SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Güllü Karanfil: Gagauz Yeri'nin geleceği için Gaguzca'yı çocuklarımıza öğretmeliyiz

Güllü Karanfil: Gagauz Yeri'nin geleceği için Gaguzcayı çocuklarımıza öğretmeliyiz

Haber Giriş Tarihi: 23.12.2020 19:34
Haber Güncellenme Tarihi: 07.03.2023 02:35
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Güllü Karanfil: Gagauz Yeri'nin geleceği için Gaguzca'yı çocuklarımıza öğretmeliyiz

Aybala POLAT/QHA Ankara

Gagauz Yeri; 23 Aralık 1994 yılında ilk başkanları olan Stefan Topal'ın önderliğinde Moldova’ya bağlı özerk bir bölge olarak kuruldu. Sayıları 160.000 civarında olan Gagauzlar Avrupa'daki önemli Türk halklarından bir tanesidir. Ortodoks Hristiyan olan Gagauz Türklerinin kültürleri Balkan Türklerine dilleri de Türkiye Türkçesine oldukça yakındır.

Kırım Haber Ajansı olarak kuruluşunun 26. yılını kutlayan Gagauz Yeri'nin önemli akademisyen ve edebiyatçılarından Dr. Güllü Karanfil ile Gagauz Dilinin günümüzdeki durumunu konuştuk.

Güllü Karanfil

Güllü Karanfil kimdir, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1972 yılında Moldova’nın Gagauz Yeri bölgesinde doğdum. Liseyi köyde bitirdim. Küçük yaşlardan itibaren şiir ve öykü yazmaya başladım. 1997'de Azerbaycan Cumhuriyetinde Bakü Devlet Üniversitesinin Şarkiyat bölümünü bitirdi. Azerbaycan Milli İlimler Akademisinde Türk Dilleri şubesinde çalıştım. Türk lehçeleri alanında Doktora Tezi savundum.
İlk şiir kitabımı Bakü’de yayınladım. Şu an Gagauzya’nın Komrat Devlet Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmaktayım. 2 şiir ve 4 ilmi kitap yayınladım. yanı sıra da . 2 dergi yayınlıyorum. ‘Meras’ Derneğinin Başkanı ve kurucusuyum. Gagauz Dilinin yaşaması için çalışmalar yapıyor, gençler arasında şiir ve düz yazı yarışmaları düzenliyorum.

GAGUZYA'DA KÖYLERİN ADLARI TATAR - NOGAY ADLARIDIR

Güllü Hocam, Gaguz halkının tarihinden ve Gagauz dilinin gelişim sürecinden biraz bahseder misiniz?
Tarih Gagauz Türklerini, Gagauz adı ile Balkanlarda Dobruca ve Deliorman’da buluyor. Karadeniz sınırı, Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna’da hep Gagauzlar yaşamıştır. Aynı köylerde Osmanlı Türkleri ile Bulgarlarla, Ulahlarla, Rumlarla bir arada yaşamış Gagauzlar. Türklerle aynı dil konuşan Gagauzların dinine karışmamış Osmanlı. Hristiyan oldukları için pek te önemsenmemişler. Rus-Türk Savaşlarında Gagauzlar tampon bölge olarak zorla güzelim, yem yeşil Balkanlardan göç ettiriliyorlar. Moldova’nın Basarabya bölgesinden Nogay Türkleri sürgün ediliyor ve onların yerine onların köylerine yakın yerlere de Gagauz Türkleri yerleştiriliyor. Bugünkü köylerimizin adları Nogay Türk adlarıdır.

GAGAUZ TÜRKÇESİ, TÜRKİYE TÜRKÇESİNİN BİR AĞZIDIR

Gagauz dili Anadolu Türkçesi ile ne kadar benzeşiyor, özellikle de halk edebiyatındaki ortak yönleri nelerdir?


Gagauz Türkçesi, Oğuz Türk dil ailesine giriyor. Sovyet Türkolojisi, Gagauz Dilini ayrı müstakil bir dil gibi kaleme verse de, Gagauz Türkçesi Türkiye Türkçesinin bir ağzıdır diyebiliriz. Bulgaristan Türkleri’nin konuştuğu dil neyse Gagauz Türkçesi de odur. Aralarında hiçbir fark yoktur.

