayna'nın güvenliğinin Avrupa'nın güvenliği demek olduğuna vurgu yapıldı. AP, UKRAYNA'YI DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEK Başkan Metsola, konuşmasına "Bugün, Rusya'nın Ukrayna'yı acımasızca işgal etmesinin üzerinden bin gün geçti. Bin gün boyunca terör, acı ve akıl almaz kayıplar yaşandı. Cesaretin, direncin ve kırılmaz ruhun bin günü" ifadeleriyle başladı. Ukrayna halkının dünyanın dört bir yanında özgürlük mücadelesi veren halklara örnek olduğunu vurgulayan Metsola, ne kadar sürerse sürsün AP'nin Ukrayna'nın yanında olmaya devam edeceğini kaydetti. RUSYA'YA YAPTIRIMLARIN DEVAM ETMESİ ÇAĞRISI  Metsola; Rusya'nın saldırılarının yalnızca Ukrayna'ya değil kurallara dayalı düzene, değerlere, yaşam tarzına, barışa, demokrasiye ve özgürlüğe yönelik bir saldırı olduğunu belirtti. Ukrayna halkının sadece kendileri için değil tüm Avrupa için bu saldırılara katlanarak bir fedakârlık gösterdiğini kaydetti. Metsola, Rusya'ya yaptırımların devam etmesi çağrısı yaptı. AP Başkanı, şu ifadeleri kullandı: Her zaman adalete, haysiyete ve Ukrayna olmadan Ukrayna hakkında hiçbir şey olmayacağı ilkesine dayalı gerçek bir barışın yanında olacağız. İşte bu nedenle Rusya'ya sert yaptırımlar uyguladık ve bir savaş makinesini vurmak için daha da ileri gitmeye çağırıyoruz.  Bugün net ve basit bir mesaj gönderiyoruz. Özgürlüğe ve gerçek barışa kadar Ukrayna'nın yanındayız. Ne kadar sürerse sürsün; Slava Ukraini! UKRAYNA CUMHURBAŞKANI, AVRUPALI SİYASETÇİLERE HİTAP ETTİ AP Başkanı Metsola'nın ardından oturuma çevrim içi bağlanan Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski) Avrupalı parlamenterlere hitap etti. Cumhurbaşkanı Zelenskıy, sözlerine oturum başkanına ve Ukrayna dostlarına teşekkür ederek başladı. Konuşmasında, "Ukrayna olarak; tüm Avrupa, Amerika'daki ve dünyanın dört bir yanındaki ortaklarımızla birlikte, sadece Putin'in Ukrayna'yı ele geçirmesini engellemeyi değil aynı zamanda tüm Avrupa uluslarının özgürlüğünü savunmayı da başardık. Kuzey Kore'nin Kim Jong-un'u yanında olsa bile Putin, Avrupa'dan hala daha küçüktür. Avrupa'nın ne kadar çok şey başarabileceğini unutmamanızı tavsiye ediyorum. Eğer Avrupa'nın yaşam tarzının çöküşünü durdurabilirsek, Rusya'yı da adil bir barışa doğru itebiliriz. Barış bizim en çok arzu ettiğimiz şeydir" ifadelerine yer veren Zelenskıy, Rusya'nın adil bir barışa doğru itilmesi gerektiğini vurguladı.  PUTİN PARA VE GÜÇ KAYBEDERSE BARIŞ TESİS EDİLEBİLİR Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna sınırlarına getirdiği Kuzey Koreli askerlerden bahseden Zelenskıy, bu askerlerin sayısının artabileceğine ve Putin'in savaşı kazanmaya odaklandığına dikkat çekti. Putin'in yalnızca para ve güce değer verdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı, barışın tesis edilmesi için Putin'in elinden bu unsurların alınması gerektiğini vurguladı.  KTMM BAŞKANI ÇUBAROV BRÜKSEL'DE Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Belçika'nın başkenti Brüksel'de 19 Kasım 2024 tarihinde AP'nin savaşın 1000. günü münasebetiyle düzenlediği olağanüstü oturumuna katıldı. Ayrıca Çubarov, AP bünyesinde gerçekleşen Kırım ve Ukrayna'nın yerli halklarına ithaf edilen etkinliklere de katıldı. Çubarov, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanı Zelenskıy'ın konuşmasını takip etti. Ayrıca, oturumlar kapsamında Rus işgalindeki Kırım ve Ukrayna'daki topyekûn savaş hakkında görüşmeler yaptı. 

