Kazan Tatarlarının millî şairi Abdullah Tukay Ankara'da anıldı
Mustafa KOÇYEGİT
QHA Ankara
Büyük Kazan Tatar Şairi Abdullah (Gabdulla) Tukay, Türkiye'nin başkenti Ankara'nın Bahçelievler mevkisinde bulunan Abdullah Tukay Anıtı önünde 26 Nisan 2025 tarihinde tertip edilen programla anıldı.
Kazan Tatar edebiyatının altın devri olarak anılan 1905-1917 yılları arasında Tatar dilini çağdaş bir edebiyat dili haline getiren yazarlardan olan Abdullah Tukay, sanatçı kişiliği, düşünce adamlığı ve eserleriyle Osmanlı'da ve Türkiye Cumhuriyeti'nde de aydınları etkiledi. 27 yıllık kısacık ömrüne 214 şiir ve hikayeler sığdıran Tukay, Kazan Tatar ve Türk edebiyatına silinmez izler bıraktı.
Tataristan 26 Nisan Şiir Bayramı ve Tatar Millî Şairi Abdullah Tukay'ı Anma Programı, Ankara Kazan Tatarları Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ile Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ortaklığında düzenlendi.
Çeşitli sivil toplum kuruluşu başkanları ve yöneticileri ile siyasi parti temsilcilerinin katıldığı programda Kazan Tatar milli şairi Tukay; hayatı, fikirleri ve şiirleriyle yâd edildi. Kazan Tatarlarının millî şairi Abdullah Tukay'ın hayatı ve eserlerinin öneminin sadece milletini değil tüm Türk dünyasını kapsadığından bahsedildi.
TATAR MİLLETİNİN VİCDANI: TUKAY
Anma töreninin açılışında konuşan Ankara Kazan Tatarları Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Murat Yumrutaş, 26 Nisan tarihinin Tataristan'da Şiir Bayramı olarak kutlanmakta olduğunu anımsatarak, "Abdullah Tukay sadece Tatar edebiyatının değil, aynı zamanda Tatar milletinin vicdanı, ruhu ve sesi olmuştur. O, kalemiyle halkının uyanışına öncülük etmiş; milletine kimlik, umut ve cesaret aşılamıştır. Diliyle halkını yüceltmiş, eserleriyle geleceğe ışık tutmuştur." şeklinde konuştu.
"TUKAY; MİLLETİMİZİN İLHAM KAYNAĞI, EKSİLMEYEN BİR SEVDASIDIR"
Kazan Tatar Tarihçi, Araştırmacı ve Yazar Roza Kurban yaptığı konuşmada, Tukay'ın Kazan Tatarları için taşıdığı öneme vurgu yaptı. Sosyal, ekonomik ve siyasi baskılar sebebiyle vatanlarından ayrı kalmak zorunda kalan Tatarların yanlarında değerli eşyaları götürdüklerini ve bu eşyalar içerisinde mutlaka bir Kur'an-ı Kerim ve bir Abdullah Tukay kitabı olduğunu kaydetti.
"Kazan Tatarları nerede yaşarsa yaşasın, Tukay'ı biliyor" diyen Kurban, Tukay'ın hayatının Kazan Tatarlarının hayatına benzediğini ve küçük yaşlarından itibaren çok acı çektiğini belirtti. Daha sonra şairin hayatından bahseden Kurban, "Tukay; milletimizin ilham kaynağı, eksilmeyen bir sevdasıdır. Kalplerde yaşayan, kuşaktan kuşağa aktarılan bu bitmeyen sevda milletin kalbinde derin bir yaradır." diye konuştu.
Kazan Tatarca ve Tukay'ın dilinin günümüzde Rusya tarafından yasaklanmakta olduğuna dikkat çeken Kurban, "Bunun da mücadelesini vermek gerekiyor." ifadelerini kullandı. Kurban, Putin'in iktidara gelmesi sonrasında Ruslaştırma siyasetinin, yasaklar yoluyla gerçekleştirilmeye başlandığını vurguladı.
