SON DAKİKA
Hava Durumu

#8 Mart Dünya Kadınlar Günü

QHA - Kırım Haber Ajansı - 8 Mart Dünya Kadınlar Günü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dünya kadınlar günü ve Çin'in Uygur Türkü kadınlara yönelik hak ihlalleri Haber

Dünya kadınlar günü ve Çin'in Uygur Türkü kadınlara yönelik hak ihlalleri

Çin hükumeti, Doğu Türkistan’da başta Uygur Türkleri olmak üzere diğer Türk topluluklarına yönelik büyük bir baskı ve asimilasyon politikası uyguluyor. Bölgeyi tamamen kontrol altına almayı ve halkı asimile etmeyi amaçlayan bu politika kapsamında İslam dini ve Türk kültürünün ögeleri bölgeden silinmeye çalışılıyor. Buna ek olarak Çin yönetiminin bölgede açtığı toplama kamplarında, sayısı 3 milyonu aşkın Uygur Türkünün tutulduğu tahmin ediliyor. ÇİN’İN ASİMİLASYON POLİTİKASI VE UYGUR KADINLAR Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da uyguladığı asimilasyon politikasından en fazla etkilenen kesimlerin başında kuşkusuz kadınlar geliyor. Çin Komünist Parti (ÇKP) yönetiminin şiddet içeren politikaları, bölgede milyonlarca Uygur Türkü kadını mağdur ediyor. Onları en temel insani haklarından mahrum bırakıyor. Doğu Türkistan’da kadınlar, temel bir özgürlük olan inanç hürriyetinden mahrum bırakılıyor. Bunun yanında kadınların içki içmeye, dans etmeye zorlandığı ve inançları gereğince yaşamalarına izin verilmediği bilinen bir gerçek. Kadınların İslami eğitim görmeleri ise neredeyse imkansız. UYGUR TÜRKÜ KADINLAR VE TECAVÜZ Uygur Türkü kadınların Çin yönetimince maruz kaldığı diğer bir baskı ve insanlık dışı suç ise cinsel şiddet. Çin polisinin ve askeri güçlerinin defalarca Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkü kadınlara sistematik bir şekilde, Çin'in inşa ettiği cezaevlerinde ve toplama kamplarında cezalandırma yöntemi olarak tecavüz ettiği biliniyor. UYGUR TÜRKÜ KADINLARIN EVLERİNE ÇİNLİ ERKEKLER YERLEŞTİRİLİYOR Çin hükumetinin bölgede yaygın olarak izlediği bir diğer politika da Uygur Türklerinin evlerine Çinli erkekler yerleştirme uygulaması. Çin yönetimi, evlerdeki Uygur Türkü erkekleri toplama kamplarına kapatırken, hükumetin görevlendirdiği erkekleri bölgedeki evlere yerleştiriyor. Uygur Türkü Müslüman aileler, bu erkeklerle yaşamaya mecbur bırakılıyor. Çinli erkekler Uygur Türkü kadınlara istediği muameleyi ve suçu uyguluyor. Bölgeden gelen haberlerde bir çok Uygur Türkü kadının evlerine yerleştirilen Çinli erkekler tarafından tevacüze uğradığı için intihar ettiği bildiriliyor. Ayrıca Uygur Türkü kadınların zorla Çinli erkeklerle evlendirilmesi de bölgedeki bir diğer yaygın asimilasyon uygulaması. PEK ÇOK KADIN ÖRGÜTÜ, DOĞU TÜRKİSTAN'A SESSİZ Çin yönetiminin, Doğu Türkistan’daki kadınlara yönelik sistematik insan hakları ihlallerine rağmen dünya çapındaki kadın hakları savunucusu örgütlerin pek çoğu, bölgede olup bitenler karşısında sessizliklerini koruyor. Başta Batılı ülkeler olmak üzere birçok bölgede faaliyet gösteren örgütlerin, Uygur Türkü kadınlara yönelik bölgede yapılan sistematik insan hakları ihlallerini gündemlerine almıyor oluşu ise dikkat çekiyor. Doğu Türkistan’da Uygur Türkü kadınların yaşadığı temel insan hakları ihlalleri konusunda tepkilerin yetersizliği özellikle insan hakları penceresinden bakıldığında oldukça dikkat çekici görünüyor.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü: Çin zulmüne uğrayan Uygur Türkü kadınlar... Haber

