SON DAKİKA
Hava Durumu

#18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü Ve Soykırımı

QHA - Kırım Haber Ajansı - 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü Ve Soykırımı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü Ve Soykırımı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ramazan Arıtürk: Kırım Tatarları 1944 sürgününe dair delil toplamalı Haber

Ramazan Arıtürk: Kırım Tatarları 1944 sürgününe dair delil toplamalı

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi, Avukat Ramazan Arıtürk, Kırım Haber Ajansına (QHA) yeni kitabı "Vatan Yahut Kırım" ve Rus işgalindeki Kırım'a ilişkin röportaj verdi. Ramazan Arıtürk, Kırım Tatarlarının 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nda ve 2014 yılında yaşadığı insan hakları ihlalleri ve baskılar konusunda açıklamalarda bulundu. Dr. Öğretim Üyesi Ramazan Arıtürk, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve diğer ulusal ve uluslararası mahkemelerin, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) halefi olan Rusya Federasyonu'na yönelik yürütmesi gereken çalışmaları dile getirdi. "İNSANLIĞA KARŞI İŞLENMİŞ SOYKIRIM VE KATLİAM GİBİ EYLEMLERDE ZAMAN AŞIMI YOKTUR" Arıtürk, 18 Mayıs 1944 tarihinde anavatanından sürgüne gönderilen Kırım Tatarlarının yaşadığı zulme dikkat çekerek; SSCB yönetiminin işlediği insanlık suçu hakkında zamanaşımının olmadığını söyledi. Arıtürk, "İnsanlığa karşı işlenmiş soykırım, katliam gibi eylemlerde zaman aşımı yok" vurgusunu yaptı. Bu sebeple, bu dönemde görev alanların ulusal ve uluslararası mahkemeler tarafından yargılanmasının bir problem oluşturmayacağını söyledi.  Ramazan Arıtürk, "Devletlerin kurumsal bazda insanlığa karşı işlemiş olduğu suçlar, soykırım gibi birtakım fiillerin zamanaşımına tabi olmadığı, bu bağlamda bu fiillere maruz kalanlar veya bu fiillerden etkilenenler ile bu fiile maruz kalıp etkilenenlerin çocuklarının da dava haklarına sahip olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda, benim kanaatim şudur ki, Kırım Türklerinin uğramış olduğu bu sürgün ve katliama karşı ulusal ve uluslararası mahkemelerde Sovyetler Birliği'nin halefi konumunda olan -ki Sovyet devrinin halef olduğu konusunda ulusal hukuku anlamında kabul görmüştür- Rusya'nın yargılanması gerekmektedir. Bu bağlamda Rusya'ya karşı hukuki bir sürecin başatılabileceğini düşünüyorum" değerlendirmesini yaptı.  "KIRIM TATARLARI DELİL TOPLAMALI" Kırım Tatarlarının yaşadığı soykırımla ilgili delil toplaması gerektiğine değinen Ramazan Arıtürk, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'na ilişkin olarak delillerin toplanması, denetime elverişli bir şekilde sistematik hale getirilmesi ve kaybolmayacak, değiştirilemeyecek şekilde kayda geçirilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı. Arıtürk, "Bu bağlamda, özellikle 1944 sürgününü yaşayan kişilerden röportaj alınması ve onların bilgisine başvurulması gerekiyor. Çünkü onlar bir aşamadan sonra belki bu davaların bitmesini göremeyebilir bunun için sürgünü yaşayanların anılarının delil olarak çok anlamlı ve değerli olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.  Ayrıca Kırım'ın 2014 yılında Rusya tarafından işgaline dikkat çeken Arıtürk, bu baskın ve haksız yargılamalar için hukuk ekibinin kurulması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu: "Bu konuda yapılması gereken en önemli işlerden bir tanesi de bir hukuk ekibinin kurulması. Çünkü bu davalar bir günde ya da bir yılda bitecek olan davalar değildir. Uzun bir mücadele süreci gerektiren davalardır. Bu bağlamda bir hukuk ekibinin oluşturulmasında ve bu davaların başlamasında fayda var diye düşünüyorum" "Vatan Yahut Kırım" kitabı, 6 Mayıs 2023 tarihinde Şule Yayınlarından çıktı. Eseri,  https://www.suleyayinlari.com/kitap/vatan-yahut-kirim-ramazan-ariturk-9786258062717 adresinden temin edebilirsiniz.

