Başkent Üniversitesinde Ukrayna Dil Politikaları paneli gerçekleşti
Başkent Üniversitesinde Ukrayna Dil Politikaları paneli gerçekleşti
Başkent'te, Ukrayna Dil Politikaları paneli gerçekleşti
Haber Giriş Tarihi: 18.10.2019 16:18
Haber Güncellenme Tarihi: 15.12.2020 00:52
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Ayyıldız Huri KAPTAN / QHA Ankara
Başkent Üniversitesi Bağlıca kampüsünde, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği ve Başkent Üniversitesinin iş birliği ile, "Dil Politikaları & Dil Çatışmaları: Sovyet Döneminden Bağımsız Ukrayna’ya" konulu panel düzenlendi.
Başkent Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süer Eker'in sunumuyla 18 Ekim 2019 tarihinde gerçekleşen panelin katılımcıları arasında; Ukrayna Ankara Büyükelçiliği Eğitim ve bölgesel iş birliği Ataşesi Anna Şmık (Shmyk), Gagavuz Türkü akademisyen Doç. Dr. Tudora Arnaut, İstanbul Üniversitesi Slav Dilleri ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mariana Barçuk-Halık, Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ankara Ukrayna Derneği Başkanı Yuliya Biletska ve Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Aydıngün yer aldı.
Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Haberal da, programa kısa bir süreliğine katılarak, panel katılımcılarına başarılar diledi.
Programın açılış konuşması, Ukrayna Ankara Büyükelçiliği Siyasi İlişkiler Müsteşarı Olga Bohonska tarafından yapıldı.
Bohonska, Ukrayna'nın tarih boyunca birçok imparatorluğun çapraz yolunda olduğunu bu farklı devletlerin Ukrayna'nın dilini yok etmeye çalıştığını bunun şimdilerde de devam ettiğini kaydetti.
Ukrayna Büyükelçiliği Eğitim, Bölgesel işbirliği Ataşesi Anna Şmık (Shmyk), ise program kapsamındaki konuyla ilgili bir sunum gerçekleştirerek Rusya'nın uyguladığı baskıcı dil politikalarına değindi.
''UKRAYNACA'' MI ''UKREİNCE'' Mİ?
Ayrıca Anna Shmik, ''Ukraynaca'' olarak dile getirilen ifadenin yanlış olduğunu, ''Ukreince'' olarak tanımlanması gerektiğini dile getirdi.
ATATÜRK'ÜN DİL ÜZERİNE GÖRÜŞLERİNDEN ÖRNEKLER
Anna Şmık, Atatürk'ün Türk Dili üzerine veciz sözlerinden örnekler vererek sunumuna devam etti. Ataşe Şmık, Ukrayna için dilin güncel bir konu olduğuna dikkat çekti.
RUSYA'NIN PROVOKATİF PROPAGANDALARI
Şmık, Kırım'ın ilhakından sonra adının değiştirileceği söylentisine ilişkin de, Rusya'nın propaganda ve provakatif faaliyetler gösterdiğini, bunların tamamının sadece bu eylemlerden ibaret olduğunu, Ukrayna'nın her zaman Kırım'ın ve Kırım Tatarlarının arkasında olduğunu dile getirdi.
KTMM VE KIRIM HABER AJANSI FAALİYETLERİNE DÖNDÜ
Rusya'nın, Kırım Tatarlarına sürdürdüğü tüm dil ve kültür faaliyetlerine yönelik baskıcı uygulamalarına karşılık Ukrayna'nın neler yapmayı düşündüğü sorulan bir soru üzerine Şmık, KTMM ve Kırım Haber Ajansı gibi kanalların açıldığını ve işgalden sonra faaliyetlerine devam ettiklerini hatırlattı.
UKRAYNA, 15 ÜLKE İÇİNDE RUSYA'DAN BAĞIMSIZLIĞINI İLK KAZANAN ÜLKE
Gagauz Türkü akademisyen Doç.Dr. Arnaut Tudora, Ukrayna'nın eski Sovyetler Birliği döneminde 15 devlet arasından ilk bağımsızlığını ilan eden ülke olduğunu ve bunun çok önemli olduğunu, bunun ancak geçmişle, zengin kültürle mümkün olabileceğini vurguladı.
