Ap Haberleri - Son Dakika Ap Haber Güncel Gelişmeler

Avrupa Parlamentosu, Rusya'nın Kırım’da işlediği insan hakları ihlalleriyle ilgili kapsamlı bir karar kabul etti

Avrupa Parlamentosu, 19 Aralık 2024 tarihinde Kırım'daki insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne yönelik ihlalleri görüşmek üzere toplandı. Oylama oturumunda, Kırım Yarımadası'nın Rusya Federasyonu tarafından işgalinin 11. yılı kapsamında kötüleşen insan hakları ihlallerini içeren belge kabul edildi. AP’nin resmî sayfasında yer alan bilgilere göre; parlamento, Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarının ve Ukrainlerin önemli insan hakları ihlalleri yaşadığını içeren kararı 446 oyla kabul etti. Bununla birlikte 25 milletvekili karara ret oyu verirken; 51 milletvekili de çekimser kaldı. KARARIN İÇERİĞİNDE NELER VAR? Onaylanan karara göre AP; Kırım'da yaşayanların işgalci Rus yönetimi tarafından ciddi insan hakları ihlalleri, Rus ordusunda yasa dışı askerliğin zorunlu kılınması, zorla pasaport verme ve Ruslaştırma, işgalci Rusya tarafından keyfi olarak gerçekleştirilen gözaltılar, uydurma olan terörizm suçlamaları, zorla ortadan kaybetmeler, işkenceler, yargısız infazlar ile karşı karşıya kaldığını ifade etti. Ayrıca, Rus işgalindeki Kırım'da; düşünce, toplanma, örgütlenme ve din özgürlüğünün yok sayıldığı kaydedildi. AP ayrıca, Kırım’ın demografik yapısının yeni sömürgecilik anlayışıyla değiştirildiğini ve bunun da uluslararası hukuka göre savaş suçu teşkil ettiğini kabul etti. SİYASÎ TUTSAKLARIN SALIVERİLMESİ İÇİN ÇAĞRI YAPILDI Onaylanan kararda; işgalci Rusların; 133'ü Kırım Tatarı ve 67'si bakıma muhtaç ciddi sağlık sorunları olan 200'den fazla Kırımlı siyasî tutsağı halen alıkoyduğu belirtildi. Bu kapsamda; işgalcilerin baskılarına maruz kalan, halen hapiste olan ve hak ihlallerine maruz kalan Kırım Tatarları dahil olmak üzere birçok aktivistin isimlerine yer verildi. Kararda; tüm siyasi tutsakların derhâl ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısı yapıldı ve acil tıbbi tedavi çağrısında bulunuldu. KIZILHAÇ VE BM GÖREVE ÇAĞRILDI Buna ek olarak; uluslararası insan hakları standartlarının bariz bir ihlali olan ağır hasta kişilerin cezalarının onaylanması kınanarak; Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ve Birleşmiş Milletlere (BM) alıkonulan Kırımlı sivillerin nerede olduğunu tespit etmesi için çağrı yapıldı. 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI'NA YER VERİLDİ Ayrıca AP’nin kabul ettiği kararda; Rusya'nın Ukrayna halkına yönelik devam eden baskıları ve yerli Kırım Tatarlarının kimliklerini ve kültürlerini silmeyi amaçlayan 18 Mayıs 1944'teki Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nı hatırlatan sistematik zulüm politikası kınandı. Kararda; Kırım'ın geleceğinin Kırım Tatarlarının tarihî vatanı olarak tanınmasına bağlı olduğu vurgulandı. ULUSLARARASI KIRIM PLATFORMU'NA DESTEK Bunlara ek olarak AP’nin; Kırım'daki Rus işgalini kesin bir dille reddetme politikasını sürdüreceği belirtildi. Kararda, uluslararası Kırım Platformu’nun işgali sona erdirme çabalarının desteklendiği kaydedildi. AP, ayrıca Kırım'daki Rus işgaline karışan gerçek ya da tüzel kişilere yönelik yaptırımların güçlendirmesi için çağrı yaptı.

