Kırım Tatar milli hareketi emektarı Rüstem Üseinov: Toprağımdan ayrılmaya niyetim yok, çadır kuracağım yine de yaşayacağım

Rus işgali altındaki Kırım’da işgalci güçler, dün Kırım Tatar milli hareketi aktivisti Rüstem Üseinov’un evini yıktı. Kırım Tatar milli hareketi aktivisti Rüstem Üseinov, işgal güçlerinin yıkım kararına rağmen evinin bulunduğu alandan ayrılmayacağını söyledi. Üseinov, kendi toprağında Rus işgalcilere boyun eğmeyeceğini kaydetti.

Kırım’da işgalci güçler tarafından 24 Kasım 2021'de Kırım Tatar milli hareketi aktivisti Rüstem Üseinov’un evi yıkıldı. Üseinov, memleketinde yaşama hakkı için savaşmaya devam edeceğini ve toprağından ayrılmayacağını dile getirdi.

Üseinov, "10 gün daha hastanede kalacağım. Toprağımdan ayrılmaya niyetim yok, çadır kuracağım yine de yaşayacağım. (Onların) önünde eğilmeyeceğim. Bundan başka çıkış yolu yok.” dedi. Üseinov, Kırım'ın ilk işgal edildiği dönemden bu yana, son 250 yıldır Rusya'nın Kırım Tatarlarını Kırım'dan göndermek için çabaladığını hatırlattı.

Kırım Tatar aktivist, 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'na uğrayan Kırım Tatarlarının her şeye rağmen vatanlarına geri döndüğünü ve bu yoldan asla vazgeçmeyeceklerini belirtti.

Rüstem Üseinov, “90'lı yıllarda ata topraklarımıza geri döndüğümüzde, yaşanabilecek arazilerin çok azı bize tahsis edilmişti. Atalarımızın topraklarında yaşayacaksak, burada kendi evlerimizi inşa ederek geri alabilir ve hayatımızı sürdürebiliriz" değerlendirmesini yaptı. Üseinov, evini yıkmaya gelen işgalci Rusların kendisine kötü davrandığını, ancak er ya da geç bu haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı hesap gününün geleceğini kaydetti.

Kırım Tatar milli hareketi aktivisti Rüstem Üseinov, İşgalci Ruslarla ilgili, “Gözlerinde hayvani bir korku hissini görebiliyorsunuz. Tüm olan bitenlerden er ya da geç hesabını vereceği bir anlayış var. Bu onları daha da öfkelendiriyor.” dedi.

Kırım’ın Sudak bölgesinde işgalci güçler, dün Kırım Tatar milli hareketi emektarı Rüstem Üseinov’un evini yıkmaya başladı. Yıkım kararı, evin bulunduğu toprağın belediyeye ait olduğu gerekçesiyle sözde Sudak Şehir Mahkemesi tarafından alınmıştı. Ancak işgalciler, temyiz mahkemesinin kararını beklemeden yıkım çalışmaları yapıldı.