SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

"Putin kolaylıkla Rusların görüşlerini değiştirdi"

Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı, Ukrayna milletvekili Refat Çubarov Ukrayna’nın Rovno bölgesinde düzenlenen Kremlin karşıtı konferansa katıldı.

Haber Giriş Tarihi: 04.12.2016 12:19
Haber Güncellenme Tarihi: 04.12.2016 12:26
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
"Putin kolaylıkla Rusların görüşlerini değiştirdi"

Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı, Ukrayna milletvekili Refat Çubarov Ukrayna’nın Rovno bölgesinde düzenlenen  “Kremlin'in saldırganlığına karşı birleşik bir cephe oluşturulmasının önkoşulu olarak Bolşevikler Karşıtı Halkların Bloku” adlı konferansa katıldı.

Görgü tanıklarına göre 21-22 Kasım 1943’te Ukrayna’nın Zdolbunovsk bölgesinde bulunan Bunderaj köyünde 1. Avrupa ve Asya Köleleştirilmiş Halklar Konferansı düzenlenmişti. Rovno bölgesi yetkilileri söz konusu konferansın yapılmasının yıl dönümüne ithaf edilen bir etkinlik düzenleyerek birçok siyasetçi, yerli yetkili, tarihçi ve bilim adamını bir araya topladı.

KTMM Başkanı Refat Çubarov'un yanı sıra konferansa Ukrayna Eğitim ve Bilim Bakanı Danışmanı Elhan Nuriyev ve Tarih Doktoru Rustam Jangoja da katıldılar.

Kırım Haber Ajansı muhabiri Refat Çubarov ile röportaj yaparak bu tür etkinliklerinin yapılmasının önemi hakkında konuştu.

 

Refat Bey sizce bu tür etkinliklerin zamanımızda  yapılması ne kadar önemli? Ne kadar günceller?

Şahsen ben bu tür etkinlikleri sadece anma etkinliği olarak görmüyorum, güncel olayların merceğinden de bakıyorum. “Bolşevik karşıtı” kelimesi bilindiği gibi Rus emperyalizmi, şovenizmi ve saldırganlığını da kapsıyordu. Böylece, sadece ideolojik farklılıkların söz konusu olmadığını, özellikle Rus ulusunun her zaman komşu ülkelerini bastırma isteği vurgulanıyordu. Maalesef 21. yüzyılda bu konu yine güncel oldu. Putin’in ne kadar kolaylıkla Rus vatandaşlarının modern dünya hakkındaki görüşlerini değiştirebildiğini ve onları modern dünyaya sözde “Rus dünyası” merceğinden bakmaya zorladığını görüyoruz. “Rus dünyası” ifadesi sürekli hem var olan hem de uydurdukları sınırlarını genişletmeye çalışan Rus ulusunun özel niteliğini vurguluyor.

Bu konferans, sadece yetmiş sene önce toplanan ve Bolşevik Karşıtı Halkları Bloku oluşturma konusunda ilk adımları atan temsilcilerimize saygı gösterisi değil, sonuna kadar mücadele etmek ve belki köleleştirilmiş halkların konferansını organize edenlerin hayal ettiklerini neticelendirmek için bizim ve komşularımızın moralinin güçlendirilmesidir.

Bu durumda, Profesör Rustam Jangoja’nın dediği gibi Ukrayna Rus saldırganlığına karşı gelerek diğer halklara yardım ediyor. Bu konferans, insanların özgürlüğe ulaşma isteğinin hiçbir zaman bitmeyeceğini gösteriyor.

 

Sizce, Ukrayna Parlamentosu bu tür etkinliklerin düzenlemesine daha çok dikkat ayrılmalı mı?

Ukrayna Parlamentosu’nda bundan sonra ortaklarımızı gayelerimizin etrafımızda birleştiren başka şeyler yapılmalı. Batılı ortaklarımızın Putin ile herhangi bir müzakere yapmasına fırsat vermeyen karar ve sinyallerin alınması gerekli. Ukrayna, Avrupa Birliği üyelerinin birliğini ve NATO üyesi ülkelerin askeri bütünlüğünü güçlendirecek eylemlere adım atmalı. Bu yüzden, Kasım 1943’te gerçekleşen bunun gibi tarihi olaylar, Ukrayna tarihinin birçok yapboz parçalarından biri. Ancak biz bazı şeyler yaptık. Bazı terim ve olayların utancının üstesinden geldik. “Banderovets” kelimesi, otuz sene önce burada Rovno bölgesinde bile hakaret olarak algılanıyordu, ancak bugün bu kelimeyi gurur, onur ve saygıyla taşıyorlar. Bu yüzden biz tarihi yeniden yazmak yerine restore etmeliyiz. Kendi bakış açımızla tarihe bakmalıyız. Bu bize neyin nasıl olduğunu anlamaya yardım edecek. Çünkü tarihe başkasının gözüyle bakmak, kendi tarihini başkasının tarihine dönüştürmek demektir.

Bugün Ukrayna İsyancılar Ordusunu’da (UPA) savaşan Kırım Tatarları hakkında konuşuldu. Refat Bey, sizce Kırım Tatarlarının Ukrayna tarihine olan katkıları ne kadar önemli?

1783 yılında Rusya’nın ilk kez Kırım’ı işgal etmesiyle toprağımıza gelen trajediden sonra biz kendi vatanımızda azınlık halka dönüştük. Birçok Kırım Tatarı o zaman Rusya İmparatorluğu sınırları dışına itildi. O zaman halkımızın sayısı 300-320 bin civarında olmasına rağmen biz 2. Dünya Savaşı gibi felaketlere müdahil olduk. Aynı zamanda insanlarımız farklı topraklara dağıtılmıştı. Kırım Tatarları olarak Polonya’da Polonyalı direnişçiler tarafında Almanlara karşı savaştık. Bir de konferansta Sivastopol’de Almanlara esir düşerek Ukrayna'da bir köye getirilen bir Kırım Tatarı da anlatıldı. Bu şahıs daha sonra 1943’te Ukrayna İsyancılar Ordusunu’na katılmış. Bunlar 20. yüzyılın insanlarının tarihi. Onlar Nazizm ve Stalinizm'in ne olduğunu anlıyorlardı. Bu yüzden bu tür birliklere katılarak Bolşevik veya Nazilere kaşı, yada Ukrayna İsyancılar Ordusu gibi her ikisine karşı savaşıyorlardı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.