SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Başkent Üniversitesinde Sovyetlerin Ukrayna'da işlediği Holodomor Soykırımı konuşuldu

Başkent Üniversitesinde Sovyetlerin Ukrayna'da işlediği Holodomor Soykırımı ele alındı

Haber Giriş Tarihi: 18.11.2022 16:15
Haber Güncellenme Tarihi: 30.11.2022 09:33
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Başkent Üniversitesinde Sovyetlerin Ukrayna'da işlediği Holodomor Soykırımı konuşuldu

Sovyet rejiminin 1932-1933 yılları arasında Ukrayna'da kasıtlı olarak yarattığı açlık soykırımı Holodomor, Başkent Üniversitesinde düzenlenen konferans ile anıldı. Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği, Başkent Üniversitesi ve Ukrayna Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği "Sözlü Edebi Gelenekte Holodomor" başlıklı konferansta; Ukrayna Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı, İstanbul Üniversitesi Slav Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Oles Kulçınskıy, Kıyiv Mogıla Akademisinden Dr. Martin-Oleksandr Kıslıy, Holodomor Müzesinden Dr. Dmıtro Bilıy, Ukrayna Ulusal Hafıza Enstitüsünden Vitaliy Ogiyenko konuşmacı olarak yer aldı.

Ukrayna Ankara Büyükelçiliği, Başkent Üniversitesi ve Ankara Ukrayna Derneği tarafından bugün Ankara Başkent Üniversitesinde "Sözlü Edebi Gelenekte Holodomor" başlıklı konferans düzenlendi. Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar'ın özel konuk olarak katılım sağladığı etkinliğin moderatörlüğünü, Ankara Ukrayna Derneği Başkanı ve Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Yuliya Biletska Mimaroğlu üstlendi.

Başkent Üniversitesi'nin Avni Akyol Salonu'nda saat 14.00'te düzenlenen konferansta; Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı, İstanbul Üniversitesi, Slav Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Oles Kulçınskıy, Kıyiv Mogıla Akademisinden Dr. Martin-Oleksandr Kıslıy, Holodomor Müzesinden Dr. Dmıtro Bilıy, Ukrayna Ulusal Hafıza Enstitüsünden Vitaliy Ogiyenko isimli konuşmacılar, Sovyetlerin Ukrayna'da işlediği Holodomor Soykırımı'nı anlattı. Katılımcılar arasında Ukrayna Büyükelçiliği Müsteşarı Denis Zolotaryov da yer aldı.

ELİ KANLI KATİL STALİN'İN UKRAYNA'DA BAŞLATTIĞI SUNİ AÇLIK: HOLODOMOR SOYKIRIMI https://www.youtube.com/watch?v=z74rN05NTy0&ab_channel=K%C4%B1r%C4%B1mHaberAjans%C4%B1 UKRAYNALILARIN YARGISIZ SOYKIRIMI

Akademisyenlerin ve öğrencilerin yoğun katılım sağladığı programda; milyonlarca insanın ölümüne neden olan "Holodomor Soykırımı" ve "Ukrayna Kırımı" olarak tarihe adına yazdıran Sovyetlerin vahşi katliamı ele alındı. Konferans kapsamında, Holodomor Müzesi tarafından hazırlanan "Ukraynalıların Yargısız Soykırımı" adlı sergi ziyarete açıldı. Sergide Holodomor Soykırımı'nın acı izleri yer aldı.

"UKRAYNALILARI YOK ETMEK İSTEYEN DEVLET, İSMİ DEĞİŞSE DE HALA AYNI KANLI VE İNSANLIK DIŞI YÖNTEMLERİ..."

Konferansın moderatörlüğünü gerçekleştiren Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Yuliya Biletska Mimaroğlu, "Bu sene bu facianın yıldönümünü anıyoruz. Ancak geçen yaklaşık 90 senede Ukraynalıları yok etmeye çalışan devlet, ismi değişse de hâlâ aynı kanlı ve insanlık dışı yöntemleri bugün de kullanıyor. Bu kez Ukraynalıları bombalarla, roketlerle, askerlerle yok etmeyi hedefliyor. 15 Kasım'da, sadece 1 gün içinde 100'e yakın roket gönderdi. 9 ay içinde binlerce kişi bu saldırılarda yaşamını yitirdi" açıklamasını yaptı.

