SON DAKİKA
Hava Durumu

#18 Mayıs 1944

QHA - Kırım Haber Ajansı - 18 Mayıs 1944 haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, 18 Mayıs 1944 haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Konya'da 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanları anıldı Haber

Konya'da 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanları anıldı

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Konya Şubesi ve Genç Tatar İnisiyatifi, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 79. yıl dönümü vesilesiyle anma programı ve Mevlid-i Şerif tertip etti. Anma törenine; Kırım Derneği Konya Şubesi Başkanı Mustafa Sırrı Demirel, Kırım Tatar Milli Hareketi emektarı Zevcet Kurtömer, Konya Ukraynalılar Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Alina Parasey-Göçer, Kırım Derneği üyeleri, yerel STK temsilcileri, basın mensupları ve Konya'daki Kırım Tatarları katıldı. Konya'daki anma programında; Şube Başkanı Mustafa Sırrı Demirel, Kırım Tatar Milli Hareketi Emektarı Zevcet Kurtömer, Konya Ukraynalılar Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Alina Parasey-Göçer ve Kırım Derneği Konya Şubesi Gençlik Komisyonu üyesi Ravza Coşdu Toprak konuşma yaparak, Stalin rejiminin Kırım Tatar halkına karşı işlediği kanlı sürgün ve soykırımda hayatını kaybedenleri andı. ZEVCET KURTÖMER, KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI'NI ANLATTI Bir buçuk yaşındayken sürgün edilen ve Vatan Kırım'dan gelerek anma toplantısına katılan Kırım Tatar Milli Hareketi emektarı Zevcet Kurtömer yaptığı konuşmasında kendi şahitliğinde soykırımı, soykırım sonrası gelişen Kırım Tatar Milli Hareketi'ni ve savaşa dair son gelişmeleri anlattı. Kurtömer ayrıca son gelişmelere dair katılımcılardan gelen soruları yanıtladı. Kırım Derneği Konya Şubesi Başkanı Mustafa Sırrı Demirel, Kırım Tatar halkının Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti. Kırım Tatarlarının bugün dünyada parçalanmış bir yapıda farklı coğrafyalarda yaşadığını ifade eden Demirel, bu parçalanmaya yol açan en büyük sebeplerden birisinin 18 Mayıs 1944’te sürgün adında gerçekleşen soykırım olduğunu vurguladı. Ukrayna halkı nezdinde soykırım kurbanı Kırım Tatarlarının acısını paylaşmak ve destek göstermek amacıyla programımıza katıldığını belirten Konya Ukraynalılar Derneği Başkanı Alina Parasey Göçer, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar'ın yayımladığı taziye mesajını konuklara aktardı. Kırım Derneği Gençlik Komisyonu ve Genç Tatar üyesi Ravza Coşdu Toprak, sürgün tarihini anlattığı konuşmasında Kırım Tatar halkının yüzde 46.2’sinin hayatını kaybettiğini vurgulayarak bu sürgünün esasında açık bir soykırım eylemi olduğunu ifade etti. KONYA'DA KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ KURBANLARI DUALARLA ANILDI Dernek binasında yapılan programın ardından Konya İhsaniye Camii'nde Mevlid-i Şerif okundu. Konya'daki mevlid, Genç Tatar İnisiyatifi'nin sosyal medya hesabından canlı yayınlandı: 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.

İstanbul Odakule'de 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanları anıldı Haber

İstanbul Odakule'de 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanları anıldı