Emine Ceppar, TEDx konuşmasında Kırım Tatarlarının yaşadığı baskıları anlattı Haber

Emine Ceppar, TEDx konuşmasında Kırım Tatarlarının yaşadığı baskıları anlattı

Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Emine Ceppar, 29 Mayıs 2023 tarihinde Yunanistan’ın başkenti Atina’da gerçekleşen “TEDx” etkinliğinde konuşma gerçekleştirdi. Emine Ceppar, konuşmasında Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik topyekun işgal girişimi sırasında çocukları ile yaşadığı travmatik olayları anlattı. Ceppar, Kırım Tatarlarının baskıcı Rus yönetimi tarafından tarihten bugüne maruz kaldığı acılara ve baskılara dikkat çekti.  Emine Ceppar, TEDx konuşmasında Kırım Tatarlarının yaşadığı baskıları anlattıhttps://t.co/kTwEvXUw4u pic.twitter.com/781Dx7gPra — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 31, 2023 KIRIM'I TERK ETMEK ZORUNDA KALAN VE ONU GERİ ALMAK İÇİN MÜCADELE EDEN BİR YETİŞKİNİN HİKAYESİ Emine Ceppar, birkaç nesil boyunca Kırım Tatarlarının sürgünde yaşamak zorunda kaldığını ifade ederken, kendi yaşam öyküsü için “Kırım’dan ayrı, sürgünde dünyaya gelen bir Kırım Tatar çocuğun; 2014'te işgal nedeniyle Kırım Yarımadası'nı tekrar terk etmek zorunda kalan ve şimdi onu geri almak için mücadele eden bir yetişkinin hikayesi” tanımını yaptı. Emine Ceppar, Kırım Tatarlarının nesiller boyu yaşadığı sürgün hikayesi için “Bir ev bulma hikayesi. Evini kaybetme hikayesi. Her bir Kırım Tatarının DNA'sında olan toplu bir travma hikayesi” dedi. KIRIM'DA TARİHTEN BUGÜNE YAŞANAN BASKILAR Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Emine Ceppar, Kırım Tatarları için bu acıların yüzyıllar önce 1783’te Kırım’ın Ruslar tarafından ilk kez işgal edilmesiyle başladığını söyledi. Emine Ceppar, ilk işgalin ardından Kırım Tatarlarının Kırım'daki nüfusunun yüzde 95 olduğuna işaret etti. Ceppar, 100 yıl sonra Kırım Tatar halkının üçte birinin baskılar nedeniyle Kırım'dan çıkmak zorunda kaldığını belirtti. STALİN, İKİ GÜN İÇİNDE KIRIM TATAR ULUSUNUN ZORLA SÜRGÜN EDİLMESİNİ EMRETTİ Ceppar, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'ndan bahsetmeyi ihmal etmedi. Sürgün sırasında Kırım Tatarlarının öldürüldüğünü ve dini haklarının kontrol altına alındığını söyledi. 18 Mayıs 1944’te Kırım Tatarlarına yönelik sürgün ve soykırım eylemlerinin başladığını ifade eden Ceppar, “Sadece iki gün içinde Stalin, tüm Kırım Tatar ulusunun sürgün edilmesini emretti. Kırım Tatar erkekleri savaşırken, yaşlılarımız, çocuklarımız ve kadınlarımız büyükbaş hayvan ambarlarına bindirilerek Orta Asya ülkelerine götürüldü” dedi. Sovyet rejiminin sürgün ile bir insanlık suçuna ve soykırıma imza attığını belirten Emine Ceppar, “İnsanlar Kırım'ın dört bir yanında toplandı, sonuna kadar tren istasyonlarında toplandı. Sığır vagonlarına doldurulmuş hayvanlar gibi konuldular ve ölümcül yolculukta Özbekistan'a götürüldüler. Ve bu ölümcül yolculuk neredeyse bir ay sürdü” ifadelerini kullandı. CEPPAR: STALİN'İN GERÇEK HEDEFİ, SOVYETLER BİRLİĞİ'NİN HER YERİNDEKİ YERLİ ULUSAL KİMLİKLERİ FİİLEN SİLMEKTİ Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Emine Ceppar, Sovyetler Birliği'nin ve Stalin rejiminin Kırım Tatar halkına zulmettiğinin altını çizdi. Ceppar, "Bu hikayedeki en alaycı şey, Stalin'in bizi hain bir ulus olarak yaftalayarak suçunu haklı çıkarmasıydı. Her iki büyükbabam da Nazizm'e karşı savaşıyorlardı. Biri Sovyet donanmasına katıldı ve korkunç bir açlık ablukası olan Leningrad ablukasını geçti. Diğeri ise anti-faşist gerillalara katıldı. Stalin'in gerçek hedefi, Sovyetler Birliği'nin her yerindeki tüm yerli ulusal kimlikleri fiilen silmekti" ifadelerini kullandı.

