SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Avrupa Parlamentosu

QHA - Kırım Haber Ajansı - Avrupa Parlamentosu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avrupa Parlamentosu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Avrupa Parlamentosu, Uygurların iade kararını kınadı! Haber

Avrupa Parlamentosu, Uygurların iade kararını kınadı!

Avrupa Parlamentosu (AP), Doğu Türkistan'dan ayrılarak Tayland'a giden ve orada hapse mahkûm edilen 40 Uygur Türkünün Çin'e iadesini gündeme getirdi. TAYLAND'IN İADE KARARINI KINADI Parlamento almış olduğu kararla, Tayland'ın insanî koşullar altında tutmadığı 40 Uyguru Çin'e teslim etmesinin insan hakları ihlali olduğunu vurgulayarak, Tayland'ın iade kararını kınadı. AP'nin açıklamasında Uygurların Doğu Türkistan'a iadesinin "keyfi gözaltı, işkence ve ciddi insan hakları ihlallerine" neden olduğu vurgulandı. Parlamento, Çin'e gönderilen Uygurların haklarının korunması ve nerede olduklarına dair verilen bilginin şeffaf olması yönünde çağrıda bulundu.  ÇİN'E TESLİM EDİLEN UYGURLAR NEREDE? Çin'in Bangkok Büyükelçiliği Sözcüsü, Çin'e iade edilen Uygurların "meslekî beceri eğitiminden" geçtiğini söylemişti. Çin hükûmeti, sözde eğitim kamplarında Uygur Türklerinin Türk ve Müslüman kimliğini reddederek, çeşitli suçlamalarla toplama kamplarına alıyor.  DAHA ÖNCE AKSU'DAN AYRILMAYA ÇALIŞAN İKİ UYGUR TUTUKLANMIŞTI Çin 27 Şubat'ta iade edilen Uygurların sağlığının yerinde olduğu, ailelerine mutlu bir şekilde kavuştuklarını iddia eden videoları kasıtlı olarak medyaya servis etmiş ancak daha sonra teslim edilen Uygurlardan haber alınamamıştı. Özgür Asya Radyosu (RFA) daha önce kaçmaya çalışan ancak planlarından vazgeçerek Doğu Türkistan'a giden Memet Awut ve Turdi Abla isimli iki Uygurun tutuklandığını kaydetmişti. Aksu'da bir polis memuru RFA'ya verdiği demeçte, “22 gün gözaltı merkezinde kaldılar ve daha sonra Ürümçi'ye transfer edildiler. Sebebi Yunnan'a gittikleri için olduğu yazıyor. Yunnan'dan kendileri geri döndüler. Suçları kaçmaya çalışmak.” bilgisini verdi.

Avrupa Parlamentosundan Ukrayna'ya büyük destek Haber

Avrupa Parlamentosundan Ukrayna'ya büyük destek

Avrupa Parlamentosu (AP), 12 Mart 2025 tarihinde Strazburg şehrinde düzenlenen genel kurul toplantısında, Ukrayna'nın güvenliği için AB'nin daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini vurgulayan bir karar tasarısını kabul etti. Parlamentoda görüşülen tasarı; "442" evet, "98" hayır ve "126" çekimser oyla kabul edildi. Kararda, "Avrupa Parlamentosu üyeleri, sözde bir 'barış anlaşmasını' kolaylaştırmak amacıyla Ukrayna yönetimine teslim olması yönünde şantaj yapılmasına yönelik her türlü girişime şiddetle karşı çıkmaktadır" ibaresi yer aldı. Tasarı, AB'nin Ukrayna'ya askerî ve mali desteğini artırması gerektiğinin altını çizerken; aynı zamanda Rusya'nın saldırılarına karşı güçlü güvenlik garantileri sağlanmasını da talep ediyor.  AP, RUSYA VE MÜTTEFİKLERİNİ KINADI AP; Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü yasa dışı, sebepsiz ve haksız saldırganlık savaşını ve Belarus, Kuzey Kore ve İran'ın Ukrayna'ya müdahalesini bir kez daha güçlü bir şekilde kınadı. Rusya ile destekçilerinin yerleşim alanlarına ve sivil altyapıya yönelik tüm saldırılarını derhal, tamamen ve koşulsuz olarak durdurmasını; Ukrayna'daki tüm askerî eylemlere son vermesini ve Ukrayna'nın uluslararası alanda tanınan tüm topraklarından tüm askerî güçleri, vekilleri ve askerî teçhizatı çekmesini talep etti.  PARLAMENTO'DAN UKRAYNA'YA BÜYÜK DESTEK Aynı zamanda AP, Rusya'nın geçici olarak işgal ettiği Ukrayna topraklarını "Kırım dahil ancak bununla sınırlı olmamak üzere" Rus toprağı olarak tanımama politikasını yineledi. Parlamento, Rusya'nın Ukrayna'nın egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü ihlal etmeyi veya tehdit etmeyi kalıcı olarak durdurmasını talep etti. Rus işgalci güçleri tarafından Ukrayna halkına karşı işlenen vahşeti ve Ukrayna altyapısının  tahrip edilmesini kınadı. Öte yandan, Ukraynalı sivillerin zorla sınır dışı edilmesine son verilmesi ve gözaltına alınan tüm Ukraynalıların özellikle de çocukların serbest bırakılıp geri gönderilmesi talep edildi. UKRAYNA, İSTİKRARLI VE ÖNGÖRÜLEBİLİR BİR AVRUPA GÜVENLİK MANZARASININ AYRILMAZ BİR PARÇASI Ayrıca kararda, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı saldırganlığının tüm Avrupa güvenliği ve istikrarı için gerçek bir tehdit oluşturduğu vurgulandı.  Ukrayna'ya yönelik saldırganlık suçunun uluslararası hukukun ve BM Şartı'nın büyük bir ihlali olduğunun altı çizilen kararda, "[AP], Rusya'nın saldırganlık savaşının Avrupa'da ve ötesinde jeopolitik durumu kökten değiştirdiğini ve güvenlik mimarisini tehdit ettiğini ve buna karşılık olarak AB'nin cesur, yürekli ve kapsamlı siyasi, güvenlik ve mali kararlar almasını gerektirdiğini vurguluyor; kendisini etkili bir şekilde savunabilen bir Ukrayna'nın istikrarlı ve öngörülebilir bir Avrupa güvenlik manzarasının ayrılmaz bir parçası olduğuna inanıyor." cümleleri yer aldı. AB ARTIK UKRAYNA'NIN BİRİNCİL STRATEJİK MÜTTEFİKİDİR Parlamento, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Rusya'nın saldırganlık savaşına ilişkin tavrındaki belirgin değişimden derin endişe duyulduğunu da belirtti. Bu değişiklik ışığında, AB ve üye devletlerinin artık Ukrayna'nın birincil stratejik müttefikleri olduğu, Ukrayna'ya en büyük bağışçı olma rollerini sürdürmeleri ve Ukrayna'nın öz savunma hakkını desteklemek için sağladıkları çok ihtiyaç duyulan yardımı önemli ölçüde artırmaları gerektiğini vurgulandı. Ukrayna'ya sağlanacak askerî desteğin artırılması ve hızlandırılmasına dikkat çekildi. AP, tüm AB üye devletleri ve NATO müttefiklerinin, yıllık Gayrisafi Yurt İçi Hasılalarının (GSYİH) en az  yüzde 0,25'i oranında Ukrayna'yı askerî olarak desteklemeyi toplu ve bireysel olarak taahhüt etmeleri gerektiği yönündeki tutumunu yineledi. Ukrayna'nın savaş sonrası yeniden inşası için hazırlık yapma çağrısında bulunulan tasarıda, Rusya'nın Ukrayna'da neden olduğu büyük yıkımın maliyetini üstlenmesi gerektiği kaydedildi. Gündemde dondurulan Rus varlıklarının Ukrayna'nın savunması ve yeniden inşası için kullanılması yer aldı. Aynı zamanda Rusya'ya yönelik mevcut yaptırımların daha da sıkılaştırılması gerektiği vurgulanarak, Rus askeri sanayisine destek sağlayan kişi ve kuruluşlara karşı ek yaptırımlar uygulanması talep edildi. ADİL BİR BARIŞA VURGU Son olarak kararda, gerçek barış müzakerelerinin iyi niyetle yürütülmesi ve Ukrayna'yı da kapsaması gerektiği vurgulandı. Ukrayna'yı dışlayan veya Ukrayna'nın kendi güvenlik düzenlemelerini seçme hakkı gibi meşru isteklerini baltalayan ya da Ukrayna'ya gelecekteki Rus saldırganlığını caydırmaya katkıda bulunacak güvenilir güvenlik garantilerinden yoksun herhangi bir çözümün ne adil ne de uygulanabilir olacağı hatırlatıldı. Ukrayna'nın orta ve uzun vadede güvenliğini zayıflatan ve gelecekte kendisini ve diğer Avrupa ülkelerini yeniden Rus saldırganlığına maruz bırakma riski taşıyan aceleci anlaşmaları reddetme yetkisine sahip olması gerektiği de vurgulanarak, "Avrupa Parlamentosu üyeleri, sözde bir 'barış anlaşmasını' kolaylaştırmak amacıyla Ukrayna yönetimine teslim olması yönünde şantaj yapılmasına yönelik her türlü girişime şiddetle karşı çıkmaktadır" denildi.

