SON DAKİKA
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Akdeniz

QHA - Kırım Haber Ajansı - Akdeniz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Akdeniz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Rus casus gemisi Akdeniz'de görüntülendi: Amaç istihbarat toplamak mı? Haber

Rus casus gemisi Akdeniz'de görüntülendi: Amaç istihbarat toplamak mı?

Rus istihbarat gemisi Viktor Leonov (SSV-175), 14 Nisan 2025 tarihinde bir sosyal medya kullanıcısı tarafından Akdeniz'de görüntülendi. Kullanıcı, yaptığı paylaşımda "Rus Donanmasına ait istihbarat gemisi, Vishnya sınıfı, RFS Viktor Leonov SSV 175, Cebelitarık Boğazı doğuya doğru 14 Nisan 2025" ifadelerine yer verdi. Russian Navy Intelligence ship Vishnya class RFS Viktor Leonov SSV 175 ???????? Strait of Gibraltar eastbound April 14 2025 pic.twitter.com/n8NmPkIfmf — Peter Ferrary (@PeterFerrary) April 14, 2025 GEÇİŞ, ÇEŞİTLİ DENİZ İZLEME KAYNAKLARI TARAFINDAN DOĞRULANDI Söz konusu geminin, Atlas Okyanusu'ndan Akdeniz'e girmesi ve özellikle NATO üyesi kıyı şeritleri yakınlarında dolaşması dikkatlerden kaçmadı. Öte yandan bu geçiş, çeşitli deniz izleme kaynakları tarafından da doğrulandı. RUSYA'NIN KASITLI STRATEJİSİ: RUS İSTİHBARAT GEMİLERİ Army Recognition'ın yayımladığı konuya ilişkin haberde; Rus istihbarat gemilerinin Avrupa sularına düzenli olarak gerçekleştirdiği baskınlar, aslında NATO'nun herhangi bir eyleme karşı hazır olup olmadığını test ederken hassas istihbarat toplamak için baskı uygulamak ve sürekli bir varlık sürdürmek için de kasıtlı bir strateji olarak değerlendiriliyor. Bu durumun Avrupa ülkeleri ve NATO için etkileri ise önem arz ediyor. Hibrit tehditlere karşı deniz gözetim ve savunma sistemlerinin bütünlüğünün korunmasının ön plana çıktığı görülüyor. Ayrıca, bu ihlaller istihbarat paylaşımı ve operasyonel yanıtta güçlü müttefik koordinasyonuna olan ihtiyacı da gözler önüne seriyor. Ek olarak, özellikle veri taşıyan deniz altı kabloları olmak üzere, ilan edilmemiş bir çatışma ortamında potansiyel hedefler haline gelen deniz kritik altyapısının savunmasızlığının korunması gerekliliğini de vurguluyor.  VİKTOR LEONOV GEMİSİ Elektronik ve sinyalizasyon istihbarat görevleri (SIGINT/ELINT) için tasarlanan Viktor Leonov gemisi; elektronik sinyallerin toplanması, iletişimlerin kesilmesi ve stratejik alanlarda elektromanyetik spektrumun izlenmesi gibi işlemleri yapmakla görevlidir. Karmaşık bir anten ve sensör takımıyla donatılmış olup Akdeniz veya Kuzey Denizi gibi geniş sahalarda askeri ve deniz faaliyetlerini gözlemleme yeteneğine sahiptir. Ayrıca, yakın zamanda bir diğer Rus istihbarat gemisi olan Kildin'in Akdeniz kıyılarından ayrıldığı biliniyordu.

Rusya’nın çıkmaza giren Akdeniz politikası: Hedef Libya mı? Haber

Rusya’nın çıkmaza giren Akdeniz politikası: Hedef Libya mı?

