SON DAKİKA
Hava Durumu

"Referandum ile Kırım Tatarlarının dili, kültürü, milli benliği ve gelecek hayalleri sona erdirmek istenmektedir"

Rusya Federasyonu’nda Rus olmayan halkların ölüm fermanı niteliğindeki anayasa değişikliği referandumunda sona gelindi.

Haber Giriş Tarihi: 02.07.2020 18:26
Haber Güncellenme Tarihi: 02.07.2020 18:26
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
"Referandum ile Kırım Tatarlarının dili, kültürü, milli benliği ve gelecek hayalleri sona erdirmek istenmektedir"

Rusya Federasyonu’nda Rus olmayan halkların ölüm fermanı niteliğindeki anayasa değişikliği referandumunda sona gelindi.

Prof. Dr. Enver Aydoğan , Rusya'daki anayasa değişikliği ile ilgili, "Rusya’da bugüne kadar yapılan tüm seçimlerin ve referandumların sonuçlarını önceden kestirebilmek mümkün olmuştur. Çünkü anti-demokratik yapılan, şeffaf olmayan ve denetlenemeyen bu seçimlerde Putin’in istediği sonuç ülke ve Dünya kamuoyuna resmi sonuç olarak açıklanmıştır." dedi.

Prof. Dr. Aydoğan, Rusya'daki anayasa değişikliği oylamasını, referandum sonrasında Rusya'da neler yaşanabileceğini ve bu oylamanın Kırım'a yaratacağı sonuçları ile ilgili Kırım Haber Ajansı’na (QHA) konuştu.

İşte Prof. Dr. Enver Aydoğan’ın QHA’yla gerçekleştirdiği röportajın tamamı:

"PUTİN HALKI REFERANDUMA ZORLUYOR"

Rusya'nın uluslararası kamuoyununun tepkilerine rağmen yaptığı anayasa değişikliği referandumun asıl amacı ne olabilir? Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, referanduma katılım sayısını neden bu kadar önemsedi?

Rusya’da, Vladimir Putin’in Devlet Başkanlığına geldiği günden itibaren anti-demokratik, özgürlükler karşıtı, temel insan haklarına aykırı uygulamalar giderek artmıştır. Devlet Başkanlığı koltuğunda ölünceye kadar oturmayı düşünen Putin, gerek Medvedev’in sözde Devlet Başkanlığı döneminde Kremlindeki odasını boşaltmayarak gerekse 1 Temmuz’da yapılacak olacak Anayasa değişiklik referandumu ile bunu gerçekleştirmek istemektedir. Ancak Şubat 2016’da gerçekleşen Kırım’ın işgali Türkiye, ABD, AB ve diğer dünya ülkeleri tarafından kabul edilmemiş ve Rusya’ya uluslararası boyutta pekçok yaptırım uygulanmaya başlanmıştır. Rusya, bu yaptırımlar sonrası yaşadığı hezeyanlarına bir yenisini ekleyerek
Dünya’ya meydan okuyarak 1 Temmuz’daki Anayasa değişikliği referandumu ile demokratik toplum yapısına, çoğulcu kültürel yaşamı sonra erdirmeye, hukukun üstünlüğü ve adil devlet uygulamalarını sona erdirmeye yönelmiştir. Rus hukukunu uluslararası hukukun öncesine
taşıyarak, Rus dilini Rusya’nın geçerli tek dili olarak kabul ederek, Rus toplumunu Rusya’nın ana ve kurucu toplumu nitelendirmesi yaparak evrensel düzeyde benzeri görülmemiş ve akıl almaz değişikliklere yönelmiştir. Putin, bu değişikliklerle Rusya Federasyonu’nda yaşayan
Türk Dili konuşan Türk halklarının, Kafkasya halklarının ve diğer halkların özerk yönetim uygulamalarına son vereceği gibi; dil, din, kültürel yaşam ve milli benlik duygularını sona erdirmenin arayışı içerisindedir. Anayasa değişikliği, işgal edilen Kırım’a karşı yükselen insani ve vicdani Dünya toplumlarının sesine karşı bir meydan okumadır. Putin, referanduma katılımı çok önemsemektedir. Geçmişte yapılan referandum ve seçimlerde Rus halkının yarısı sandığa gitmeyerek aslında Putin yönetiminden umutları olmadığını ortaya koymuşlardı. Bu köklü Anayasa değişikliğinde katılımın ülke temsilinin yarısından aşağıda gerçekleşmesi, yapılan referandumu geçerliliğinin Dünya kamuoyu tarafından sorgulanmasına neden olacaktır. Bu nedenle Putin halkı referanduma katılmaya zorlamakta, özellikle işgal edilen Kırım olmak üzere ülke genelinde pek çok yerde askerlik görevini yapanlara da oy kullandırtmaktadır.