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hacıyev, AP'nin COP29 açıklamasına tepki gösterdi! Haber

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hacıyev, AP'nin COP29 açıklamasına tepki gösterdi!

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, Avrupa Parlamentosunun Azerbaycan'ın COP29'a ev sahipliği yapması konusundaki açıklamasına tepki gösterdi. Hacıyev, basın servisi Financial Times'a yaptığı açıklamada "Petrol ülkelerini uygun olmayan ev sahipleri olarak etiketlemek iki yüzlülerin oyunudur." ifadelerini kullandı.  Hacıyev, Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin 29. Taraflar Konferansı'nın (COP29) kasım ayında Azerbaycan'da gerçekleşmesiyle bu iklim zirvesinin 28. kez petrol ve gaz üreticisi bir ülkede düzenlenmiş olacağını vurguladı. Hacıyev, Avrupa Parlamentosunu "Bir ülkenin nasıl ev sahipliği yapmaya geldiğini, neyi başarmayı planladığını ve nedenini sormak daha akıllıca olacaktır." ifadeleriyle uyardı. Ayrıca Hacıyev, "Azerbaycan bu yıl ev sahipliği yapmayı hiç beklemiyordu. Teklifimizin 30 yıldır topraklarımızın neredeyse beşte birini işgal eden komşumuz Ermenistan tarafından veto edilmesini bekliyorduk. Ancak geçen aralık ayında benzeri görülmemiş bir anlaşmayla Ermenistan, devam eden barış görüşmelerinin bir parçası olarak Azerbaycan'ı ev sahibi olarak desteklemeyi kabul etti." ifadelerine yer verdi. HACIYEV, ERMENİSTAN ANAYASASINA DİKKAT ÇEKTİ COP29'dan önce Azerbaycan ve Ermenistan arasında bir barış sağlanması önerisine ise Hacıyev, "Pek çok kişi COP'tan önce resmî bir barış anlaşmasının imzalandığını görmek ister ancak bu, iki tarafın müzakere odasında anlaşmaya varmasından çok farklı bir öneridir. Ermenistan'ın anayasası hâlâ Azerbaycan toprakları üzerinde rövanşist bir hak iddiası içeriyor." şeklinde cevap verdi. Hacıyev aynı zamanda iki ülke arasında bir barış anlaşması oluşturulmasının Ermenistan'ın anayasası konusunda atacağı adımlara bağlı olduğunu vurguladı.  Hacıyev, açıklamasında son olarak "Yine de COP başladığında bir imza atılıp atılmadığına bakılmaksızın, ortaya çıkış şekli nedeniyle yine de bir barış COP'u olacaktır." yorumunu yaptı.  AZERBAYCAN, TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK ULUSLARARASI ORGANİZASYONA HAZIRLANIYOR Azerbaycan, ülke tarihinde bir ilke imza atarak Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin 29. Taraflar Konferansı'na (COP 29) ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 11-22 Kasım 2024 tarihleri arasında düzenlenecek olan bu büyük uluslararası etkinlik, Azerbaycan’ın en önemli organizasyonlarından biri olacak. COP 29’UN TEMEL GÜNDEM MADDELERİ COP 29, iklim değişikliği ile mücadelede ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde birçok konuyu masaya yatıracak. Azerbaycan Enerji Bakan Yardımcısı ve COP 29 Genel Müdürü (CEO) Elnur Soltanov, konferansın en önemli gündem maddelerinin iklim finansmanı olacağını açıkladı. Gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelere sağladığı yardımların artırılması, iklim finansmanının 100 milyar dolar civarına çıkarılması için müzakereler yapılacak. Soltanov, "Gelişmiş ülkeler atmosfere daha fazla sera gazı salarak büyüdü ve şimdi de sera gazı emisyonlarını artırıyor. Bu nedenle gelişmiş ülkelerin daha fazla finansal destek sağlaması gerekiyor" dedi. AZERBAYCAN’IN BÜYÜK HAZIRLIĞI Azerbaycan, COP 29 sürecinde yaklaşık 80 bin misafiri ağırlamayı planlıyor. Bir günde 40 bin kişiyi ağırlayabilecek kapasitede olan ülke, etkinliği başarıyla düzenlemek için devlet kurumları, şirketler ve sivil toplum kuruluşlarıyla koordineli bir şekilde çalışıyor. Soltanov, "COP 29, Azerbaycan’ın şimdiye kadar ev sahipliği yaptığı tüm uluslararası etkinliklerden farklı olacak. Etkinliğin başarılı olamama ihtimali yok." diyerek, Azerbaycan’ın uluslararası arenada güçlü bir izlenim bırakacağını belirtti. AVRUPA PARLAMENTOSUNUN KARAR ÖNERGESİ, AZERBAYCAN'I HEDEF ALDI! Avrupa Parlamentosu, 21 Ekim 2024 tarihinde yayımladığı karar önergesinde Azerbaycan'ı saldırgan bir tutuma sahip olmakla nitelendirerek şu ifadelere yer verdi:   Azerbaycan yetkililerine temel özgürlüklere saygı gösterme yükümlülüklerini hatırlatır ve bağımsız sivil toplum örgütlerini ve medyayı hukukun dışına iten baskıcı mevzuatı kaldırmaları çağrısında bulunur; Azerbaycan Hükûmetine, tutukluların onurunu ve haklarını koruma, yeterli tıbbi bakım almalarını, insani koşullarda tutulmalarını ve her türlü kötü muameleden korunmalarını sağlama konusundaki uluslararası yükümlülüklerini hatırlatır;  Azerbaycanlı yetkililere ağır insan hakları ihlalleri gerçekleştirdikleri için AB Küresel İnsan Hakları Yaptırımları Rejimi kapsamında AB yaptırımlarının uygulanması çağrısını yineler; AB ile Azerbaycan arasında gelecekte imzalanacak herhangi bir ortaklık anlaşmasının, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması, yasal reformların uygulanması ve ülkedeki insan hakları durumunun genel olarak iyileştirilmesi şartına bağlanması gerektiği konusunda ısrar ediyor; Azerbaycan ve Ermenistan'ı, uzun süredir devam eden anlaşmazlıklarını çözmek için COP29'dan önce derhal bir barış anlaşması imzalamaya çağırır; Azerbaycan'ı, Ermenistan'a karşı herhangi bir askeri eylemin kabul edilemez olacağı ve Azerbaycan ile AB arasındaki ortaklık açısından ciddi sonuçlar doğuracağı konusunda uyarır.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından Avrupa Komisyonuna sert tepki! Haber