Avrupa Parlamentosu üyelerinden AB'ye Ukrayna çağrısı

Avrupa Parlamentosu (AP) üyeleri, 26 Kasım 2024 tarihinde Ukrayna'ya verdikleri güçlü desteği bir kez daha yineledi. Rusya ve Kuzey Kore arasındaki askeri iş birliğini kınayan AP üyeleri, Ukrayna'ya olan desteğin artırılması noktasında çağrı yaptı. "YARDIMLARI ARTIRMAMIZ GEREKİYOR" Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'ın parlamentoda dile getirdiği "Putin'in Ukrayna sınırına 11 bin Kuzey Kore askeri getirdiği" ve bu sayının "100 bine çıkabileceği" uyarısı sonrasında yayımlanan bildiride, Avrupa Birliğine "Ukrayna'ya siyasi, mali, askeri ve insani yardım dahil olmak üzere her şekilde desteğini artırma" çağrısında bulunuldu. Öte yandan bildirilde AP'nin "zafere ulaşıncaya kadar Ukrayna'nın yanında olduğu ve mümkün olan her şekilde desteği" bir kez daha vurgulandı. Avrupa Komisyonunun Barıştan Sorumlu Üyesi Didier Reynders ise aynı gün yaptığı açıklamada, "AB'nin tüm askeri yardım misyonları kış sonuna kadar 75 bin Ukraynalı askerin eğitilmesi hedefine ulaşacaktır." dedi. Bununla birlikte, mevcut yardımın savaş alanındaki durumu Ukrayna'nın lehine çevirmek için yetersiz kaldığını bildiklerini kaydeden Reynders, "Yardımları artırmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

AP'den Almanya'ya "Taurus" çağrısı: Ukrayna sonsuza kadar bekleyemez

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Roberta Metsola, Almanya'nın uzun menzilli Taurus füzelerini bir an önce Ukrayna'ya temin etmesi ve bunların Rusya topraklarındaki hedefleri vurmak için kullanılmasına izin vermesi gerektiğini ifade etti. Alman medya servisi Funke'ye konuşan AP Başkanı Metsola, Ukrayna'nın bu füzelerin temini için sonsuza kadar bekleyemeyeceğini vurguladı. AP Başkanı konu hakkında şunları ifade etti: "Bu aynı zamanda Avrupa Parlamentosunun da tutumudur. Bu gerekliliğe geniş bir destek var. Federal Meclis seçimlerinden sonra politikada buna uygun bir değişiklik olup olmayacağını göreceğiz." Bu arada Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Ukrayna'ya Taurus füzeleri tedarik etmekten çekiniyor. Scholz, bunu Almanya'yı savaşa çekme tehdidi olarak görüyor. Öte yandan, Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius da bu seyir füzelerinin tedariğinin Ukrayna'daki durumu değiştirmeyeceğini öne sürmüştü. ABD VE AVRUPA'DAN UKRAYNA'YA SEYİR FÜZESİ İZNİ Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden'ın uzun menzilli ATACMS balistik füzelerinin Rusya'ya karşı kullanılması için Ukrayna'ya izin vermesi dünya çapında ses getirdi. Amerika Birleşik Devletlerinin (ABD) ardından Fransa ve Birleşik Krallık da aynı adımı atarak, Ukrayna'ya uzun menzilli füzelerin kullanılması için izin verdi. Fransız Le Figaro gazetesi, 17 Kasım 2024 tarihinde Ukrayna'nın SCALP/Storm Shadow füzelerini Rusya topraklarında kullanması için Fransa ve Birleşik Krallık'ın izin verdiğini iddia etti. Almanya'nın tedarik etmesi beklenen Taurus seyir füzesi, 500 km'ye kadar menzildeki hedefleri yüksek hassasiyetle vurmak için tasarlandı. Almanya 2000'li yılların başında hava kuvvetleri için 600 adet Taurus füzesi sipariş etmişti. Ancak Alman medyası, ordu envanterinde şu anda savaşa hazır yalnızca 150 Taurus seyir füzesi olduğunu öne sürüyor.