Leniye Umerova: Tek suçum Kırım Tatarı olmamdı Haber

Leniye Umerova: Tek suçum Kırım Tatarı olmamdı

Ukrayna ile Rusya arasında yapılan esir takasıyla serbest kalan Kırım Tatarı Leniye Umerova, 11 Mart 2025 tarihinde Avrupa Parlamentosunda konuşma yaptı. Umerova, ağır hasta olan babasını ziyaret etmek için Kırım'a ulaşmaya çalışırken Rus güvenlik güçleri tarafından kaçırıldığını hatırlatarak, “Tek suçum Kırım Tatarı olmamdı. Ukrayna vatandaşıyım, Kırım'da doğdum ve Rus pasaportunu almayı reddettim. Rusya için bu, beni düşman olarak etiketlemek ve beni parmaklıklar ardına atmak için yeterli.” ifadelerini kullandı. Leniye Umerova: Tek suçum Kırım Tatarı olmamdı Ukrayna ile Rusya arasında yapılan esir takasıyla serbest kalan Kırım Tatarı Leniye Umerova, Avrupa Parlamentosunda yaptığı konuşmada sadece Rus pasaportu almayı reddettiği için zulme uğradığını anlattı. pic.twitter.com/6dvYvwsPJY — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) March 12, 2025 Leniye Umerova’nın Avrupa Parlamentosunda yaptığı konuşmanın tam metni şu şekilde: Yaklaşık iki yıl Rus esaretinde geçirdim. 2022 yılının Aralık ayında, sınırı geçerken Rus güvenlik güçleri tarafından kaçırıldım. Ağır hasta olan babamı ziyaret etmek için Kırım'a ulaşmaya çalışıyordum. Tek suçum Kırım Tatarı olmamdı. Ukrayna vatandaşıyım, Kırım'da doğdum ve Rus pasaportu almayı reddettim.  Rusya için bu durum sizi düşman ilan edip hapse atmaya yeter. Bu süre zarfında çok fazla kötülük ve adaletsizlikle karşılaştım: kaçırılma, fiziksel ve psikolojik şiddet, sorgulamalar, tecrit. Neredeyse tüm süre boyunca tek kişilik hücrede tutuldum. Ama biliyorsunuz ben Kırım Tatarıyım. Ve bu ailemin tarihindeki ilk zulüm değil. 1944 yılında büyükannem henüz on yaşındayken Sovyet rejimi tarafından gerçekleştirilen sürgünün kurbanı oldu. Ailesi, erkekler savaşta olduğu için çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yüz binlerce Kırım Tatarı gibi, 'hain' ilan edildi. Toplanmaları için onlara 20 dakika süre verildi. Sığır vagonlarına doldurulup Özbekistan'a gönderildiler. Anneannemin iki küçük kardeşi, üç yaşındaki Kadir-İlyas ve altı yaşındaki Nazım açlıktan öldüler. Bu sadece benim ailemin trajedisi değil. Bu her Kırım Tatar ailesinin acısıdır. 1944 Kırım Tatar Sürgünü bir dizi ülke tarafından soykırım olarak kabul edildi. Çünkü tarihin gerçek haliyle anılması gerekiyor. Ama tarih tekerrür ediyor. Rusya bizi yine yok etmeye çalışıyor. Yine kimliğimizi siliyor, sınırları yeniden yazıyor, hayatları mahvediyor. Rusya işgal altındaki topraklarda yaşayan sıradan sivilleri bile zulümle cezalandırıyor. Onlar kaçırılıyorlar, zorla sınır dışı ediliyorlar ve köle işçiliğine zorlanıyorlar. Herhangi bir itaatsizlik, hatta sessiz kalmak bile suç olarak değerlendiriliyor. Bunların cezası ise hapistir. Şahsen tanıdığım birkaç kadının hikayesini paylaşmak istiyorum: Herson bölgesinden Oksana. Gözaltı merkezine atılmadan önce altı ay boyunca kafasına geçirilmiş bir torba ile bir yerden başka bir yere dolaştırıldı. Bir gün onu bir çukurun başına götürdüler ve ‘Seni diri diri gömeceğiz, kimse nerede olduğunu bilmeyecek’ dediler. Zaporijjya bölgesinden Yana. İşkence gördü, çenesi kırıldı, dişleri söküldü ve sonrasında tıbbi bakım alması tamamen engellendi. Kırım’dan Galına Dovgopola. 70 yaşında emekli. Rus güvenlik güçleri tarafından dövüldü, işkence gördü, parmaklarını kırmaya çalıştılar. İrına Danılovıç, Kırımlı bir gazetecidir. İşkenceden sağ kurtuldu. Bugün tıbbi bakım alamıyor. Bir kulağında işitme kaybı var, mikro felç geçirdi, vücudunun yarısı felç durumda. İrına sürekli baş ve kalp ağrıları çekiyor. Bunlar sadece birkaç hikaye. Bunlardan binlercesi var. Şu anda Rusya'daki hapishanelerde yaklaşık 14 bin Ukraynalı sivil bulunuyor. Rusya'da bir hapishanede sürekli şunu duyuyordum: Ukrayna'nızda çok az şey kaldı. Ama ben buradayım. Ve Ukrayna mücadeleye devam ediyor. Zor duruma rağmen. Özgürlük için, onur için, her bir insanın hayatı için mücadele ediyoruz. Bize karşı olan sadece Rusya değil. Belarus, İran, Çin ve Kuzey Kore de ona yardım ediyor. Otoriter rejimler demokrasiye karşı birleştiler. Bu, toprak uğruna verilen bir savaştan çok daha fazlası. Bu, aydınlık ile karanlık, özgürlük ile kölelik, demokrasi ile tiranlık arasındaki savaş. Ukraynalılar savaşmaya devam ediyor. Ve zafere kadar savaşacağız. Ama bir düşünün, ya Ukrayna kaybederse? Sırada kim olacak?  Teşekkür ederim.