VASIL BODNAR: BU TRAJİK OLAYLARIN TEKRARLANMAMASI İÇİN GERÇEKLERİ ANLATMAK BİZİM GÖREVİMİZ

Moderatör Yuliya Biletska Mimaroğlu'nun takdimiyle program kapsamında Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar konuşmasını gerçekleştirdi. Konuşmacıları Türkçe selamlayan Bodnar, açılış konuşmasında "Kırım'da olduğu gibi Ukrayna'da da suni açlık oluşturdular. 1920'lerde Kırım'da olduğu gibi 1930'lu yıllarda da bağımsızlık girişimlerini durdurmaya çalıştılar. Bugün 16'dan fazla ülke Holodomor'u soykırım olarak tanıdı" açıklamasını yaptı. Büyükelçi, "Bizim görevimiz sadece işgalcileri topraklarımızdan sürmek değil gıda krizini yaratmalarının da önüne geçmektir. Ukrayna'nın görevi sadece onları sahada yenmek değil geçmiş suçlarının da cezalandırılmasını sağlamaktır. Böyle trajik olayların tekrarlanmaması için gerçekleri anlatmak bizim görevimiz" diye konuştu.

Büyükelçi Bodnar, bugün Türkiye ve Ukrayna ilişkilerinde yaşanan ivmeye dikkat çekerek, "Bizim bu politikalarımızdaki en büyük ortağımız Türkiye'dir. Türkiye'nin desteği ile tahıl anlaşması imzalandı. Dün yine Türkiye ve Erdoğan'ın desteğiyle anlaşma yenilendi. Zelenskıy girişimi ile tahılın en çok ihtiyacı olan ülkelere gönderilmesi sağlandı. Savaş buğdayın önemini gösterdi. Holodomor gibi trajedik bir olay yaşayan ülke savaşa rağmen dünyaya tahıl yetiştirmeye çalışıyor. Buna rağmen Rusya engeller yaratmaya devam ediyor" dedi.

"SOYKIRIMIN AMACI YERLİ HALKI YOK ETMEKTİ"

Büyükelçi Bodnar sözlerine şunları ekledi:

"Bugün tarihimizde çok zor bir süreçten geçmekteyiz. 90 yıl önce insanları açlıktan öldürmek için suni açlık uyguladı. Bu girişimin amacı Ukraynalıları özgürlüklerinden vaz geçirmekti. 1920’lerde Kırım da olduğu gibi 1930’lu yıllarda da bağımsızlık girişimlerini durdurmaya çalıştılar.
Onlar sadece insanlardan tahılı veya yiyecekleri almadılar. Başkalarının onlara yiyecek götürmelerine de engel oldular. Oluşturdukları suni açlık soykırım bilgisinin diğer bölgelere ulaşmasını da engellediler ve dışardan yardım kabul edilmesini de engellediler. 1920’lerde 1930’larda ve 1940’lardaki soykırım ve tehcir politikaları gözden geçirirsek hepsinin hep bir elden yapıldığını görebiliriz. Temel amaç yerli halkı yok etmek. Oraya kendi halklarını yerleştirmek.

16'DAN FAZLA ÜLKE HOLODOMOR'U SOYKIRIM OLARAK TANIDI

Bugün 16’dan fazla ülke Holodomor’u soykırım olarak tanımıştır. Onlarca ülke Stalin rejiminin işlediği Holodomor Soykırımını insanlığa karşı suç olarak nitelemektedir. Geçmişte Holodomor soykırımı gibi bir trajedik olay yaşayan bir ülke bugün savaşa rağmen insanlara tahıl yetiştirmeye ulaştırmaya devam etmektedir. Bizim bugünkü görevimiz işgalcileri sadece kendi topraklarımızdan püskürtmek değil. Onların gıda krizi yatmasına ve sürdürmesine engel olmaktır.

Ukrayna’nın görevi aynı zamanda işgalcileri sadece sahada yenmek değil. Onların daha önce işlediği suçlarından dolayı yargılanması için çabalamaktır. Bizim buradaki görevimiz ise gerçekleri konuşmak, neyin nasıl gerçekleştiğini anlatmaktır. Bizim bunları anlatmamızdaki amacımız böyle trajik olayların tekrarlanmaması içindir. Dünyanın gelecek nesiller için daha çok sorumluluk üstlenmesi içindir."