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından Avrupa Komisyonuna sert tepki!

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Ayhan Hacızade, 22 Ekim 20224 tarihinde Avrupa İş ve Sosyal Haklar Komiseri Nicolas Schmit'in Azerbaycan hakkındaki iddialarına karşı sert tepki gösterdi. Schmit, Avrupa Parlamentosu'nda "Azerbaycan'daki durum, insan hakları ve uluslararası hukukun ihlâli ve Ermenistan ile ilişkiler" konulu tartışmada Azerbaycan hükûmeti tarafından; gazeteciler, insan hakları savunucuları ve siyasî aktivistlerin de dahil olduğu, temel haklarını kullanmaları nedeniyle gözaltına alınan herkesin serbest bırakması gerektiğini vurguladı. Aynı zamanda Schmit, "İşkence ve kötü muamele, uluslararası hukuk uyarınca kesinlikle yasaktır ve herhangi bir suistimal raporu derhal ve tarafsız bir şekilde araştırılmalıdır." diyerek asılsız söylemlerde bulundu. Komiser Schmit tarafından yapılan asılsız ve taraflı iddiaları reddettiğini belirten Sözcü Hacızade, bu açıklamayı "gerçeklikten tamamen uzak ve Azerbaycan'ın iç işlerine müdahale etmeye yönelik başarısız bir girişim" olarak değerlendirdi. Hacızade, iddialarla ilgili "Bazı Azerbaycan vatandaşlarının siyasi inanç veya görüşlerinden dolayı cezai sorumluluk altına alındığı veya kendilerini gazeteci veya insan hakları savunucusu olarak tanıtan kişilerle ilgili ceza davalarının siyasi saikli olduğu iddiası temelden yanlıştır." açıklamasında bulundu.   "AVRUPA KOMİSYONU ÜYESİNİN AZERBAYCAN İLE ERMENİSTAN ARASINDAKİ BARIŞ ÇABALARI HAKKINDA KONUŞMAYA AHLAKΠBİR HAKKI YOKTUR" Schmit, konuşmasında “Avrupa Birliği olarak normalleşme sürecine tam desteğimizi sürdürüyoruz ve tüm tarafların kalıcı ve sürdürülebilir barışın faydalarını elde etmesini sağlamak için gerekli kaynakları harekete geçirmeye hazırız. Azerbaycan, hem ülkedeki insan hakları durumu hem de komşusuyla barış süreci açısından önemli seçimlerle karşı karşıyadır. İletişim kanallarımızı açık tutmalı ve ilişkilerimizi Azerbaycan ve tüm bölgede insan haklarını, barışı ve istikrarı teşvik etmek için kullanmalıyız.” ifadelerini kullanarak Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış sürecine de değindi.  Hacızade ise buna karşılık olarak, "Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı yaklaşık 30 yıldır sürdürdüğü saldırganlığa, bazı AB ülkelerinde insan hakları alanında yaşanan sistematik sorunlara, artan İslamofobiye ve yeni sömürgeci politikalara, cezaevlerinde yaşanan can kayıplarına ve 'sarı ördekler' gibi protestolara, Yeni Kaledonya ve diğer deniz alanlarındaki eylemlerin boğulmasına Avrupa Birliği'nin ilgili kurumları derinden göz ardı edilmiş ve kayıtsız kalmıştır. Avrupa Komisyonu üyesinin Azerbaycan'daki insan hakları sorunları ve Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış çabaları hakkında konuşmaya ahlakî bir hakkı yoktur." cevabını verdi.  