Kırım Tatar bayrağı, Avrupa Parlamentosu protokolüne girdi

Avrupa Parlamentosunda (AP) Ukrayna-Rusya Savaşı'nın 1000. günü kapsamında özel bir oturum düzenlendi. Olağanüstü oturuma, Kırım Tatar halkını temsilen özel konuk olarak Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov davet edildi. Belçika'nın başkenti Brüksel'de 19 Kasım 2024 tarihinde gerçekleşen özel oturumda, AP Başkanı Roberta Metsola ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy Avrupalı siyasetçilere hitap etti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy'ın yaptığı konuşma, parlamenterler tarafından ayakta alkışlandı. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, toplantıda Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy'ın konuşmasını dinledi ve oturumları takip etti. Çubarov, toplantı kapsamında, Rus işgalindeki Kırım ve Ukrayna'daki topyekûn savaş hakkında görüşmeler yaptı. KIRIM TATAR BAYRAĞI AVRUPA PARLAMENTOSU RESMİ PROTOKOLÜNDE Çubarov, Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Pina Picierno'nun ev sahipliğinde Kırım Tatarlarına destek amacıyla düzenlenen "Kırım Tatarları İçin Birlik” başlıklı resepsiyona özel davetli olarak katılarak burada bir konuşma gerçekleştirdi. Refat Çubarov'un temasları kapsamında Avrupa Parlamentosunun resmi protokolüne Kırım Tatar bayrağı da eklendi. Öte yandan; KTMM Başkanı, Avrupa Parlamentosunda katılımcılara Ukrayna bayrağı hediye ederek, Rus saldırganlığına karşı siyasiler ve diplomatlara önemli bir mesaj verdi. Avrupa Parlamentosu, Rusya'nın topyekûn işgal girişimi ve saldırılarının 1000. gününde Kremlin'in saldırgan politikalarına karşı Ukrayna'ya destek vermek amacıyla özel bir oturum düzenledi. Avrupalı siyasetçiler, yarın da Ukrayna konulu oturumlara devam edecek. KTMM Başkanı Refat Çubarov, Avrupa Parlamentosu özel oturumuna katıldı pic.twitter.com/nMwkQff4pv — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) November 19, 2024

