Ukrayna Dışişleri: Rusya'nın Ukrayna'ya karşı saldırısı 14 bin kişinin hayatına mal oldu
Ukrayna Dışişleri: Rusya'nın Ukrayna'ya karşı saldırısı 14 bin kişinin hayatına mal oldu
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletlerin (BM) "Saldırının tanımı" kararını kabul etmesinin 46. yıl dönümünde, Rusya'nın saldırganlığına dair bir açıklama yayımladı. Bakanlık, Rusya'nın başlattığı saldırı sonucu, 14 binden fazla kişi hayatını kaybederken, yaklaşık 40 bin kişi yaralandı, 1,5 milyondan fazla kişi de evlerini terk edip Ukrayna'nın kontrolü altındaki topraklara taşınmak zorunda kaldığını bildirdi.
Haber Giriş Tarihi: 15.12.2020 15:03
Haber Güncellenme Tarihi: 15.12.2020 15:03
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletlerin (BM) "Saldırının tanımı" kararını kabul etmesinin 46. yıl dönümünde, Rusya'nın saldırganlığına dair bir açıklama yayımladı. Bakanlık, Rusya'nın başlattığı saldırı sonucu, 14 binden fazla kişi hayatını kaybederken, yaklaşık 40 bin kişi yaralandı, 1,5 milyondan fazla kişi de evlerini terk edip Ukrayna'nın kontrolü altındaki topraklara taşınmak zorunda kaldığını bildirdi.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, BM Genel Kurulu'nun 14 Aralık 1974 tarih ve 29/3314. sayılı “Saldırının Tanımı” kararının kabul edilmesinin yıl dönümü dolayısıyla açıklama yayımladı. Açıklamada, "Rusya 7 yıldır Ukrayna'ya karşı silahlı saldırıda bulunarak, BM Antlaşması'nı, bu kararı ve diğer uluslararası yasal yükümlülüklerini kaba şekilde ihlal ediyor… Rusya Federasyonu, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi statüsüne rağmen, agresif eylemleriyle egemen devletlerin toprak bütünlüğüne ve sınırların dokunulmazlığına saygı dahil olmak üzere uluslararası hukukun temel ilkelerini baltalıyor." ifadelerine yer verildi.
"SİLAHLI SALDIRGANLIĞIN DOĞRUDAN SONUCU İNSAN HAKLARI İHLALİ"
Yüzden fazla Ukrayna vatandaşının Kremlin'in siyasi tutsağı olduğunun belirtildiği açıklamada, "Silahlı saldırganlığın doğrudan sonucu, Rus işgali altındaki Donbas ve Kırım'ın, insan ve medeni hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği, zorla Rus vatandaşlığının dayatıldığı, şiddet, işkence, zulüm ve herhangi bir kişiye karşı baskı uygulandığı, farklı görüşlerin yok edildiği, insan onurunun aşağılandığı bir kanunsuzluk bölgesine dönüşmesi oldu." denildi.
RUSYA'NIN SİLAHLI SALDIRISI SONUCU 14 BİNDEN FAZLA İNSAN HAYATINI KAYBETTİ
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik silahlı saldırısı sonucunda 14 binden fazla insanın öldüğü ve yaklaşık 40 bin kişinin yaralandığını belirtildi açıklamada, 1,5 milyondan fazla Kırım ve Donbas sakininin, iç sığınmacılar olarak evlerinden terk ederek Ukrayna kontrolündeki bölgeye taşınmak zorunda kaldığı, 170 bin Rus vatandaşının ise işgal altındaki Kırım'a yerleştirildiği kaydedildi.
"RUSYA'YA SİYASİ VE DİPLOMATİK BASKININ ARTMASINI BEKLİYORUZ"
Ukrayna'nın, toprak bütünlüğüne verdikleri tutarlı destekten dolayı ortak devletlere minnettar olduğu belirtilen açıklamada, "Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmek için saldırgan ve işgalci Rusya üzerindeki siyasi ve diplomatik baskının artırılmasını bekliyoruz. Uluslararası toplumu Avrupa kıtasında barış ve güvenliği sağlamak için her türlü çabayı göstermeye ve başlattığı uluslararası silahlı çatışmanın tarafı olan Rusya Federasyonu'nu askerlerini ve silahlarını Ukrayna'ya ait Kırım ve Donbas'tan geri çekmeye çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
KIRIM'DA BASKI VE ZULÜM DEVAM EDİYOR
İşgalci Rus askerleri Kırım’a ilk olarak, 20 Şubat 2014 tarihinde girdi. Altı yıl önce bugün, sabahın erken saatlerinde plakaları sökülmüş askeri araçlar ve rütbe işaretleri taşımayan silahlı milisler Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirmeye başladı.