Almatı'da 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanları anıldı Haber

Almatı'da 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanları anıldı

Kazakistan’ın Almatı kentinde faaliyet gösteren Vatandaş Kırım Tatar Kültür Merkezi, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 79. yıl dönümü vesilesiyle anma programı düzenledi. Anma programında sürgün sırasında hayatını kaybedenler dualarla anıldı ve sürgün hikayeleri anlatıldı. Vatandaş Kırım Tatar Kültür Merkezinden yapılan açıklamada, “Matem günü 18 Mayıs’ta, Kırım Tatar Sürgünü yıl dönümünde anma etkinliği düzenledik. Vatanından uzakta savaşın ve hayatın tüm zorluklarını aşan halkımızın cesaretini ve dayanıklılığını saygıyla andık. Sürgün yolunda ve sürgünde hayatını kaybedenleri anarak kahramanlarımızı hatırladık.” denildi. Açıklamada, kültür merkezinde yapılan anma etkinliğinden sonra Holodomor ve Siyasi Baskı Kurbanları Anıtına çiçek bırakıldığı belirtildi. 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.

Prof. Dr. Hakan Kırımlı: Yıkılacak bir tarihe sahip değiliz Haber

Prof. Dr. Hakan Kırımlı: Yıkılacak bir tarihe sahip değiliz

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin Gebze Şubesinin, 21 Mayıs 2023 tarihinde 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımının 79. yıldönümü dolayısıyla düzenlendiği etkinlikte Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı konuk oldu. Prof. Dr. Hakan Kırımlı, sürgünle ilgili katılımcılara bilgi verdi.  "YIKILACAK BİR TARİHE SAHİP DEĞİLİZ" Prof. Dr. Hakan Kırımlı, Kırım Tatarları için, "Ölmekle yaşamak, var olmakla yok olmak arasında kalan bir halk" dedi. 1944 Sürgünü'nün kıyamete kadar anılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kırımlı, sürgünü, insanlık tarihinin en büyük facialarından birisi olarak nitelendirerek Kırım Tatar halkının kıyamete kadar yaşaması gerektiğini söyledi. "Yıkılacak bir tarihe sahip değiliz" diyen Kırımlı konuşmasında şunları kaydettii: "1917'de Rus İmparatorluğu dağıldıktan sonra pişmiş tavuğun başına gelmeyen şeylerin başına gelen insanlar yine ayağa kalktı, toparlandı. Gök bayrak ilk kez 1917 yılında Kırım'da yükseldi ve kadınlar ilk kez seçme seçilme hakkına dünya ülkelerinden çok daha önce sahip oldu. 100 yılı aşkın bir süredir felaketlere şahit olan Kırım Tatarları hiç kimseye zarar vermemiştir. Kırım Tatarlarının öldürdüğü bir bebek, masum bir adam yok" Rus işgali altındaki Kırım'da halihazırda yaşanan sorunları ele alan Kırımlı, konuşmanın sonunda katılımcıların yönelttiği soruları cevapladı.  ETKİNLİĞİ İZLEMEK İÇİN Kırım Derneği Gebze Şubesinin sosyal medya hesabından yayınlanan canlı yayını aşağıdaki bağlantıdan izleyebilirsiniz: https://www.instagram.com/tv/Csgi3lsKNta/?igshid=NjZiM2M3MzIxNA%3D%3D

Konya'da 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanları anıldı Haber

