SON DAKİKA
Hava Durumu

Tarihin karanlık yüzü: Tripoliçe Katliamı ve Yunan İsyanı

1821’de başlayan Yunan İsyanı, Osmanlı Devleti'ne karşı yüzyıllardır süregelen çatışmaların bir sonucuydu. İsyanın hedeflerinden biri olan Tripoliçe, Ekim 1821’de isyancıların eline geçtiğinde, burada yaşayan Türk ve Yahudi nüfus için dehşet dolu bir dönem başladı.

Haber Giriş Tarihi: 23.09.2024 17:05
Haber Güncellenme Tarihi: 23.09.2024 19:31
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Tarihin karanlık yüzü: Tripoliçe Katliamı ve Yunan İsyanı

1821 yılı, Yunanistan’da bağımsızlık arayışının bir dönüm noktasıydı. Ancak bu başkaldırı, tek bir olayın değil, Osmanlı Devleti'ne karşı yüzyıllardır süregelen çatışmaların ve hazırlıkların sonucuydu. 17 Mart 1821’de, Mora Yarımadası’nda yaşayan Yunanlar, Osmanlı yönetimine karşı ayaklandılar. Bu isyanın ilk hedeflerinden biri, Osmanlı’nın Mora’daki merkezi olan Tripoliçe şehriydi.

KATLİAMIN KORKUNÇ GERÇEKLERİ

Ekim 1821’de isyancılar şehri ele geçirdiğinde, burada yaşayan Türk ve Yahudi nüfus için korkunç olaylar başladı. Katliam sırasında, tahminlere göre 10 bin ile 25 bin arasında Müslüman Türk acımasızca öldürüldü. Bu süreçte, birçok insan işkenceye maruz kalmış, kadınlar ve çocuklar en ağır zulümlere uğramıştı. 

Walter Alison Phillips, 1897’de yazdığı eserinde, “Perişan yerli halk, üç gün boyunca barbar çetelerin zulmüne maruz kaldı. Hiçbir cinsiyet veya yaş grubu bağışlanmadı” diyerek bu dehşeti gözler önüne serdi.

GÖRMEZDEN GELİNEN ACILAR

Tanınmış tarihçi William St Clair, 1972’de yayımladığı kitapta, bu vahşetin dünya tarafından görmezden gelinmesini eleştirdi. “Türkler vicdansızca ve tereddütsüz bir şekilde öldürüldü. Bu olayın ardından pişmanlık hissi yoktu” ifadeleriyle, o dönemde yaşananları hatırlattı. St Clair, işkenceleri detaylandırarak, “Hamile kadınlar ve çocuklar sistematik olarak hedef alındı” şeklinde kayda geçti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.