Tudora, ''Bir milleti ayakta tutan en önemli öge, dilidir, eğer bugün dilinizde konuşuyor ve kendinizi tanıtabiliyorsanız, kendinizi o milletin ferdi sayıyorsanız ne mutlu size.Size her yerde saygı olacaktır, çünkü sadece kendinizi değil milletinizi temsil ediyor olacaksınız.'' ifadelerini kullandı.
Basında Ukrayna ile ilgili çok yanlış tercümeler olduğuna bunların düzeltilmesi gerektiğine değinen Tudora, ''Ukraynaca'' tabirinin yanlış olduğunu, doğrusunun ''Ukreince'' olması gerektiğini vurguladı.
Ukreince öğrenmeyi düşününlere tavsiyelerde bulunan Tudora, Ukreince'nin en zengin Slav dillerinden biri olduğunu, önce Rusça öğrenip daha sonra Ukreince öğrenmenin yanıltıcı ve güçlükler getireceğine dikkat çekti.
UKRAYNA KENDİ TOPRAKLARINDA OLMASINA RAĞMEN…
Ukrayna Ankara Derneği Başkanı Dr. Öğr.Üyesi Yuliya Biletska, Şmık ve Tudora'nın fikir birliğinin aksine ''Ukraince'' ve ''Ukraynaca'' ayrımında ''Ukraynaca'' tabirinin kullanılması gerektiği görüşünü savundu.
Yuliya Biletska, Ukrayna'nın bir devlet olması ve kendi topraklarında olmasına rağmen, Rusya'nın propanganda ve dil konusundaki baskılara karşı durmak zorunda kalmasının çok garip ve dikkat çekici olduğunu kaydetti.
UKRAİNCE RUSÇA'DAN KURTULMADIKÇA SÖMÜRÜ SÜRECEK
''Ukreince'' ve ''Ukraynaca'' tabirinin kullanımındaki görüş ayrılığında Biletska'ya katılan Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Aydıngün konunun sosyolojik ve siyasi boyutlarına dikkat çekti.
Aydıngün, değerlendirmelerinde yer verdiği bilimsel çalışmalardan örneklendirmeler yaparken, ''Bazılarına göre Rusça, Ukrayna'nın sömürge geçmişini temsil etmektedir, dolayısıyla Ukraince Rusça'dan kurtulmadıkça sürmekte olan sömürgeden kurtarılamayacaktır.'' ifadelerine yer verdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Başkent Üniversitesinde Ukrayna Dil Politikaları paneli gerçekleşti
Başkent'te, Ukrayna Dil Politikaları paneli gerçekleşti
Ayyıldız Huri KAPTAN / QHA Ankara
Başkent Üniversitesi Bağlıca kampüsünde, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği ve Başkent Üniversitesinin iş birliği ile, "Dil Politikaları & Dil Çatışmaları: Sovyet Döneminden Bağımsız Ukrayna’ya" konulu panel düzenlendi.
Başkent Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süer Eker'in sunumuyla 18 Ekim 2019 tarihinde gerçekleşen panelin katılımcıları arasında; Ukrayna Ankara Büyükelçiliği Eğitim ve bölgesel iş birliği Ataşesi Anna Şmık (Shmyk), Gagavuz Türkü akademisyen Doç. Dr. Tudora Arnaut, İstanbul Üniversitesi Slav Dilleri ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mariana Barçuk-Halık, Karabük Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ankara Ukrayna Derneği Başkanı Yuliya Biletska ve Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Aydıngün yer aldı.
Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Haberal da, programa kısa bir süreliğine katılarak, panel katılımcılarına başarılar diledi.
Programın açılış konuşması, Ukrayna Ankara Büyükelçiliği Siyasi İlişkiler Müsteşarı Olga Bohonska tarafından yapıldı.
Bohonska, Ukrayna'nın tarih boyunca birçok imparatorluğun çapraz yolunda olduğunu bu farklı devletlerin Ukrayna'nın dilini yok etmeye çalıştığını bunun şimdilerde de devam ettiğini kaydetti.
Ukrayna Büyükelçiliği Eğitim, Bölgesel işbirliği Ataşesi Anna Şmık (Shmyk), ise program kapsamındaki konuyla ilgili bir sunum gerçekleştirerek Rusya'nın uyguladığı baskıcı dil politikalarına değindi.
''UKRAYNACA'' MI ''UKREİNCE'' Mİ?Ayrıca Anna Shmik, ''Ukraynaca'' olarak dile getirilen ifadenin yanlış olduğunu, ''Ukreince'' olarak tanımlanması gerektiğini dile getirdi.