AP milletvekillerinden Belçika Kralı I. Philippe'e açık mektup: Dondurulmuş Rus varlıklarına el koyun Haber

AP milletvekillerinden Belçika Kralı I. Philippe'e açık mektup: Dondurulmuş Rus varlıklarına el koyun

Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilleri, Belçika'ya dondurulmuş Rus varlıklarına el koyması için çağrıda bulundu. Toplam 62 milletvekili, Belçika Kralı I. Philippe'e açık bir mektup gönderdi. Vekiller, Brüksel'i Rusya'nın dondurulmuş 250 milyar avroluk mal varlığına el koymaya ve Ukrayna'ya aktarılmasını desteklemeye çağırdı. AVRUPALI VEKİLLERDEN KRAL I. PHİLİPPE'E ÇAĞRI Letonyalı AP üyesi Rihards Kols, 5 Mart 2025 tarihinde yaptığı bir yazılı açıklamada gerçekleştirilen çağrıdan bahsetti. Açıklamada  "Bizler, Avrupa'nın dört bir yanından parlamenterler olarak, Majesteleri Belçika Kralı Philippe'e açık bir mektup gönderdik. Belçika'ya 250 milyar avroyu aşkın dondurulmuş Rus varlığına el koyması ve bunları doğrudan Ukrayna'ya aktarması çağrısında bulunduk. Bu Avrupa'nın kararlılığının bir testidir. Belçika liderlik etmelidir." ifadeleri ve çağrıya ilişkin mektup yer aldı.  We — parliamentarians from across Europe — have addressed an open letter to His Majesty King Philippe of Belgium @MonarchieBe, calling on Belgium to seize over €250 billion in frozen Russian assets and transfer them directly to Ukraine. This is a test of Europe’s resolve.… pic.twitter.com/hJODpbNbdj — Rihards Kols (@RihardsKols) March 5, 2025 Baltık Devletleri, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya, Finlandiya, İsveç, Danimarka, Hırvatistan, Macaristan, Slovakya ve Ukrayna'dan milletvekillerinin mektubunda “Bunlar acımasız bir saldırı savaşı yürütmekten, sistematik zulümler işlemekten ve uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal etmekten sorumlu bir devletin kazançlarıdır. Bu varlıkların atıl kaldığı her gün, Rusya'nın Belçika'nın ihtiyatından yararlandığı bir gündür.” ifadeleri yer aldı. Milletvekilleri Belçika'nın harekete geçmesi için hem yasal zemin hem de ahlaki bir zorunluluk olduğunu vurgulayarak, Kral I. Philippe'e “Uluslararası hukuk, devletlerin mağdurlara tazminat ödemek ve yeniden inşayı finanse etmek için saldırganın mal varlığına el koyma hakkını tanır. Bunun için emsal kararlar mevcuttur” cümleleriyle hitap etti. BELÇİKA, BU BELİRSİZ ZAMANLARDA AVRUPA'NIN İHTİYAÇ DUYDUĞU LİDER OLABİLİR Açık mektuplarında Belçika'yı sadece yapılması gereken doğru şey olduğu için değil, aynı zamanda Avrupa tehlikeli bir kavşakta olduğu için de harekete geçmeye çağırdıklarını belirten vekiller; Avrupa'nın kararlılığındaki kırılmaların Ukrayna'nın çok ötesinde hissedileceğini vurguladı. Mektupta "Majestelerini bu varlıklara derhal yasal olarak el konulmasını ve Ukrayna'ya transfer edilmesini kamuoyu önünde desteklemeye ve Belçika hükümetini millî ve Avrupa düzeyinde bu adıma öncülük etmeye teşvik etmeye çağırıyoruz. Belçika, dondurulmuş varlıkları Ukrayna'nın savunması ve yeniden inşası için somut bir destek kaynağına dönüştürerek bu belirsiz zamanlarda Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu lider olabilir.” ifadeleri kullanıldı.

