Romanya'nın "Rusya kaynaklı güvenlik tehdidi" uyarısına Kremlin'den tepki

Kremlin, Rusya'yı bölgesel istikrara yönelik tehdit olarak tanımlayan bir Rumen savunma stratejisinin ardından Bükreş'i kendi çıkarlarına ihanet etmekle suçladı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından Romanya’nın önerdiği 2020-2024 Ulusal Savunma Stratejisi’nin Moskova’yı “saldırgan” bir tehdit olarak tanımlamasının ardından söz konusu belgeyle ilgili açıklama yayımlandı. Rusya Dışişleri, Romanya'yı üçüncü tarafların çıkarları adına Moskova'yla karşı karşıya gelmek istemekle suçladı.

İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez Romanya devletinin resmi bir belgesinin Rusya'yı tehdit olarak tanımladığı görüldü.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova'nın, 2 Temmuz tarihinde Bükreş'in "başka ülkelerin" görüşlerini kullandığını ve Rumen politikacıların bağımsız düşünmediğini öne süren açıklaması, Bükreş'teki Rus Büyükelçiliğinin Facebook hesabından alıntılandı.

Zaharova, Bükreş yönetiminin sunduğu yeni stratejinin başka ülkelerin çatışma niyetlerine hizmet etmeye hazır olmakla suçladı. Romanya'nın sunduğu yeni stratejinin “ABD'nin ve NATO'nun Karadeniz'deki askeri varlığını yoğunlaştırmak için kullanılacağını” iddia eden Zaharova, "Dolayısıyla Bükreş, istikrar sağlayıcısı olmak yerine, bölgedeki gerginliklerin ve güvensizliğin daha da artmasına katkıda bulunuyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis tarafından temmuz başında imzalanan ve oylanmak üzere parlamentoya gönderilen Romanya Ulusal Savunma Stratejisi, Rusya'nın “saldırganlığını” ve çeşitli “uluslararası hukuk kurallarının ihlal etmesini” güvenlik kaygıları olarak kaydediliyor.

Önerilen Savunma Stratejisi, Rusya'nın “son yıllarda saldırgan tutumları ve saldırganlığı” ile “bölgesel istikrarın bozulmasına” yol açtığı vurgulanıyor.

Moskova'nın Karadeniz'deki saldırgan askeri kabiliyetlerini güçlendirdiği ve NATO'nun gelişimine karşı koymak için Karadeniz'e erişimini kısıtlayabilecek bir denge oluşturduğu ifadeleri de belgede yer alıyor.

Romanya, Rusya'nın 2014 yılında Ukrayna'nın parçası olan Kırım yarımadasını işgalini defalarca kınamış ve Moskova'dan Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duymasını istemişti.