AVRUPA KOMİSYONUNDAN COP29'UN AZERBAYCAN'DA DÜZENLENMESİNE TEPKİ! Avrupa Komisyonunun 21 Eylül 2024 tarihinde Azerbaycan ve Ermenistan hakkında sunulan karar önergesindeki şu ifadeler dikkat çekmişti: "Azerbaycan'ın temel haklar, demokrasi ve uluslararası hukuku açıkça ihlâl etmesi göz önüne alındığında, COP29'a ev sahipliği yapacak şehir olarak Bakü'nün seçilmesinden derin endişe duyduğunu ifade eder; Azerbaycan'ın devam eden insan hakları ihlallerinin, COP29'a ev sahipliği yapmasıyla bağdaşmadığını düşünür; AB'yi, COP29'u uluslararası toplumun Azerbaycan'a uluslararası yükümlülüklerini hatırlatması ve Azerbaycan makamlarıyla etkileşimlerinde ülkenin insan hakları sicilini kınaması ve anlamlı bir şekilde ele alması için bir fırsat olarak kullanmaya çağırır. COP29 organizatörlerinden, Ev Sahibi Ülke Anlaşması'nda insan hakları ve temel özgürlüklerin tam olarak yer almasını ve garanti altına alınmasını sağlamalarını talep eder; AB ve Üye Devletleri'nin, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferanslarının insan hakları sicili zayıf ülkelerde yapılmamasını sağlamak için ellerinden geleni yapmaları çağrısında bulunur."  Hacızade, COP29 ile ilgili yapılan açıklamaya da hızlı bir şekilde cevap verdi. Hacızade açıklamasında, "Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin (COP29) 29. oturumunu, iklim değişikliğine yanıt verme işinin doğasına uygun olmayan siyasi güdümlü konularla ilişkilendirme çabaları, bazı Avrupalı politikacıların gerçek sembolünü bir kez daha göstermektedir.  ifadelerine yer verdi. Hacızade, "Avrupa Parlamentosu'nu ve genel olarak AB tarafını, bölgede barış ve istikrara aykırı olan kapsamlı bir tutumu terk etmeye şiddetle çağırıyoruz." ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı. AVRUPA PARLAMENTOSUNUN KARAR ÖNERGESİ, AZERBAYCAN'I HEDEF ALDI! Avrupa Parlamentosu, 21 Ekim 2024 tarihinde yayımladığı karar önergesinde Azerbaycan'ı saldırgan bir tutuma sahip olmakla nitelendirerek şu ifadelere yer verdi: Azerbaycan yetkililerine temel özgürlüklere saygı gösterme yükümlülüklerini hatırlatır ve bağımsız sivil toplum örgütlerini ve medyayı hukukun dışına iten baskıcı mevzuatı kaldırmaları çağrısında bulunur; Azerbaycan Hükûmetine, tutukluların onurunu ve haklarını koruma, yeterli tıbbi bakım almalarını, insani koşullarda tutulmalarını ve her türlü kötü muameleden korunmalarını sağlama konusundaki uluslararası yükümlülüklerini hatırlatır;  Azerbaycanlı yetkililere ağır insan hakları ihlalleri gerçekleştirdikleri için AB Küresel İnsan Hakları Yaptırımları Rejimi kapsamında AB yaptırımlarının uygulanması çağrısını yineler; AB ile Azerbaycan arasında gelecekte imzalanacak herhangi bir ortaklık anlaşmasının, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması, yasal reformların uygulanması ve ülkedeki insan hakları durumunun genel olarak iyileştirilmesi şartına bağlanması gerektiği konusunda ısrar ediyor; Azerbaycan ve Ermenistan'ı, uzun süredir devam eden anlaşmazlıklarını çözmek için COP29'dan önce derhal bir barış anlaşması imzalamaya çağırır; Azerbaycan'ı, Ermenistan'a karşı herhangi bir askeri eylemin kabul edilemez olacağı ve Azerbaycan ile AB arasındaki ortaklık açısından ciddi sonuçlar doğuracağı konusunda uyarır.