Avrupa Parlamentosu, Rusya'nın tarih manipülasyonlarına karşı önlem alınmasını istedi Haber

Avrupa Parlamentosu, Rusya'nın tarih manipülasyonlarına karşı önlem alınmasını istedi

Avrupa Parlamentosu (AP), Rusya'nın dezenformasyon ve tarihsel gerçekleri çarpıtarak kamuoyunu manipüle etme girişimlerini kınayan bir kararı kabul etti. AP'nin 23 Ocak 2025 tarihinde kabul ettiği kararda, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşını haklı çıkarmak amacıyla tarihsel olayları çarpıtarak kullandığı vurgulandı. Avrupa parlamenterleri, Kremlin'in tarihi gerçekleri sistematik olarak saptırarak hibrit savaşın bir aracı olarak kullandığını belirtti. Belgede özellikle, Rusya'nın Ukrayna'nın milli kimliğini ve devletini inkar etmeye yönelik çabalarına dikkat çekildi. Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi, eski Estonya Başbakanı Kaja Kallas, oylamadan önce yaptığı konuşmada, “Dezenformasyon, Rusya'nın askeri faaliyetlerinin temel bir parçasıdır. Hibrit savaşın bir parçası olan bu tür manipülasyonlar, demokrasilerimize, üniversitelerimize, parlamentolarımıza, medyamıza ve diğer kurumlarımıza ulaşmaktadır. Amaçları, güvensizlik yaratmak ve içsel çatışmaları körüklemektir." dedi. RUSYA, UKRAYNA VE AVRUPA'NIN TARİHİNİ ÇARPITIYOR Ayrıca, belgede Rusya'nın sadece Ukrayna'nın tarihini değil diğer Avrupa ülkelerinin tarihini de yeniden yazma çabalarına dikkat çekildi. Örneğin, Rusya'nın 1940'taki Baltık ülkelerinin işgalini reddettiği, Polonya'daki Katın Katliamı'nın sorumluluğunu inkar ettiği ve 1939'da Polonya’ya yapılan saldırıyı "kurtuluş" olarak sunduğu ifade edildi.  AP, Rusya'nın Sovyet rejiminin suçlarından sorumlu olanları cezalandırmamasını ve hükumetin, bu konularda tarihsel araştırmaları ve kamusal tartışmaları bastırmasını kınadı. Avrupa parlamenterlerine göre; bu tür uygulamalar, Moskova rejiminin emperyalist politikalarının yeniden canlanmasına ve tarihin suç amacıyla kullanılmasına katkıda bulundu. Ayrıca, kararda Moskova'nın günümüzde toplu katliamlar, Ukraynalıların sınır dışı edilmesi ve altyapının kasıtlı olarak tahrip edilmesi gibi savaş suçlarını işlediğine dikkat çekildi. KARARDA "KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ" AYRINTISI Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, AP tarafından kabul edilen söz konusu kararın önemine dikkat çekti. Çubarov, adı geçen kararda; Kırım Tatarları gibi sürgün zulmüne uğrayan halklar başta olmak üzere Sovyetler Birliği'nin suçlarının kurbanlarının anılarına saygı gösterildiğini dile getirdi. Konu ile ilgili kararda şunlar kaydedildi: "AP, AB ve üye devletlerinin, 20. yüzyılda Sovyet rejiminin Avrupalılar üzerinde yarattığı insani acıların daha iyi anlaşılmasına ve farkındalığın artırılmasına katkıda bulunması arzusunu dile getirir. Bu bağlamda, Kırım Tatarları ve Baltık ülkelerindeki insanların sürgünleri gibi kitlesel sürgünler, Gulag sistemi, Holodomor, Katın Katliamı ve Yukarı Silezya Trajedisi gibi Sovyet suçlarının kurbanlarının anılması ve onlara saygı gösterilmesi çağrısında bulunuyoruz.”

NATO Genel Sekreteri: Küresel barış Ukrayna'nın kazanmasına bağlı Haber

NATO Genel Sekreteri: Küresel barış Ukrayna'nın kazanmasına bağlı

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, 13 Ocak 2025 tarihinde Avrupa Parlamentosu (AP) Dışişleri Komitesinin Güvenlik ve Savunma Alt Komitesine (SEDE) hitap etti. NATO’nun resmî sayfasında belirttiğine göre Rutte; Ukrayna’ya sağlanan veya sağlanacak olan destek dâhil olmak üzere, NATO önceliklerine genel bir bakış açısı sundu ve AP üyelerinin sorularını yanıtladı. Rutte, kalıcı barışın sağlanması için Ukrayna’ya verilen askerî desteğin genişletilmesi gerektiğini yineleyerek; küresel çapta güvenliğin Ukrayna-Rusya Savaşı’nın sonucuna bağlı olduğunu söyledi. Rusya'nın Ukrayna'da savaş suçları ve sivillere yönelik saldırılarını hatırlatan Rutte, saldırgan devleti durdurulmasının NATO'nun en önemli önceliği olduğunu vurguladı. Öte yandan; Rusya tarafından NATO ülkelerine karşı gerçekleştirilen internet kablolarına saldırı, suikast girişimleri ve sabotaj eylemleri gibi faaliyetlerin; ülkeleri istikrarsızlaşma kampanyasını hızlandırdığını söyleyen Rutte, “Savaşta değiliz (Rusya ile) ancak barışta da değiliz” dedi. Bununla birlikte Rutte, Avrupa’daki güvenlik durumunun girebileceği olası riskler için Avrupa Birliğinin (AB) savunma sanayisinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. NATO’nun müttefikler arasındaki engellerden kaçınması yönünde görüşünü beyan etti. “RUSYA VE MÜTTEFİKLERİ KAZANIRSA KÜRESEL BARIŞ OLMAZ” Bu bağlamda; Avrupa ve küresel güvenliğin geleceğinin Ukrayna'daki savaşın sonucuna bağlı olduğunun altını çizen Rutte, Avrupalı NATO müttefiklerini Kıyiv'e askerî desteği artırmaya çağırdı: “Savaşın nasıl ve ne zaman sona ereceğini bilmiyorum ama Putin, Ukrayna'da istediğini elde ederse barışın kalıcı olmayacağını biliyorum... Putin, Şi Jinping, Kim Jong Un ve Tahran'daki rejimin birbirlerine beşlik çaktıkları bir anlaşmayla savaş sona ererse barış sürmez.” BALTIK DENİZİ ÜLKELERİNİN İLK NATO ZİRVESİ FİNLANDİYA’DA OLACAK Bununla birlikte Rutte, Baltık Denizi bölgesindeki NATO müttefiki ülkelerin ilk zirvesinin, Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de yapılacağını duyurdu.