İşgalci Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna topraklarının tamamına yönelik başlattığı işgal girişimi bir yıldan uzun süredir devam ediyor. Bu kapsamda, İstanbul’da yaşayan Ukraynalılar, Rusya’nın saldırganlığını protesto etmek için her hafta Odakule’de toplanmaya devam ediyor. Ukrayna Kültür Derneği tarafından organize edilen bugünkü eylemde, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 79. yıldönümünde sürgün kurbanları anıldı. Protesto gösterisine; Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Oleksandr Muzıka, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi, Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Celal İçten, Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi Gülnara Bekirova, Ukrayna Kültür Derneği Başkanı Aliya Useinova, Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükümeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden ve çok sayıda isim katılım gösterdi. 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI KURBANLARI ANILDI Eylemde Türk İstiklal Marşı, Ukrayna ve Kırım Tatar milli marşı Ant Etkenmen okundu ve 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanları saygı duruşuyla anıldı. Daha sonra Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Oleksandr Muzıka, Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Celal İçten, İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdul-Hakim Şaptukayev ve Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden konuşma yaptı. Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Oleksandr Muzıka, "Sovyet yönetiminin amacı Kırım’ın yerli halklarından birini yok etmekti. Sürgün sırasında insanlık dışı şartlar altında on binlerce Kırım Tatarı yaşamını yitirdi. 2014 yılından sonra Rusya, Kırım’daki baskıları yeniden başlattı. Şubat 2022'de geniş çaplı işgal saldırısı başlattıktan sonra Rusya, Kırım’daki zulmü daha da artırarak Ukrayna yanlısı nüfusu yarımadayı terk etmeye zorluyor. Ukrayna hiçbir zaman topraklarının işgalini kabul etmeyecektir. Kırım, Ukrayna’dır. Kırım, işgalden kurtarılacaktır" ifadelerini kullandı. Eylemciler, işgalci Rusya’nın 79 yıl önce işlediği soykırım suçunu ve şu anda Ukrayna’da işlediği savaş suçlarını protesto etti.

Romanya Kırım Tatarlarından sürgünün 79. yılında Rus Konsolosluğu önünde protesto gösterisi Haber

Romanya Kırım Tatarlarından sürgünün 79. yılında Rus Konsolosluğu önünde protesto gösterisi

Romanya’da yaşayan Kırım Tatarları. 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nda hayatını kaybeden şehitlerini anmak ve Stalin'den Putin'e devam eden zulmü ve baskıları kınamak için sürgün ve soykırımın 79. yıldönümünde Köstence'deki Rus Konsolosluğu önünde protesto düzenledi. ROMANYA'DAKİ KIRIM TATARLARI, SÜRGÜN KURBANLARINI UNUTMADI Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birliği (RMTTDB), Sovyetlerin Kırım Tatar halkına karşı işlediği sürgün ve soykırımın 79. yılında, Rusya Federasyonu Köstence Başkonsolosluğu önünde protesto gösterisi düzenledi. Protestoya; Romanya Türk Müslüman Tatar Demokratik Birliği Başkanı Celil Esergep, Romanya Milletvekili Amet Varol, Müftü Yusuf Murat ve farklı şehirlerden gelen beş yüzden fazla Kırım Tatarı katıldı. Barışçıl geçen protestoda Avrupa Birliği, Romanya ve Kırım Tatar bayrakları göndere çekildi. 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı anısına pankartlar sergilendi. 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.

