SON DAKİKA
Hava Durumu

Kuşdağı direnişi: Başkurt halkı, Ak İdil'in kutsal dağları için mücadele veriyor

Başkurdistan'da halk, cesur bir şekilde doğanın tahrip edilmemesi için savaşıyor. Başkurdistanlı Gülnara İşkildina, "Kuşdağı Direnişi" eylemlerine ilişkin son gelişmeleri ve Başkurt halkının isteklerini değerlendirdi.

Haber Giriş Tarihi: 20.08.2020 11:15
Haber Güncellenme Tarihi: 31.10.2023 03:58
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kuşdağı direnişi: Başkurt halkı, Ak İdil'in kutsal dağları için mücadele veriyor

Ömer Cihad KAYA
 

Dünya kamuoyu, Belarus'taki hükumet karşıtı eylemlere ve Doğu Akdeniz'de ülkelerin sataşmalarına odaklanmışken; Başkurdistan'da halk, cesur bir şekilde doğanın tahrip edilmemesi için savaşıyor. Başkurdistanlı Gülnara İşkildina, eylemlere ilişkin son gelişmeleri ve Başkurt halkının isteklerini değerlendirdi.

Hükumet ortaklı bir şirketin, Başkurt halkı için kutsal bir öneme sahip olan dağ silsilelerinden Kuşdağı'nı (Kustau) tahrip etmesi sonucu, halk çalışmaların olduğu bölgeye yürüyüş başlattı. Eylemler kısa sürede büyüyerek, halkın geniş bir kesiminden destekçi buldu. Başkurt halkının yoğun tepkisine neden olan dağlardaki çalışmalar şu an için durduruldu ancak hükumet konuya ilişkin net bir tavır sergilemedi.

BÖLGENİN YERLİSİ OLAN BAŞKURT İŞKİLDİNA QHA'YA SON DURUMU AKTARDI

Moskova'da yaşayan Başkurt Türkü Gülnara İşkildina, ülkenin Sterlitamak şehrinde yer alan Kuşdağı (Kustau) bölgesinde dağların tahrip edilmesi, hükumetle olan ilişkiler ve yerli bir Başkurt olarak dağların Başkurt halkı için önemine dair Kırım Haber Ajansına açıklamalarda bulundu.

BAŞKURT HALKI, KUTSAL DAĞLARI İÇİN SAVAŞ VERİYOR

Başkurtların "şihan" olarak tabir ettiği dört ayrı dağdan Kuşdağı'nda, 18 Ağustos 2020 itibariyle 10 bine yakın insan toplandı. Halkın sert protestolarına neden olan dağlardaki karbonat ve maden arama çalışmalarına daha fazla sessiz kalamayan Rusya Federasyonu'na bağlı Başkurdistan Devlet Başkanı Radiy Habirov, dağa giderek vatandaşlarla uzlaşmanın yollarını aradı. Başkurt aktivistler, Habirov'a durumu kontrol alması için Moskova'dan emir geldiğini aktardı. Habirov ilk açıklamasında, ortak çözüm bulunana kadar dağa kimsenin dokunmayacağını söyledi ancak anlaşma masasında yer alacak isimlerin hükumet kanadına yakın olduğu aktarıldı. Başkurt Gülnar İşkildinova, yerli halktan bu durumun tepki topladığını ifade ediyor. Zira, Habirov'un, ortak bir masada konuşulması teklifinde halktan temsilciler istediği biliniyordu. Ancak, halkın içinden gönderilen temsilciler, devlet yönetimi tarafından "milliyetçi" şeklinde yaftalanarak komisyona alınmadı. İşkildina, bu durumun dağda eylem yapan Başkurtlar tarafından tepkiyle karşılandığını dile getirdi.

ANLAŞMA MASASINA HALKIN İÇİNDEN GÖNDERİLEN TEMSİLCİLER, "MİLLİYETÇİ" OLARAK YAFTALANDI

Bölgenin yerlisi olan Başkurt kökenli Gülnara İşkildinova konuya ilişkin şu açıklamaları yaptı:

"Bahsi geçen anlaşma masasında halkın içinden seçilen temsilciler, Habirov ve ekibi tarafından engellendi. Halkın gönderdiği temsilcilerin pek çoğunu anlaşma masasında istemediler onların yerine 'halktan' kendilerine yakın kesimlerinden kişileri hatta hiç dağa çıkmayan kişileri anlaşma masasına soktular. Yani görüşmek istedikleri kişileri de kendileri seçtiler. Engelledikleri isimlerinden büyük bir çoğunluğunu 'siz Başkurt milliyetçisisiniz' diyerek engellediler. 17 Ağustos'ta görüşme oldu ancak bir sonuca varmadı. Halkın büyük bir çoğunluğu bu sonuçtan memnun değil. Görüşme sonucunda, devlet tarafından orada herhangi bir güç kullanımının olmayacağını ancak dağda nöbet tuttuğu için tutuklananların Rusya Federasyonu'nun kanunlarınca yargılanacağı ifade edildi. Dağları koruyan insanlara ceza verdiler ancak onlara mukavemet gösteren kişilere bir şey olmadı."