ATATÜRK'ÜN DİL ÜZERİNE GÖRÜŞLERİNDEN ÖRNEKLERAnna Şmık, Atatürk'ün Türk Dili üzerine veciz sözlerinden örnekler vererek sunumuna devam etti.
RUSYA'NIN PROVOKATİF PROPAGANDALARIAtaşe Şmık, Ukrayna için dilin güncel bir konu olduğuna dikkat çekti.
Şmık, Kırım'ın ilhakından sonra adının değiştirileceği söylentisine ilişkin de, Rusya'nın propaganda ve provakatif faaliyetler gösterdiğini, bunların tamamının sadece bu eylemlerden ibaret olduğunu, Ukrayna'nın her zaman Kırım'ın ve Kırım Tatarlarının arkasında olduğunu dile getirdi.
KTMM VE KIRIM HABER AJANSI FAALİYETLERİNE DÖNDÜRusya'nın, Kırım Tatarlarına sürdürdüğü tüm dil ve kültür faaliyetlerine yönelik baskıcı uygulamalarına karşılık Ukrayna'nın neler yapmayı düşündüğü sorulan bir soru üzerine Şmık, KTMM ve Kırım Haber Ajansı gibi kanalların açıldığını ve işgalden sonra faaliyetlerine devam ettiklerini hatırlattı.
UKRAYNA, 15 ÜLKE İÇİNDE RUSYA'DAN BAĞIMSIZLIĞINI İLK KAZANAN ÜLKEGagauz Türkü akademisyen Doç.Dr. Arnaut Tudora, Ukrayna'nın eski Sovyetler Birliği döneminde 15 devlet arasından ilk bağımsızlığını ilan eden ülke olduğunu ve bunun çok önemli olduğunu, bunun ancak geçmişle, zengin kültürle mümkün olabileceğini vurguladı.
Tudora, ''Bir milleti ayakta tutan en önemli öge, dilidir, eğer bugün dilinizde konuşuyor ve kendinizi tanıtabiliyorsanız, kendinizi o milletin ferdi sayıyorsanız ne mutlu size.Size her yerde saygı olacaktır, çünkü sadece kendinizi değil milletinizi temsil ediyor olacaksınız.'' ifadelerini kullandı.
Basında Ukrayna ile ilgili çok yanlış tercümeler olduğuna bunların düzeltilmesi gerektiğine değinen Tudora, ''Ukraynaca'' tabirinin yanlış olduğunu, doğrusunun ''Ukreince'' olması gerektiğini vurguladı.
Ukreince öğrenmeyi düşününlere tavsiyelerde bulunan Tudora, Ukreince'nin en zengin Slav dillerinden biri olduğunu, önce Rusça öğrenip daha sonra Ukreince öğrenmenin yanıltıcı ve güçlükler getireceğine dikkat çekti.
UKRAYNA KENDİ TOPRAKLARINDA OLMASINA RAĞMEN…Ukrayna Ankara Derneği Başkanı Dr. Öğr.Üyesi Yuliya Biletska, Şmık ve Tudora'nın fikir birliğinin aksine ''Ukraince'' ve ''Ukraynaca'' ayrımında ''Ukraynaca'' tabirinin kullanılması gerektiği görüşünü savundu.
Yuliya Biletska, Ukrayna'nın bir devlet olması ve kendi topraklarında olmasına rağmen, Rusya'nın propanganda ve dil konusundaki baskılara karşı durmak zorunda kalmasının çok garip ve dikkat çekici olduğunu kaydetti.
UKRAİNCE RUSÇA'DAN KURTULMADIKÇA SÖMÜRÜ SÜRECEK''Ukreince'' ve ''Ukraynaca'' tabirinin kullanımındaki görüş ayrılığında Biletska'ya katılan Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Aydıngün konunun sosyolojik ve siyasi boyutlarına dikkat çekti.
Aydıngün, değerlendirmelerinde yer verdiği bilimsel çalışmalardan örneklendirmeler yaparken, ''Bazılarına göre Rusça, Ukrayna'nın sömürge geçmişini temsil etmektedir, dolayısıyla Ukraince Rusça'dan kurtulmadıkça sürmekte olan sömürgeden kurtarılamayacaktır.'' ifadelerine yer verdi.
EN ÇOK OKUNANLAR