Dilara Dilşah KAYA / QHA Ankara Suriye'de 8 Aralık 2024 günü, Rusya, İran ve bölücü terör örgütü destekli savaş suçlusu Beşşar Esed rejimi tarihe karıştı. Ülkede kesintisiz olarak 53 yıldır iktidarda olan Beşşar Esed ve babası Hafız Esed ile 61 yıldır ülkeyi yöneten Baas Partisi, pek çok katliam ve zulme imza atmıştı. Esed rejiminin devrilmesinin ardından rejimin destekçisi Rusya, Suriye’deki üslerini boşaltmaya başladı. Uluslararası basında Rusya’nın üslerdeki teçhizatları ve birliklerini Afrika kıtasına yönlendirdiği, özellikle Libya’ya ilerledikleri gündeme geldi. Uluslararası Kriz Araştırmaları Merkezi (USKAM) Başkanı Prof. Dr. İsmail Şahin; Rusya’nın Akdeniz politikasında Suriye’nin taşıdığı önemi, Esed rejiminin düşmesinden sonraki faaliyetleri ve bu konjonktürde Libya’nın neden hedef olarak seçildiğini Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. “SURİYE RUSYA İÇİN SADECE BİR MÜTTEFİK DEĞİL, AYNI ZAMANDA DOĞU AKDENİZ’DEKİ STRATEJİK ÇIKARLARININ MERKEZİNDE YER ALAN BİR ÜLKEYDİ” Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığının Suriye hükûmetinin 2015 yılındaki talebiyle başladığını belirten Prof. Dr. İsmail Şahin; Rusya’nın bölgeye kara unsurları, hava ve deniz üsleriyle destek sağlayarak Esed rejiminin askerî kapasitesini desteklediğini belirtti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bölgedeki tek amacının rejimin güvenliğini sağlamak olmadığına dikkat çeken Şahin, Rusya’nın bölgedeki varlığının küresel hegemonya mücadelesinin bir unsuru olarak değerlendirdiğini kaydetti. Şahin, Suriye’nin Rusya için ifade ettiği anlamları ise şu cümlelerle açıkladı: Çünkü Suriye, Rusya için sadece bir müttefik değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz’deki stratejik çıkarlarının merkezinde yer alan bir ülke konumundaydı. Tartus ve Hmeymim gibi askeri üsler, Rusya’nın bölgedeki varlığını güçlendirmesini ve NATO’ya karşı caydırıcılık kapasitesini artırmasını sağlıyordu. Ayrıca, Suriye’deki müdahaleler, Rusya’nın küresel bir aktör olarak etkisini yeniden tesis etmesine ve uluslararası arenada daha güçlü bir konum elde etmesine olanak tanıyordu. Bu nedenle, Suriye’deki strateji, Moskova için sadece bölgesel bir hedef değil, aynı zamanda jeopolitik ve jeostratejik bir hamle olarak görülmüştür. “SURİYE, AFRİKA ÜLKELERİNE YÖNELİK EKONOMİK VE ASKERΠOPERASYONLARINI KOLAYLAŞTIRABİLECEK BİR KÖPRÜ” Rusya’nın askerî ve ekonomik operasyonlarında Suriye’nin sahip olduğu konumun önemine değinen Şahin “Akdeniz’e kıyısı olan Suriye, Rusya’ya bölgedeki stratejik deniz yollarına erişim sağlarken aynı zamanda Afrika ülkelerine yönelik ekonomik ve askeri operasyonlarını kolaylaştırabilecek bir köprü işlevi görüyordu.” değerlendirmesinde bulundu. Rus donanmasının Tartus’taki deniz üssü aracılığıyla Akdeniz’de varlık gösterebildiğini, üs nedeniyle enerji yollarının da kontrolünün sağlanabildiğini kaydeden Başkan, Rusya’nın bu üste varlık göstermesinin bölgedeki diğer büyük güçlere karşı denge oluşturmasında kritik bir rol üstlendiğini belirtti. Şahin, Rusya’nın Suriye üzerinden sağladığı lojistik avantajların Kuzey Afrika ülkeleriyle ilişkilerini etkilediğini ve özellikle Libya’daki etkinliğini artırmasına da ciddi olanaklar sağladığına da dikkat çekti. ESED REJİMİNİN DÜŞMESİYLE BÖLGEDEKİ RUS VARLIĞI TEHDİT ALTINDA Suriye’deki Rus yanlısı Esed rejimin düşmesiyle bölgedeki Rus varlığının tehdit altında kaldığını belirten Şahin, Rusya’nın yaşadığı stratejik kaybı telafi etmek için birliklerini Libya’ya kaydırma olasılığı olduğu değerlendirmesinde bulundu. Başkan, değerlendirmesinde “Suriye’deki başarısızlık karşısında Libya’da bir dayanak noktası oluşturmak, Rusya’nın bölgedeki rolünü devam ettirebilmesi açısından kritik bir hamle olarak değerlendirilebilir.” ifadelerine yer verdi. Ayrıca Şahin; Rusya’nın Libya’ya yönelmesinin de stratejik bir hamle olduğunu, Libya’nın  Akdeniz’in merkezinde yer alması ve enerji rezervleri açısından zengin olması nedeniyle Suriye’ye karşı alternatif konumunda olduğunu vurguladı. RUSYA LİBYA’DAKİ GÜÇ BOŞLUĞUNDAN YARARLANMAYA ÇALIŞABİLİR Rusya’nın askerî varlığını Hafter kontrolündeki Libya’nın doğusunda yeniden konuşlandırabileceğini belirten Başkan, bu bölgedeki askerî üslerin kullanımının Rusya açısından Akdeniz’e erişim ve Kuzey Afrika’daki nüfuz açısından önem taşıdığını belirtti. Libya’nın Rusya açısından kritik bir önem taşıdığını belirten Şahin; aynı zamanda Rusya’nın Libya’daki istikrarsızlık ve güç boşluğundan yararlanmaya çalışabileceğine de dikkat çekti. Ayrıca Şahin, Wagner gibi Rusya bağlantılı paramiliter yapıların Libya’da halihazırda Hafter güçlerine destek vererek hem askerî hem de ekonomik çıkarlar doğrultusunda faaliyet gösterdiğini belirtti. Şahin değerlendirmesini; Libya’nın bulunduğu konumun Rusya için Afrika’daki askerî operasyonları desteklemek, bölgesel nüfuzu artırmak ve enerji kaynaklarına erişimi güvence altına almak açısından önem taşıdığını belirterek bitirdi.

Suriye’den ayrılan Rus gemileri Portekiz sularında görüldü! Haber

Suriye’den ayrılan Rus gemileri Portekiz sularında görüldü!

Suriye'deki Beşşar Esed rejimi, 8 Aralık 2024 tarihinde devrildi. Devrik diktatör Esed'in müttefiki Rusya, bölgedeki üslerini tahliye etmeye başladı. Rusya'nın Tartus Deniz Üssünden ayrılan gemiler, Portekiz sularında görüntülendi. NATO Deniz Komutanlığı, konuyla ilgili açıklama yaptı. "İTTİFAK İZLİYOR VE BİZ UYANIK DURUMDAYIZ" NATO Deniz Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada; Portekiz donanmasına ait NRP Álvares Cabral ve NRP Setúbal savaş gemilerinin, Rus donanmasına ait Novorossiysk denizaltısını ve Portekiz açıklarındaki Alexander Shabalin çıkarma gemisini takip ettiği belirtildi. Açıklamada, "İttifak izliyor ve biz uyanık durumdayız! Kısa bir süre önce Portekiz Donanmasından NATO müttefiklerimiz NRP Álvares Cabral ve NRP Setúbal, Rus denizaltısı Novorossiysk ve Büyük Çıkarma Gemisi (LLT) Alexander Shabalin'i Portekiz yakınlarındaki sulardan geçerken izledi." ifadelerine yer verildi. The Alliance is watching and we are vigilant! Recently, our NATO allies from the Portuguese Navy, NRP Álvares Cabral and NRP Setúbal, monitored the Russian submarine Novorossiysk and the Large Landing Ship (LLT) Alexander Shabalin as the ships passed through waters near Portugal.… pic.twitter.com/3r0hcNd9j4 — NATO Maritime Command (@NATO_MARCOM) January 5, 2025 RUS DONANMASI EN ZAYIF SEVİYESİNDE Naval News tarafından yapılan haberde, gemi ve beraberindeki denizaltının 2 Ocak 2025 tarihinde Suriye’den ayrıldığı bilgisi yer aldı. Haber sitesi, Rusya’nın Akdeniz’de denizaltısının bulunmadığını iddia ediyor. Ayrıca haberde, Rus donanmasının Ukrayna'ya karşı 2022 yılında başlatılan topyekûn savaştan bu yana en zayıf seviyesinde olduğu belirtildi. RUSLAR ASKERİ TEÇHİZATI SURİYE'DEN AFRİKA'YA NAKLETMEYİ PLANLIYOR Rusya, Suriye’deki askeri ekipman ve silahlarının bir kısmını Libya’ya taşımayı planlıyor. Rusların, Suriye'deki askeri teçhizat ve silahları çıkarmak için Tartus üssüne savaş gemilerinin gelmesini beklediği bildirildi. UKRAYNA İSTİHBARATI RUSYA'NIN PLANINI AÇIKLADI Ukrayna Askeri İstihbaratından (GUR) bugün yapılan açıklamaya göre, Suriye'nin Tartus şehrindeki askeri deniz üssünde konuşlandırılan Rus birlikleri, askeri ekipman ve silahları taşımak için askeri gemilerinin limana gelmesini bekliyor. Tartus üssünde ayrıca, Rusya Savunma Bakanlığına bağlı "Afrika Birliği" adlı paralı asker grubunun askerlerinin de bulunduğu belirtildi. Suriye'nin Tartus limanına, 5 Ocak 2025 tarihinde Rusya'nın İvan Grin ve Aleksandr Otrakovskiy büyük çıkarma gemileri ile Sparta adlı yük gemisinin gelmesinin beklendiği kaydedilen açıklamada, söz konusu gemilerin halihazırda Akdeniz'de Tartus'a doğru ilerlediği aktarıldı. 8 Ocak 2025'te ise Tartus'a iki Rus gemisinin daha gelmesi bekleniyor. Sparta II adlı yük gemisi ile İvan Skobelyev adlı tankerin şu anda, Cebelitarık Boğazı'nı geçmeyi planladıkları bildiriliyor. GUR’un açıklamasına göre Rusya, Sparta ve Sparta II yük gemilerini, Suriye'den Libya'ya askeri ekipman ve silah taşımak için kullanmayı planlıyor. Ayrıca Rusya'nın Akdeniz'deki askeri filo birleşik operasyon birliği tarafından yönetilen Amiral Golovko fırkateyni yakıt ikmali yapmayı planlıyor.

Suriye’ye üs tahliyesi için giden Rus gemisi Akdeniz açıklarında battı! Haber

Suriye’ye üs tahliyesi için giden Rus gemisi Akdeniz açıklarında battı!