Dondurulmuş Rus varlıklarıyla Ukrayna'ya kredi verilmesi onaylandı Haber

Dondurulmuş Rus varlıklarıyla Ukrayna'ya kredi verilmesi onaylandı

Avrupa Parlamentosu (AP), Ukrayna Kredi İş Birliği Mekanizmasının oluşturulması ve olağanüstü makro-finansal yardım sağlanmasına ilişkin kararı destekledi. Karar, 2025 yılında Ukrayna'ya 35 milyar avro kredi verilmesini ve geri ödemelerin Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının getirileriyle gerçekleştirilmesini öngörüyor. 518 EVET OYU KULLANILDI Fransa'nın Strazburg kentinde bugün gerçekleştirilen AP Genel Kurul oturumunda yapılan oylamada, ilgili karar için 518 "evet" ve 56 "hayır" oyu kullanıldı.  Karara göre, yeni kurulacak olan Ukrayna Kredi İş Birliği Mekanizması ile Avrupa Birliği'nde (AB) bulunan dondurulmuş Rusya Merkez Bankası varlıklarından elde edilecek gelirler Ukrayna'nın kullanımına sunulacak. Girişim kapsamında AB ve G7 ortaklarından Ukrayna'ya sağlanacak olan kredilerin, Rusya'nın 2022 yılında başlayan geniş çaplı Ukrayna işgal girişimi sonrasında Batı ülkelerinde dondurulan varlıklardan sağlanan gelirle geri ödenmesi öngörülüyor. RUS VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR UKRAYNA İÇİN KULLANILACAK G7 ülkelerinin liderleri, haziran ayında Rusya'nın dondurulmuş varlıklarından elde edilen kârları teminat olarak göstererek, Ukrayna'ya 50 milyar dolar (yaklaşık 45 milyar avro) kredi sağlanması konusunda anlaşmaya vardı. Rusya Ukrayna’ya geniş çaplı işgal saldırısı başlattığı 24 Şubat 2022’den bu yana Batı ülkeleri yaklaşık 300 milyar dolarlık Rus varlığını dondurdu. Bu tutarın yaklaşık 200 milyar doları AB ülkelerinde bulunuyor. Dondurulan varlıklar, her yıl milyarlarca dolar faiz geliri sağlıyor. Başta ABD olmak üzere G7 ülkeleri bu geliri Ukrayna'yı desteklemek için kullanmak istiyor.

Estonya, Kırım Tatar Sürgünü'ne sessiz kalmadı: Ukrayna ve Avrupa Parlamentosu destekledi Haber

Estonya, Kırım Tatar Sürgünü'ne sessiz kalmadı: Ukrayna ve Avrupa Parlamentosu destekledi