Gaguzlar tarihlerinde çeşitli göçler yaşadılar, siyasi ve askeri baskı dönemleri yaşadılar, hatta Gagauz dilinin yasaklandığı zamanlar oldu. Tüm bu zorluklar içerisinde dillerini nasıl koruyup geliştirdiler?
Dil canlı bir varlıktır ve her zaman komşu dillerden etkilenmiştir. Komşularımız Bulgarlar ve Ulahlar’dan kelime alıp vermişiz. Kültürde de alınmalarımız olmuştur. Din faktörü de kendi rolünü oynamış. Çar Rusya’sı, daha sonra Romanya Krallığı, sonra Sovyetler Birliği… Bu ülkelerde azınlık olarak yaşamışız, o diller de dilimizde biraz kendi izini bırakmıştır. Ama içe kapalı şekilde yaşadığımız için dilimiz hem kültürümüz korunmuş ve nesilden nesile geçmiştir. Şimdi ise durum farklı. Sovyetlerden ayrılalı 30 yıl oldu ama eziyetini hala çekiyoruz. Antitürk propagandası ile birlikte dilimize karşı da bir propaganda yapıldı. Gagauz, Gagauzluğundan utanmaya başladı, dilinden utanmaya başladı. Çocuğu ile ana dilinde konuşmamaya başladı. 70-80’li yıllar böyle yıllar oldu. Şimdi artık genç nesil çocuklarıyla Gagauz dilinde konuşamıyorlar dillerini bilmedikleri için. Ve bunun sonu kötü, köylerde bile 10 yaşına kadar Gagauz çocukları Gagauzcayı kullanamıyorlar maalesef. Molodva’nın bağımsızlık yıllarında Gagauzlar çok göç verdi. Bir çoğu Rusya’ya bir kısmı da Avrupa ülkelerine göç ettiler. Ekonomik nedenlerle ailenin bir ferdi mutlaka yurt dışında olmak durumunda. Bu yüzden de aileler dağılıyor, çocuklar yetim büyüyor.

Gagauz KızlarıGagauz Kadınları

Uzun yıllardır yayınlanan 'Sabaa Yıldızı' , ‘Ayna’ dergileri, 'Ana Sözü' gazetesi ve 'Güneşçik' çocuk dergisinin Gagauz diline ve edebiyatına ne gibi katkıları olmuştur?
İnsanlar az kitap okur maalesef. Bizim eski kültürümüze kitap okumak tersti. Kitlevi şekilde kitap dergi okumayan bir halkız. Bu yayınların amacı edebiyatı yaşatmak, çeşitli janrlara nefes vermek ve gelecek nesillere ürün bırakmaktır. Edebiyatı ve gazeteleri daha çok Gagauz yazarlar ve Gagauz dili öğretmenleri okur. Bazen gerektiği için öğrenciler de okumak zorunda kalırlar. Tabi ki de istisnalar var. Edebiyat sevenler var ama azlar. Bir kitle oluşturmazlar.

GAGAUZ YERİNDE RUSÇA KONUŞMA MODASINI DEĞİŞTİRMELİYİZ

Gaguzcanın kaybolması ve etkinliğini yitirmesi tehlikesi var mıdır? Dili böyle bir tehlikeden korumak için ne gibi çalışmalar yapmak gerekir?

Çok işler yapılır, ama yine de yetersiz. Dili yaşatmak için aileye inmemiz gerek. Anne - babaları anadillerine inandırmak çok zor. Rusça konuşmak bir moda ve bunu Gagauzca için nasıl yapacağız diye düşünüyoruz. Başkana çok iş düşer ve ailelere…

Stefan Topal - Gaguz Yeri Kurucu Başkanı

1994 yılında özerk bölge olduktan sonra Gagauz halkının hayatında neler değişti?
Pek bir şey değişmedi, kültürel bir bölge kuruldu. İşsizlik ve düşük maaş, zorluklarıyla birlikte Türkiye’nin güzel projeleri devam ediyor. Tabi ki güzel şeyler de oluyor. Ama dil gidiyor. Her şeye rağmen dili yaşatmamız çok zor gibi görünüyor. Kitaplar, dergiler, sözlükler yayınlansa da dili canlandırmak için yapılan işler az kalıyor. 3-5 kişi kaybolan dilimizi gerçekten yaşatmaya çalışıyor. Para harcanıyor ama bir şeyler yanlış gidiyor. Yeni yollar aramak durumundayız. Dil giderse Türkiye’nin yaptığı, dilcilerin, bilim adamlarının yaptığı işler boşuna… Türkiye’den bu konuda da yardım istiyoruz.