Suriye'de 8 Aralık 2024 tarihinde Rusya, İran ve bölücü terör örgütü PKK/YPG destekli savaş suçlusu Beşşar Esed rejimi tarihe karıştı. 61 yıldır ülkeyi yöneten Baas Partisi, pek çok katliam ve zulme imza atmıştı. En büyük destekçisi savaş suçlusu Rusya Federasyonu'nun çekilmesinin ardından Esed rejimi adeta ortada kaldı. İdlip'ten 27 Kasım'da ilerleyişini sürdüren Suriyeli muhalifler, 8 Aralık'ta Şam'a ulaşarak zaferini ilan etti. Rusya, desteklediği Esed'in devrilmesinin ardından bölgede bulunan üslerini boşaltmaya başladı.   RUS KARGO GEMİSİ AKDENİZ AÇIKLARINDA BATTI 23 Aralık 2024 günü saat 12:30 civarında Akdeniz'de seyir halinde olan Rus kargo gemisi Ursa Major'da bir patlama meydana geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, gerçekleşen patlamanın ardından yan yatan gemi hakkında 24 Aralık 2024 tarihinde bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada Ursa Major'un Akdeniz’in uluslararası sularındayken makine dairesinde meydana gelen bir patlama sonucu battığı belirtildi. Gemide bulunan 16 mürettebattan 14'ü kurtarılırken 2 tanesinin kayıp olduğu kaydedildi. UKRAYNA İSTİHBARATI GEMİNİN SURİYE'YE GİTTİĞİNİ AÇIKLADI Ursa Major gemisi, uzun zamandır Suriye’deki Rus kuvvetlerine ikmal yolu olarak kullanılan Suriye Ekspresi'nde görev alıyordu. Ukrayna istihbaratı ve İspanyol kaynaklar, Ursa Major adlı geminin, diktatör Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından ülkeden çekilen Rus askeri ekipmanlarını taşımak üzere Suriye'ye gittiğini belirtti. Rus kaynakları ise geminin Saint Petersburg şehrinden Vladivostok’a doğru yol aldığını öne sürdü. SURİYE'DEKİ RUS KUVVETLERİ TEÇHİZATINI LİBYA'YA MI ÇEKTİ? Esed dönemi sona ererken, Suriye'deki Rus kuvvetlerinin Libya'nın doğusuna doğru ilerlediği kaydediliyor.  "HERHANGİ BİR RUS KUVVETİNİN ÜLKEMİZE GELMESİ KABUL EDİLEMEZ" Libya Ulusal Birlik Hükûmeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Trablus Medya Günleri'nde tertip edilen forumda konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Bu bağlamda basına demeç veren Dibeybe, "Suriye’den herhangi bir Rus kuvvetinin ülkemize gelmesi gibi bir durum kabul edilemez" dedi. LİBYA BUNUN İÇİN SAVAŞMAYA HAZIR Dibeybe, hiçbir Libya vatandaşının ülkesine gelen yabancı kuvvetin hegemonyası altına girmeyi kabul etmeyeceğini aktardığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: Tabi bizim bazı devletlerle eğitim, tatbikat ve silahlanma gibi konularda anlaşmalarımız var. Bunların dışında herhangi bir taraf izinsiz Libya’ya gelirse kabul edemeyiz, onunla savaşırız. Libya’nın uluslararası bir savaş meydanı olmasına razı olmamız mümkün değildir. ABD merkezli basın servisi The Wall Street Journal, Esed rejiminin son bulmasıyla birlikte Suriye'deki Rus kuvvetlerinin teçhizatını Libya'ya çektiğini ileri sürmüştü.

Rusya'nın Akdeniz'deki tahtı sallanıyor! Haber

Rusya'nın Akdeniz'deki tahtı sallanıyor!