Eli kanlı Sovyet rejiminin gerçekleştirdiği vahşet 21. yüzyılda hafızalardaki yerini koruyor. Dünya kamuoyunda yankı bulan 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü bugün Estonya Parlamentosunda gündeme geldi. ESTONYA PARLAMENTOSU SÜRGÜNÜ SOYKIRIM OLARAK TANIDI Estonya Parlamentosu (Riigikogu), 16 Ekim 2024 tarihli genel kurulunda, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyan kararı kabul etti. Genel kurula sunulan karar metninde, Kırım Tatarlarının Kırım Yarımadası'ndaki anavatanlarından Türkistan coğrafyasına toplu bir şekilde sürgün edilmesinin şiddetle kınandığı ifade edildi. Bildiride ayrıca, Rusya Federasyonu'nun 2014 yılında işgal ettiği Kırım'da, Kırım Tatarlarının kimliğini yok etmek, tarihi ve kültürel mirasını silmek amacıyla Sovyetler Birliği'nin Kırım Tatarlarına karşı yürüttüğü soykırım politikasını sürdürdüğünün altı çizildi. Ukrayna Parlamentosu (Verhovna Rada) ise Kırım Tatar Sürgünü'nün Estonya tarafından soykırım olarak kabul edilmesini değerlendirdi. Parlamento, Rusya'nın 1944 yılında gerçekleştirdiği eylemin soykırım olduğunu bir kez daha yineledi. "ESTONYA, UKRAYNA TOPRAKLARINI SAVUNMASI KONUSUNDA LİDERLİK GÖSTERDİ" Öte yandan Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola ise söz konusu kararı, "Estonya, Ukrayna'nın topraklarını savunması ve kendini yeniden inşa etmesi konusunda destek vererek kayda değer bir liderlik gösterdi." ifadeleriyle destekledi. ESTONYA, 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ'NÜ SOYKIRIM OLARAK TANIDI! Estonya Parlamentosu (Riigikogu), 16 Ekim 2024 tarihli genel kurulunda, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyan kararı kabul etti. Toplam 101 üyeli parlamentonun 91 üyesinin hazır bulunduğu oturumda 83 milletvekili "evet" oyu verdi. 8 milletvekili ise çekimser oy kullandı. SÜRGÜNÜ SOYKIRIM OLARAK TANIYAN ALTINCI DEVLET Estonya 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyan 6. ülke oldu. Kırım Tatar Sürgünü’nün 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu tarafından soykırım olarak kabul edilmesi sonrasında; 2019 yılında Letonya ve Litvanya parlamentoları, 2022’de ise Kanada Parlamentosunun alt kanadı olan Avam Kamarası, 2024'ün temmuz ayında Polonya Parlamentosunun alt kanadı olan Sejm 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanımıştı. 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgün yıllarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.

Yeniden Avrupa Parlamentosu Başkanı olan Metsola'ya Zelenskıy'den tebrik Haber

Yeniden Avrupa Parlamentosu Başkanı olan Metsola'ya Zelenskıy'den tebrik

Avrupa Parlamentosunda (AP) 6-9 Temmuz 2024 tarihlerinde gerçekleşen seçimin ardından Roberta Metsola, 10. yasama döneminin gerçekleşen ilk oturumunda yeni parlamento başkanı oldu. Avrupa Halk Partisi (EPP) adayı mevcut Başkan Metsola ve Sol Grup'tan İspanyol Milletvekili Irene Montero, başkanlık için adaylığını ortaya koydu. 699 oy arasından 562 oy alarak seçimleri kazanan Metsola’nın 2027 yılına kadar parlamentoya liderlik edeceği açıklandı. CUMHURBAŞKANI ZELENSKIY TEBRİK ETTİ Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski) yeniden AP Başkanı seçilen Metsola’yı tebrik etti. Ayrıca Metsola’nın Ukrayna’ya olan desteğine dikkat çekerek, “Başkan Metsola'nın Ukrayna'yı destekleme konusundaki kişisel katılımının yanı sıra insanları koruma ve Avrupalı ​​yaşam tarzımızı sürdürme konusundaki sarsılmaz kararlılığını da büyük ölçüde takdir ediyorum. Adil bir barışın bir an önce yeniden tesis edilmesi için yakın iş birliğimizi sürdürmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.” açıklamasında bulundu. BAŞKANLIĞI 2027 YILINA KADAR SÜRDÜRECEK Roberta Metsola 2020-2022 yıllarında AP'nin Birinci Başkan Yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra 2022 yılının ocak ayında vefat eden AP Başkanı David Sassoli yerine seçilmişti. Metsola, 2024 yılında gerçekleşen seçim ile AP Başkanlığını 2027 yılına kadar sürdürecek. Metsola, 2024 yılında, 9 Mayıs Avrupa Günü’nde Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’e ziyaret gerçekleştirmiş ve Cumhurbaşkanı Zelenskıy ile görüşme gerçekleştirmişti. Kıyiv için “Cesur insanların ülkesi” tanımını kullanmıştı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.