Dünya ülkelerinin Çin ile olan kirli pazarlığı: Şu ana kadar yurt dışında 1500 Uygur gözaltına alındı
Dünya ülkelerinin Çin ile olan kirli pazarlığı: Şu ana kadar yurt dışında 1500 Uygur gözaltına alındı
Woodrow Wilson Merkezi'nden bir rapora göre, Çin, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin işbirliğiyle yurtdışında bin 500'den fazla Uyguru gözaltına alıdı ve Çin'e iadesini sağladı.
Haber Giriş Tarihi: 25.04.2022 23:32
Haber Güncellenme Tarihi: 25.04.2022 23:41
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
ABD merkezli Woodrow Wilson Merkezi'nin raporuna göre, Çin, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin işbirliğiyle yurtdışında 1500'den fazla Uygur Türkünü gözaltına aldı ve Çin'e iadesini sağladı.
Çin hükumeti sadece Çin sınırları içindeki Uygur Türklerine zulmetmiyor aynı zamanda Pekin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı soykırım politikalarına yönelik dünyadan gelen eleştirileri bastırmak için Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin yardımıyla onları yurt dışında gözaltına alıyor ve baskı uyguluyor.
NBC News'nın 25 Nisan 2022 tarihli haberine göre, Woodrow Wilson Uluslararası Bilginler Merkezi'ne bağlı Çin ve ABD Kissinger Enstitüsü tarafından hazırlanan “Büyük Çelik Seddi” adlı raporda, Çin güvenlik birimlerinin yurtdışındaki Uygurları tehdit etme, gözaltına alma ve geri götürme çabalarının boyutu ve Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki hükumetlerle olan iş birliği, benzeri görülmemiş ayrıntılarla anlatılıyor.
Dünya ülkelerinin Çin ile olan kirli pazarlığı: Yurtdışındaki 1500 Uygur gözaltına alındı
Rapora göre, yurt dışındaki 5 bin 500'den fazla Uygur, Pekin tarafından hedef alındı, siber saldırılara ve Çin'de kalan aile üyeleriyle ilgili tehditlere maruz kaldı. Çin'in çevrimiçi tehditleriden başlayarak tutuklama ve iadeye kadar uzanan baskıları 44 ülkede gerçekleşti. ABD, Japonya ve Avrupa Birliği'nde yaşayan Uygurlar tehdit edildi. 1997'den bu yana 1.500'den fazla Uygur yurtdışında gözaltına alındı veya zorla geri gönderildi. Bunların 1.300'ü 2014'ten beri gerçekleşti.
ÜLKELERİN UYGURLAR KONUSUNDA ÇİN'LE İŞ BİRLİĞİ DEVAM EDİYOR
Suudi Arabistan'ın Nisan ayında bir Uygur kadını ve 13 yaşındaki kızını, toplama kampına kapatılma ve işkence riskiyle karşı karşıya kalacakları Çin'e sınır dışı edeceği haber gündem olmuştu. Kızın babası ve dinî alim olan başka bir Uygur, Suudi Arabistan'da gözaltında tutulmaya devam ediyor. Bunların hiçbirinin resmi olarak suçlanmadığı biliniyordu.
DOĞU TÜRKİSTAN’DA NELER OLUYOR?
Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyon ve soykırıma uğradı, uğruyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler bu baskının kurbanı olmaktadır. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Çin Komünist Partisi idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyuyor. Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor.
ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ CEZA KAMPLARINDA NELER YAŞANIYOR?
Doğu Türkistan’da Uygur ve diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklulara işkence ediliyor. Sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. Tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyorlar.
Milyonlarca genç Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Birçoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor. Genç kadınlar Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyor.
Milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor. Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk- İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.
“Kardeş aile” projesi adı altında her aileyle ilgilenecek Çinli memur atandı. Bu “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyorlar.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dünya ülkelerinin Çin ile olan kirli pazarlığı: Şu ana kadar yurt dışında 1500 Uygur gözaltına alındı
Woodrow Wilson Merkezi'nden bir rapora göre, Çin, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin işbirliğiyle yurtdışında bin 500'den fazla Uyguru gözaltına alıdı ve Çin'e iadesini sağladı.
ABD merkezli Woodrow Wilson Merkezi'nin raporuna göre, Çin, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin işbirliğiyle yurtdışında 1500'den fazla Uygur Türkünü gözaltına aldı ve Çin'e iadesini sağladı.
Çin hükumeti sadece Çin sınırları içindeki Uygur Türklerine zulmetmiyor aynı zamanda Pekin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı soykırım politikalarına yönelik dünyadan gelen eleştirileri bastırmak için Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin yardımıyla onları yurt dışında gözaltına alıyor ve baskı uyguluyor.
NBC News'nın 25 Nisan 2022 tarihli haberine göre, Woodrow Wilson Uluslararası Bilginler Merkezi'ne bağlı Çin ve ABD Kissinger Enstitüsü tarafından hazırlanan “Büyük Çelik Seddi” adlı raporda, Çin güvenlik birimlerinin yurtdışındaki Uygurları tehdit etme, gözaltına alma ve geri götürme çabalarının boyutu ve Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki hükumetlerle olan iş birliği, benzeri görülmemiş ayrıntılarla anlatılıyor.
Dünya ülkelerinin Çin ile olan kirli pazarlığı: Yurtdışındaki 1500 Uygur gözaltına alındıRapora göre, yurt dışındaki 5 bin 500'den fazla Uygur, Pekin tarafından hedef alındı, siber saldırılara ve Çin'de kalan aile üyeleriyle ilgili tehditlere maruz kaldı. Çin'in çevrimiçi tehditleriden başlayarak tutuklama ve iadeye kadar uzanan baskıları 44 ülkede gerçekleşti. ABD, Japonya ve Avrupa Birliği'nde yaşayan Uygurlar tehdit edildi. 1997'den bu yana 1.500'den fazla Uygur yurtdışında gözaltına alındı veya zorla geri gönderildi. Bunların 1.300'ü 2014'ten beri gerçekleşti.
ÜLKELERİN UYGURLAR KONUSUNDA ÇİN'LE İŞ BİRLİĞİ DEVAM EDİYORSuudi Arabistan'ın Nisan ayında bir Uygur kadını ve 13 yaşındaki kızını, toplama kampına kapatılma ve işkence riskiyle karşı karşıya kalacakları Çin'e sınır dışı edeceği haber gündem olmuştu. Kızın babası ve dinî alim olan başka bir Uygur, Suudi Arabistan'da gözaltında tutulmaya devam ediyor. Bunların hiçbirinin resmi olarak suçlanmadığı biliniyordu.
DOĞU TÜRKİSTAN’DA NELER OLUYOR?Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyon ve soykırıma uğradı, uğruyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler bu baskının kurbanı olmaktadır. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Çin Komünist Partisi idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyuyor. Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor.
ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ CEZA KAMPLARINDA NELER YAŞANIYOR?
Doğu Türkistan’da Uygur ve diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklulara işkence ediliyor. Sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. Tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyorlar.
Milyonlarca genç Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Birçoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor. Genç kadınlar Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyor.
Milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor. Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk- İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.
“Kardeş aile” projesi adı altında her aileyle ilgilenecek Çinli memur atandı. Bu “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyorlar.
Son Haberler