PROF. DR. HAKAN KIRIMLI: RUSYA, HOLODOMOR'UN ADININ GEÇMESİNİ BİLE YASAKLADI

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı, konferans çerçevesinde yaptığı konuşmada, "Rusya, Holodomor'un adının geçmesini bile yasakladı. Her alanda her şey yolunda propagandası yaptı" dedi.

Ukrayna'nın eski Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'in Holodomor Soykırımının tarihten silinmesi için elinden geleni yaptığını ifade eden Kırımlı, "2006 senesinde Yuşçenko (Ukrayna Eski Devlet Başkanı) Holodomor’u soykırım olarak ilan etti ve anıtlar dikti. Viktor Yanukoviç (Ukrayna Devlet Başkanı) Ukrayna tarihinde en rezil adamlardan birisi. 21. yüzyılın en rezil adamlarından biri olarak tarihe geçecek. Cumhurbaşkanı olduktan sonra Holodomor’un Yuşçenko tarafından hatırlatan izlerini silmek için her şeyi yaptı. Yanukoviç cumhurbaşkanı olur olmaz ilk işi Cumhurbaşkanlık internet sitesinden Holodomor kısmını sildirmek oldu. Aynı yıl Yuşçenko, Holodomor’u soykırım olarak ilan ettiği zaman Putin’in cevabı Ukrayna milletini yok etmek için olmadığını sadece tabiattan ve kötü hasattan dolayı olduğu argümanıydı" ifadelerini kullandı.

"BU ENTELEKTÜEL TABAKAYI YOK ETME SALGINI"

On milyonlarca insanın öldürüldüğünü kaydeden Kırımlı şu ifadelere yer verdi:

"90’lardan sonra Rusya’ya gidenler 'Baskı vardı ama adamlar ne kanallar ne metrolar yapmışlar' lafını hepiniz duymuşsunuzdur. Hiç kimse düşünmez o kanalları metroları kimlerin yaptığını. Yaklaşık 30 milyon mahkum insana yaptırılan şeylerdir. Sizin hayranlıkla geçtiğiniz Moskova metrosunda veya Volga-Don kanalında kaç masum insanın kanının olduğunu hiç düşünmüyorsunuz. Ukrayna ve Kırım’da ünlü yazar, gazeteci, bilim insanları, sanatçıların ölüm tarihlerine bir bakın. Çok ilginç bir şey fark edersiniz. Hepsinin ölüm yılı ya 1937 ya 1938’dir. O yıllarda salgın falan olduğunu düşünürsünüz. Evet salgın vardı. Entelektüel tabakayı yok etme salgını. Bu sadece Ukrayna’da değil, Kafkasya’da Türkistan’da bu her yerdeydi. 1937-1938 yılları hafızayı yok etme faciası yıllarıydı. Bütün bunları hatırlayarak Holodomor’u düşünelim. Holodomor tek başına 20. yüzyılın beklenen bir felaketi olurdu ama unutmayalım Yahudi katliamında bile öldürülen insan 4 milyon civarındaydı. Bu facialar kiloyla hesaplanacak facialar değil"

HOLODOMOR İSMİ YILLARCA YASAKLANDI

Holodomor isminin yasaklandığını dile getiren Kırımlı, "1930’lardan 1989’a kadar Sovyetler rejimi, Holodomor katliamının duyulmasını hiç istemedi. Hatta adını bile zikretmek yasaktı. Amerika gazetelerini bu konu hakkında taradım. Ukrayna gazeteleri ile aynı idi. Amerika gazetelerinde hayat gayet normal, traktörler çalışıyor, Sovyet ziraati gelişiyor, makine traktör istasyonları her yerde var, zaman güzel geçiyor, sanat devam ediyor yazıyordu. Sadece 1932-1933 değil yaklaşık 50 yıl boyunca Sovyet basınında Holodomor hakkında tek bir şey yazılmadı. 1980’lerde batıda bu konuda bir şeyler yazıldığı zaman, hem Sovyetler hem dış borozanları bunların iftira olduğunu iddia ediyordu. Bunlar geçmişte kalmadı günümüzde de devam eden bir eğilimden bahsediyoruz. Holodomor katliamı Batı’daki gazeteciler tarafından parça parça bilgiler alınarak dünyaya duyuruldu. 1932 yılında yavaş yavaş haberler çıkıyordu. Batı’daki Ukrayna diasporaları duydukları haberler üzerine yardım gönderme girişiminde bulundu."

