"Kırım'daki su sorunu işgalci devlet olan Rusya'nın eylemlerinin sonucu"

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmıtro Kuleba, Kırım’daki su sorununun işgalci devlet Rusya’nın sorumluluğu olduğunu yarımadadaki işgal son bulana kadar Ukrayna’nın su temin etmeyeceğini vurguladı.

“Dom” televizyon kanalında yayınlanan bir programa konuk olan Kuleba, "Uluslararası hukukta işgal edilen topraklardaki durumu kontrol eden işgalci devletin o topraklardan sorumlu olduğunu net olarak belirtiliyor. Yani, Kırım’daki su sorunu işgalci devlet Rusya’nın eylemlerinin bir sonucu ve bu sorundan tamamen Rusya sorumlu. Kırım sakinleri şikayetlerini Rusya’ya bildirmeliler.” diye kaydetti.

Bakan Kuleba, Ukrayna’nın Kırım tamamen işgalden kurtarılana kadar yarımadaya su verme konusunda hiçbir taviz vermemesi gerektiğini vurguladı.

Bununla birlikte Kuleba, Rusya’nın siyasi tutsak edilen Ukrayna vatandaşlarını serbest bırakması karşılığında işgal edilen Kırım’a su temin edilmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, “Kremlin hiçbir zaman insanları insanlara karşı değiştirme hedefini koymadığını anlamanız gerekiyor. Yani insan değişimine her zaman Kremlin’in dayattığı siyasi ve ekonomik şartlar eşlik ediyor. Kırım’a su temin etme durumuna gelince; en önemli sorun Kırım’ın aslında Kremlin’in değişim fonunu yenileme konusunda sonsuz potansiyele sahip olmasında. Kremlin 130 kişiyi alıkoyuyor. Yarın onları su karşılığında bırakırsa bir sonraki gün onlar 500 kişiyi daha alıkoyarlar. Biz bu durumda ne yapacağı suyu yine mi keseceğiz? Yani bana göre bu bir seçenek değil. İnsanlar insanlarla değiştirilmeli, siyasi ve ekonomik anlaşmalar ayrı olarak değerlendirilmeli.” dedi.

Rusya Kırım’ı işgal etmeden önce, yarımadanın içme suyu ihtiyacının yüzde 85’i Ukrayna tarafından Dinyeper (Dnipro) nehrinin Kuzey Kırım Kanalı’na aktarılması sayesinde sağlanıyordu.

1961-1971 yıllarında kurulan Kuzey Kırım kanalı Ukrayna’daki Kahovskoye baraj gölünden Kırım’ın Kerç şehrine kadar uzanıyor. Uzunluğu 402,6 km olan kanal saniyede 300 metreküp su akışı sağlıyor.

Şubat-Mart 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra kanaldan sağlanan su tedariki durdurulmuştu.

Rus işgalci yönetimi, su sorununu yeraltı kaynakları aracılığıyla çözmeye çalışıyor. Birçok yerleşim yerinde su kuyuları açılmaya başlandı. Ancak bu durum da, Kırım toprağının tuzlanmasına yol açıyor.