8 Mart Dünya Kadınlar Günü: Çin zulmüne uğrayan Uygur Türkü kadınlar...

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dünyanın dört bir yanında kutlanıyor. Çin Komünist Partisi tarafından hakları gasp edilen Uygur Türkü kadınlar ise unutuluyor... 8 Mart Dünya Kadınlar Günü: Çin zulmüne uğrayan Uygur Türkü kadınlar... ???? https://t.co/BQf79hZN8a pic.twitter.com/EX6VV4ZXpR — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) March 8, 2023 Kırım Haber Ajansı Çin zulmüne uğramış ve hayatta dahi olup olmadığı bilinmeyen kendisinden hala haber alınamayan pek çok Uygur Türkü kadınları unutmuyor ve hatırlatıyor. Çin tarafından Uygur Türkü kadınların tutuklanma sebepleri ise kiminin Türkiye'ye gelmiş olması, kiminin Türkiye'de eğitim almış olması, kiminin ise yakınlarının veya çocuklarının Türkiye'de eğitim alıyor olmasıydı.  SEYİDE AHMET Seyide Ahmet 38 yaşında. Ankara Gazi Üniversitesi yüksek lisans mezunu, 2 çocuk annesi, oğlu 6, kızı 1 buçuk yaşındayken 2017 yılında evinde tutuklanarak toplama kampına götürüldü. Hala haber alınamıyor. AYGÜL ELİ Aygül Eli 36 yaşında. Ankara Gazi Üniversitesi yüksek lisans mezunu. Bir çocuk annesi, kızı 2 yaşındayken 2017 yılında evinde tutuklanarak toplama kampına götürüldü. Hala haber alınamıyor. MİHRİAY ERKİN Mihriay Erkin 32 yaşında. Pekin Posta ve Telekomünikasyon Üniversitesinde okudu. Daha sonra Şangay Jiaotong Üniversitesi Bitkisel Bioteknoloji bölümünde yüksek lisans yaptı. Çin'de meşhur Guanghua Mühendislik Teknolojisi Ödülü aldı. Japonya Tokyo Üniversitesinde Bitkisel Bioteknoloji alanında Doktora eğitimi aldı. Çin hükumeti tarafından ailesiyle tehdit edildi. Doğu Türkistan'a döndü. 2020 Şubat ayının sonunda Çinli polislerce evinde tutuklandı. Toplama kampına götürülen Erkin'in cansız bedeni kısa bir süre sonra ailesine teslim edildi.  AYGÜL ABLET Aygül Ablet 30 yaşında. Tıp Fakültesi mezunu. Pediatri alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2018 yılında evinde Çinli polisler tarafından tutuklanarak toplama kampına götürüldü. Hala haber alınamıyor. SURİYE TURSUN Suriye Tursun 58 yaşında. Oğlu Cevlan Şirmehmet'i, Türkiye'de hukuk eğitimi aldığı sıırada ziyaret etmek için Türkiye'ye geldi. Doğu Türkistan'a döndüğünde tutuklanarak toplama kampına götürüldü. Hala haber alınamıyor. ÇİMENGÜL AVUT Çimengül Avut 39 yaşında. Şair ve yazar. Üniversite mezunu.1995 yılı Doğu Türkistan'daki Kaşgar Uygur Yayınevinde editör olarak çalışmaya başladı. Temmuz 2018'de Çinli polisler tarafından evinde tutuklanarak toplama kampına götürüldü. Hala haber alınamıyor.

