Doğu Türkistan'daki ailesinin durumunu QHA'ya anlattı: Çin yönetimi cevap versin!
Doğu Türkistan'daki ailesinin durumunu QHA'ya anlattı: Çin yönetimi cevap versin!
Doğu Türkistan'daki ailesi hakkında QHA'ya tanıklık verdi: Çin yönetimi cevap versin!
Haber Giriş Tarihi: 30.11.2019 12:00
Haber Güncellenme Tarihi: 30.11.2019 20:16
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk, Doğu Türkistan’daki ailesinin durumuna ilişkin ulaştığı son bilgileri Kırım Haber Ajansı ile paylaştı.
https://www.youtube.com/watch?v=hD-AVcIzzQ4
ÇİN YÖNETİMİNDEN TÜRK VATANDAŞI AKADEMİSYENİN AİLESİNE BASKI
Çin hükumeti, 2017 yılından bu yana toplama kampları zulmü ile, Doğu Türkistan’daki başta Uygur Türkleri olmak üzere bölgede yaşayan Müslüman Türklere kültürel, biyolojik, fizyolojik hatta ekolojik soykırım uygulamakta.
Çin’in Uygurları ve kültürlerini yok etme hamlesi her geçen gün dünya kamuoyunu daha da meşgul ediyor. Ülkemizde Doğu Asya ve Çin üzerine yaptığı çalışmaları ile tanınan aslen Kaşgarlı bir Türk olan akademisyen Karluk, Çin hükumetine seslenerek, "Çin yönetimi cevap versin, Ailem ve akrabalarım nerede?" çağrısı yaptı.
Abdürreşit Celil Karluk, Çin baskısının kendini iyiden iyiye hissettirdiği 2017 yılından itibaren Doğu Türkistan’ın Kaşgar vilayetinde yaşayan ailesi ile iletişiminin kesildiğini bildirdi. Karluk, yakın dönemde bölgeden farklı kaynaklardan ailesinin durumu hakkında aldığı bilgiler, Kırım Haber Ajansı ile paylaştı.
Annesi Havvahan Mehmet, büyük ağabeyi Turdihacı Celil, ağabeyi Abdülhamit Celil, ağabeyi Cabbar Celil ve kardeşi Abdülgaffar Celil’in durumu hakkında aldığı son bilgileri, Türkiye Türkçesi, Uygur Türkçesi, İngilizce ve Çince olarak paylaştı.
"ANNEMİN DURUMU KRİTİK!"
Karluk, 80'i aşkın yaşında olan annesi Havvahan Mehmet ile en son Mart 2017'de telefonla görüştüğünü, şu anda kendisine bakmakla yükümlü olan kardeşlerinin kamplara alınmasından dolayı bakacak hiç kimsenin olmadığını belirtiyor. Prof. Dr. Karluk, annesinin durumunun kritik olduğunu da sözlerine ekledi.
Karluk, ağabeyleri Turdihacı Celil ve ailesine dair herhangi bir bilgiye sahip olmazken; diğer ağabeyi Abdülhamit Celil'in Urumçi'de bir kampta tutulduğu bilgisine ulaştı.
KARDEŞİ CAPPAR CELİL'İN BAŞINA GELENLER DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ ZULMÜ ÖZETLİYOR
Karluk'un, diğer kardeşi Cappar Celil ile ilişkili ulaştığı bilgiler Çin'in Doğu Türkistan'da yürüttüğü faaliyetleri özetliyor. Karluk kardeşi hakkında şunları söylüyor:
"2017 yılında kampa götürüldüğü ve oradaki işkenceler sonucunda bütün vücudunun felç edilerek eve çıkartıldığı, konuşamaz halde yatalak olduğu, tedavi ettirilemediği, eşinin kampta tutulduğu ve 4 çocuğunun akıbetlerinin belirsiz olduğu iletildi."
Karluk'un küçük kardeşi Abdülgaffar Celil'in başına gelenler de bunlardan farklı değil. 2017 yılında kampa götürülen Abdülgaffar Celil, 11 yıllık ağır çalışma kamp cezasına çarptırıldı. Eşinin de kamplarda tutulduğu bilgisine ulaşan Karluk, üç çocuğunun kimsesiz kaldığını öğrendi.
ÇİN’DE ORTAYA ÇIKAN YENİ GİZLİ BELGELER DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ ZULMÜ KANITLIYOR!
Çin, 2017’den bu yana oluşturulan kitlesel toplama ve ceza kamplarını türlü çabalarla gizlemeye çalışarak bu baskı politikalarını sözde “eğitim kampı” olarak lanse etse de dünya kamuoyu gelişmeleri büyük bir endişe içinde takip ediyordu.
Çin hükumeti, Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine yönelik sistematik baskı ve asimilasyon politikalarını uzun bir süre gizlemişti. Ancak, özellikle son dönemde, ÇKP faşizminin temel insan haklarını ihlal ettiği uygulamalarının kamuoyuna daha fazla ifşa olması, mağdurların verdiği tanıklıklar dünya kamuoyunda geniş yankı uyandırmakta. Son dönemde, Doğu Türkistan’daki sistematik baskı ve asimilasyon politikalarına dair Çin hükumetinin yol haritası niteliğindeki sızan belgeler ile beraber yaşanan zulmün boyutları da anlaşılmış oldu.
Dünya kamuoyunun yanında Türkiye ve Türk dünyasının meseleye eğilmesi gerektiğini çeşitli vesilelerle ifade eden Karluk, Çin hükumetine "Ailem ve akrabalarım nerede?" diyerek tepkisini ortaya koydu. Çin hükumetinin artık ciddi boyutlara ulaşan bu ceza kampları ile ilgili ve sayıları milyonları bulan Uygur Türklerinin akrabalarının nerede olduğuna ilişkin bir açıklama yapması çağrısında bulundu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doğu Türkistan'daki ailesinin durumunu QHA'ya anlattı: Çin yönetimi cevap versin!
