Uygur aktivist Rushan Abbas, çocukların gözünden Uygur soykırımını anlattı
Uygur aktivist Rushan Abbas, çocukların gözünden Uygur soykırımını anlattı
Uygur aktivist Rushan Abbas, çocukların gözünden Uygur soykırımını anlattı
Haber Giriş Tarihi: 27.08.2021 13:54
Haber Güncellenme Tarihi: 27.08.2021 13:55
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Uygur insan hakları savunucusu Rushan Abbas, Çin yönetiminin, Uygur Türkü çocuklar üzerinde etkisini kaleme aldı. Abbas, kaleme aldığı makalede, bugüne kadar Çocuk Hakları Sözleşmesine 140’tan fazla ülke imza atmasına rağmen Uygur çocukları için herhangi bir adım atılmadığının altını çizdi.
Çin'in Doğu Türkistan'da ortaya koyduğu sistematik baskı ve asimilasyon politikaları dünya kamuoyunun gündemine gelmeye devam ediyor. Uygur Türkü aktivist Rushan Abbas, Çin'in Doğu Türkistanlı çocuklara karşı işlediği hak ihlallerini değerlendirdi. Abbas, 17 Ağustos 2021'de kaleme aldığı "Çocukların Gözünden Uygur Soykırımı" adlı makalede Çin'in Doğu Türkistanlı çocuklara karşı işlediği insan hakları ihlalleri ortaya konuldu.
ÇİN'İN DOĞU TÜRKİSTAN'DA ÇOCUKLARA KARŞI İŞLEDİĞİ SUÇLAR KALEME ALINDI
Doğu Türkistan'da çocuklara yönelik psikolojik, kültürel asimilasyon politikalarına değinen Abbas, makalede şu ifadeleri kullandı:
"...Şu anda bir çok ülke ve büyük şirket Çin’deki toplama kamplarına ve kölelik düzenine karşı çıkmamaktadır. Şirketler, Uygur çocukların haklarına yönelik saldırıları, sonunda onları insanlıktan yana olmalarını sağlayacak bardağı taşıran son damla olarak görmelidir. Eğer Çin, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ihlal ettiği için sorumlu tutulmayacaksa, bu anlaşmayı ihlal etmenin cezasız kalacağı uluslararası alanda yaygınlaşacaktır. Doğu Türkistan’daki durumun ciddiyetini kavramak için hiçbir Uygur’un hatta çocukların ile Çin’in soykırım politikalarına karşı güvende olduğunu kabul etmemek gerekmektedir.
Mevcut yaptırımlar, tarif düzenlemeleri ve gümrüklerde ürünlere el konulması gibi adımlar Çin’e baskı yapılması için mutlak gereklidir. Ek olarak, küresel sivil toplumun katılımı da hayati derecede önemlidir. Bu noktada ahlaki olarak ortak bir paydanın kabul edilmesi, Çin ile angajmanla ilgili izolasyonist pragmatizmin atılması gerektiği anlamına gelmektedir. Biden yönetimi, soykırım suçu işleyen bir rejimi kızdırmaktan kaçınmak gibi naif isteklerden vazgeçmelidir. Çin’in ÇHS’nin gereklerini yerine getirmemesi ve işlediği vahşetler, ileride ABD ile Çin arasındaki herhangi bir müzakerenin merkezinde yer alması gerektiğini göstermektedir. Bugüne kadar Çocuk Hakları Sözleşmesine 140’tan fazla ülke imza atmasına rağmen, Uygur Çocukları korumak için uluslararası toplum harekete geçmemiştir."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uygur aktivist Rushan Abbas, çocukların gözünden Uygur soykırımını anlattı
Uygur aktivist Rushan Abbas, çocukların gözünden Uygur soykırımını anlattı
Uygur insan hakları savunucusu Rushan Abbas, Çin yönetiminin, Uygur Türkü çocuklar üzerinde etkisini kaleme aldı. Abbas, kaleme aldığı makalede, bugüne kadar Çocuk Hakları Sözleşmesine 140’tan fazla ülke imza atmasına rağmen Uygur çocukları için herhangi bir adım atılmadığının altını çizdi.
Çin'in Doğu Türkistan'da ortaya koyduğu sistematik baskı ve asimilasyon politikaları dünya kamuoyunun gündemine gelmeye devam ediyor. Uygur Türkü aktivist Rushan Abbas, Çin'in Doğu Türkistanlı çocuklara karşı işlediği hak ihlallerini değerlendirdi. Abbas, 17 Ağustos 2021'de kaleme aldığı "Çocukların Gözünden Uygur Soykırımı" adlı makalede Çin'in Doğu Türkistanlı çocuklara karşı işlediği insan hakları ihlalleri ortaya konuldu.
ÇİN'İN DOĞU TÜRKİSTAN'DA ÇOCUKLARA KARŞI İŞLEDİĞİ SUÇLAR KALEME ALINDIDoğu Türkistan'da çocuklara yönelik psikolojik, kültürel asimilasyon politikalarına değinen Abbas, makalede şu ifadeleri kullandı:
"...Şu anda bir çok ülke ve büyük şirket Çin’deki toplama kamplarına ve kölelik düzenine karşı çıkmamaktadır. Şirketler, Uygur çocukların haklarına yönelik saldırıları, sonunda onları insanlıktan yana olmalarını sağlayacak bardağı taşıran son damla olarak görmelidir. Eğer Çin, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ihlal ettiği için sorumlu tutulmayacaksa, bu anlaşmayı ihlal etmenin cezasız kalacağı uluslararası alanda yaygınlaşacaktır. Doğu Türkistan’daki durumun ciddiyetini kavramak için hiçbir Uygur’un hatta çocukların ile Çin’in soykırım politikalarına karşı güvende olduğunu kabul etmemek gerekmektedir.
Mevcut yaptırımlar, tarif düzenlemeleri ve gümrüklerde ürünlere el konulması gibi adımlar Çin’e baskı yapılması için mutlak gereklidir. Ek olarak, küresel sivil toplumun katılımı da hayati derecede önemlidir. Bu noktada ahlaki olarak ortak bir paydanın kabul edilmesi, Çin ile angajmanla ilgili izolasyonist pragmatizmin atılması gerektiği anlamına gelmektedir. Biden yönetimi, soykırım suçu işleyen bir rejimi kızdırmaktan kaçınmak gibi naif isteklerden vazgeçmelidir. Çin’in ÇHS’nin gereklerini yerine getirmemesi ve işlediği vahşetler, ileride ABD ile Çin arasındaki herhangi bir müzakerenin merkezinde yer alması gerektiğini göstermektedir. Bugüne kadar Çocuk Hakları Sözleşmesine 140’tan fazla ülke imza atmasına rağmen, Uygur Çocukları korumak için uluslararası toplum harekete geçmemiştir."
Son Haberler