"ŞİRKETİN ORTAKLARI ARASINDA HÜKUMETE YAKIN İSİMLER VAR"

Eylemlerin odağındaki Başkurt Soda Şirketi isimli organizasyonun anonim bir şirket olduğunu söyleyen İşkildina, "Bu şirketin yönetiminde Başkurdistan devlet başkanının yardımcıları bulunuyor. Habirov'un halkın karşısında olmasının nedeni de bu manada ticari bir tarafının olduğunu söyleyebiliriz. " ifadelerini kullandı.

KUŞDAĞI TARİHİ VE BAŞKURT HALKI İÇİN ÖNEMİ

"Kuşdağı (Kustau), olayların geliştiği bölge Başkurdistan'ın Sterlitamak şehrine yakın dağlarda şihan denilen dağlar. Başkurdistan'da 4 tane bu şekilde şihan var. Oradaki dağlar, 230-300 milyon yıl arasında bir tarihi var. Hatta o kadar eski ki, orada dolaşırsanız deniz kabukları bile bulabilirsiniz. Oradaki 4 tane dağın, üzerinde nesli tükenmekte olan hayvan ve pek çok endemik bitki örneği var.

Şihanların bulunduğu bölgedeki fay hatları, dağın yok olması ciddi depremlere neden olabilir

Kuşdağı'nın doğası çok eşsiz ve Ak İdil diye tabir ettiğimiz nehir oradan akıyor. Bu fabrikaların atıkları da bu nehre düşüyor yüzde 90 atıklar yüzünden zehirleniyor. Bu nehir İdil, Volga ve Hazar Denizi'ne kadar uzanıyor. Bu sadece Başkurdistan'ı etkilemiyor aynı zamanda Rusya'nın genelini ve Azerbaycan'ı zehirliyor.

"SALAVAT YULAYEV'İN NESİLLERİYİZ"

İşkildina, dağların Başkurt halkı için önemine dair şunları söyledi:

"Orası, bizim Ural Batır destanımızın geçtiği dağlar. Destanda yaratılışa dair kavramların bir kısmı bu dağların bulunduğu bölgede geçiyor. Yani Başkurt halkı için kutsal kabul edilen bölgelerden bahsediyoruz. Başkurtlar kadar o bölgeye bağlı başka bir halk yoktur orada farklı milletlerden insanlar olsa da kendi tarihini iyi bilen Başkurtlar orası için mücadele veriyor. Bu çok önemli bir nokta. Oraya ait çok kutsal duygular besleyen insanlar var bu hareket bu şekilde oluştu diyebiliriz. Yine eylemcilerin pek çoğu biz Başkurtların bağımsızlık mücadelesinde önemli bir isim olan 'Salavat Yulayev'in nesilleriyiz' diyerek yola çıkıyorlar. Biz bunlara izin vermeyiz diyerek mücadele veriyorlar."

"EYLEMLER EKOLOJİK OLARAK BAŞLADI ANCAK..."

Gülnara İşkildina, Başkurt halkının barışçıl bir şekilde eylemlerini sürdürdüğünü ve hiçbir provokasyona mahal vermeden mücadele ettiğini ifade ederek şu açıklamaları yaptı:

"Bu eylemler ekolojik olarak başladı ancak siyasi bir harekete dönüşme potansiyeli var. Ancak şunu belirtmek gerekir ki oradaki insanların yüzde 90'ı kendi tarihlerini, kendi topraklarını ve kendi doğalarını korumak için oraya çıktılar. Farklı şehir ve bölgelerden çeşitli kesimlerden insanlar sadece doğayı korumak için oradalar. 100'e yakın barışçıl eylemci tutuklandı. Ancak, dağda toplanan insanlar, hiçbir provokasyona mahal vermemek için mücadele ediyor. OMON polisleri, oradaki insanların çadırlarını yıkıyor. Amaçları sadece güç kullanarak insanların kendi kendilerine çıkardığı hareketi dağıtmaya çalışıyorlar.

