Çin, Doğu Türkistan'daki asimilasyona hız verme kararı aldı!
Selahaddin Kaşgarlı / QHA Muhabir / Ankara
Çin Halk Siyasi Danışma Konseyi'nin sözde Xinjiang Komitesi, 17 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilen toplantıda bir dizi yeni karar aldı. Alınan kararların yanı sıra Doğu Türkistan halkına yönelik sistematik asimilasyon politikasını yoğunlaştırmayı amaçlayan "Çin Ulusal Bilincinin Pekişmesi” kararı komite kararıyla mecliste kabul edildi.
ÇİN İLE İLGİLİ HER ŞEY EKSİKSİZ BENİMSENECEK
"Çin Ulusal Bilincinin Pekişmesi” kararına göre, Doğu Türkistan'da yaşayan halkların ve özellikle Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Müslüman Türk topluluklarının; Çin medeniyetini, Çin kültürünü ve Çin dilini en iyi şekilde benimsemesi istendi.
İSLAM DİNİ İLE İLGİLİ BÜTÜN RİTÜELLER AŞIRILIKÇI
Sözde Xinjiang Siyasi Konseyi üyesi, Uygur kökenli işbirlikçi Nurlan Ablimitcan’ın başkanlık ettiği toplantıda alınan kararı gereği, bütün halkların Çin yönetiminin ideolojik, politik, sosyal ve ekonomik çıkarlarını benimsemesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca Çin kültürünün benimsenmesi ve her ailede uygulanmasının Uygur Türklerinin yararına olacağına aksi takdirde gerekli cezai işlemlerin yapılacağına dikkat çekti. Kararda, İslam dini ile ilgili bütün ritüeller aşırılıkçı olarak kabul edildi.
DOĞU TÜRKİSTAN'DA BİR SOYKIRIM YAŞANIYOR!
Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyona ve soykırıma uğradı ve bugün halen uğramaya devam ediyor.
Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı olmaktadır. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise Çin Komünist Partisi, kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında, milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyuyor. Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor.
ÇİN TOPLAMA KAMPLARI
Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklular, işkenceya uğruyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara, ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. İnsanlar, burada tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor, kadınlar toplu tecavüze uğruyor.
GENÇ NÜFUS KAMPTA YOK EDİLİYOR
Milyonlarca genç, Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Doğu Türkistan’da bir çoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kamplarda, kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor ve genç kadınlar da Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya, Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyorlar.
TÜRK VE İSLAM DEĞERLERİ HEDEFTE
Doğu Türkistan’da milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor, Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk-İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.
“Kardeş aile” projesi adı altında her aileyle ilgilenecek Çinli memur atandı. Bu “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyorlar.