SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tataristan

QHA - Kırım Haber Ajansı - Tataristan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tataristan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukrayna'nın yeni uzun menzilli kamikaze SİHA'sı Rusya'nın hava savunmasını aşıyor Haber

Ukrayna'nın yeni uzun menzilli kamikaze SİHA'sı Rusya'nın hava savunmasını aşıyor

Ukraynalı uzmanlar, sivil bir hafif uçağı güçlü bir savaş başlığı taşıyabilen ve bin kilometreden fazla menzile sahip ağır kamikaze silahlı insansız hava aracına (SİHA) dönüştürmeyi başardı. RUS SAVUNMASI İÇİN ZOR HEDEF Alman Bild gazetesinin haberine göre, söz konusu SİHA büyük boyutlarına rağmen tasarım özellikleri sayesinde Rusya'nın hava savunması için zor bir hedef haline geldi. SİHA, yüksek sıcaklıklara ulaşmayan, düşük ısılı bir motora sahip ve bu özellik, onu Rus radarları için daha zor tespit edilebilir kılıyor. Ayrıca, özel bir kaplama sayesinde radar koruması sağlanırken, düşük irtifa ve düşük hızda hareket etmesi düşman sistemlerinden kaçma konusunda ek avantajlar sunuyor. ???? Ukrayna, Rusya'da bulunan SİHA fabrikasını vurdu! pic.twitter.com/BK1qsVBZc4 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) April 2, 2024 RUSYA İÇERİSİNDEKİ HEDEFLERDE KULLANILIYOR Bu kamikaze SİHA, özellikle Rusya topraklarına yapılan karşı saldırılarda etkili oluyor. Son dönemdeki en etkili kullanımı ise, Ukrayna'dan bin 200 kilometre uzaklıkta bulunan Tataristan'daki Şahid tipi kamikaze SİHA’larının üretildiği fabrikaya gerçekleştirilen operasyon oldu. Ayrıca, geliştirilen SİHA ile Çeçenistan'ın Grozni kenti gibi, Ukrayna sınırından oldukça uzak olan Rusya'nın diğer bölgelerindeki hedeflere de saldırılar gerçekleştirildi. Saldırıların video analizi, bu silahın mevcut birimlerin sınırlı sayıda olması da dahil olmak üzere bazı zayıflıklarına işaret etse de söz konusu SİHA’ların uzak mesafelere saldırı gerçekleştirmedeki etkinliği hâlâ yüksek.

29 Kasım Tataristan Bayrak Günü Haber

29 Kasım Tataristan Bayrak Günü

Bağımsız Tataristan Cumhuriyeti Yüksek Konseyi tarafından 29 Kasım 1991'de Tataristan bayrağı kabul edildi. Aradan geçen 33 yılda "Tataristan Bayrak Günü" Rusya'nın asimilasyon ve Tatar kimliğini reddetme siyaseti nedeniyle buruk bir şekilde karşılanıyor. TATARİSTAN BAYRAĞI NASIL KABUL EDİLDİ? 1991 yılında Tataristan Bayrağı ve armaları için bir yarışma düzenlendi. Halk sanatçısı Tavil Khaziakhmetov’un tasarımlarından biri 100'den fazla teklif arasından seçilerek; Tataristan Parlamentosu tarafından kabul edildi. Tataristan bayrağı; yeşil, beyaz ve kırmızı olmak üzere 3 renkten oluşuyor. Bayrağın yeşil rengi yeniden doğuşu ve baharı temsil ediyor. Bayraktaki beyaz renk saflık anlamına gelirken, kırmızı renk ise yaşamın enerjisini ve gücünü simgeliyor. TATARİSTAN BAĞIMSIZLIK GÜNÜ KUTLAMASI YAPACAĞI GÜNÜ BEKLİYOR 30 Ağustos 1990 tarihinde Tataristan’ın bağımsızlık beyannamesi kabul edildikten sonra o gün, Bağımsızlık Günü olarak kutlanmaya başlandı. Rusya Federasyonu, o günden bugüne Tataristan'ın bağımsızlığını baltalayacak hamlelerde bulunuyor. 2021 yılının aralık ayında Rusya Devlet Duması tarafından kabul edilen Bölgesel Yönetim Kanunu ile "cumhuriyet" statüsü kaldırıldı. Tataristan, bu kararın ardından federal bölge haline geldi. Ayrıca, Tataristan'da Cumhurbaşkanı sıfatı da kaldırıldı yerine diğer federal yönetimler gibi bölge başkanı sıfatı kullanılır hale geldi. 2021'in kasım ayında Tataristan Devlet Şurası, Tatar halkının anayasal hakkı olan "Cumhurbaşkanlığı" sıfatının kaldırması hakkındaki kararı reddetse de Putin idaresindeki Rusya, kararı umursamadı. Tataristan'da yerli halkın dili, kültürü ve anayasal hakları elinden alınarak Putin Rusyası tarafından ağır bir asimilasyon politikası uygulanıyor.

Tataristan'da nüfusu azalan köyleri geziyor: Şaidullin çektiği videolarla dikkatleri üzerine topladı Haber

Tataristan'da nüfusu azalan köyleri geziyor: Şaidullin çektiği videolarla dikkatleri üzerine topladı

"Tatarlar Hakkında Her Şey" başlıklı projesiyle YouTube hesabında Tataristan'da nüfusunu kaybetmek üzere olan köyler hakkında video çeken Ranis Şaidullin (Ranis Shaidullin) isimli Youtuber dikkatleri üzerine topluyor. Basın servisi Milyar Tatar ise konuyla ilgili tüm merak edilenleri Şaidullin'e yöneltti. Şaidullin, "Terk Edilmiş Rusya" isimli YouTube kanalından ilham alarak, Tataristan'da nüfusu azalan köyleri araştırmayı hedeflediğini kaydetti. Çalışmalara başladığı ilk ayları aktaran Şaidullin şu ifadelere yer verdi: "2013 yılında 'Tataristan Cumhuriyeti'nin Kaybolan Köyleri' projesini yapmaya başlayan Aktanış bölgesinden Bilgisayar Bilimleri Öğretmeni İlnaz Sharipov'un internet sayfasını buldum. Projesinden ve kaybolan yerleşim yerlerimizin tarihini korumanın neden bu kadar önemli olduğundan bahsetti. Bir süre sonra site çalışmayı durdurdu ve toplanan tüm bilgiler ortadan kayboldu. 2016 yılında 'Tataristan Cumhuriyeti'nin Kaybolan Yerleşimleri' ile ilgili bir rehber çıktı. Materyali inceledikten sonra rehberde listelenmeyen köylerin olduğunu fark ettim. O andan itibaren kaybolan yerleşim yerleri hakkında bir internet sayfası oluşturma fikri aklıma geldi." KÖYLER NÜFUSUNU KAYBEDİYOR Çocukken Tarih ve Coğrafya derslerine oldukça ilgili olduğunu vurgulayan Şaidullin, 2022 yılı itibarıyla kaybolmak üzere olan köyleri gezmeye başladığını ifade etti. Tataristan'daki köylerin büyük çoğunluğunda insanların kentlere yerleştiklerini belirten Şaidullin, "Baktığınızda terk edilmiş köylerin istatistikleri çok büyük. Yaklaşık olarak şunu söyleyebilirim ki, 1930'larda Tataristan'da yaklaşık 4,5 bin köy olduğunu biliyorum, 1960-70'lerde ise yaklaşık bin köy yok oldu. Yani 90'lı yıllarda zaten sadece 3,5 bin köy vardı. Artık bu süreç büyük ölçüde hızlanıyor." dedi. Son yıllarda başlayan kentleşme ile köylerin yok olma tehlikesi altında olduğunu belirten Şaidullin, gittiği son köy olan Isaevo'da 7 kişinin yaşadığını aktardı.  Şaidullin kendisine yöneltilen, "Ziyaret ettiğiniz her köyde size yerleşimin bir tür tarihini anlatıyorlardır. Ziyaret ettiğiniz en eski köy hangisiydi?" sorusuna ise Kazan Hanlığı döneminden kaldığını düşündüğü, ziyaret ettiği en eski köyün Rybnoslobodsky bölgesindeki Nosovka olduğunu söyledi. SSCB DÖNEMİNDE CAMİLERİN ÇOĞU YIKILDI Öte yandan Şaidullin, Sovyetler Birliği döneminde Tataristan'da çok sayıda caminin yıkıldığını ve birçoğunun kiliseye, okula veya kültür merkezine çevrildiğinin altını çizdi.

Rusya, 73 yaşındaki Kazan Tatar millî hareketi emektarını alıkoydu Haber

Rusya, 73 yaşındaki Kazan Tatar millî hareketi emektarını alıkoydu

Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti’ndeki Yarçallı (Naberejnıye Çelnı) kentinde yaşayan, Kazan Tatar millî hareketi emektarı 73 yaşındaki Zinnur Agliullin bu sabah Rus kolluk kuvvetleri tarafından alıkonuldu. Sürgündeki Bağımsız Tataristan Cumhuriyeti Hükûmeti basın servisi, Rus kolluk kuvvetlerinin bu sabah Kazan Tatar millî hareketi emektarı Zinnur Agliullin’in evine baskın düzenleyerek 73 yaşındaki aktivisti alıkoyduğunu bildirildi. 1990’lı yıllarda Kazan Tatar Halk Merkezi liderliği görevini yürüten Agliullin, Ağustos 1990’da Tataristan’a cumhuriyet statüsünün verilmesi talebiyle açlık grevi düzenleyen aktivistlerden biriydi. ZİNNUR AGLİULLİN "AŞIRILIK PROPAGANDASI" İLE SUÇLANIYOR 73 yaşındaki Kazan Tatar aktivistin alıkonulmasını Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendiren Sürgündeki Bağımsız Tataristan Cumhuriyeti Başbakanı Rafis Kaşapov, baskının 22-24 Ekim'de Kazan'da yapılacak BRICS zirvesi hazırlıkları bağlamında gerçekleştiğini belirtti. Kaşapov, “Zinnur Agliullin’in eşi Almira Agliullina’nın anlattığına göre sabah saatlerinde evlerinde arama yapıldı. Arama yapanlar arasında Aşırılıkla Mücadele Merkezi memuru Aleksey Sokolov ve FSB memuru Oleg Bikmullin bulunuyordu. Ayrıca aramada iki tanık da hazır bulundu.” dedi. Aşırılıkla Mücadele Merkezi memuru Aleksey Sokolov, "aşırılık propagandası" suçlaması çerçevesinde Zinnur Agliullin hakkında soruşturma başlatıldığını bildirdi. Agliulin’in millî hareket bağlamındaki aktif faaliyetleri nedeniyle baskıya uğradığını belirten Kaşapov, “Bunlar, hâlâ orada (Rusya’da) kalan aktivistleri bastırmaya çalışan kolluk kuvvetleri ve özel servislerin uyguladığı baskılardır. Çuvaşistan, Udmurtya, Mari-El ve tüm Volga cumhuriyetlerinde bu tür aramalar ve ceza davalarının başlatılması sistematik olarak gerçekleştiriliyor." ifadelerini kullandı. Rus kolluk kuvvetleri, Mayıs 2024’te de Zinnur Agliullin’i gözaltına almıştı. Birkaç saat süren sorgudan sonra aktivist serbest bırakıldı. Aynı gün Rus polisi, baskılardan dolayı Tataristan’ı terk etmek zorunda kalan Rafis Kaşapov ve kardeşi Nafis Kaşapov’un evlerine de baskın gerçekleştirmişti. KREMLİN’İN AMACI RUSYA’DAKİ TÜM MİLLETLERİ RUSLAŞTIRMAKTIR! Öte yandan Kazan Tatar tarihçi ve yazar Roza Kurban, Putin rejiminin Kazan Tatar milliyetçilerine baskı uygulamayı sürdürdüğünü kaydederek şu değerlendirmede bulundu: 18 Eylül 2024 tarihinde Kazan Tatar milliyetçisi Zinnur Agliullin gözaltına alındı.  Putin Rusyası'nda milliyetçilere nefes aldırılmıyor. Rusların en büyük korkusu Türk Birliği fikri ve Türklerinin bir araya gelmesidir. Son tutuklamanın Türk dünyası ortak alfabesi açıklandıktan sonra yapılması da bunun bir delilidir. Rusların amacı Rusya Federasyonu’na bağlı tüm milletleri Ruslaştırmak; dilini, tarihini ve kültürünü yok edip unutturarak mankurtlaştırmaktır. Milliyetçileri tutuklayarak korku imparatorluğu yaratmaya çalışan Putin ve çetesi bunu başaramayacaktır. Millî bağımsızlık mücadelesi son milliyetçi ölene dek devam edecektir. 2019 yılında dilim yoksa benim de yaşamamın bir anlamı yok diyerek kendini ateşe veren Albert Razin'i unutmadık onlar bizim için kahramandır.  Kahramanların öldüğü yerde efsaneler doğar…

Rusya’dan Kazan Tatarı gazeteci Alsu Kurmaşeva’ya hapis cezası Haber

Rusya’dan Kazan Tatarı gazeteci Alsu Kurmaşeva’ya hapis cezası

Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi, Radio Free Europe/Radio Liberty (RFE/RL) Tatar-Başkurt Servisi Muhabiri Alsu Kurmaşeva’yı “Rus ordusu hakkında yalan haber yaymaktan suçlu” bularak hakkında 6,5 yıl hapis cezası kararı aldı. Alsu Kurmaşeva’nın dava dosyası mahkemeye "gizli' damgasıyla geldi ve kapalı oturumda görüşüldü. Tataristan Yüksek Mahkemesi kararını 19 Temmuz 2024 tarihinde açıkladı. RUSYA GERÇEĞİ YAZAN GAZETECİLERİ SUSTURUYOR Radio Free Europe/Radio Liberty (RFE/RL) Tatar-Başkurt Servisi Muhabiri Alsu Kurmaşeva, 18 Ekim 2023 tarihinde Kazan'da gözaltına alınmıştı. Kazan Tatarı gazeteci Alsu Kurmaşeva'nın, 2 Haziran 2023'te Kazan havalanında pasaportlarına ve telefonuna el konulmuş ve ardından izinsiz vatandaşlık aldığına dair para cezasına çarptırılmıştı. 1998 yılından bu yana Çekya'nın başkenti Prag şehrinde yaşayan gazetecinin, hem Rusya Federasyonu hem de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) pasaportunun olması bu duruma gerekçe gösterilmişti. Kurmaşeva'nın 2022 sonbaharında Rus askere alma vakalarına ilişkin verileri çevrim içi olarak topladığını ve yurtdışına aktardığını iddia eden Rus makamları, gözaltı kararına gerekçe olarak bunları gösterdi. 6 ay sonra 11 Aralık 2023’te, savcılık Kurmaşeva hakkında Rus ordusu hakkında "sahte haberler" yayma suçlamasıyla bir ceza davası açtı. Gazeteci, 2022’de Radio Free Europe/Radio Liberty (RFE/RL) Tatar-Başkurt Servisi tarafından hazırlanan "Savaşa Hayır. Ukrayna İşgaline Karşı Çıkan 40 Rus Vatandaşının Hikayesi" kitabı yaymakla suçlandı. Kurmaşeva, Tataristan ve Başkurdistan dahil olmak üzere Rusya'nın başlattığı savaş hakkında ayrıntılı haberler yazıyordu. Kurmaşeva, Putin Rusyası'nın Ukrayna'daki işgal girişimi ve saldırılarına karşı çıkıyordu.

Rusya tarafından savaşmaya zorlanan 4 bin 300 Tatar ve Başkurt öldü Haber

Rusya tarafından savaşmaya zorlanan 4 bin 300 Tatar ve Başkurt öldü

İşgalci Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine karşı başlatığı işgal girişimi kapsamında savaşmaya mecbur bırakılan çok sayıda Tatar ve Başkurt hayatını kaybetti. Radio Free Europe/Radio Liberty (RFERL) (Özgür Avrupa Radyosu) tarafından toplanan bilgiler doğrultusunda 3. yılına giren savaşta Tataristan ve Başkurdistan'dan seferberliğe alınan 4 bin asker cephede öldü. EN AZ 4 BİN 300 TATAR VE BAŞKURT CEPHEDE HAYATINI KAYBETTİ Çevrimiçi platformlar, resmî kaynaklar ve sosyal ağlar üzerinden bilgi toplayan basın servisi RFERL, Tatarsitan'da en az 2 bin, Başkurdistan'da ise en az 2 bin 300 kişinin öldüğünü kaydetti. Rusya'ya bağlı her iki ülkede toplamda 4 bin 300 askerin hayatını kaybettiği belirtilirken söz konusu sayının çok daha yüksek olabileceği ifade edildi. 25 Haziran 2024 tarihi itibarıyla Tataristan'da ölen askerlerin sayısı şu şekilde: "Kazan 341 kişi, Naberezhnye Chelny 237 kişi, Nizhnekamsk bölgesi 126 kişi, Almetyevsk bölgesi 98 kişi, Bugulma bölgesi 72 kişi, Zelenodolsk bölgesi 69 kişi, Baltaç bölgesi 53 kişi, Alabuga bölgesi 51 kişi, Çistopol bölgesi 51 kişi, Aznakai bölgesi 45 kişi, Mamadysh bölgesi 43 kişi, Kukmara bölgesi 42 kişi" Öte yandan Başkurdistan'da hayatını kaybeden askerlerin sayısına ise şöyle yer verildi: "Ufa şehri 225 kişi, Sterletamak şehri 104 kişi, Beloret bölgesi 91 kişi, Uçaly bölgesi 80 kişi, Abjalil bölgesi 59 kişi, Baltaç bölgesi 53 kişi, Şambai bölgesi 52 kişi, Eglin bölgesi 50 kişi, Malavez bölgesi 48 kişi, Tuimazy bölgesi 48 kişi, Salavat şehri 44 kişi, Neftekama şehri 44 kişi" WAGNER'E KATILARAK HAYATINI KAYBEDEN ASKER SAYISI EN AZ 374 İşgalci Rusya'nın Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 21 Eylül 2022'de verdiği seferberlik emri neticesinde savaşa katılmaya zorlanan Tataristan ve Başkurdistan vatandaşlarının sayısı oldukça fazla. RFERL'nin gündeme getirdiği habere göre Rus paralı asker şirketi Wagner'e katılarak hayatını kaybeden en az 374 asker ise Başkurt ve Tataristan'dan. 

Kazan Tatar edebiyatının güçlü kalemi Abdullah Tukay AHBVÜ'de anıldı Haber

Kazan Tatar edebiyatının güçlü kalemi Abdullah Tukay AHBVÜ'de anıldı

Yağmur Filiz Şahin/QHA Ankara Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (AHBVÜ) Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından 22 Nisan 2024 tarihinde Kazan Tatarlarının büyük şairi Abdullah Tukay anıldı. Doğumunun ve vefatının yıl dönümünde şiirleriyle hatırlanan Tukay konulu panel, Üniversitenin Itrî Yerleşkesinde yer alan Mavi Salonu’da gerçekleştirildi. Saat 14.00’te başlayan etkinlikte panelin moderatörülüğünü AHBVÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zûhal Yüksel yaparken, panelist olarak Kazan Tatar tarihçi, araştırmacı ve yazar Roza Kurban, Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülhan Atnur, AHBVÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işılay Işıktaş Sava, AHBVÜ Araştırma Görevlisi Meryem Başkurt Sabaz yer aldı. ???? AHBVÜ Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından Türk dünyasının kadim şairi, Kazan Tatar edebiyatına yön veren Abdullah Tukay, bugün yapılan panel etkinliği ile bir kez daha anıldı pic.twitter.com/jc1c3tMVCX — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) April 22, 2024 Etkinlik; saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Abdullah Tukay tarafından yazılan ve Kazan Tatarlarının resmî olmayan marşı Tuvgan Til’in okunmasıyla başladı. "DÜNYA DÖNDÜKÇE TUKAY'IN ŞİİRLERİ YAŞAMAYA DEVAM EDECEK" Panelin açılışını AHBVÜ Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Naciye Yıldız yaptı. Türk dünyasının çoğu kez katliam, soykırım ve açlıkla karşı karşıya kaldığına vurgu yapan Yıldız, Tukay’ın genç yaşta hayatını kaybettiğini anımsattı. Yıldız, “Türk dünyasında şiiri millî marş haline gelen şair Tukay’ı anmayı elzem gördük. Tukay’ın şiirleri de dünya döndükçe yaşayacak” dedi. "TÜRK DÜNYASININ EN ÇOK ISTIRAP ÇEKEN BOYLARINDAN BİRİ KAZAN TATARLARI" Panelin moderatörlüğünü üstlenen Zûhal Yüksel sözlerine, 1552 yılında Kazan Hanlığının Rus Çarlığı döneminde yıkıldığına ve Kazan Tatarlarının din ve millet konusunda baskı altında kaldığına vurgu yaparak başladı. “Türk dünyasının en çok ıstırap çeken Türk boylarından biri Kazan Tatarlarıdır” diyen Yüksel; dil, eğitim, din ve sosyal hayatlarını ele alarak Kazan Tatarlarının tarihine değindi. Tercüman gazetesinin kurucusu Kırım Tatarı İsmail Bey Gaspıralı’nın Türk dünyasında büyük bir etkisi olduğuna dikkat çeken Yüksel, Abdullah Tukay’ın o dönemde Ceditçilik Hareketinin etkisi altında olduğunu kaydetti. Yüksel, sözlerine son verirken, Kırım Tatar şairi Hamdi Giraybay’ın Kazan Tatar şairi Abdullah Tukay için yazdığı şiiri okudu. KAZAN TATARI TARİHÇİ ROZA KURBAN, ABDULLAH TUKAY'I ANLATTI Tarihçi, Araştırmacı ve yazar olan Kazan Tatarı Roza Kurban, panelde yaptığı konuşmasına şu sözlerle başladı: “Kazan Tatar Türkleri köklü bir geçmişi, zengin bir kültürü ve sayısız değerleri olan bir millettir. Bu değerlerin en önemlilerinden birisi de ünlü şair Abdullah Tukay’dır. Nisan ayı Kazan Tatarları nezdinde Tukay ayıdır. Zira nisan hem Tukay’ı dünyaya hediye eden hem de aramızdan alıp götüren aydır. Tukay’ın doğum günü olan 26 Nisan tarihi uzun yıllardan beri Tataristan’da Şiir Bayramı olarak kutlanmaktadır” Kurban, Kazan Tatarlarının göç ederken bile iki kitap götürdüklerini bunlardan birinin Kur’an-ı Kerim bir diğerinin ise Tukay’ın şiirlerinin yer aldığı kitaplar olduğunu belirtti. Kurban, Tukay’ın Kazan Tatarları arasında kutsal bir isim olduğunun altını çizerek, “Kısacık hayatında büyük bir miras bırakan Tukay, milletinin ilham kaynağı, eskimeyen bir sevdasıdır. Kalplerde yaşayan kuşaktan kuşağa aktarılan bu bitmeyen sevda milletin kalbinde derin bir yaradır” ifadelerine yer verdi. Tukay’ın biyografisini kapsamlı bir şekilde ele alan Kurban; Türk, Arap, Fars ve Rus edebiyatı ile ilgilendiğini ve ilk şiirlerini 1900’lü yıllarda Motıygiye Medresesi’nde yazdığını bildirdi. Aynı zamanda Fikir gazetesinde de düzeltmen olarak görev yaptığını ifade eden Kurban, çevirmenlik de yapan Tukay’ın Tatar çocuk edebiyatı kurucusu olduğunu kaydetti. "GÖNÜLLERİMİZDE TUKAY'IN ŞİİRLERİ YAŞADIKÇA TATAR DİLİ YAŞAYACAKTIR" Tukay adına çok sayıda yüksek lisans ve doktora tezi yazıldığını da sözlerine ekleyen Kurban, Ankara ve İstanbul’da Tukay’ın anıtının dikildiğini söyledi. Kurban, “Bizim gönüllerde, bizim kalplerde Tukay’ın ruhu, Tukay’ın şiirleri, Tukay’ın hüznü vardır. Tukay’ın ruhu yaşadıkça, Tukay’ın ezgileri çaldıkça Tatar milleti, Tukay dili olan Tatar dili yaşayacaktır” ifadeleriyle konuşmasına son verdi. Panel, AHBVÜ öğrencisi Batuhan Emre Ayyıldız’ın, şair Tukay’ın kaleme aldığı “Baskıç” isimli şiirini okumasıyla devam etti.   "TUKAY'IN MİLLETE HİZMET HEDEFİ VARDI" Ardından panele çevrimiçi olarak katılan Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülhan Atnur, “Abdullah Tukay’ın Eserlerinde Halk Edebiyatı Unsurları” başlıklı konuyu ele aldı. Türk dünyası şair ve yazarların birbirlerinden etkilendiği belirten Atnur, aynı zamanda Rus edebiyatına yön veren şairlerin de halk edebiyatından ilham aldığını aktardı. Atnur, “Abdullah Tukay edebiyatı; milletin ilerlemesi, milletine kavuşması, genç neslin yetiştirilmesi, dinin cahil mollaların kontrolünden çıkarılmasında bir araç olarak gördüğünden halk bilimine müracaat ediyordu” ifadesiyle Tukay’ın şiirlerinde bir amaç olduğuna dikkat çekti. Tatar halkının geleceğinin Tukay için çok önemli olduğunu belirten Atnur, Tukay’ın millete hizmet hedefi olduğunu söyledi. Rus edebiyatına karşı şiirlerinde Tatar edebiyatını zenginleştirmeyi düşündüğünü ifade eden Atnur, Tukay’ın aruz vezniyle tasavvufî şiirler yazdığını söyledi. Atnur konuşmasında, “Tukay yalnızca bir milletin edebiyatının temelini atmamış, Tatar Türkçesinin, Tatar kimliğinin gelecek kuşaklara ulaşmasını ve aynı zamanda halk millî unsurlarının başka şair ve yazarlar tarafından kullanılmasını da sağlamıştır. Tukay’ı minnetle anıyorum” dedi. TUKAY'IN KIRIM TATAR EDEBİYATINDAKİ İZLERİ AHBVÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işılay Işıktaş Sava, "Kazan Tatar şairi Abdullah Tukay’ın Kırım Tatar Edebiyatındaki İzleri” başlığıyla söz hakkı aldı. Sava, Tukay’ın kendinden sonraki kuşaklara örnek olduğunu ifade ederek başladığı sözlerine, Kırım Tatar edebiyatında da Tukay’ın iz taşıdığını dile getirdi. Kırım Tatar edebiyatında Tukay’dan izlerin bulunduğu aktaran Sava, bu şairlerden birinin Bekir Sıtkı Çobanzade olduğunu belirtti. Çobanzade’nin “Su Anası” şiirleriyle Tukay’ın etkisi olduğunu, şiiri okuyarak gösterdi. Ayrıca Hamdi Giraybay’ın Tukay’ın ölümü üzerine şiir yazdığını ifade eden Sava, “Bu şiirinde Tukay’ın yaptığı hizmetlerden ve kıymetinin bilinmemesinden söz eder. Giraybay daha sonra yine Anadil adlı şiirine Tukay’dan aldığı dörtlükle başlar” bilgisini verdi. Sava, Tukay’ın etkisinde olan bir diğer Kırım Tatar şair Şakir Selim’in Tukay’a şiirler ithaf ettiğini veya direkt olarak Tukay’ın şiirlerini çevirdiğini aktardı. Ayrıca Sava, Şakir Selim’in Tukay’ın yazmış olduğu “Ahlaksızlık” isimli şiirini okuyarak katılımcılara örnek verdi. Sava, “Kısacık ömrüyle yaptığı işlerle yazdığı şiirlerle Kazan Tatar çocuk edebiyatının kurulmasındaki rolüyle yazdığı anadille sahip çıktığı kimlikle bütün Kırım Tatarlarının gönlünde taht kuran Tukay, kendinden sonra gelen şair ve yazarlara ilham kaynağı olmuş, eşsiz şahsiyetlerden biridir” diyerek Tukay ve Türk dünyası edebiyatına yöne veren şair ve yazarlara rahmet diledi. "TUVGAN TİL ŞİİRİ İLE BİR ÇOCUĞUN DÜNYAYI ALGILAYIŞINA ARACILIK ETTİ" Ardından AHBVÜ Araştırma Görevlisi Meryem Başkurt Sabaz, “Abdullah Tukay’ın Tuvgan Til Şiiri ve Türk Dünyasındaki Anadil” konusunu panele taşıdı. Sabaz, 19. yüzyılda Türk dünyasını etkisi altına alan Gaspıralı ve Ceditçilik Hareketi olduğu dönemin gölgesinde edebiyatçıların yetiştiğini aktardı. Tukay’ın şiirlerinde Arapçadan ve Farsçadan arındırılmış bir dilin hâkim olduğunu ifade eden Sabaz, milliyetçi bir şair olduğunu, şiirlerini “millî sorunları ele almasıyla” ortaya koyduğunu belirtti. Tukay’ın Tuvgan Til şiirini örnek göstererek, “Adeta bir çocuğun hisleriyle yazılan bu şiir anadilin anneden anadilin anneden öğrenilmesini ve çocuğun dünyayı algılayışına aracılık etmesini ortaya koyuyor. Kalbe huzur veren o çocuksu masumiyetin hatırlarının sıcaklığını insanın bu hayatta en önemli amaçlarından biri olan anlaşılabilirliğe vurgu yapması belki de yıllardır bütün Kazan halkının bu şiir ne kadar sevdiğini ortaya koyuyor” değerlendirmesinde bulundu. Sabaz, Tukay’ın bir milleti birleştiren unsurun ana dil olduğuna vurgu yaptığını da kaydetti. Sabaz, sözlerine şu ifadelerle son verdi: “Tukay’ın doğum günü olan 26 Nisan aynı zamanda Anadil Günü olarak kutlanıyor. Anadilin aslında hayatımızın ne kadar da merkezinde yer aldığını vurgulamadan geçmek istemem. Tukay insanoğlunun yüzyıllardır ruhuna hitap eden bir duyguyu bizlere şiirleştiriyor. Bu sayede Türk dünyasının en tanınmış şairlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Dili çok yalın ancak duyguları bütün insanların ortak duyguları. Çocukluğumuzdan ölümümüze kadar bütün duygularımız, ana dilimiz bizim en önemli hazinemiz. Anadilin vatan sevgisinden ayrı düşürmek olmaz. Anadile vurgu yapan pek çok şair vatan sevgisi işlediğini de görüyoruz. Dilimizi kaybetme korkusu zaman zaman bizi yokluyor. Bu bakımdan geçmişimize sahip çıkma düşüncesi ana dil sevgisi ile birlikte büyüyor ama hiçbir zaman kaybolmuyor” Panelin sonunda, AHBVÜ öğrencisi Ömer Arıkoğlu, Tukay’ın “Küzgi Ciller”, AHBVÜ öğrencisi Zûhal Kartal ise “Milletke” şiirini okudu. PANELİSTLERE KATILIM BELGESİ TAKDİM EDİLDİ AHBVÜ Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Naciye Yıldız, panelin moderatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Zûhal Yüksel ve panelist Prof. Dr. Gülhan Atnur'a katılım belgesi verdi. AHBVÜ Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkan Yardımcısı Güljanat Kurmangaliyeva Ercilusu, panelistlerden Doç. Dr. Işılay Işıktaş Sava’ya katılım belgesi takdim ederken, Tarihçi, Araştırmacı, Yazar Roza Kurban, AHBVÜ Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkan Yardımcısı, AHBVÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tümen Somunoğlu’ndan, Araştırma Görevlisi Meryem Başkurt Sabaz ise AHBVÜ Öğretim Üyesi İlahe Gurbancı’dan katılm belgesini aldı. AHBVÜ Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Zeynep Aslan ve AHBVÜ Araştırma Görevlisi Hilal Öztürk ise şiir okuyan öğrencilere teşekkür belgesi takdim etti.