"BUGÜNE KADAR TÜM REFERANDUMLARIN SONUÇLARI BELLİYDİ"

Yapılan anayasa değişikliği referandumunda oy verme işlemi sonlandı ve aslında sonuçlar belli oldu. Onaylanacak anayasa değişikliği durumunda Rus olmayan halkları ne gibi sıkıntılar bekliyor?

Rusya’da bugüne kadar yapılan tüm seçimlerin ve referandumların sonuçlarını önceden kestirebilmek mümkün olmuştur. Çünkü anti-demokratik yapılan, şeffaf olmayan ve denetlenemeyen bu seçimlerde Putin’in istediği sonuç ülke ve Dünya kamuoyuna resmi sonuç olarak açıklanmıştır. Bu referandumun sonucu da maalesef şimdiden bellidir. Referandum sonrasında Putin, Rusya Federasyonu’nda yaşayan Türk Dili konuşan Türk halklarının, Kafkasya halklarının ve diğer halkların özerk yönetim uygulamalarına son vereceği gibi; dil, din, kültürel yaşam ve milli benlik duygularını sona erdirmenin arayışı içerisindedir. Rusya’daki kadim halklar topraklarında gelecekte güven içinde yaşayabilmenin güvencesi olan ana dilde eğitim, kültürel haklar ve öz yönetim kazanımlarını kaybedeceklerdir. Anayasa değişikliği, işgal edilen Kırım’a karşı yükselen insani ve vicdani Dünya toplumlarının sesine karşı bir meydan okumadır.

"KIRIM'I RUSYA'NIN BİR TOPRAK PARÇASIYMIŞ GİBİ GÖSTERİYOR"

Rusya'nın uluslararası hukuka aykırı olduğunu bile bile işgal edilen Kırım'da referandumu yapmasındaki amaç nedir?


Rusya yönetimi, işgal edilen Kırım’da yapılan Mart 2016’daki sözde referandumdan beri Kırım’ı Rusya’nın bir parçası olarak görmektedir. İnsan haklarına, özgürlükçü yaşama, hukukun üstünlüğüne ve adil yönetim uygulamalarına yönelik ihlaller ile başka Kırım’ın gerçek sahibi Kırım Tatarları olmak üzere Ukrain ve diğer halklara despotça davranmaktadır. Bu baskı, sindirme ve yıldırma uygulamaları ile yapılacak referandumda Kırım’dan yüksek düzeyde bir “evet” kararı çıkartarak dünya kamuoyuna Kırım’ın Rusya’nın bir toprak parçası olduğunu ve Kırım’da yaşayanların Putin’i desteklediklerini göstermek istemektedir.

"REFERANDUM GEÇERSİZ VE HUKUKSUZDUR"

Anayasa değişikliğinin Kırım için sonuçları ne olabilir? 


Kırım Tatar Milli Meclisi ve Yolbaşçımız Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu’nun açıklamalarında da belirttikleri gibi, Kırım’da yapılacak olan bir referandum geçersiz ve hukuksuzdur. Bağımsız bir ülke Ukrayna’nın toprak parçası olan Kırım’daki referandumu ve sonuçlarını bizler de Kırım Tatar Diasporası olarak tanımıyoruz. Rusya bu referandum sonucu ile Kırım Tatarlarının dilini, kültürünü, milli benliğini ve gelecek hayallerini sona erdirmek istemektedir. Şubat 2016’daki işgalden beri devam eden baskı, korkutma, zor kullanma, adaletsiz uygulamalar ile temel insan haklarını kullanamamaya yönelik düzenlemelerine kılıf uyduracak ve sonuç Kırım ve Kırım Tatarları için daha kötü bir gelecek olacaktır.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.