Rus propaganda medyalarında “Kırım Özsavunması” oldukları iddia edilen, kamuflaj giymelerinden hareketle “kibar yeşil adamlar” olarak da adlandırılan Rus askerleri ve onların yanında gezen işbirlikçi milisler, yarımadanın kontrolünü yasa dışı olarak ele geçirdi. Rus propaganda mekanizmasınca işgal, sözde “bağlanma” adı altında legalleştirilmeye çalışılsa da dünya kamuoyu bu adımı asla tanımadı.
Rus işgaliyle adeta “açık hava cezaevi”ne dönüşen Kırım yarımadası, bir yandan silahlandırma hamleleriyle dünyayı tehdit eden askeri bir üs haline getirildi. Diğer yandan da işgale direnen Kırımlılar baskı mekanizmasının sürekli hedefi haline geldi. Yarımadada 2014’ten beri Rus işgalini onaylamadıklarını ifade eden ve tutumlarıyla belirten Kırım Tatarları başta olmak üzere Ukrayna’ya bağlı kalmak isteyenler, kaçırılmalarla, düzmece davalarla, keyfi baskın ve sorgularla korkutulmaya çalışılıyor.
SİLAHLARIN GÖLGESİNDE SÖZDE REFERANDUM
Rus işgalinin akabinde 2014 yılının Mart ayında düzenlenen sözde referandumda Kırım sakinlerinin yarımadanın Rusya’ya bağlanması konusunda iradesini “özgürce” tecelli ettiği ileri sürüldü. Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve dünyanın birçok ülkesi, Kırım’da yapılan sözde “kendi kaderini belirleme referandumunun” sonuçlarını kabul etmeyi reddetti. Ukrayna, Kırım’ı geçici olarak işgal edilen bölgesi olarak kabul ediyor.
Ukrayna Parlamentosu resmi düzeyde, 20 Şubat 2014 tarihini Kırım ve Sivastopol’ün (Akyar) Rusya tarafından işgalinin başlangıç tarihi olarak kabul etti. Dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, ilgili yasayı 7 Ekim 2015 tarihinde imzaladı.
Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesi ve Ukrayna’ya yönelik politikası dolayısıyla Rusya Federasyonu’na karşı yaptırımlar uyguladı. Kırım’ın işgalinden sonra Ukrayna’nın Donbas bölgesinde Rusya tarafından desteklenen teröristler ile Ukrayna askerleri arasında çatışmalar başladı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ukrayna Dışişleri: Rusya'nın Ukrayna'ya karşı saldırısı 14 bin kişinin hayatına mal oldu
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletlerin (BM) "Saldırının tanımı" kararını kabul etmesinin 46. yıl dönümünde, Rusya'nın saldırganlığına dair bir açıklama yayımladı. Bakanlık, Rusya'nın başlattığı saldırı sonucu, 14 binden fazla kişi hayatını kaybederken, yaklaşık 40 bin kişi yaralandı, 1,5 milyondan fazla kişi de evlerini terk edip Ukrayna'nın kontrolü altındaki topraklara taşınmak zorunda kaldığını bildirdi.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletlerin (BM) "Saldırının tanımı" kararını kabul etmesinin 46. yıl dönümünde, Rusya'nın saldırganlığına dair bir açıklama yayımladı. Bakanlık, Rusya'nın başlattığı saldırı sonucu, 14 binden fazla kişi hayatını kaybederken, yaklaşık 40 bin kişi yaralandı, 1,5 milyondan fazla kişi de evlerini terk edip Ukrayna'nın kontrolü altındaki topraklara taşınmak zorunda kaldığını bildirdi.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, BM Genel Kurulu'nun 14 Aralık 1974 tarih ve 29/3314. sayılı “Saldırının Tanımı” kararının kabul edilmesinin yıl dönümü dolayısıyla açıklama yayımladı. Açıklamada, "Rusya 7 yıldır Ukrayna'ya karşı silahlı saldırıda bulunarak, BM Antlaşması'nı, bu kararı ve diğer uluslararası yasal yükümlülüklerini kaba şekilde ihlal ediyor… Rusya Federasyonu, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi statüsüne rağmen, agresif eylemleriyle egemen devletlerin toprak bütünlüğüne ve sınırların dokunulmazlığına saygı dahil olmak üzere uluslararası hukukun temel ilkelerini baltalıyor." ifadelerine yer verildi.