Avrupa Parlamentosundan Doğu Türkistan'a tarihi destek

Doğu Türkistan'da yaşanmakta olan soykırım ve baskılara karşı AP'den, Doğu Türkistan ve Uygur Türklerine tarihi bir destek geldi. AP 10 Ekim 2024 tarihinde Strazburg’da yaptığı genel kurulda, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan'da keyfi olarak gözaltına aldığı ve davaları Avrupa Birliği (AB) tarafından İnsan Hakları Konseyinde ele alınan kişileri derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmasını talep eden kararını oy çokluğu ile kabul etti. 75 YILLIK TERÖR, BASKI VE ACI AP üyesi Miriam Lexmann, “Bugünlerde Çin, kuruluşunun 75. yılını kutluyor. 75 yıllık terör, baskı ve acı… Bu Parlamento, AB’nin bu rejime karşı saflığını tanıyan ilk kurum olarak, AB’nin bu totaliter rejime karşı tutumunu değiştirmede temel bir rol oynamıştır. ÇHC, Uygurlar, Tibetliler ve diğer etnik gruplara karşı insanlığa karşı suçlar işliyor ve terörünü Çin anakarası, Hong Kong ve Makao’da yayıyor. Bu yüzden İlham Tohti, Gülşen Abbas ve rejim tarafından hapsedilen sayısız ismin derhal serbest bırakılmasını talep etmeye devam etmeliyiz.” dedi. EZİCİ ÇOĞUNLUKTAN DOĞU TÜRKİSTAN'A DESTEK Karar, AP'nin 610 oy hakkına sahip üyesinden 540’ının ezici çoğunluğuyla kabul edildi. 23 üye hayır oyu kullanırken, 47 çekimser oy kullanıldı. SOYKIRIMI DURDUR ÇAĞRISI Kararda, Çin'in Doğu Türkistan'daki soykırım politikalarının sona erdirilmesi çağrısında bulunuldu. AB’nin zorunlu işçilik düzenlemesi memnuniyetle karşılanırken, bu düzenlemenin tam olarak uygulanması gerektiği ve özellikle Doğu Türkistan’da faaliyet gösteren şirketlerin insan haklarına uygunluk yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerektiği ifade edildi. BÖLGEYE BAĞIMSIZ ERİŞİME İZİN VERİLSİN AP Üyesi Petras Austrevicius ise, “Bugün, Çin hapishanesinde 10 yıldır ömür boyu hapis cezasına çarptırılan bir Uygur insan hakları savunucusu ve Sakharov Ödülü sahibi İlham Tohti ile Çin rejiminin Uygurlara uyguladığı baskıyı eleştiren kız kardeşi nedeniyle 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Gülşen Abbas’a saygı duruşunda bulunuyoruz. Bu, Pekin’in küresel hegemonyayı arzuladığı ve insan hakları savunucularına, muhaliflere ve etnik azınlıklara karşı en sert yöntemleri kullandığı komünist Çin’in çok karanlık bir gerçeğidir.” şeklinde konuştu. Ayrıca Çin'in Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisinin (OHCHR) önerilerini uygulamadığı için şiddetle kınandı. Pekin’i OHCHR’nin Doğu Türkistan'a bağımsız erişimine izin vermesi talep edildi. ÇİN İLE İADE ANLAŞMALARI ASKIYA ALINMALI Ezici çoğunluğun oyu ile kabul edilen kararda, AB ve üye ülkelerinin Çin'e yaptırımlar uygulaması, iade anlaşmalarını askıya alması ve uluslararası baskılarla mücadele etmesi gerektiği kaydedildi. Ayrıca AB'nin Çinli muhaliflere ve Uygur Türklerine kendi topraklarında uygulanan ulusötesi baskıyı ele alması ve sorumlu kişilerin yargılanması gerektiği bildirildi.

Avrupa Parlamentosu üyelerinden Çin'e tepki: Tohti'yi serbest bırakın!

Avrupa Parlamentosu üyeleri, Uygur Türkü akademisyen ve aktivist Prof. Dr. İlham Tohti'nın haksız yere müebbet hapis cezasına çarptırılmasının 10. yılı münasebetiyle önemli bir çağrıda bulundu. 24 Eylül 2024 tarihinde Brüksel'de bir araya gelen 20'den fazla Avrupa Parlamentosu üyesi, Tohti'nın derhal ve koşulsuz serbest bırakılması için Çin'e çağrı yaptı. ULUSLARARASI DAYANIŞMA VURGUSU Avrupa Parlamentosu üyeleri, Çin’in uyguladığı baskılara dikkat çekerek dünya kamuoyuna Uygur Türkü akademisyenin özgürlüğü için harekete geçme çağrısında bulundu. Avrupa Parlamento üyelerinden Raphael Glucksmann, Engin Eroglu ve Miriam M. Leksmann tarafından düzenlenen buluşmada, Tohti'nın serbest bırakılması için gerekli diplomatik adımların atılması gerektiği vurgulandı. "DAHA FAZLA ÇABA GÖSTERİLMELİ" Münih'ten Brüksel'e gelen İlham Tohti İnisiyatifi Kurucu Başkanı Enver Can, Avrupa Parlamentosuna yeniden seçilen üyelerle tanışarak, destek verenlere teşekkür etti. Can, "Tohti’nın özgürlüğü için uluslararası düzeyde yürütülen çabaların artırılması elzemdir. Avrupa Parlamentosu üyelerinin desteği bu mücadelede büyük önem taşıyor." dedi. Can, ayrıca uluslararası toplumu daha aktif bir rol almaya çağırarak, "Daha fazla diplomatik girişimle Tohtı'nın serbest bırakılması sağlanmalı." ifadelerini kullandı.