Bursa’da 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı anıldı Haber

Bursa’da 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı anıldı

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Bursa Şubesi, 18 Mayıs 2023 tarihinde dernek binasında 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nda hayatını kaybedenleri dualarla andı. ŞEHİTLER İÇİN DUALAR OKUNDU Anma etkinliği 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 79. yılına ilişkin tebliğler, Kırım temalı şiirlerin okunması, Kuran'ı Kerim tilaveti ve dualar eşliğinde gerçekleştirildi. Etkinliğe, dernek yönetim kurulu üyeleri, savaş sebebi ile Ukrayna'dan Bursa'ya gelen Kırım Tatarları, Bursa'da eğitim gören Kırım Tatar öğrenciler ve misafirler katıldı. KIRIM'IN İLK İŞGALİ 1783 Anma toplantısında, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Bursa Şubesi 2. Başkanı Süleyman Gence, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı hakkında konuşma yaptı. Gence, "İlk olarak 1783 yılında Rusya'nın Kırım'ı işgali ile başlayan Kırım'ın, Kırım Türkleri'nden arındırılması ve zorunlu göç politikası, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı ile yoğunluk kazanmış ve ne yazık ki 18 Mayıs 1944 gününde Kırım'da tek bir Kırım Türkü kalmamacasına bir Sürgün ve Soykırım olarak gerçekleşmiştir. Daha önceden listeleri hazırlanmış Kırım Türklerinin evleri 18 Mayıs sabaha karşı Rus askerlerince basılmış, 15 dakika içinde hazırlanmaları istenmiş, yanlarına hiç bir eşya dahi almalarına izin verilmeyerek orada hazır bekleyen kamyonlara binmeleri istenmiştir" ifadelerini kullandı. SÜRGÜNDE ÇOĞU KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ Gence ayrıca, "2.Dünya Savaşı'nın devam ettiği o zamanda erkekler Rus ordusunda savaşta olduğundan evlerde sadece kadınlar, yaşlı erkekler ve çocuklar bulunmaktadır. Kamyonlara bindirilen Kırım Türkleri tren istasyonlarına götürülmüşlerdir. Sonrasında hayvan taşımada kullanılan vagonlara bindirilmiş, kapılar kilitlenmiş, askerler nezaretinde, bilinmeze doğru yola çıkarılmışlardır. Temel ihtiyaç malzemelerini almalarına bile izin verilmeden sürgüne gönderilen 423.100 Kırım Tatarından 195.471’i yani %46'sı günlerce süren sürgün esnasında ve devam eden aylarda hayatını kaybetti. Adeta ölerek yok olmaları için Ural’ın dağlarına, Sibirya’nın soğuğuna, Orta Asya’nın çöllerine ve bataklıklarına bırakılan Kırım Tatarları barınaklarını dahi o şartlarda günlerce açıkta kalarak kendileri yapmak zorunda bırakıldı" dedi. 2014 TEKRARLANAN RUS İŞGALİ Sürgün edilen Kırım Tatarlarının karşılaştıkları zorlukları anımsatan Gence, "Sürgün edildiği bölgelerde on yıllar boyu hayatlarını idame ettirmeye çalışan Kırım Tatarları 1990’lı yılların başından itibaren tamamen kendi imkânları ile dönmeye ve yeniden kök salmaya başladıkları ana vatanlarında 2014 yılında bir kez daha yaşadıkları Rusya’nın İşgal ile birlikte bütün milli kazanımları ellerinden alınan, milli meclisleri yasaklanan, liderleri Kırım’a sokulmayan Kırım Tatarları bugün vatanlarında hapis hayatı yaşamaktadır. On binlercesi vatanlarını terk etmek zorunda kalarak Ukrayna anakarasına göç etmiştir. Kırım’ın işgal edildiği 2014 yılından beri Rusya’nın sindirme ve asimile uygulamalarına doğrudan ve hedef olarak maruz kalan Kırım Tatarlarının önemli bir bölümü Ukrayna anakarasına geçmek zorunda kaldı" değerlendirmesi yaptı.  "18 MAYIS 1944 SÜRGÜNÜNÜ UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!" Gence son olarak şu ifadeleri kullandı: "Kırım Tatarları vatanlarından bir kez daha sürgüne tabi kalmışken, Rusya 24 Şubat 2022 tarihinde çok daha kapsamlı ve acımasız bir saldırı ile Ukrayna’da ölüm kusmaya, yakmaya, yıkmaya, yok etmeye bütün dünyanın gözleri önünde pervasızca devam ediyor. işgalini kabullenmedikleri için 1944 sürgününün bir benzerini yaşamaya maruz kaldı. Rusya’nın 2022 yılındaki Ukrayna saldırısı ile birlikte kadın çocuk ve yaşlılardan oluşan pek çok Ukrayna vatandaşı gibi Kırım Tatarları da Ukrayna’yı terk etmek zorunda kalıyor.  18 Mayıs 1944 sürgününü unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız! Muhaceret, sürgün, işgal ve savaş şehitlerimizi rahmetle anıyoruz!  Allah milletimize bir daha böyle acılar yaşatılmasına fırsat vermesin, Allah milletimizin her daim yardımcısı olsun"

Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’de Kırım’a özgü bitkiler dikildi Haber

Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’de Kırım’a özgü bitkiler dikildi

Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’de dün, 18 Mayıs Kırım Tatar Soykırımı Kurbanları Anma Günü’ne ithafen "Anma ve Yeniden Canlanma" adlı kampanya düzenlendi. Kampanya çerçevesinde, Grışko Ulusal Botanik Bahçesinde Kırım Yarımadası’na özgü bitkiler dikildi. Etkinliğe Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Emine Ceppar, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Temsilcisi Tamila Taşeva, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Kırım Savcısı İgor Ponoçovnıy, Ukrayna Milletvekili, AKPM Ukrayna Heyeti Başkanı Mariya Mezentseva, Kırım Tatar seramik ustası Rüstem Skibin ve çok sayıda kişi katıldı. Etkinlik katılımcıları, Grışko Ulusal Botanik Bahçesi'ndeki “Kırım” bölümüne Kırım Çamı başta olmak üzere Kırım Yarımadası’na özgü bitkileri dikti. KTMM Başkanı Refat Çubarov, “Her bir Kırım Tatar ailesinin Kırım ile bağlantılı kendi özel işaretleri var. Bu işaretlerin çoğu doğayla ilgili. Geri döndüğümüz zaman yarımadamızı olduğundan çok farklı bulacağımız konusunda çok endişe ediyorum, çünkü işgalciler Kırım’ı önemsemiyor tam tersi onu yok ediyorlar.” dedi. İŞGALCİLERİN SUÇLARINDAN BİRİSİ DE ÇEVRE KIRIMI Ukrayna Milletvekili Mariya Mezentseva yaptığı konuşmada Rus işgalcilerin Kırım’da işlediği suçlar arasında çevre kırımının da yer aldığına dikkat çekerek; Rusya’nın yarımadanın çevresine verdiği zararın şimdiden 2.5 milyon avro seviyesine yaklaştığını belirtti. Katılımcılar ayrıca Kırımlı siyasi tutsaklara mektup yazdı.

Celil Sümer: Kırım Tatarlarına uygulanan bu soykırımı unutmayacağız, unutturmayacağız Haber

Celil Sümer: Kırım Tatarlarına uygulanan bu soykırımı unutmayacağız, unutturmayacağız

Ukrayna Dostluk Derneği Başkanı Celil Sümer, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 79. yıl dönümü münasebetiyle Kırım Haber Ajansına (QHA) video mesaj gönderdi. Sümer mesajında, 18 Mayıs 1944 tarihinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) eli kanlı lideri Josef Stalin tarafından sürgün edilen Kırım Tatarlarına dikkat çekti. "KIRIM TATARLARINA UYGULANAN BU SOYKIRIMI VE ZALİMLİĞİ UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ" Sümer mesajda şunlarında aktardı: "Kırım Tatarları 18 Mayıs 1944’te dönemin eli kanlı lideri Stalin’in emriyle acımasızca soykırıma maruz kaldı.  Bir gece ansızın evlerinden, yurtlarından koparılan Kırım Tatarları Orta Asya, Ural Dağları ve Sibirya’ya kadar sürüldü. Hayvan vagonlarına bindirilen binlerce Kırım Tatarı sürgün yolunda ve sürüldükleri yerlerde açlık, havasızlık ve çeşitli hastalıklar yüzünden hayatını kaybetti.  Bugün aynı vahşeti, soykırımı, zalimliği uygulayan Putin Rusya’sı Kırım Tatarlarını vatanlarından uzak tutuyor. Biz Kırım Tatarlarına uygulanan bu soykırımı ve zalimliği asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Sürgün yolunda hayatını kaybeden Kırım Tatarlarına Allah’tan rahmet diliyorum" 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdılar.

18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı Vav TV'de konuşuldu Haber

18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı Vav TV'de konuşuldu

Kırım Tatarlarının anavatanlarından sürgün edilişinin 79. yıldönümü hafızalardaki yerini koruyor. VAV TV'nin Enderun Sohbetleri isimli programında 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı konuşuldu. 18 Mayıs 2023 tarihi saat 23.00'te başlayan Enderun Sohbetleri programının moderatörlüğünü İsmail Genç yaptı. Programa; Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi, Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay ile Emekli Öğretim Üyesi Dr. Zekeriye Başarslan katıldı. Kırım Sürgünü'nün 79. yılında katil Stalin rejiminin Kırım Tatar halkına karşı işlediği insanlık suçu ve Kırım'ın ve Kırım Tatarlarının dünden bugüne yaşadığı zorluklar konuşuldu. 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI VAV TV'DE KONUŞULDU ????“Sürgün kurbanlarının hayatını anlatmaya mecburuz”#EnderunSohbetleri @gulecismail @KARATAYZafer pic.twitter.com/QpUZJaspwz — Vav TV (@vavtvresmi) May 18, 2023 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.