GAGAUZ YERİ ÖZERK BÖLGE OLUNCA GAGAUZLARI DÜNYA TANIMAYA BAŞLADI

Özerk olarak geçen 26 yılda hakların kullanılması ve kültürün yaşanmasındaki gelişmelerde olumlu veya olumsuz değişiklikler yaşandı mı?
Bu yıllarda Gagauzlar kendilerini ve kültürlerini tanıttılar. Gagauz ismini tanımaya başladı dünya. Kültürümüzü sergilemeye çalışıyoruz. İnternet ağları da bu konuda bize yardımcı oluyor. Türkiye halkına ve diğer Türk halklarına Gagauzlar kendini yakın hissetmeye başladı. Türk dünyası ile kardeş olduğumuzu anlıyor artık Gagauz halkı. Sovyetler Birliği zamanında ekilen Arntitürk propagandası son yıllarda kırılmaya başladı. Buna rağmen Gagauzlar hala Rus taraftarı olmaya da devam ediyorlar. Gagauz Diline, Türk Dilinden terimler alındı. Türk Diline de ilgi merak arttı. Üniversitede Türk Dili ve Edebiyatı bölümü açıldı. Odada Atatürk’ün, Halide Edip Adıvar’ın, Mehmet Akif Ersoy’un, Hamdullah Suphi Tanrıöver’in portresi var. Türkoloji’yi öğrenen öğrencilerimiz var. Bunlar bizi mutlu ediyor bir yandan… Diğer yandan konuşamayan Gagauz çocukları var ve bu da bizi kahrediyor…

MOLDOVA'DA FABRİKA AÇAN TÜRKİYELİ İŞ ADAMLARI ÇOK DÜŞÜK MAAŞ VERİYORLAR

Türkiye ile Gagauz Yeri arasındaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Daha etkin olabilmesi için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Türkiye elinden geleni yapıyor. Hep yanımızda oldu. Her zaman… İlk günlerden itibaren bu güne kadar. Hep sahip çıktı. Moldovanların gözünde bizi yükseltti. Ama Türkiye istese Gagauzya’yı cennet eder, İsviçre gibi bir ülke eder. Çok azız ve çok küçük bir araziyiz. Gagauzya’da yaşayan Gagauzların sayısı, Ukrayna Gagauzları ile (ayrı ülke sayılsak da köylerimiz yakın bir birine) birlikte saysak sayımız 160 bini zor bulur. Bölgeye daha çok yatırım yapılmalı. Yatırımcılar bir fabrika açsalar bile maaşı az veriyorlar bu nedenle insanlar Türkiye'nin açtığı fabrikalarda çalışmak istemiyor. Çünkü ülkede fiyatlar Avrupa fiyatları verilen maaşlar ise çok düşük. Mesela emeklilerin aldığı maaşlar çok düşük. Annem 95 dolar, yani tahminen 700 TL civarı maaş alıyor. O para kışın elektrik, su ve doğal gaz faturasına yetmiyor. Yemeyi- içmeyi hiç demiyorum. Ben Dr Akademisyenim ama bir maaşımla ancak bir televizyon alabilirim. Biz buna rağmen burada kalmaya devam ediyoruz, çünkü burası dedelerimizin topraklarıdır.

Siz hem Türkiye’de hem Azerbaycan’da yaşadınız. Azerbaycan Gagauz Yeri ilişkileri nasıldır? Sizce Gaguzlarla hangi halk daha ilgilidir?
Evet, eşim Azerbaycan Türkü ve ben yüksek eğitimimi Bakü devlet Üniversitesinde aldım. Kültürü benimsedim çok seviyorum. Ve herkere hayat yolum Azerbaycan’dan geçti diye şükrediyorum. Gagauz dilini Azerbaycan, Türkiye, Kırım ve Türkmenistan çok rahat anlar. Biz de onların dilini anlayabiliriz. Ancak elbet ki Türkiye ile gidiş- geliş, ilişkiler daha gelişmiş olduğu için Türkiye bize daha yakın. Hem dil tarafından hem de coğrafi olarak.

GAGAUZLAR ESKİ TATAR NOGAY KÖYLERİNE YERLEŞTİLER

Komrat’a bağlı Avdarma köyünü Kırım’dan gelen Tatar ve Nogayların kurduğuna dair bir bilgi var. Gagauzya’da Kırım Tatar varlığı hakkında araştırmalar var mı?
Gagauzlar, Nogay Tatarlarının yaşadıkları köylerde yaşamaktalar. Köy, ırmak vs. adları benimsendi ve yaşatılmaktadır. Bazı Nogaylar, Gagauzlarla kaldı karıştılar. Onları bugün yüzlerinden ve soyadlarından tanıyoruz. Tatar, Türkü, Nogay, Tataroglu vs. gibi soyadlarımız mevcut.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.