Doğu Türkistan'daki ailesi hakkında QHA'ya tanıklık verdi: Çin yönetimi cevap versin!
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk, Doğu Türkistan’daki ailesinin durumuna ilişkin ulaştığı son bilgileri Kırım Haber Ajansı ile paylaştı.
https://www.youtube.com/watch?v=hD-AVcIzzQ4 ÇİN YÖNETİMİNDEN TÜRK VATANDAŞI AKADEMİSYENİN AİLESİNE BASKIÇin hükumeti, 2017 yılından bu yana toplama kampları zulmü ile, Doğu Türkistan’daki başta Uygur Türkleri olmak üzere bölgede yaşayan Müslüman Türklere kültürel, biyolojik, fizyolojik hatta ekolojik soykırım uygulamakta.
Çin’in Uygurları ve kültürlerini yok etme hamlesi her geçen gün dünya kamuoyunu daha da meşgul ediyor. Ülkemizde Doğu Asya ve Çin üzerine yaptığı çalışmaları ile tanınan aslen Kaşgarlı bir Türk olan akademisyen Karluk, Çin hükumetine seslenerek, "Çin yönetimi cevap versin, Ailem ve akrabalarım nerede?" çağrısı yaptı.
Abdürreşit Celil Karluk, Çin baskısının kendini iyiden iyiye hissettirdiği 2017 yılından itibaren Doğu Türkistan’ın Kaşgar vilayetinde yaşayan ailesi ile iletişiminin kesildiğini bildirdi. Karluk, yakın dönemde bölgeden farklı kaynaklardan ailesinin durumu hakkında aldığı bilgiler, Kırım Haber Ajansı ile paylaştı.
Annesi Havvahan Mehmet, büyük ağabeyi Turdihacı Celil, ağabeyi Abdülhamit Celil, ağabeyi Cabbar Celil ve kardeşi Abdülgaffar Celil’in durumu hakkında aldığı son bilgileri, Türkiye Türkçesi, Uygur Türkçesi, İngilizce ve Çince olarak paylaştı.
"ANNEMİN DURUMU KRİTİK!"Karluk, 80'i aşkın yaşında olan annesi Havvahan Mehmet ile en son Mart 2017'de telefonla görüştüğünü, şu anda kendisine bakmakla yükümlü olan kardeşlerinin kamplara alınmasından dolayı bakacak hiç kimsenin olmadığını belirtiyor. Prof. Dr. Karluk, annesinin durumunun kritik olduğunu da sözlerine ekledi.
Karluk, ağabeyleri Turdihacı Celil ve ailesine dair herhangi bir bilgiye sahip olmazken; diğer ağabeyi Abdülhamit Celil'in Urumçi'de bir kampta tutulduğu bilgisine ulaştı.
KARDEŞİ CAPPAR CELİL'İN BAŞINA GELENLER DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ ZULMÜ ÖZETLİYORKarluk'un, diğer kardeşi Cappar Celil ile ilişkili ulaştığı bilgiler Çin'in Doğu Türkistan'da yürüttüğü faaliyetleri özetliyor. Karluk kardeşi hakkında şunları söylüyor:
"2017 yılında kampa götürüldüğü ve oradaki işkenceler sonucunda bütün vücudunun felç edilerek eve çıkartıldığı, konuşamaz halde yatalak olduğu, tedavi ettirilemediği, eşinin kampta tutulduğu ve 4 çocuğunun akıbetlerinin belirsiz olduğu iletildi."
Karluk'un küçük kardeşi Abdülgaffar Celil'in başına gelenler de bunlardan farklı değil. 2017 yılında kampa götürülen Abdülgaffar Celil, 11 yıllık ağır çalışma kamp cezasına çarptırıldı. Eşinin de kamplarda tutulduğu bilgisine ulaşan Karluk, üç çocuğunun kimsesiz kaldığını öğrendi.
ÇİN’DE ORTAYA ÇIKAN YENİ GİZLİ BELGELER DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ ZULMÜ KANITLIYOR!Çin, 2017’den bu yana oluşturulan kitlesel toplama ve ceza kamplarını türlü çabalarla gizlemeye çalışarak bu baskı politikalarını sözde “eğitim kampı” olarak lanse etse de dünya kamuoyu gelişmeleri büyük bir endişe içinde takip ediyordu.
Çin hükumeti, Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine yönelik sistematik baskı ve asimilasyon politikalarını uzun bir süre gizlemişti. Ancak, özellikle son dönemde, ÇKP faşizminin temel insan haklarını ihlal ettiği uygulamalarının kamuoyuna daha fazla ifşa olması, mağdurların verdiği tanıklıklar dünya kamuoyunda geniş yankı uyandırmakta. Son dönemde, Doğu Türkistan’daki sistematik baskı ve asimilasyon politikalarına dair Çin hükumetinin yol haritası niteliğindeki sızan belgeler ile beraber yaşanan zulmün boyutları da anlaşılmış oldu.
Dünya kamuoyunun yanında Türkiye ve Türk dünyasının meseleye eğilmesi gerektiğini çeşitli vesilelerle ifade eden Karluk, Çin hükumetine "Ailem ve akrabalarım nerede?" diyerek tepkisini ortaya koydu. Çin hükumetinin artık ciddi boyutlara ulaşan bu ceza kampları ile ilgili ve sayıları milyonları bulan Uygur Türklerinin akrabalarının nerede olduğuna ilişkin bir açıklama yapması çağrısında bulundu.
Son Haberler