KTMM üyesi Rıza Şevkiyev’in 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı mesajı Haber

KTMM üyesi Rıza Şevkiyev’in 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı mesajı

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) üyesi Rıza Şevkiyev, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 79. yılı çerçevesinde Kırım Haber Ajansına anma mesajı verdi. Sürgün ve soykırımda hayatının kaybedenleri rahmetle anan Rıza Şevkiyev, Kırım Tatarlarının 18 Mayıs'ın acısını hiçbir zaman unutmadığını ve sürgünün yıldönümünde de atalarının ruhlarına dualar edeceğini ifade etti. Günümüzde devam eden savaş ve işgale değinen Şevkiyev, tüm dünyanın Rus işgaline son vermek için Ukrayna'ya ve Kırım Tatarlarına destek verdiğini vurguladı. Kırım Tatar halkına da mesaj veren Şevkiyev, "Ancak birlik olursak zor zamanları atlatabiliriz. İnşallah, bu zor zamanları atlatır ve kısmet olursa vatanımızda toplanıp bayramlarımıza, adetlerimize devam ederiz. Allah, herkese sağlık ve selametlik versin. Birbirimizi unutmayalım. Birbirimize yardım edelim" ifadelerini kullandı. 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.

Türkiye'nin Kıyiv Büyükelçiliği, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nı andı Haber

Türkiye'nin Kıyiv Büyükelçiliği, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nı andı

Türkiye'nin Kıyiv Büyükelçisi Yağmur Ahmet Güldere, bugün Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 79. yılı münasebetiyle başkent Kıyiv'de düzenlenen toplantıya katıldı. Anma törenine; Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Emine Ceppar, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Daimi Temsilcisi Tamila Taşeva, Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları Yetkilisi Dmıtro Lubinets, Ukrayna Başbakan Yardımcısı İrına Vereşçuk ve çok sayıda Ukraynalı yetkili katıldı.  "SÜRGÜN FACİASINDA HAYATINI KAYBEDEN SOYDAŞLARIMIZIN AZİZ HATIRASI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUZ." Türkiye'nin Kıyiv Büyükelçiliği, sürgünde hayatını kaybedenleri andığı açıklamasında ayrıca Ukrayna'da bugün kaydedilen Vışıvanka Günü'nü tebrik etti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bugün Ukrayna’da iki anlamlı gün birbirine denk geldi. 18 Mayıs 1944’te Kırım Tatar kardeşlerimiz sürgün faciasını yaşadılar. Binlerce soydaşımızın hayatını kaybetmesine yol açan bu sürgünün yıldönümü vesilesiyle bir anma töreni yapıldı. Kamu Denetçisi Lubinets ve Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov’un davetlisi olarak bu törene katıldık, Başbakan Yardımcısı Vereşçuk, Dışişleri Bakan Birinci Yardımcısı Ceppar ve diğer yetkililerin hitaplarını dinledik. Bakanlığımızın sürgünün yıldönümü vesilesiyle yayınladığı açıklamayı aşağıda paylaşıyoruz. Sürgün faciasında hayatını kaybeden soydaşlarımızın aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz. Bugün ayrıca Vişivanka Günü. Ukrayna’nın geleneksel nakışlı gömleği olan Vişivanka Ukrayna kimliğinin, kültürel mirasının en güzel örneklerinden biri. Her yıl daha fazla Ukraynalı, Mayıs ayının üçüncü Perşembe günü en güzel Vişivankasını giyiyor. Biz de Ukraynalı personelimizi yalnız bırakmadık, Vişivankamızı giydik. Tüm Ukraynalı dostlarımızın Vişivanka Gününü içtenlikle kutluyoruz" 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.