Türk Dışişleri: Kasıtlı ihmallerle amaçlanan, "Ermenistan mağdur ülke" algısı yaratmak

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi Özel Prosedürler Mekanizması'nın "Dağlık Karabağ ihtilaf bölgesindeki ve çevresindeki paralı askerler geri çekilmeli" başlıklı açıklamasında yer alan iddiaların mesnetsiz ve sahadaki gerçeklerden kopuk olduğunu bildirdi. Sözcü Aksoy, "Sahte görüntülerle yapılan basın açıklaması BM Özel Prosedürler Mekanizmasının güvenilirliğini zedeledi" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi Özel Prosedürler Mekanizması'nın açıklamasında yer alan iddialara ilişkin bugün yaptığı yazılı açıklamada, bu yalan haberlerin dolaşıma sokulma sebebinin Ermenistan'ın hukuksuz işgalini dikkatlerden kaçırmak ve sözde "uluslararası terörizmle savaşan mağdur ülke" algısı yaratma çabası olduğuna vurgu yaptı.

Aksoy, Ermenistan'ın, Suriye Milli Ordusu mensuplarının görüntülerini videoya alarak sözde kanıt gibi internet üzerinden servis ettiğinin kanıtlandığını anımsatarak "Bu sahte videoların veya para karşılığında konuşturulan şahısların sözlerinin inandırıcılığı ve geçerliliği yoktur." dedi.

"Ülkemizin görüşleri beklenmeden, kara propaganda ürünü sahte görüntüler ve haberler temelinde yapılan basın açıklaması, BM Özel Prosedürler Mekanizmasının güvenilirliğini zedelemiştir." değerlendirmesinde bulunan Aksoy, Mekanizma'dan "yanlı ve kamuoyunu yanıltıcı açıklamalar" beklemediklerini kaydetti. Aksoy, Mekanizma'nın çalışmalarını şeffaf ve ilgili tüm tarafların görüşlerini dikkate alarak yürütmesi gerektiğinin altı çizdi.

Açıklamada, Ermenistan'ın çatışmalarda yabancı savaşçıları kullandığının teslim edilmesini olumlu ancak yetersiz olarak değerlendiren Aksoy, Ermenistan'ın, Suriye'deki PKK/YPG teröristlerini Yukarı Karabağ'da konuşlandırdığının ise herkesçe bilindiğini vurguladı.

Aksoy "Hatta isimleri tarafımızdan bilinen çok sayıda PKK'lı, çatışmalarda Azerbaycan ordusu tarafından etkisiz hale getirilmiştir. Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın da itiraf ettiği gibi, diasporadan üçüncü ülkeler vatandaşı çok sayıda etnik Ermeni Yukarı Karabağ'daki çatışmalara katılmıştır. Açık kaynaklarda görüntüleriyle yer alan bu bilgilerin özel raportörlerce daha ayrıntılı olarak araştırılmasını ve açıklamaya yansıtılmasını beklerdik." ifadelerini kullandı.

Açıklamada, sivillere yönelik kasıtlı saldırılardan bahsedilmekle birlikte, bunu yapan tarafın Ermenistan olduğunun belirtilmemesinin ise kasıtlı bir ihmal olarak görüldüğünü belirten Aksoy, şu ifadeleri kaydetti:

"Başbakan Paşinyan'ın askeri danışmanı tarafından açıklandığı gibi, Ermenistan, halk arasında kaos yaratmak amacıyla bilinçli olarak ve yasaklanmış misket bombalarıyla Azerbaycan'da sivil yerleşimlere defalarca saldırmış ve savaş suçu işlemiştir. Ermenistan'ın uluslararası hukuku ihlali 'Human Rights Watch' ve 'Amnesty International' tarafından da kayıt altına alınmıştır."

TÜRKİYE VE AZERBAYCAN'I HEDEF ALAN BM RAPORU

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği 11 Kasım 2020 tarihinde Dağlık Karabağ ihtilaf bölgesindeki ve çevresindeki paralı askerler geri çekilmeli - BM uzmanları başlıklı bir açıklama yayımladı.

Açıklamada "Paralı askerlerin kullanımına ilişkin BM Çalışma Grubu, Azerbaycan Hükumeti'nin Türkiye'nin de yardımıyla Dağlık Karabağ çatışma bölgesinde cephe hattı da dahil olmak üzere askeri operasyonlarını desteklemek ve sürdürmek için Suriyeli savaşçılara güvendiğine dair yaygın raporlar olduğunu söyledi. BM uzmanları, Suriye Arap Cumhuriyeti'ndeki korkunç ekonomik durum göz önüne alındığında, savaşçıların öncelikle özel çıkarlarla motive edildiğini söyledi. Ölüm durumunda akrabalarına maddi tazminat ve Türk vatandaşlığı sözü verildi." iddialarına yer verildi.