Kırımlı sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:

"1932 yılının Nisan ayında Türkiye’den bir heyet Sovyetler Birliğine gitti. Türkiye heyeti Moskova’da aşırı abartılı bir şekilde karşılama ile karşılaştıklarını ifade ederler. O kadar ziyafet içinde olduklarını, sabah akşam ziyafetler verildiğini anlatmışlardır. Türkiye heyetinin hiçbir şeyden haberdar olmamasının, Sovyetlerin açlıkla mücadele eden insanların ortadan nasıl kaldırıldığını gözler önüne sermiştir."

UKRAYNA'DAKİ HOLODOMOR MÜZESİNE ZOOM YOLUYLA KATILMAYA ÇALIŞIRKEN, RUS SALDIRILARI NEDENİYLE MÜZEDE ELEKTRİKLER KESİLDİ

Ukrayna Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar'ın konuşmasından sonra Ukrayna'daki Holodomor Müzesi yetkilisi Dmıtro Bilıy, Zoom üzerinden programa katılmaya çalışırken, Ukrayna'da yaşanan elektrik kesintisinden dolayı aksaklık yaşandı.

"TÜRKİYE UKRAYNA İÇİN GÜVENİLİR BİR ORTAKTIR"

Kuban bölgesinde yaşananları dile getiren Bıliy, Küçük Kaynarca Anlaşması ile Rusya'ya geçen Kuban bölgesinde Rusya'nın bölgedeki yok etme politikalarını sürdürdüğünü anlattı. Bıliy, Çerkes adigey Tatar halklarına uygulanan Soykırıma vurgu yaptı. Bilıy, yıllara göre Nogaylara adige Çerkeslere uygulanan baskılara soykırıma dikkat çekerek bu insanların Osmanlı'ya sığındığını söyledi. 1930'lu yıllarda ise üçüncü en büyük soykırımın Ukraynalılara yapıldığını belirten Bilıy, insanların açlıkla soykırıma maruz bırakıldıklarını ifade etti. Bilıy şu ifadelere yer verdi:

"İnsanlar acılı ve yavaş bir şekilde ölüme terk ediliyordu. Türkiye'ye de çok teşekkür etmemiz gerekiyor Kafkaslarda açlıktan kaçan insanlar Türkiye'ye sığınıyor hayatta kalıyorlardı. Genel olarak Türkiye ve Türkiye halkı Ukraynalıların hatırasında çok büyük bir misafirperverlikle karşılanmıştır. Kırım Tatarları gibi pek çok halk sığındı. Türk vakıfları bu insanların karnını doyuracak hayatta kalmalarını sağlamıştır. Türkiye savaşta da pek çok konuda destek göstermekte Ukrayna için çok güvenilir bir ortaktır"

KAFKAS SAVAŞININ BİTİMİNDEKİ BASKILAR İNSANLARI ÖLDÜRDÜ

Holodomor Müzesi Yetkilisi Bilıy, "Kafkas savaşının bitiminden sonra baskılar başladı insanlar öldürüldü. Hayatta kalanlar Osmanlı İmparatorluğuna sığındı. Soykırım, özellikle Ukrayna nüfusuna karşı yapıldı. Sovyet rejimi sadece tahılları değil insanları da ablukaya aldı. Bu bölgelere başka insanların geçmesine izin verilmedi. Kuban bölgesinin sevilme nedeni dünyanın en çok tahıl üreten bölgesi olması. Zamanında dünyada üretilen 10 bin ton tahılın her bir tonu burada üretiliyordu. Kuban'daki Ukraynalıların öldürülmesi birkaç aşamada gerçekleştirilmiştir. Köylüler halkın temelidir" diyerek, Holodomor döneminde yaşanan katliamlara dikkat çekti.

Kıyiv Mogıla Akademisinden Dr. Martin-Oleksandr Kıslıy, Kırım Tatarlarının Holodomor anılarını anlattı. Kırım'da yaptığı bir saha çalışması sırasında yaşlı bir Kırım Tatar kadından edindiği bilgileri onların milli şarkıları ile andığını anlattı. Kıslıy, Kırım Tatarlarının Ukraynalıların hayatını kurtardığı bilgisine çok şaşırdığını paylaştı, bu nedenle Kırım Tatarlarının Ukraynalıların hatırasında çok önemli olduğuna dikkat çekti.