"DİLİNİ KAYBEDEN KENDİSİNİ KAYBEDER"
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkan Vekili Namık Kemal Bayar ise anma programı kapsamında gerçekleştirdiği konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Kırım Tatarcada bir atasözü vardır, pek çok dile de geçmiştir; "Tilini kaybeden özünü kaybeder" der. Yani dilini kaybeden kendisini kaybeder. Milli hasletlerini, ulusunu, halkını, milli benliğini kaybeder. Abdullah Tukay, bizim tarihimize Tatar dilini yeniden dirilten ve bugünlere kadar ulaşmasını sağlayan büyük edebiyatçı, büyük şair, büyük millet adamı olarak geçti. Onun vefatı sırasında -çok kısa olarak söyleyelim- Gaspıralı İsmail Bey Tercüman gazetesinde özetle şöyle diyor; o Tatar dilini yeniden dünya yüzüne çıkartan, yeniden yaşamasını sağlayan büyük bir şairdi, büyük bir edebiyat adamıydı. O, Tatar dilinin kahramanıydı ve Tatar ulusunun yeniden canlanmasını sağlayan en önemli mürşitlerden biriydi.
"TUKAY HEPİMİZE DOKUNMAYI BAŞARDI"
Çankaya Belediyesi Belde A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Koç, anma konuşmasında Abdullah Tukay'ın bir şair olmanın yanında Tatar halkının diliyle, kültürüyle acısıyla ve umuduyla bütünleşmiş bir yürek olduğunu kaydetti. Tukay'ın şiirlerinin halkının sesini zamana kazıdığını belirten Koç, "İçtenliğiyle, duruluğuyla, samimiyetiyle hepimize dokunmayı başardı" dedi. İsmail Koç, konuşmasını şairin "Ana Dilim" şiiri ile sonlandırdı.
"HEPİMİZ TÜRK'ÜZ"
TİKA’nın desteğiyle, Kırım Derneği Genel Merkezi ve Litvanya Tatar Kültür Merkezi ortaklığında düzenlenen Gençlik Kampı kapsamında Türkiye'de bulunan Litvanya Tatar Kültür Merkezi Başkanı Almira Parmaksızoğlu da etkinliğe katılarak bir konuşma yaptı. Ailesinin Kazan'dan Kırım'a göçtüğünü ve bu sebeple kendisinin Ukrayna'da doğmakla birlikte 30 yıldır Litvanya'da yaşadığını söyledi. Litvanya'daki Tatar nüfusunun 630 yıl önce Kırım'dan geldiğini kaydeden Parmaksızoğlu, yaklaşık 15 yıldır yürüttükleri çalışmalar kapsamında Tatarca ve folklor alanında önemli çalışmalara imza attıklarını belirtti. Bu çalışmalarını kitaplaştırdıklarını söyleyen Parmaksızoğlu, eseri Ankara Kazan Tatarları Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Murat Yumrutaş'a hediye etti.
Konuşmasında ayrıca Türk birliğine vurgu yapan Almira Parmaksızoğlu, "Biz Litvanya'da; sen Kırım Tatar mısın, Kazan Tatar mısın, Özbek misin, Kazak mısın diye düşünmüyoruz. Hepimiz Türk'üz" ifadelerini kullandı.
Programda konuşan "Siyün Bike: Moskova Önlerinde Talihsiz Bir Türk Sultanı" eserinin yazarı Hikmet Doğan ise, Türkçenin doğru kullanımına dikkat çekti. Yabancı kelimelerden uzak durma çağrısı yapan Doğan, "Maalesef önce tahsillileri eğitmek lazımdır diye düşünüyorum." dedi.
Zafer Partisi Ankara İl Başkan Yardımcısı Aydoğan Daştanoğlu ise, konuşmasında ana dilin öneminden bahsederek, "Unutmayalım ki, dilini kaybeden millet kültürünü de kaybeder." şeklinde konuştu. Tukay'ın Kazan Tatar edebiyatı ve dilinin kurucularından olduğunu kaydeden Daştanoğlu, "Ben bu yazıyı hazırlarken, rahmetli şairimizi kaleme almaya çalışırken çok üzüldüm. Böyle büyük bir deha, büyük bir Türk dünyası şairi 27 yaşında hayata gözlerini yummuştur" ifadelerini kullandı.
Anma konuşmalarının akabinde tören, Tukay’ın şiirlerinin seslendirilmesiyle devam etti. Roza Kurban, programın bu bölümünde şairin "Milli Ezgiler" şiirini Tatarca olarak okudu. Anma etkinliği, Tukay’ın millî marş olarak kabul edilen “Tugan Til” şiirinin okunmasıyla sona erdi.