Avrupa Parlamentosu, Rus propagandasına geçit vermedi Haber

Avrupa Parlamentosu, Rus propagandasına geçit vermedi

Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu, 18 Aralık 2024 tarihinde Rus işgali altındaki Kırım’daki insan hakları durumunu ele almak için Strazburg şehrinde toplandı. Oturumda konuşma yapan milletvekilleri, Kırım’da yaşanılan hak ihlallerini kınadıklarını birçok defa dile getirdi. Milletvekilleri ayrıca Avrupa Birliği’nin (AB); daima Ukrayna ve Kırım’ın yanında olduklarını net bir dille vurgulayarak; Rusya’ya karşı yaptırım çağrısında bulundu. Buna karşın oturumda söz alan Egemen Milletler Avrupası Grubundan Rus yanlısı parlamenter Petar Volgin, Kırım ve Ukrayna aleyhindeki asılsız söylemlerle Rus propagandası tarafından üretilen yalanları dile getirdi. Volgin, Kırım’ın her zaman Rusya’ya ait olduğu yönündeki asılsız söylemleri tekrar etti ve Ukrayna’yı “Kıyiv rejimi” olarak nitelendirerek, Ukrayna’yı kendi toprakları olan Kırım’da Rus anıtlarını yıkmakla suçladı. VOLGİN’E CEVAP YİNE PARLAMENTODAN GELDİ Volgin’den sonra kürsüye çıkan Çekyalı siyasetçi, Avrupa Halk Partisi Grubu Milletvekili Tomas Zdechovsky, Volgin’in iddialarına sert bir dille karşı çıktı. Volgin’in sözlerinin Rus gazetesinden çıkmış gibi olduğunu vurgulayan Zdechovsky, “Volgin, siz gerçekten de 21. yüzyılda birilerinin Rus propagandası tarafından yayılan iki yalana inanacağını mı düşünüyorsunuz?” ifadelerini kullandı. Konuşmasının devamında küçük bir çocuğun bile Budapeşte anlaşmalarının nasıl gerçekleştiğini ve Ukrayna'nın nükleer silahlarını Rusya'ya geri verirken nasıl bir baskı altında kaldığını internetten araştırabileceğinin belirten Zdechovsky, tarihe ve anlaşmalarda verilen taahhütlere saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi ve şu ifadeleri kullandı: Ukrayna'da kimin ne yaptığına dair yalanları dinlemek istemiyorum. Hiç kimsenin Ukrayna hükûmetine rejim demesini dinlemek istemiyorum. Bu açıklamalar Rusya'nın Dumasında yapılabilir ama Avrupa Parlamentosunda yapılamaz. Avrupa Parlamentosunda kendi kararımız var. Çünkü biz Kırım Tatarlarının durumlarına dikkat çekmek istiyoruz. Bu insanların işkence gördüklerini, hapsedildiklerini ve özgürlükleri ve demokrasileri için mücadele ettiklerini göstermek istiyoruz. Tarihi çarpıtmak, tarihî olayları çarpıtmak ve bu insanların zorbalığın, despotizmin kurbanı olduklarını ve aslında özgürlük ve demokrasi için mücadele ettiklerini görmezden gelmek saçmalıktır. RUSYA, TARİHİ ÇARPITMAYA DEVAM EDİYOR Bunun üzerine Volgin tekrardan söz aldı ve asılsız iddialarını yineledi. Zdechovsky ise, iddialar karşısında sinirlenerek şu ifadeleri kullandı: Ben aslen aristokrat bir aileden geliyorum. Tüm zamanlara, özellikle komünist zamanlara dair çok iyi bir hafızamız var. Siz her şeyi değiştiriyorsunuz! Öyle ki, babam çalışmak istemezdi. Biz gerçekten komünist rejimin baskısı altındaydık. Ailemin üyelerine bir bakın. Bazıları Naziler tarafından öldürüldüler; bazıları Komünistler tarafından hapse atıldı. Ve tabiî ki Ruslar dedi ki, bu bizim tarihimizdeki gerçekler değildir. Rusya şimdi de aynı propagandayı tekrarlıyor ve kimin saldırgan olduğunu ve kimin saldırgan olmadığını söylüyor.

AB’den net mesaj: Kırım’ın yanındayız! Haber

AB’den net mesaj: Kırım’ın yanındayız!