"BU UKRAYNA KİMLİĞİNİ YOK ETMEYİ HEDEFLEYEN BİR SOYKIRIMDIR"

Ukrayna Derneği Başkanı Biletska konferansın bitiminde sözlerine şu ifadeleri ekledi:

"1932-1933 yıllarında Sovyet rejiminin Ukraynalılara karşı yaptığı ve Holodomor olarak adlandırılan insanlık dışı eylemler, son yıllarda tüm dünyada ve Türkiye'de de açık açık konuşulmaya başlandı. Holodomor, 1932-33 yıllarında Ukrayna'nın kırsal bölgelerinde, Sovyet rejimine ve özellikle kolektifleştirme politikasına karşı çıkan köylülerin ürettiği tüm tahılların ve daha sonra köylülerin evlerindeki tüm yiyeceklerin, Sovyet rejimi tarafından alınıp, bu insanların bilinçli bir şekilde aç bırakılarak ölüme terk edildiği bir eylemdir. Aslında bu, Stalin rejiminin Ukraynalıların direnişini kırmaya çalışan, Ukraynalı kimliğini ve Ukraynalıların varoluşunu yok etmeyi hedefleyen bir soykırımıdır"

"UKRAYNALILARI YOK ETMEYE ÇALIŞAN DEVLET HALA AYNI YÖNTEMLERİ KULLANIYOR"

"Kurbanların sayısı net bir şekilde bilinmese de en az 4 milyon olduğu kanıtlanmıştır. Bu sene bu facianın 90. yıldönümünü anıyoruz. 90 sene önce Ukraynalıları yok etmeye çalışan devlet, ismi değişse de hâlâ aynı kanlı ve insanlık dışı yöntemleri bugün de kullanıyor. 1932 yılında köylülerin tahıllarını çalanların torunları, 90 yıl sonra Ukrayna'nın topraklarını işgal ediyor ve ilk yaptıkları eylem yine çiftçilerden tahılları çalmak oluyor. 90 yıl önce Ruslar tahılı bir silah olarak kullanmıştı, şu anda aynı 'silahla' bu kez tüm dünyayı tehdit ediyorlar"

Etkinlik kapsamında konuşan Başkent Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süer Eker, "Ukrayna Kırım Tatarları, Gagavuz, Karaylar hatta Urumlar Türkiye ile Ukrayna arasındaki sağlam bir köprüdür" dedi.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı 1-3.jpg

Konferansın ardından Ukrayna Dernek Başkanı Yuliya Biletska konuşmacılara Prof. Dr. Kırımlı, Dr. Oles Kulçınskıy ve Dr. Süer Eker'e teşekkür belgesi takdim etti.

HOLODOMOR SOYKIRIMI

1932-1933 yıllarında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde, Sovyet idaresinin yaptıkları yüzünden toplu açlık meydana geldi, milyonlarca insan bu trajedide hayatını kaybetti. Ukrayna Güvenlik Servisi, Holodomor davasının sorgusu sırasında ortaya çıkan bilgilere göre suni açlıktan 3 milyon 941 bin kişinin öldüğünü açıkladı. Açlığın kasıtlı olarak meydana getirildiği ispat edilirken, Rusya bunları reddederek Ukrayna’daki açlığın 1932-1933 yılında SSCB’de meydana gelen açlığın bir parçası olduğunu ileri sürüyor. Bilindiği üzere, 26 Kasım 1998 yılında dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın kararı ile kasım ayının son cumartesi günü Holodomor Kurbanlarını Anma Günü olarak ilan edildi. 2006 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko’nun inisiyatifi ile Holodomor’un soykırım olduğunun açık şekilde inkâr edilmesi için ceza öngören yasa kabul edildi. Stalin Rusyası'nın gerçekleştirdiği Holodomor katliamı Uluslararası kamuoyunun da ilgisini çekti.

Günümüzde Kanada, ABD, Avustralya, Portekiz, Vatikan, Estonya, Litvanya, Letonya, Gürcistan, Polonya, Macaristan, Ekvador, Kolombiya, Meksika, Paraguay ve Peru gibi pek çok ülke, Holodomor’u soykırım olarak tanıdı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.