Konya'da 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanları anıldı

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Konya Şubesi ve Genç Tatar İnisiyatifi, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 79. yıl dönümü vesilesiyle anma programı ve Mevlid-i Şerif tertip etti. Anma törenine; Kırım Derneği Konya Şubesi Başkanı Mustafa Sırrı Demirel, Kırım Tatar Milli Hareketi emektarı Zevcet Kurtömer, Konya Ukraynalılar Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Alina Parasey-Göçer, Kırım Derneği üyeleri, yerel STK temsilcileri, basın mensupları ve Konya'daki Kırım Tatarları katıldı. Konya'daki anma programında; Şube Başkanı Mustafa Sırrı Demirel, Kırım Tatar Milli Hareketi Emektarı Zevcet Kurtömer, Konya Ukraynalılar Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Alina Parasey-Göçer ve Kırım Derneği Konya Şubesi Gençlik Komisyonu üyesi Ravza Coşdu Toprak konuşma yaparak, Stalin rejiminin Kırım Tatar halkına karşı işlediği kanlı sürgün ve soykırımda hayatını kaybedenleri andı. ZEVCET KURTÖMER, KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI'NI ANLATTI Bir buçuk yaşındayken sürgün edilen ve Vatan Kırım'dan gelerek anma toplantısına katılan Kırım Tatar Milli Hareketi emektarı Zevcet Kurtömer yaptığı konuşmasında kendi şahitliğinde soykırımı, soykırım sonrası gelişen Kırım Tatar Milli Hareketi'ni ve savaşa dair son gelişmeleri anlattı. Kurtömer ayrıca son gelişmelere dair katılımcılardan gelen soruları yanıtladı. Kırım Derneği Konya Şubesi Başkanı Mustafa Sırrı Demirel, Kırım Tatar halkının Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti. Kırım Tatarlarının bugün dünyada parçalanmış bir yapıda farklı coğrafyalarda yaşadığını ifade eden Demirel, bu parçalanmaya yol açan en büyük sebeplerden birisinin 18 Mayıs 1944’te sürgün adında gerçekleşen soykırım olduğunu vurguladı. Ukrayna halkı nezdinde soykırım kurbanı Kırım Tatarlarının acısını paylaşmak ve destek göstermek amacıyla programımıza katıldığını belirten Konya Ukraynalılar Derneği Başkanı Alina Parasey Göçer, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar'ın yayımladığı taziye mesajını konuklara aktardı. Kırım Derneği Gençlik Komisyonu ve Genç Tatar üyesi Ravza Coşdu Toprak, sürgün tarihini anlattığı konuşmasında Kırım Tatar halkının yüzde 46.2’sinin hayatını kaybettiğini vurgulayarak bu sürgünün esasında açık bir soykırım eylemi olduğunu ifade etti. KONYA'DA KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ KURBANLARI DUALARLA ANILDI Dernek binasında yapılan programın ardından Konya İhsaniye Camii'nde Mevlid-i Şerif okundu. Konya'daki mevlid, Genç Tatar İnisiyatifi'nin sosyal medya hesabından canlı yayınlandı: 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.

Kırım Derneği Kırıkkale Şubesi, 18 Mayıs 1944 Sürgünü ve Soykırımı kurbanlarını dualarla andı Haber

Kırım Derneği Kırıkkale Şubesi, 18 Mayıs 1944 Sürgünü ve Soykırımı kurbanlarını dualarla andı

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) lideri Stalin'in emriyle 18 Mayıs 1944 tarihinde anavatanından koparıp Sibirya'ya kadar sürülen 240 bini aşkın Kırım Tatarı için Kırıkkale'de anma ve dua etkinlikleri düzenlendi. Büyük sürgünün 79. yıldönümünde gerçekleştirilen etkinlik kapsamında sürgün ve sonrasında hayatını kaybeden Kırım Tatarları için dualar okundu.  KIRIKKALE ŞUBESİNDEN 8. GELENEKSEL MEVLİD PROGRAMI Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin Kırıkkale Şubesi, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın yıl dönümü kapsamında, dün ikindi namazına müteakip 8. Geleneksel Kırıkkale Çarşı Camisi'nde Mevlid-i Şerif programı düzenledi. Program kapsamında hayırseverler Kur'an-ı Kerim'i hatmederek, dualar okudu. Etkinliğin sonunda mevlit şekeri ikram edildi. 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.