BAŞKURDİSTAN’IN SEMBOLLERİNDEN BİRİ KUŞDAĞI

Kuşdağı, Başkurdistan’ın başkenti Ufa’dan 140 kilometre güneyinde bulunan dağ. Sterlitamak şehri sınırında, İşembay ilinde bulunan birkaç şihandan biri. Şihanlar, Başkurdistan’ın sembollerinden biri olarak kabul ediliyor ve bozkırların üzerinde yükselen görkemli tepeler olarak biliniyor. Başkurdistan’ın güneyinde yer alan bu eşsiz kireçtaşı dağları, mercan resiflerinin kalıntılarıdır ve çevredeki bozkır manzaralarından çok farklıdır. Bu sayede üzerinde eşsiz bitki ve hayvan toplulukları oluştu. 230 milyon yıllık eşsiz bir doğal anıt olan bu dağlar, Ağizel (Belaya) Nehri boyunca 20 kilometreye uzanan bir zincir oluşturuyor. Her şihanın kendi adı vardır: Toratau (Kaledağ), Yuraktau (Yürekdağı), Kuştau (Kuşdağı), Şahtau (Şahdağı). Bu bölge ayrıca, orta Urallardaki en yüksek kaya oluşumudur. Bazı merasimlerini de bu dağda düzenleyen Başkurt Türklerinin birçok efsanesi de bu şihanlarla ilişkilidir.

ŞİHANLARIN OLUŞUMU HAKKINDA BAŞKURT EFSANESİ
Padişahın Aşak isimli oğlu Ak İdil isimli güzele aşık olur. Ak İdil beyaz saçlı Ural'ın kızıydı ve onun güzelliğine etrafındaki tüm yiğitler hayrandı. Aşak atına bindi ve bu güzelin elini istemeye geldi fakat Ak İdil teklifi kabul etmedi. O zaman Aşak kızı zorla atına bindirip kaçırdı. Kız sonrasında bir şekilde kaçmayı başardı ve Aşak kızı uzun uzak kovaladı. Nihayet ikisi de yorulunca Aşak'ın atı, kızın yolun keserek yere yattı ve canı çıktı.
Bu duruma kızan Aşak, kamçısı ile kızın yüzüne vurdu. Ak İdil "Babam, yardım et bana ", diye haykırdı. Beyaz Ural bunu duydu ve kızını nehre dönüştürdü. Böylece Ak İdil hiç elle tutulmayan hep parmaklar arasından akıp kaçan nehir oldu. Aşak kızı kovalamaya kartalını yolladı ve kartal da Ak İdil'i yakalayamadı. O zaman Aşak kızı kaybettiğini anladı ve kalbini göğsünden çıkartıp nehrin kenarına attı. O yerde Yürek - dağ (Yuraktau) oluşmuş, biraz ilerisinde de Şah-dağı (Şahtau, Aşak dağı) oluşmuş. Atın can çıkarttığı yerde Toratau oluşmuş (dağ atın kafasını anımsatmaktadır), kartalda Kuş Dağı (Kustau) oldu.

PROTESTOLAR NASIL BAŞLADI?

3 Ağustos 2020 tarihinde şirketin dağda hazırlık çalışmaları yapmaya ve ağaç kesimine başlamasından sonra aktivistlerin Başkurdistan’ın sembollerinden biri olan şihanı korumak için yaptığı protesto eylemleri genişledi. Kolluk kuvvetleri ve özel güvenlik şirketi görevlileri ile aktivistler arasında çatışmalar yaşandı. Şirketin tarafını tutan kolluk kuvvetleri görevlileri, eylem yapan aktivistleri gözaltına almaya başladı. Aktivistler olay yerinde çadırlar kurdu ve eylemlerine devam etti.

DAĞI SAVUNAN GÖSTERİCİLERE KARŞI EYLEM YAPAN İŞÇİLERİN ELLERİNDE RUS BAYRAĞI!

Çatışmalara rağmen aktivistler eylemlerine devam ederken, soda şirketi de bazı kişileri toplayıp dağda eylem yaptırdı. Şirket tarafından toplanan insanlar, güya işsiz kalmak istemediklerini ve şirkette çalışmaya devam etmek istediklerini söyledi. Bu insanların ellerinde Rus bayrakları olması dikkat çekti. (Kuşdağı’nı savunanlar ise eylem sırasında Başkurdistan bayrağını açmıştı).


Bir tarafta Başkurt, bir tarafta Rus bayrağı!

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.