Avrupa Birliği (AB) kurumları içinde doğrudan halk tarafından seçilen tek organ olma hüviyetine sahip olan Avrupa Parlamentosu (AP), 18 Aralık 2024 tarihinde geçici olarak Rus işgali altında olan Kırım’daki insan hakları durumunu ele almak için Strazburg’da toplandı. AP üyelerinin; insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ihlalleri vakaları üzerine konuşmalar yaptığı oturumda, Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) şehrinin Rusya Federasyonu tarafından işgalinin 11. yılı ve işgal altındaki Kırım'da kötüleşen insan hakları durumu tartışıldı. AVRUPA BİRLİĞİ, KIRIM HALKININ KADERİNE IŞIK TUTMALIDIR Tartışmanın ilk konuşmasını Avrupa Halk Partisi Grubu (Hristiyan Demokratlar) Milletvekili Michael Gahler gerçekleştirdi. Gahler sözlerine, “Bir zamanlar Ukrayna’da özerk bir Kırım Cumhuriyeti vardı. 1991 yılında yapılan bağımsızlık referandumunda Kırım'da yaşayanların çoğunluğu da Ukrayna'nın bağımsızlığı lehinde oy kullandı. Kırım Tatarları kendi yasal temsiliyetlerine sahipti. Tüm bunlar Rusya'nın Kırım Yarımadası'nı yasa dışı işgali ve ardından ilhakı ile dramatik bir şekilde değişti.” ifadelerini kullanarak başladı. Konuşmasının devamında Gahler, Kırım’ın işgal altına girdiği 2014 yılından bu yana, Kırım’da hukukun üstünlüğü, temel insan hakları, uluslararası sözleşmeler ve Kırım Tatarlarının meşru temsiliyetinin göz ardı edildiğini vurguladı. Gahler ayrıca, Kırım Tatarlarının vatanlarından ayrı kalmasını dayanılmaz olarak nitelendirerek, “Ancak daha da önemlisi meşru haklarını talep ettikleri için zulme uğrayan bireylerin kaderine de ışık tutmaktır.” dedi. “İŞGALCİ RUSYA GERÇEKLERİN BİLİNDİĞİNİ BİLSİN” Öte yandan Gahler, işgal altındaki Kırım’da, düzmece bir dava çerçevesinde 7 yıl hapis cezasına çarptırılan Kırımlı aktivist, yurttaş gazeteci ve siyasî tutsak İrına Danılovıç, Rus işgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı sözde “Hizb-ut Tahrir Davası” çerçevesinde 12 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Tofik Abdulgaziyev ve yine “Hizb-ut Tahrir Davası” çerçevesinde 12 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Amet Süleymanov gibi siyasî tutukluların isimlerinin kayıtlara geçmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: Böylece saldırgan ve zalim, onları tanıdığımızı bilsin. Derhâl ve koşulsuz olarak onların serbest bırakılmalarını talep ediyor ve 2014 yılında Kırım'da Ukrayna'ya karşı başlayan büyük işgal kapsamında devam eden Rus eylemlerini kınıyoruz. "KIRIM TATARLARI YENİ SÖMÜRGECİLİĞİN NESNESİ OLMUŞTUR" Genel kurulda bir diğer söz alan isim Avrupa Parlamentosundaki Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı Grubu Milletvekili Raphael Glucksmann oldu. Glucksmann, Kırım’ın Rus sömürgeciliğinin yayılması için bir laboratuvar olduğunu söyleyerek, “Kırım’ın her zaman Rusya'nın bir parçası olduğunu iddia edenler, tarihi yeniden yazmakta kararlı olan emperyalist bir rejimin propagandasını tekrarlamaktan başka bir şey yapmamaktadır. Ve bu silme işlemiyle sistematik olarak silinen bir halk varsa, o da Çarlar tarafından ezilen, Stalin tarafından sürgün edilen, Stalin tarafından zulme uğrayan yerli bir halk olan Tatar halkıdır. Kırım Tatarları yeni sömürgeciliğin nesnesi olmuştur.” ifadelerini kullandı. RUSYA’YA YAPTIRIM ÇAĞRISI Glucksmann ayrıca, Kırım Tatarlarının var olma mücadelesinin sistematik olarak Ruslaştırılmaya çalışılmalarına rağmen sürdüğünü kaydederek, Rusya için yaptırım çağrısı yaptı. Glucksmann, Avrupa Birliği’nin (AB) Kırım Tatarlarına inandığını vurguladı ve Avrupa’ya saldıran emperyalist Rusya’ya karşı hiçbir şekilde teslim olunmayacağının altını çizerek sözlerini sonlandırdı. RUSYA SOVYETLERİN İZİNDEN GİDİYOR Avrupa Muhafazakârlar ve Reformistler Grubu Milletvekili Arkadiusz Mularczyk tartışmada yaptığı konuşmada, Rusya’nın Sovyetlerin izinden gittiğini belirtti. Mularczyk ayrıca konuşmasında, Rusya ile Kuzey Akım Anlaşması’nın imzalayan Almanya’yı eleştirerek, “Polonya Rusya'yı çok iyi tanıyor. Biz zaten saldırgan politikaların farkındayken Almanlar neden Putin ile anlaşmalar yapıyordu? Neden Kuzey Akım'a ticari bir girişim diyorlardı? Neden bu kadar çok siyasî grup Alman politikalarını destekliyordu? Kâr insan haklarından, barıştan daha mı önemliydi? Bu soruya siz kendiniz yanıt vermelisiniz.” ifadelerini kullandı. "KIRIM HER ŞEYDEN ÖNCE TATAR'DI" Tartışmada konuşma yapan Avrupa'yı Yenile Grubu (Renew Europe Group) Milletvekili Bernard Guetta sözlerine; Rusya’nın ve yandaşlarının Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu söylemesine rağmen, Kırım’ın her şeyden önce Tatar olduğunu vurgulayarak başladı. "Kırım her şeyden önce Tatar'dı" diyen Guetta, bununla beraber Kırım’ın Ukrayna ile bağımsızlığına kavuştuğunu ve Kırım’ın Ukrayna’nın uluslararası kabul görmüş sınırları içerisinde yer aldığını belirtti. Ukrayna'nın Kırım'la birlikte bağımsızlığına kavuştuğunu anımsatan Guetta, uluslararası hukukun tartışılamaz olduğunun altını çizdi. “HER ŞEY BURADA BAŞLADI VE BURADA BİTMELİ” Yeşiller ve Avrupa Özgür İttifakı Milletvekili Nicolae Stefanuta sözlerine, “Küçük bir çocukken evinizden uzak bir ülkeye kaçırıldığınızı hayal edin. Arkadaşlarınızın ve ailenizin sadece yarısı bu yolculuktan sağ kurtuldu. 