İlk Türk kadın gazeteci: Selma Rıza Haber

İlk Türk kadın gazeteci: Selma Rıza

Kürşat İsmayıl Selma Rıza, Türk gazetecilik dünyasının ilk kadın gazetecisi olarak tarihte yer edindi. Selma Rıza bunun yanı sıra tanınmış bir kadın hakları savunucusu ve yazardı. 1872'de İstanbul'da seçkin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Şura-yı Devlet ve Meclis-i Âyan üyesi Ali Rıza Bey, annesi Macar asıllı Naile Hanım’dır. Ağabeyi Ahmed Rıza, Türk siyaset hayatının önemli isimlerinden biridir. İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİNİN TEK KADIN ÜYESİ Ağabeyi Ahmed Rıza 1889’da eğitim için Fransa’ya gittiğinde, Paris’te faal bir şekilde görüşlerini sürdüren Jön Türk hareketine katıldı. Bir süre sonra Selma Rıza da ağabeyinin yanına Fransa’ya gitmiş, orada Sorbonne Üniversitesinde eğitim görmüştür. Paris’te geçirdiği on yılın ardından İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Paris çevresine dahil oldu. Selma Rıza, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin tek kadın üyesi unvanına sahiptir. Uzun bir süre Meşveret ve Şuray-ı Ümmet Gazetesi’nde çalışan Rıza, ilk Türk kadın gazeteci unvanını Paris’teki gazetecilik faaliyeti döneminde kazandı. 1899’dan itibaren kadınlar sosyal hayattaki konumları üzerine araştırmalarda bulunan Rıza, bu konuda uzman kabul edildi. 1908’de yaşanan II. Meşrutiyet’in ardından İstanbul’a geri döndü. İstanbul’da yaşadığı dönemde Hanımlara Mahsus Gazete ve Kadınlar Dünyası gibi önemli kadın dergilerinde yazmaya devam etti. 1908 ile 1913 arasında Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin (Kızılay) Genel Sekreteri görevini üstlendi. 1916 yılına gelindiğinde, Selma Rıza Osmanlı’da kızların eğitimini ve kültürel gelişimini sağlamak için Kandilli’de bulunan Adile Sultan Sarayı’nı; Kandilli Adile Sultan İnas Mekteb-i Sultanîsi’ne çevirdi. Bu eylemiyle Türkiye’nin ilk yatılı kız lisesinin de açılmasını sağladı. Türk edebiyatının ilk kadın yazarı olan Selma Rıza, Paris yıllarında Uhuvvet romanını yazmasına rağmen bunu hiçbir zaman yayımlamadı. Romanın kaleme alınışından yüz sene sonra Kültür Bakanlığının girişimiyle 1999’da Uhuvvet yayımlandı. Uhuvvet, Türk kadınının toplumsal konularda bilinçlenmesini amaçladı. Rıza, romanda cariyeliğin ve görücü usulü evliliklerin trajik sonuçları üzerine eğildi. Romanın önemli iki ana karakteri olan Sabiha ve Meliha, iki kanadın çatışmasını yansıtır. Selma Rıza hayalindeki Türk kadını imajını ise Meliha'ya yükler. Uhuvvet, Türk kadınının edebiyat alanında gerçekleştirdiği ilk adım olmasının yanında kadın hakları konusunda da yenilikçi fikirler barındırması bakımından kıymetli eser olarak hafızalarda yer almaktadır. Türk kadınının haklarını elde etmesi yolunda önemli faaliyetlerde bulunmuş ve arkasında büyük bir miras bırakmış Selma Rıza, 1931'de hayatını kaybetmiştir.

Türkmenistan'dan 8 Mart'ta hediye skandalı! Haber

Türkmenistan'dan 8 Mart'ta hediye skandalı!

Garipliklerin ve sıra dışı uygulamaların ülkesi Türkmenistan, yine şaşırtmadı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, dünyanın bir çok yerinde kutlanırken; Türkmenistan'da düzenlenen etkinliklerde yine ilginç anlar yaşandı. Türkmenistan’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen etkinliklerde, devlet makamları kadınlara küçük hediyeler verdi. Hediyeleri kabul eden kadınlar, şükran ve saygı ifadesi olarak zarfları alınlarında taşıdı. Türkmenistan kanunlarında, kadınların başını herhangi bir şekilde örtmesi devlet törenlerinde yasak olduğu için Türkmenistan’ın Lebap şehrinde düzenlenen etkinlikte, devlet yetkilileri başlarını tülbent ile örten Türkmen kadınlara başlarını açmalarını söyledi. Bu törende para "hediye edilen" kadınlar, dış görünüşlerine göre sıralara oturuldu. Sıralamanın nasıl olacağına dahi karışan ve kararını veren devlet yetkilileri, "daha güzel" olan kadınların ön sıralara oturması için talimat verdi. TÜRKMENİSTAN'DA 8 MART HEDİYESİ SKANDALI Lebap şehrinde törene katılanlara verilen zarflar boş çıktı ve törenden sonra etkinliğe katılanlara 60 manat (3 dolar) hediye edildi. SERDAR BERDİMUHAMMEDOV DÖNEMİNDE KADINLARA YÖNELİK YASAKLAR ARTTI! Serdar Berdimuhammedov, cumhurbaşkanlığı görevini babasından devralalı bir yıl olacak. Serdar Berdimuhammedov, cumhurbaşkanlığı görevini babasından devralmasına rağmen Ocak 2023'te babası Kurbankulu Berdimuhammedov'u tekrar göreve davet etti. Serdar Berdimuhammedov'un iktidar olduğu dönemde, ülkede kadınlara yönelik yasaklar ve baskılar arttı. Avrupa’da sivil toplum kuruluşu "Freedom for Eurasia" Başkanı Leyla Nazgül Seyitbek, "Türkmenistan’da ağır baskıların hüküm sürdüğü bir sistemde, kadınlar ve kız çocukları toplumun en fazla göz ardı edilen grubu" açıklamasında bulundu. Seyitbek, "Oğul Berdimuhamedov'un iktidara gelmesiyle birlikte, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik cinsiyetçi baskı özellikle acımasız bir düzeye ulaştı" dedi. Türkmenistan’da 2022’de, kadınlara yönelik bir dizi beyan edilmemiş kısıtlamalar getiren Serdar Berdimuhamedov, Türkmenistan’da erkek sürücülerin akrabası olmayan kadınlarla seyahat etmelerini yasakladı. Bu yasağın yanı sıra kadınların güzellik salonlarında hizmet almaları da yasaklandı.