Bir dönem Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ordusu Avrupa Komutanlığı yapan emekli General Mark Hertling, Suriye'de yaşanan gelişmelerin Rusya'nın politikalarını önemli ölçüde etkileyeceğini dile getirdi. General Hertling; Esed rejiminin muhalif güçler tarafından devrilmesi durumunda, Rusya'nın Suriye'deki askeri üslerini kaybetmesiyle Akdeniz'deki durumu etkileme kabiliyetinden de mahrum kalacağını belirtti. Bilindiği üzere, Rus donanma gemileri, önceki gün Suriye'nin Tartus Limanı'ndan ayrılmıştı. ESED'IN DEVRİLMESİ, RUSYA'NIN AKDENİZ'DE GÜÇ KAYBETMESİ DEMEK Suriye'de Rus deniz ve hava üslerinin bulunduğunu hatırlatan General, "Bu üslerin her ikisi de ona (Putin'e) Akdeniz'e erişim sağlıyor. Esed'ın devrilmesi durumunda bunu kaybettiğinde, Akdeniz'i etkileme kabiliyetini de kaybetmiş olacak" ifadelerini kullandı. General, aynı zamanda Rusya'nın Ukrayna ile devam eden topyekun savaş nedeniyle Karadeniz'deki nüfuzunun bir kısmını da kaybettiğine dikkat çekti. Putin'in köşeye sıkıştığını ve sahip olduğu üslerin hepsinin bölgelerdeki askeri varlıkları için kritik önem atfettiğini kaydetti. Hertling, açıklamasının devamında "Putin ve sözcüsü ne kadar sakin görünseler de, olup bitenler konusunda kendilerini iyi hissetmek için bir nedenleri yok" ifadelerine yer verdi. SURİYE'DE NELER OLUYOR? Suriye’deki Rus yanlısı Esed rejiminin Halep'i boşaltması ve Suriye Milli Ordusu ile Heyet Tahrir Şam (HTŞ) unsurlarının ilerlemesi sonucu yeni bir süreç başladı. Suriye'nin Halep ilinin batısında 27 Kasım'da, sekiz yıl aradan sonra ilk kez rejim güçleri ve muhalifler arasında sıcak çatışmalar şiddetlendi. 28 Kasım'da Halep'in batı kırsalından merkeze doğru ilerleyen rejim karşıtı silahlı gruplar, 30 Kasım'da merkezin büyük bir bölümünü ise ele geçirdi. Tüm İdlib ve Halep genelinde hakimiyet sağlayan silahlı gruplar, Hama ilinde de çatışmaya devam ederek ilerleyişi sürdürüyor. Suriye Milli Ordusunun 1 Aralık'ta Halep’te terör örgütü PKK/YPG'ye karşı başlattığı “Özgürlük Şafağı Operasyonu'nda” ise Tel Rıfat ilçe merkezi terör örgütünden arındırıldı.  Rusya ve Esed rejimi güçleri, Halep ve İdlip şehirlerinde sivillere yönelik hava saldırılarına ise devam ediyor. 27 Kasım-2 Aralık tarihleri arasındaki hava saldırılarında 81 sivil yaşamını yitirdi ve 304 sivil ise yaralandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 Aralık 2024 tarihinde bir görüşme yaptı. Bu görüşme, tarafların bakış açılarının ortaya çıkması açısından önemliydi. Putin, Esed yönetimine saldıran muhalifleri "terörist" olarak nitelendirirken; Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bu durumu durdurmasını talep etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Putin’den Şam’ı siyasi çözüm için daha fazla teşvik etmesi beklentisini ifade etti.

Tatar: KKTC'nin güvenliği Türkiye'nin güvencesindedir Haber

Tatar: KKTC'nin güvenliği Türkiye'nin güvencesindedir

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar 14 Nisan 2024 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nde Akdeniz'deki gelişmelerin ele alındığı üst düzey toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya Cumhurbaşkanı Tatar başkanlık yaptı. Toplantıya Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Osman Aytaç, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Okan Donangil ve Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Güneş Onar ve Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu katıldı. KIBRIS TÜRK HALKININ ENDİŞELENECEĞİ BİR DURUM YOK İran'ın İsrail'e yönelik insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzelerle yaptığı misillemenin yanısıra Akdeniz'deki gelişmelerin de değerlendirildiği toplantının ardından basına açıklamalarda bulunan Tatar, Türkiye'nin üstün kabiliyet ve kapasitesini bölge barışı ve huzuru için kullandığını belirterek, Kıbrıs Türk halkının endişeleneceği bir durum olmadığını kaydetti. HALKIMIZ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN GÜVENCESİNDE Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye'nin bölgenin güçlü ülkesi olduğuna ve tüm imkanları ile Kıbrıs Türk halkına destek verdiğine işaret ederek, "Halkımızın güvenliği, Türkiye'nin güvencesindedir. Halkımız, Türkiye Cumhuriyeti'nin güvencesinde, güven huzur ve barış içinde yaşamaya devam edecektir. Halkımız endişelenmesin" ifadelerini kullandı. "KKTC'NİN GÜVENLİĞİ TÜRKİYE'YE AİTTİR" Toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Feyzioğlu da Türkiye'nin KKTC'nin garantörü ve müttefiki olduğunu hatırlatarak, "KKTC'nin güvenliği Türkiye'ye aittir" dedi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.