"SİLAHLI SALDIRGANLIĞIN DOĞRUDAN SONUCU İNSAN HAKLARI İHLALİ"Yüzden fazla Ukrayna vatandaşının Kremlin'in siyasi tutsağı olduğunun belirtildiği açıklamada, "Silahlı saldırganlığın doğrudan sonucu, Rus işgali altındaki Donbas ve Kırım'ın, insan ve medeni hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği, zorla Rus vatandaşlığının dayatıldığı, şiddet, işkence, zulüm ve herhangi bir kişiye karşı baskı uygulandığı, farklı görüşlerin yok edildiği, insan onurunun aşağılandığı bir kanunsuzluk bölgesine dönüşmesi oldu." denildi.
RUSYA'NIN SİLAHLI SALDIRISI SONUCU 14 BİNDEN FAZLA İNSAN HAYATINI KAYBETTİRusya'nın Ukrayna'ya yönelik silahlı saldırısı sonucunda 14 binden fazla insanın öldüğü ve yaklaşık 40 bin kişinin yaralandığını belirtildi açıklamada, 1,5 milyondan fazla Kırım ve Donbas sakininin, iç sığınmacılar olarak evlerinden terk ederek Ukrayna kontrolündeki bölgeye taşınmak zorunda kaldığı, 170 bin Rus vatandaşının ise işgal altındaki Kırım'a yerleştirildiği kaydedildi.
"RUSYA'YA SİYASİ VE DİPLOMATİK BASKININ ARTMASINI BEKLİYORUZ"Ukrayna'nın, toprak bütünlüğüne verdikleri tutarlı destekten dolayı ortak devletlere minnettar olduğu belirtilen açıklamada, "Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmek için saldırgan ve işgalci Rusya üzerindeki siyasi ve diplomatik baskının artırılmasını bekliyoruz. Uluslararası toplumu Avrupa kıtasında barış ve güvenliği sağlamak için her türlü çabayı göstermeye ve başlattığı uluslararası silahlı çatışmanın tarafı olan Rusya Federasyonu'nu askerlerini ve silahlarını Ukrayna'ya ait Kırım ve Donbas'tan geri çekmeye çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
KIRIM'DA BASKI VE ZULÜM DEVAM EDİYOR
İşgalci Rus askerleri Kırım’a ilk olarak, 20 Şubat 2014 tarihinde girdi. Altı yıl önce bugün, sabahın erken saatlerinde plakaları sökülmüş askeri araçlar ve rütbe işaretleri taşımayan silahlı milisler Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirmeye başladı.
Rus propaganda medyalarında “Kırım Özsavunması” oldukları iddia edilen, kamuflaj giymelerinden hareketle “kibar yeşil adamlar” olarak da adlandırılan Rus askerleri ve onların yanında gezen işbirlikçi milisler, yarımadanın kontrolünü yasa dışı olarak ele geçirdi. Rus propaganda mekanizmasınca işgal, sözde “bağlanma” adı altında legalleştirilmeye çalışılsa da dünya kamuoyu bu adımı asla tanımadı.
Rus işgaliyle adeta “açık hava cezaevi”ne dönüşen Kırım yarımadası, bir yandan silahlandırma hamleleriyle dünyayı tehdit eden askeri bir üs haline getirildi. Diğer yandan da işgale direnen Kırımlılar baskı mekanizmasının sürekli hedefi haline geldi. Yarımadada 2014’ten beri Rus işgalini onaylamadıklarını ifade eden ve tutumlarıyla belirten Kırım Tatarları başta olmak üzere Ukrayna’ya bağlı kalmak isteyenler, kaçırılmalarla, düzmece davalarla, keyfi baskın ve sorgularla korkutulmaya çalışılıyor.
SİLAHLARIN GÖLGESİNDE SÖZDE REFERANDUM
Rus işgalinin akabinde 2014 yılının Mart ayında düzenlenen sözde referandumda Kırım sakinlerinin yarımadanın Rusya’ya bağlanması konusunda iradesini “özgürce” tecelli ettiği ileri sürüldü. Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve dünyanın birçok ülkesi, Kırım’da yapılan sözde “kendi kaderini belirleme referandumunun” sonuçlarını kabul etmeyi reddetti. Ukrayna, Kırım’ı geçici olarak işgal edilen bölgesi olarak kabul ediyor.
Ukrayna Parlamentosu resmi düzeyde, 20 Şubat 2014 tarihini Kırım ve Sivastopol’ün (Akyar) Rusya tarafından işgalinin başlangıç tarihi olarak kabul etti. Dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, ilgili yasayı 7 Ekim 2015 tarihinde imzaladı.
Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesi ve Ukrayna’ya yönelik politikası dolayısıyla Rusya Federasyonu’na karşı yaptırımlar uyguladı. Kırım’ın işgalinden sonra Ukrayna’nın Donbas bölgesinde Rusya tarafından desteklenen teröristler ile Ukrayna askerleri arasında çatışmalar başladı.
EN ÇOK OKUNANLAR