İstanbul'da 8 Mart'ta Doğu Türkistanlı kadınlar için eylem Haber

İstanbul'da 8 Mart'ta Doğu Türkistanlı kadınlar için eylem

Çin hükumetince hakları gasp edilen Doğu Türkistanlı kadınların sesini duyurmak için 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde İstanbul'da basn açıklaması düzenlenecek. Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği, İHH İnsani Yardım Vakfı Kadın Koordinatörlüğü, Doğu Türkistan Nuzugum Kültür ve Aile Derneği, Uluslararası Mülteci Derneği ve Helwa Abim Vakfı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Çin yönetiminin Doğu Türkistanlı kadınlara yönelik işlediği insanlık dışı politikalarını protesto etmek için basın açıklaması yapacağı öğrenildi. Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliğinden yapılan açıklamada, "Biz Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği olarak, Doğu Türkistan’da hala devam eden soykırıma ve kadınlara yönelik hak ihlallerine dikkat çekmek ve 8 Mart 2023 saat 11:00’de gerçekleştireceğiz. Tarih: 8 Mart 2023 saat 11:00 Adres: Ali Kuşçu Mahallesi Büyük Karaman Cd. No:4 İstanbul / Türkiye" ifadeleri kullanıldı.  DOĞU TÜRKİSTAN'DA KADIN OLMAK Çin hükumeti, Doğu Türkistan’ı işgal ettiğinden beri bölgede asimilasyon ve soykırım politikalarını uygulamaya devam ediyor. Doğu Türkistanlı kadınların, Çin’in soykırım politikasına en fazla maruz kalan, fiziki ve ruhsal açıdan en çok zarar gören kesim olduğu bildiriliyor. Çin yönetiminin kadınlar üzerinde her türlü devlet terörünü uygulamaya devam ettiği biliniyor. Bunların başında Doğu Türkistanlı genç kızların zorla evlerinden alınıp Çin’in iç bölgelerinde zorla çalıştırılması geliyor. Genç kızlar Çinliler ile zorla evlendiriliyor. Evlenmediği takdirde onları milli bölücü ilan ederek toplama kamplarına ya da hapse atılıyor. TOPLAMA KAMPINDA KADIN İŞKENCESİ Çin, toplama kamplarında onları iğne yada ilaçlarla kısırlaştırıyor. Toplama kamplarında kadınların iffet ve namusunu çiğnenerek her türlü zorbalık, toplu tecavüz, fiziksel ve zihinsel işkence uygulanıyor. Toplama kamplarının dışında kalanlar ise kontrollü doğum politikası adı altında baskılara maruz kalıyor. Bu kapsamda, hamile kadınlara zorla kürtaj uygulanıyor.  Bir daha çocuk yapmaması için iğneler ile onların rızası dışında kısırlaştırılıyor. Kadınların kılık kıyafet özgürlüğüne müdahale ediliyor. Başörtüs, ve uzun elbiseler yasaklanıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.