AB Komisyonu Başkanığına tekrar Von der Leyen seçildi

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 18 Temmuz 2024 tariihinde Avrupa Parlamentosu'nda (AP) yapılan oylamada yeniden Avrupa Komisyonu Başkanı seçildi. Oylama öncesinde, parlamentodaki ikinci büyük grup olan Sosyalistler ve Sosyal Demokratlar (S&D) von der Leyen’i destekleyeceklerini açıkladı. Parlamentoda 53 milletvekiline sahip olan Yeşiller de Leyen’i destekleyeceğini bildirdi. Kapalı zarf usulüyle yapılan oylamada milletvekillerinin 401'i "evet" , 284'ü "hayır" oyu verirken, 15'i ise çekimser kaldı. Von der Leyen parlamentoda yer alan 720 milletvekilinden 401'in desteğini alarak, ikinci dönem Komisyon başkanlığına seçilmiş oldu. Von der Leyen böylece 2019'dan bu yana yürüttüğü AB Komisyonu Başkanı görevine 5 yıl daha devam etme hakkı kazandı. Ursula von der Leyen kimdir? İkinci kez AB Komisyonu Başkanlığı görevine getirilen von der Leyen, 8 Ekim 1958'de Belçika'da doğdu. Alman bir ailede dünyaya gelen von der Leyen'in babası Ernst Albrecht, AB'nin atanan ilk yetkililerinden biri ve Aşağı Saksonya Eyalet Başkanı'ydı. Von der Leyen'in siyasetle iç içe geçen çocukluk ve gençlik yılları, onun gelecekteki kariyerinin temelini oluşturdu. Alman siyasetçi, üniversite hayatına ekonomi alanında başlasa da Hannover Tıp Fakültesinde 1987'de tıp diplomasını aldı. VON DER LEYEN, 2013'TE ALMANYA'NIN İLK KADIN SAVUNMA BAKANI Siyasi kariyeri 1990'da Almanya Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) partisine katılmasıyla başlayan von der Leyen, Aşağı Saksonya Parlamentosu üyeliği ve eyalet hükümetinde çeşitli bakanlık pozisyonlarında görev aldı. Von der Leyen, 2005'te, Dönemin Başbakanı Angela Merkel'in kabinesinde Aile, Yaşlılar, Kadınlar ve Gençlik Bakanı olarak atanmasıyla federal hükümette yer almaya başladı. 2009-2013 döneminde Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı olarak görev yapan Von der Leyen, 2013'te Almanya'nın ilk kadın Savunma Bakanı olarak bir ilke imza attı ve bu görevi, 2019'a kadar sürdürdü. VON DER LEYEN'İN KRİZLER VE SICAK ÇATIŞMALAR KARŞISINDA TAKINDIĞI TUTUM SIKLIKLA ELEŞTİRİLDİ Von der Leyen'in, AB Komisyonu Başkanı olma yolculuğu Temmuz 2019'da aday gösterilmesiyle başladı. Tecrübeli siyasetçi, AP'nin ve AB liderlerinin çoğunluğunun desteğini arkasına olarak Komisyon'a Başkan olarak seçilen ilk kadın olarak 1 Aralık 2019'da görevi devraldı. Von der Leyen'in görev süresi boyunca karşılaştığı krizler ve sıcak çatışmalar karşısında takındığı tutum, sıklıkla eleştirildi. Von der Leyen'in, İsrail’in 7 Ekim 2023'te Gazze'ye başlattığı saldırıların ardından takındığı tavır ve İsrail'e sunduğu "koşulsuz destek", Avrupa'da yaşayanların yanı sıra AB yönetimi ve AP içinde tepkilere neden oldu. Saldırıların başladığı günlerde İsrail'e "destek" ziyaretinde bulunan ilk liderlerden biri olan von der Leyen'in sivil kayıplara rağmen "İsrail'in kendini savunma hakkına" vurgu yapan söylemleri, Filistinli sivillerin karşı karşıya kaldığı insani krize karşı duyarsızlık suçlamalarına yol açtı. AB'nin yürütme organı Komisyon'a başkanlık edecek von der Leyen, kanun teklifleri sunarak yasama sürecini başlatacak, AB müktesebatını ve bütçeyi uygulayacak, idari denetim yapacak ekibin başında olacak.