50 yıl sonra geri döndüğünüzde, bu kez torunlarınızla birlikte bir kez daha evinizden zorla çıkarılıyorsunuz. Binlerce Kırım Tatarının başına gelen de tam olarak bu çünkü bir kültürü yok etmenin en kolay yolu, liderlerini, düşünürlerini, sanatçılarını ortadan kaldırarak onları kendi varlıklarından şüphe eder hâle getirmektir.” ifadeleriyle başladı. Stefanuta konuşmasının devamında, Kırım’da yaşanılanların aynı zamanda Putin'in tüm Ukrayna'ya dayatmak istediği baskı, etnik temizlik ve tarihi silme türünün de şablonu olduğunu vurguladı. Öte yandan Kırım işgal edildiğinde Avrupa’nın harekete geçmekte başarısız olduğunu hatırlatan Stefanuta, “Her şey burada başladı ve burada da bitmeli.” dedi. SİYASÎ TUTUKLULAR İÇİN ÇAĞRI Tartışmada konuşan Avrupa Halk Partisi Grubu Milletvekili Davor Ivo Stier, Rusya’nın Kırım’da uluslararası hukuka göre bir savaş suçu olan etnik arındırma politikalarını sistematik olarak uyguladığını belirtti. Konuşmasında ayrıca siyasî tutuklulara değinen Stier, AP'nin tüm siyasî tutukluların derhâl serbest bırakılmasını ve tüm sorumluların adalete teslim edilmesini talep etmesi yönünde çağrı yaptı. Ayrıca Stier, uluslararası toplumun Rusya’nın Kırım’ın işgaline yönelik girişimleri tanımaması gerektiğini vurguladı ve uluslararası toplumu Ukrayna’nın toprak bütünlüğü konusunda ısrarcı olmaya çağırdı. AVRUPA BİRLİĞİ'NE ÇAĞRI AP kürsüsünde konuşma yapan Avrupa'yı Yenile Grubu Milletvekili Petras Austrevicius, Rusya’nın Kırım Tatarlarını Sovyetler’in İçişleri Halk Komiserliği (NKVD) tarzında bir kovuşturma ile tutsak ettiğini belirterek, “Viktor Orban’ın (Macaristan Başbakanı) hâlâ çağrıda bulunmaya devam ettiği gerçek Putin budur.” dedi. Bununla beraber Austrevicius AB'ye; Yolsuzlukla Mücadele Vakfının listesinde yer alan 7 bin ve daha fazla kişinin tamamının Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığının sorumluları arasına dâhil ederek, Moskova üzerindeki baskıyı arttırma çağrısını yaptı. “ZAMANIMIZI BOŞA HARCIYORUZ; ZELENSKIY’E SİLAH VERİN” Tartışmanın dikkat çekici konuşmalarından biri Egemen Milletler Avrupası Grubu Milletvekili Petras Grazulis tarafından gerçekleştirildi. Konuşmasında Ukrayna ve Kırım’ın işgal altında olduğunun hâlihazırda bilindiğini vurgulayan Grazulis, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’e (Volodimir Zelenski) destek ve askerî teçhizat desteği yapılmasının ve silahların kullanılması için izin verilmesinin daha önemli olduğunu söyledi. KIRIM TATAR ÇOCUKLARI ZORLA EVLAT EDİNDİRİLİYOR Avrupa Halk Partisi Grubu Milletvekili Alice Teodorescu Mawe, Ukrayna topraklarının işgalinin 2014 yılında başladığını söyleyerek konuşmasına başladı. Geçen on yıl boyunca Rusya’nın Kırım Tatar çocuklarını yeniden eğitim ve evlat edinme merkezleri olarak adlandırılan yerlere zorla götürdüğünü belirten Mawe, Kırım Tatar çocuklarının siyasî olarak yeniden eğitilmeleri için aktif olarak çalışan bu tür 43 merkezin olduğunu kaydetti. “PUTİN’İN ANLADIĞI DİLDEN KONUŞULMALIDIR” Mawe, “Tüm bunları, infazları, tecavüzleri, sivil hedeflerin acımasızca bombalanmasını bir araya getirdiğinizde, küresel kurallara dayalı düzene karşı mücadelede taş üstünde taş bırakmayacak bir düşmanın bileşik resmini elde edersiniz.” ifadelerini kullanarak, sözlerine şu şekilde devam etti: Batı'da pek çok kişi 2008'de Gürcistan'ın işgalini ve 2014'te Kırım'ın işgalini göreli olarak değerlendirdi. Ve Batı'da hâlâ pek çok kişi Putin'in tepkisinden korktuğumuz için gerilimi tırmandırmaktan kaçınmamız gerektiğine inanıyor. Ben ise tam tersini düşünüyorum. AB de dâhil olmak üzere dünyanın geri kalanı 2008'de ya da Rusya'nın topraklarını genişletmek amacıyla uluslararası hukuku çiğnediği 2014'te Rusya'ya karşı daha güçlü bir tepki vermiş olsaydı, o zaman kararlı bir şekilde hareket etmiş olsaydık, bence 2022'nin tam ölçekli işgalinden kaçınabilirdik. O zaman Gürcüleri yüzüstü bıraktık, o zaman Ukraynalıları yüzüstü bıraktık. Bu hata tekrarlanmamalıdır. Rusya derhâl ve koşulsuz olarak teslim olmalıdır. İşgal ettiği toprakları geri vermeli, tüm çocukları ve siyasî tutukluları serbest bırakmalı ve kurbanlar için tazminat sağlamalıdır. Putin sadece kaba kuvvetten anladığı için bu taleplerin arkasında durmalı ve sözümüzün arkasında durmalıyız. RUSYA’YA KARŞI SAVAŞILMASI GEREKİYOR Avrupa'yı Yenile Grubu Milletvekili Helmut Brandstatter ise, Avusturyalı şirketler de dâhil olmak üzere pek çok Avrupalı şirketin Putin ile iş yapmaya devam ettiğini belirterek, “Şimdi bunun hakkında konuşmalıyız, bunu anlatmalıyız çünkü Rus gazının kokmadığını söylediler. Evet, kokuyor, barut gibi kokuyor.” dedi ve Putin’i yatıştırmanın mantıklı olmadığını vurgulayarak, savaşılması gerektiğinin altını çizdi. "RUS YARGIÇLAR DA SANIK SANDALYESİNE OTURTULMALIDIR" Tartışma sonrasında söz alan Avrupa'yı Yenile Grubu Millletvekili Dainius Zalimas, Rusya Anayasa Mahkemesi yargıçlarının 2014 yılında Ukrayna toprağı olan Kırım’ın işgaline izin verdiği sözde kararı anımsatarak, “Sözde Rus yargıçların hesap verebilirliği de yol gösterici ilkelerimiz arasında yer almalıdır. Her şeyden önce, sözde Anayasa Mahkemesi yargıçları, Rusya Federasyonu'nun siyasî ve askeri liderliği ile birlikte saldırganlık suçundan sanık sandalyesine oturtulmalıdır.” ifadelerini kullandı. KIRIM’DA VERİLEN RUS PASAPORTLARI AB TARAFINDAN TANINMAYACAK Tartışmanın kapanış konuşmalarını ise, Avrupa Halk Partisi Grubu Milletvekili Jessica Roswall gerçekleştirdi. Roswall sözlerine, AB’nin Rusya’nın Kırım’ı uluslararası hukuka aykırı olarak işgal altına almasını asla tanımayacağını vurgulayarak başladı. AB’nin Rusya’ya uyguladığı diplomatik baskıların, yaptırımların ve kısıtlamaların artacağının haberini veren Roswall, Kırım’da verilen Rus pasaportlarının da AB tarafından tanınmayacağını da belirtti. AB KIRIM’IN YANINDA Bununla beraber Kırım'da yaşanılanların kabul edilemez olduğunu vurgulayan Roswell, Rusya’nın; Ukrayna kültürünü ve kimliğinin bastırılması ve medya sansürü yoluyla Kırım halkının Ruslaştırmaya zorladığını kaydederek, başta sağlık durumu kritik olanlar olmak üzere, tüm siyasî mahkumların derhâl serbest bırakılması çağrısında bulundu. Konuşmasının devamında Kırım Tatarlarına seslenen Roswell, “Tüm Kırımlılara ortak mesajımız açıktır. AB sizin yanınızdadır!” ifadelerini kullandı. GENEL KURULDA GERİLİM! Öte yandan oturumda; Egemen Milletler Avrupası Grubundan Rus yanlısı parlamenter Petar Volgin ile Avrupa Halk Partisi Grubu Milletvekili Tomas Zdechovsky arasında gerilim yaşandı. Volgin, Kırım’ın tarihsel süreçte her zaman Rusya’ya ait olduğunu yönündeki yalan Rus propagandasını kürsüden dile getirdi. Zdechovsky ise bu iddialara ithafen, “Volgin, 21. yüzyılda birilerinin Rus propagandası tarafından yayılan iki yalana inanacağını mı düşünüyorsunuz?” dedi ve Volgin’in sözlerini net bir dille reddetti.