Tataristan'da gençler, savunma sanayi fabrikalarında çalıştırılacak! Haber

Tataristan'da gençler, savunma sanayi fabrikalarında çalıştırılacak!

Ukrayna’ya karşı başlattığı geniş çaplı işgal saldırısında büyük can kayıpları veren ve bundan dolayı erkekleri sürekli seferber etmek zorunda kalan işgalci Rusya, fabrikalarda çalıştıracak işçi bulamıyor. Bu açığı kapatmak için işgalciler, gençleri hedef aldı. İlk adım Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nde atıldı. Tataristan yetkililerinin savunma sanayi kompleksindeki fabrikalarda 14 yaşından büyük gençleri çalıştırabilmek için bir program geliştirdiği bildirildi. Rus gazetesi Kommersant’ın hazırladığı habere göre, Tataristan hükûmeti, gençlerin istihdamını teşvik etmek için yeni bir program geliştirdi ve bu program çerçevesinde 14 yaşından büyük gençleri savunma sanayi fabrikalarında çalışmaya çekmeyi hedefliyor. Yetkililer, 14-18 yaş arası gençlerin istihdamını kolaylaştırmayı ve boş zamanlarında fabrikalarda çalışmalarına izin vermeyi öneriyor. Programı hazırlayanlara göre Tataristan, güya 1990'larda doğum oranının düşmesi ve gençlerin artık çalışmak yerine meslek okulları ve üniversitelerde okumayı tercih etmeleri nedeniyle genç işçi sıkıntısı yaşıyor. GENÇLER SİHA FABRİKASINDA ÇALIŞTIRILIYOR Geçtiğimiz yaz “Protocol” haber sitesi ve RZVRT YouTube kanalı gazetecileri Tataristan'ın Yelabuga (Alabuga) kentinde üniversite öğrencilerinin özel bir ekonomik bölgedeki bir fabrikada İran yapımı Şahid tipi insansız hava araçlarının montajı için işe alındığını bildirmişti. Hazırlanan haberde ilgili fabrikada çalışan işçilerin çoğunun reşit olmadığına dikkat çekilmişti. TATARİSTAN’A SİHA SALDIRISI Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nde bulunan Yelabuga (Alabuga) ve Niznekamsk (Tübenkama) kentlerinde bulunan iki fabrikaya 2 Nisan 2024 tarihinde bu sabah erken saatlerinde silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile saldırı düzenlenmişti. Rus yetkilileri ciddi bir hasarın olmadığını ve işletmelerin teknolojik süreçlerinin aksamadığını öne sürmüştü. ???? Ukrayna, Rusya'da bulunan SİHA fabrikasını vurdu! pic.twitter.com/BK1qsVBZc4 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) April 2, 2024 Ukrayna basınına konuşan Ukrayna Askeri İstihbaratı üyesi bir kaynak, Ukrayna’nın gerçekleştirdiği özel operasyon sonucu Yelabuga’da Şahid kamikaze SİHA’ların toplandığı fabrikaya saldırı düzenlendiğini bildirdi. TATARİSTAN'A İLK SİHA SALDIRISI Bu, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı topyekun işgal saldırısı başlattığı 24 Şubat 2022’ten bu yana Taratistan Cumhuriyeti’ne düzenlenen ilk SİHA saldırısı oldu.Yelabuga kenti Ukrayna’dan bin 200 kilometre uzaklığında bulunuyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.