Avrupa Parlamentosundan Kahovka Barajı'nı patlatan Rusya'ya sert tepki

Avrupa Parlamentosu (AP), Rusya'nın işgal ettiği Ukrayna Herson'daki Kahovka Barajı'nda patlamaya yol açarak büyük bir çevre kırımına imza atmasına sert tepki gösterdi. Bugün bir karar tasarısı kabul eden AP, barajın havaya uçurulmasıyla yaşanan sel nedeniyle sivil hayatın büyük zarar gördüğü felaketi savaş suçu olarak nitelendirdi. Avrupa Parlamentosu, bugün aldığı karar ile Rusya'nın savaş suçunu kınayarak, Ukrayna'da sivilleri hedef alan Putin yönetimine sert tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, "Milletvekilleri, Rusya'nın işlediği son savaş suçu olan ve sonuçları olması gereken Ukrayna'nın Kahovka Barajı'nın yıkılmasını kınadı. AB'yi Ukrayna'ya güçlü desteğini sürdürmeye, Rusya'ya yeni yaptırımlar uygulamaya ve Rus oligarkların dondurulmuş milyarlarca mali varlığını Ukrayna'nın yeniden inşasına yönlendirmeye çağırdı" ifadeleri kullanıldı. Bilindiği üzere, Avrupa Parlamentosu, Kasım 2022'de insanlık dışı ve zalimce eylemler düzenlemesi ve savaş suçları işlemesi nedeniyle Rusya'yı "terörü destekleyen ülke" olarak tanıyan karar tasarısını kabul etmişti. AB KOMİSYONU'NDAN UKRAYNA'YA MALİ DESTEK HAMLESİ Öte yandan, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, dün bir açıklama yaparak, işgalci Rusya'ya karşı direnen ve işgalci Rus güçleriyle savaşan Ukrayna'nın acil toparlanma ihtiyaçlarının karşılanması için 2023'te gerekli olan ek mali yardım miktarının 13 milyar avro olduğunu bildirdi. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, 13 Haziran'da Strazburg şehrinde düzenlenen Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda "Ukrayna'daki Kahovka Barajı'nın yıkılmasının etkileri" konulu oturumda, Rusya'nın sivillerin hayatını hiçe saydığı Ukrayna'daki insanlık dramına dikkat çekti. İŞGALCİ RUSYA, KAHOVKA BARAJI'NI PATLATTI Sivillerin hayatını hiçe sayan terörist devlet Rusya, 6 Haziran 2023 tarihinde Herson bölgesinde Dnipro Nehri üzerinde bulunan Kahovka Barajı'nı (Kakhovka Barajı) patlattı. Sosyal medyada paylaşılan videolarda, barajın ve hidroelektrik santralin makine dairesinin tamamen yok edildiği ve suyun hızla aşağıya doğru aktığı görüldü. İşgalci #Rusya'nın #Kahovka Barajı'nı patlatmasının ardından #Ukrayna'nın #Herson kenti sular altında kaldıhttps://t.co/QtgVCqM13O pic.twitter.com/DJQ8CPiS48 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) June 7, 2023 Patlamadan bir süre sonra Kahovka Hidroelektrik Santrali suya gömüldü. Herson bölgesinin 600 kilometrekarelik kısmı su altında kaldı. Herson topraklarının yüzde 32’si Dnipro Nehri’nin sağ yakasında, yüzde 68'i sol yakasında kalıyor. Herson Bölgesi Askeri İdaresinden yapılan açıklamada, 8 Haziran’da suyun ortalama 5.61 metre yükseldiği bildirilmişti. İşgalci Rusya’nın sebep olduğu felaketin tam ölçeği ancak su indiğinde ortaya çıkacak. Dnipro Nehri’nin sağ kıyısında bulunan Herson bölgesi toprakları Ukrayna kontrolü altında. Kahovka Barajı'nın Rusya tarafından patlatılması sonucu, bu bölgede onlarca yerleşim yeri su altında kaldı. Ukrayna tahliyelere devam ederken işgalci Rus ordusu, su altında kalan yerleşim yerlerini bombalıyor.

#Ap