Avrupa Parlamentosu bugün Kırım için toplanacak Haber

Avrupa Parlamentosu bugün Kırım için toplanacak

Avrupa Parlamentosu (AP), 18 Aralık 2024 tarihinde geçici olarak işgal altında olan Kırım’daki insan hakları durumu ele almak için Strazburg’da toplanıyor. AP’nin resmî sayfasından yaptığı açıklamaya göre; insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ihlâlleri vakaları üzerine tartışmaların yapılacağı oturumda, Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) şehrinin Rusya tarafından işgalinin 11. yılı ve işgal altındaki Kırım'da kötüleşen insan hakları durumu ele alınacak. Avrupa Birliği (AB) kurumları içinde doğrudan halk tarafından seçilen tek organ olma özelliği taşıyan AP'nin bugün gerçekleştireceği Kırım konulu görüşme yerel saatle 13.00'te (TSİ 15.00) başlayacak. SİYASÎ TUTSAKLAR GÜNDEME GELECEK Bununla birlikte yapılan açıklamada; Rus işgalciler tarafından asılsız iddialarla alıkonulan Kırım Tatar siyasî mahkumlarının da konuşulacağı açıklandı. AP yaptığı açıklamada, işgal altındaki Kırım’da, düzmece bir dava çerçevesinde 7 yıl hapis cezasına çarptırılan Kırımlı aktivist, yurttaş gazeteci ve siyasi tutsak İrına Danılovıç, Rus işgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı sözde “Hizb-ut Tahrir Davası” çerçevesinde 12 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Tofik Abdulgaziyev ve yine “Hizb-ut Tahrir Davası” çerçevesinde 12 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Amet Süleymanov vakalarının özellikle tartışılacağını kaydetti. Bunlara ek olarak Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov'un görüşmeyle ilgili olarak yaptığı açıklamaya göre; bugün toplanacak oturumda, Kırım’da yaşamlarını sürdüren Kırım Tatarlarının insan haklarının işgalci Rusya tarafından ihlal edildiğine dair bir beyannamenin de onaylanması da bekleniyor. BM GENEL KURULU KIRIM’DAKİ İNSAN HAKLARI İHLALİNİ ONAYLADI Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu; 17 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda, Rusya'nın geçici olarak işgal altında olan Kırım ve Akyar'da (Sivastopol) insan haklarını ihlal ettiği yönündeki kararına yeni maddeler ekleyerek güncelledi. "Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol Şehri de Dâhil Olmak Üzere Ukrayna'nın Geçici İşgal Altındaki Topraklarında İnsan Hakları Durumu" başlıklı karar 81 ülke tarafından desteklenerek kabul edildi. Bununla birlikte, Belarus, Burkina Faso, Burundi, Çin, Küba, Kuzey Kore, Eritre, İran, Mali, Nikaragua, Nijer, Rusya, Sudan, Zimbabve olmak üzere 14 ülke, karara ilişkin ret oyu kullandı. 80 ülkenin ise, çekimser oy verdiği kaydedildi. Ukrayna Dışişleri Bakanlığının 17 Aralık 2024 tarihinde konuyla ilişkili olarak yaptığı açıklamada, kabul edilen bu belgenin geçici olarak Rus işgali altında olan Ukrayna'nın tüm topraklarındaki insan hakları durumunu kapsadığı belirtildi. Yapılan açıklamada belgenin; Rusya'nın Ukraynalı savaş esirlerine yönelik kötü muamelesi ve işkencesine, zorla sınır dışı edilen Ukraynalı çocukların geri gönderilmesi gerekliliğine odaklanıldığına yer verildi. Açıklamada ayrıca, “Belgenin kabul edilmesi, uluslararası toplumun Rus işgalcilerin suçlarını açıkça kınadığını ve her şiddet eylemi ve insan hakları ihlalinin gereken değerlendirme ve cezayı alacağını göstermektedir.” ifadeleri kullanıldı. ÇUBAROV: KTMM, KARARIN HER AŞAMASINDA YER ALDI Bununla beraber KTMM Başkanı Refat Çubarov konuyla ilgiki olarak yaptığı açıklamada, Çubarov, KTMM'nin BM karar taslağının geliştirilmesi ve onaylanması dâhil olmak üzere tüm aşamalarında doğrudan yer aldığını belirtti. Çubarov kararın “Karar Rus yetkililer tarafından Ukrayna'nın işgal altındaki topraklarında işlenen insan hakları ve temel özgürlüklere yönelik sistematik ihlalleri kınamaktadır.” ifadelerini kullandı ve kararın özellikle Kırım Tatarlarına yönelik tacizlere, Ukrayna yanlısı aktivistlere, gazetecilere ve dinî azınlıkların temsilcilerine yönelik zulme atıfta bulunduğunu vurguladı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.