Remzi İlyasov: Kırım Tatar halkının sorunları uluslararası destek ile devlet düzeyinde çözülmeli- TEKRAR

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Remzi İlyasov, 1 Ekim’de Akmescit’te (Simferopol) katıldığı “Ukrayna’nın Avrupa Entegrasyonu: Demokrasi ve Hukuk Devletinin Gelişimi” konulu konferansta Kırım Tatar halkının sorunlarının uluslararası kamuoyunun desteğiyle devlet düzeyinde çözülmesi gerektiğini söyledi.
Kırım Milletvekili Remzi İlyasov’un basın ofisinden QHA’ya gelen bilgilere göre Konrad Adenauer Vakfı, Avrupa Atlantik İşbirliği Enstitüsü ve “Entegrasyon ve Gelişme” Enformasyon ve Araştırma Merkezinin ortak düzenlediği konferansa Ukrain Milli Hareketi Partisi Başkanı, Büyükelçi Boris Tarasyuk, Ukrayna Verhovna Radası (Ukrayna Parlamentosu) Evrupa Entegrasyonundan sorumlu komite Başkanı, Avrupa ve Atlantik İşbirliği Enstitüsü Müdürü Pavel Klimkin, Konrad Adenauer Vakfı Ukrayna temsilciliği müdürü Niko Lange,Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Departmanı Müdürü Aleksandr Bayrel, Avusturya Cumhuriyetinin Ukrayna Büyükelçiliği temsilcileri katıldı.
Remzi İlyasov, Ukrayna’da devletçiliğin ve demokratik kurumların gelişmesinde yeni etabın Ukrayna’nın AB üyeliğine doğrudan bağlı olduğunu söyledi. Öte yandan İlyasov, Ukrayna kendi vatandaşlarının menfaatlerini korumasına odaklanmadan ve demokratik uygulamalarını hayata geçirmeden Ukrayna’nın Avrupa entegrasyonunun imkansız olduğunu belirtti. İlyasov, “Avrupa entegrasyonunun itici gücü sadece Avrupa ülkeleriyle (Ukrayna’nın) coğrafik ve kültürel benzerlik değil, öncelikli olarak hem uluslararası partnerler, hem kendi vatandaşlarının karşısında üstlenen zorunlulukların yerine getirilmesi olmalıdır. Kırım Tatar halkına haklarının geri verilmesi bunun bariz örneğidir” dedi.
Kırım Özerk Cumhuriyeti Verhovna Radası Divan Kurulu üyesi olan Remzi İlyasov, Ukrayna’nın Kırım Tatarlarına karşı sergilediği tutumu yorumlarken “Tabii ki Ukrayna Kırım Tatarlarına belli bir yardımı yapıyor ve biz bunun için teşekkür etmezsek olmaz. Ancak sorun bununla bitmiyor! Ukrayna devleti, Kırım Tatarlarının sürgün yerlerinden anavatanı Kırım’a geri dönmesi ve Ukrayna toplumuna entegrasyonu sürecini büyük ölçüde kolaylaştıran ve düzenleyen 1992 tarihli Bişkek anlaşmasını kabul etmesine rağmen bu anlaşmayla üstlendiği zorunlulukları görmezden geliyor. Burada Ukrayna’nın “Göç Kanunu”, “Ukrayna’da hareket ve yaşama yerini seçme özgürlüğü” ve başka bir takım kanun hükmünde kararnamelerin 1992 tarihli Bişkek anlaşmasına uygun hale getirilmesi söz konusu” dedi. İlyasov, Kırım Tatar halkının haklarının yenilmesi sürecinin günümüzde uluslararası kamuoyunun desteği ile bölge ve devlet düzeyinde  gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Bunun yanısıra İlyasov, Ukrayna’da “Milliyetten dolayı sürgün edilen vatandaşların haklarının yenilenmesi” kanununun kabul edilmesi ve Birleşmiş Milletler Yerli Halklar Bildirisi’nin imzalanması konularının Ukrayna’nın gündeminde kalmaya devam ettiğini dile getirdi.
İlyasov, Kırım Tatar dilinin statüsü Kırım Tatar halkı için bir başka kilit problemi olduğunu söyledi. KTMM Başkan Yardımcısı, Kırım’da resmiyette Rus, Ukrain ve Kırım Tatar dilinin eşit diller olduğu gösterilirken güncel hayatta Rus, resmi yazışmalarda Ukrain dilinin üstün olduğunu kaydetti. İlyasov, Kırım Özerk Cumhuriyetinde hukuk alanında Kırım Tatar dilinin kullanım sürecinin açıklanmadığını söyledi. Kırım Özerk Cumhuriyeti Verhovna Radası Kurultay- Ruh parti grubu başkanı, Kırım Tatar dilinin 18 Mayıs 1944 sürgününden sonra kaybettiği toplum içindeki pozisyonunu geri getirecek devlet programının olmadığını söyledi.
Remzi İlyasov, Kırım Tatar halkına haklarının iade edilmesi sorununun yerel değil, uluslararası sorun olduğunu kaydetti. KTMM Başkan Yardımcısı, bu problemin devlet düzeyinde uluslararası kamuoyunun danışmanlık desteği ile çözülmesi gerektiğini dile getirdi. İlyasov, konu ile ilgili “Ukrayna’nın merkez devlet organları, devlet ve uluslararası düzeyde çözülmesi gereken Kırım Tatar halkının problemlerini sık olarak yerel organlarının omuzlarına yüklüyor. Böylelikle Ukrayna’nın merkez organları sorumluluktan kaçıyor. Bunun sonucunda sürgün edilen halkın sorunları siyasi tartışma, siyasi pazarlığa dönüşüyor. Bu, Kırım Tatar halkının haklarının iade edilmesinin küstahça bir senaryosudur. Kırım Tatar halkının Kırım’dan sürgünü, 20. yüzyılın en büyük trajedisi olduğu kesindir. Bundan dolayı biz, medeni devletin vatandaşları olarak Kırım Tatar halkına getirilen zararın manevi, siyasi ve hukuki, sosyo- ekonomik ve kültürel olarak tazmin edilmesini bekliyoruz. Ancak gördüğümüz gibi bu ancak uluslararası kamuoyunun desteğiyle devlet düzeyinde mümkündür.” dedi.
Osman Bayramaliyev



QHA