Uygur Türkleri, bu Anneler Günü'nde de annelerine hasret!
Bugün dünya genelinde Anneler Günü kutlanıyor. Dünya genelinde insanlar, bugün annelerini anıyor. Annelerinden haber alamayan ve zorla onlardan kopartılan Doğu Türkistanlılar, bugün Anneler Günü'nü buruk bir şekilde geçiriyor.
DOĞU TÜRKİSTANLILAR ANNE HASRETİNİ DİLE GETİRDİ
Türkiye'deki Doğu Türkistanlılar Anneler Günü'nde Doğu Türkistan'daki duruma dikkat çekerek şöyle konuştu:
Uygur Türkleri, bu Anneler Günü'nde de annelerine hasret!https://t.co/VqXLhBOFAd pic.twitter.com/2usNYUetkg
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 14, 2023
BİR UYGUR TÜRKÜ KIZIN ANNE HASRETİ
Çin işgalindeki Doğu Türkistan’da ise anneler tutsak, evlatlar annelerine hasret. Türkiye'deki istanbul Üniversitesinde bankacılık okuyan İlminur Yusuf, yıllardır anneler gününü kutlayamıyor. Uzun yıllar hemşire olarak görev yapan annesiyle en son 2017’nin ilk aylarında iletişime geçebildiğini anlatan Yusuf, bir süre sonra annesinin toplama kamplarına alındığını öğrendi.
"ANNEMİN SESİNİ EN SON 7 SENE ÖNCE DUYDUM"
"Annemin sesini en son 7 sene önce duydum” diyen Yusuf, “Her günüm onu özlemekle ve bir defa olsa bile sesinizi duymak dileğiyle geçti. Kaç defa ‘anne’ diye bağırarak uyandığımı sayamıyorum. Duyduğum özlem nedeniyle ağladığımda ‘ annemin kalbi hissedecek’ diyerek kendimi durdurmaya çalışıyorum. Sevindiğimde gülen, üzüldüğümde benden çok üzülen, hayatı boyunca hep mutlu günlerimi gözleyen annemle artık kavuşmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
DOĞU TÜRKİSTAN'DA BİR SOYKIRIM YAŞANIYOR!
Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyona ve soykırıma uğradı, uğramaya devam ediyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı olmaktadır. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise Çin Komünist Partisi, kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında, milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyuyor. Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor.
TOPLAMA KAMPLARI
Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklular, işkenceya uğruyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara, ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. İnsanlar, burada tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor, kadınlar toplu tecavüze uğruyor.
GENÇ NÜFUS KAMPTA YOK EDİLİYOR
Milyonlarca genç, Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Doğu Türkistan’da bir çoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kamplarda, kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor ve genç kadınlar da Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya, Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyorlar.
TÜRK VE İSLAM DEĞERLERİ HEDEFTE
Doğu Türkistan’da milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor, Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk-İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.
“Kardeş aile” projesi adı altında her aileyle ilgilenecek Çinli memur atandı. Bu “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyorlar.