“Meclis, Kırım’da topyekun kontrol için bir tehdit”
“Meclis, Kırım’da topyekun kontrol için bir tehdit”
Ukraynalı siyaset bilimci Vladimir Fesenko, QHA’ya yaptığı açıklamada, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın işgalci yönetiminin Kırım Tatar Milli Meclisi’ne yönelik hareketleri ile ilgili yorumda bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 25.03.2016 19:09
Haber Güncellenme Tarihi: 25.03.2016 18:04
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Ukraynalı siyaset bilimci, “Penta” Uygulamalı Siyasi Araştırmalar Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Vladimir Fesenko, Rusya’nın siyasi baskılar aracılığıyla Kırım’da muhalefeti bastırmak istediği fikrini paylaştı. Fesenko, QHA’ya yaptığı açıklamada, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın işgalci yönetiminin Kırım Tatar Milli Meclisi’ne yönelik hareketleri ile ilgili yorumda bulundu.
- Size göre neden Rusya, Kırım Tatar Milli Meclisi’ni ısrarla yasaklamaya çalışıyor?
- Birincisi, Rusya, Kırım Tatar Milli Meclisi’ni yok etmek istiyor. Rusya için Kırım Tatar Milli Meclisi bir tehdit oluşturuyor. Kırım Tatar Milli Meclisi, Kırım üzerinde topyekun kontrol sistemini bozuyor. Kırım Tatarları ve Kırım Tatar Milli Meclisi gibi Kırım Tatarlarını temsil eden kuruluşlar ise, tabii ki Kırım’da topyekun kontrol için bir tehdit olarak görülüyor, ayrıca onlar mevcut yönetime potansiyel muhalefet. Bundan dolayı, siyasi baskılar aracılığıyla, Kırım Tatarları başta olmak üzere muhalefetin herhangi bir şekli bastırılmak isteniyor.
- “26 Şubat davası” ve Savçenko davası karşılaştırılırsa…
- Karşılaştırılmamalı! Aynı şekilde Sentsov ve Kolçenko’nun davalarını da karşılaştırmak mümkün değil. Her dava ayrı bir drama sahip. Davaların birleştiren özellik, tüm davaların Ukrayna vatandaşlarına karşı olması, Ukrayna ile siyasi ve hukuki bağlarını koruyan kişilere karşı olması. Söz konusu kişiler Rusya yönetimi tarafından yasadışı olarak takibata uğruyor. Diğer noktalarda ise bir davanın daha önemli, diğerinin daha az önemli olduğunu söylemek, yanlış ve ahlaksız olur. Bir kadına karşı açılan dava olması dahil birçok nedenlerden dolayı Savçenko’nun davası büyük yankılar uyandırdı. Burada büyük farklılıklar var. Savçenko, Ukrayna’da tutuklandı ve yasadışı olarak ülke dışına çıkarıldı. Kırım Tatar aktivistleri ile ilgili durumda ise, onlar Kırım’da gözaltına alındı. Kırım onların toprağı. Ama onları, fiilen kendi topraklarının dışına itmek istiyorlar. Bu ayrı bir mesele. Sentsov ve Kolçenko davalarında da başka bir mesele söz konusu. Tüm davaların kendi dramı var. Bu davaları belirtilere göre karşılaştırmak da mümkün değil. Ukrayna tüm bu kişiler için mücadele etmeli. Ama farklı nedenlerden dolayı Savçenko davası günümüzde ön plana çıktı. Ukrayna tüm bu kişiler için mücadele ediyor ve mücadele etmeye devam edecek.
- Size göre Kırımlı siyasi tutukluların yakın zamanda serbest bırakılmasının olanağı var mı?
- Şimdi bu olanağı değerlendirmenin anlamı yok. Çünkü Putin'in Rusya yönetiminden söz ediyoruz. Herkesin aynı zamanda serbest bırakılmayacağı da anlaşılıyor. Kırım Tatar aktivistlerinin serbest bırakılması ile ilgili konu tabi ortaya koyuluyor. Ama bu konuda farklı durumlar var. Birileri cezasını çekiyor, diğerlerine karşı halâ soruşturma devam ediyor, durumlar farklı. Ve aktivistlerin serbest bırakılması için maalesef tek bir senaryo olmaz. Her olayda kişinin serbest bırakılması için mücadelede farklı yöntemler kullanılacak. Örneğin, Savçenko’nun serbest bırakılması başarılabilirse, o zaman tüm dikkat Kırım Tatar aktivistleri, Kolçenko ve Sentsov’un serbest bırakılması üzerinde odaklanacak.
Daha önce Kırım Rus yönetiminin sözde Savcısı Natalya Poklonskaya’nın, Kırım Tatar Milli Meclisi’ni kapatmak için mahkemeye başvurduğu açıklanmıştı. Poklonskaya, KTMM’yi kapatmak için imzalayıp Kırım’ın Yüksek Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinin bir kopyasını Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celal’e de gönderdi. Kırım Tatar halkı adına konuşmaya çalışan sözde Kırım Tatar kuruluşlarının yöneticilerinden, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetlerini yasadışı ve provokatif olarak kabul etme başvuruları geldiğini ileri süren Poklonskaya, bahsi geçen davayı, Rusya’nın ‘Aşırıcılık faaliyetleri ile mücadele’ kanununa dayanarak açmak istediğini belirtmişti.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celâl de kendisine gönderilen dava dilekçesinin hata dolu olduğu ve gerçeği yansıtmadığını kaydetmişti.
Sözde Savcı Natalya Poklonskaya’nın dilekçesi ile ilgili mahkeme duruşmasının 3 Mart tarihinde yapılması gerekiyordu. Sözde savcılığın suçlama dilekçesinin kanıtları olarak sunduğu belgelerin okunma süreleri neden gösterilerek mahkeme duruşması 10 Mart’a ertelendi. 10 Mart’ta yapılan duruşmada, Kırım Tatar Milli Meclisi'nin avukatı, dava belgelerini incelemek için süre gerektiğini söyleyerek duruşmayı erteleme talebinde bulundu. Mahkemenin talebini uygun bulup duruşmayı 17 Mart tarihine ertelediği belirtildi.
Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın sözde Yüksek Mahkemesi’nde 17 Mart tarihinde düzenlenen ve 8 saatten fazla devam eden duruşmada, dilekçesinin incelenmesi 7 Nisan saat 9.30’a ertelendi.
“26 Şubat davası”
26 Şubat 2014 tarihinde Kırım Parlamentosu önünde Kırım Tatar Milli Meclisi ve Rus Birliği (Russkoye Yedinstvo) Partisi’nin karşı karşıya geldiği büyük miting yapıldı. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunan yaklaşık 10 bin Kırım Tatarı, parlamentonun Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılması ile ilgili kararları kabul etmesini önlemek ve Ukrayna'nın bütünlüğünü desteklemek için mitinge katıldı. Rusya yanlısı teşkilatların yaklaşık 3-4 bin temsilcisi Kırım’ın Rusya’ya bağlamasını istemişti.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz, 26 Şubat 2014 tarihinde Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu önünde miting organize etmek suçuyla 29 Ocak’ta gözaltına alınmıştı. “26 Şubat davası” kapsamında gözaltına alınan diğer Kırım Tatarları da “toplu eyleme katılmakla” suçlanıyor. Kırım’ın Rus yönetimi tarafından “26 Şubat davası” kapsamında gözaltına alınanlar arasında bulunan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz, Mustafa Degermenci ve Ali Asanov tutuklu bulunurken, Eskender Kantemirov, Arsen Yunusov ve Eskender Emirvaliyev teminat ile serbest bırakılmıştı.
Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın sözsw Yüksek Mahkemesi’nde 24 Mart tarihinde yapılan duruşmada Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz, Kırım Tatar aktivistleri Mustafa Degermenci ve Ali Asanov’un tutukluluk süreleri bir ay daha 24 Nisan 2016 tarihine kadar uzatıldı. Nadejda Savçenko davası
Terörle mücadele operasyonuna gönüllü olarak katılan Ukrayna ordusunun tek kadın pilotu olan üsteğmen Nadejda Savçenko, 18 - 19 Haziran tarihinde Lugansk bölgesi Sçastye şehri yakınlarında sözde “Lugansk Halk Cumhuriyeti” ayrılıkçıları tarafından rehin alınmıştı. 8 Temmuz tarihinde Savçenko’nun Rusya’nın Voronej şehrinde tutuklu bulunduğu, Nadejda Savçenko'nun, Ukrayna’da Rus gazetecileri öldürmekle suçlandığı öğrenilmişti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Nadejda Savçenko’nun Rusya’ya sevk edilmesine ilişkin dava açıldı.
21 Mart tarihinde Rusya’nın Rostov bölgesindeki Donetsk şehrinde, Rusya tarafından Haziran 2014’te kaçırılan ve hapiste tutulan Ukraynalı kadın pilot, milletvekili, AKPM Ukrayna heyeti üyesi Nadejda Savçenko’nun yargılandığı ve hakkında hüküm kararının verileceği duruşma yapılmaya başladı.
22 Mart tarihinde devam eden duruşmada, Nadejda Savçenko Rus mahkemesi tarafından basın mensuplarını öldürmek, sivilleri öldürme teşebbüsünde bulunmak ve Rusya sınırını yasadışı şekilde geçmekten suçlu bulunarak 22 yıl hapis cezası ve 30 bin ruble (430 dolar) para cezasına çarptırıldı.
Sentsov ve Kolçenko davaları
Ukraynalı yönetmen Oleg Sentsov, 2014 yılının Mayıs ayında Kırım’da Rusya gizli servisleri tarafından gözaltına alındı ve işgal edilen yarımadadan Rusya’ya götürüldü. Kırımlı aktivist Aleksandr Kolçenko da Mayıs 2014’te gözaltına alınarak Rusya’ya götürüldü.
Rusya yönetimi, Sentsov ve Kolçenko’yu Rusya’ya yasak olan Sağ Sektör (Pravıy Sektor) örgütünün hücresini kurmak, Kırım Rus Toplumu Teşkilatı ve Birleşik Rusya (Yedinaya Rossiya) Partisi’nin Akmescit’teki ofislerini kundaklama ve Akmescit’te Lenin Anıtını patlatma hazırlıkları yapmakla suçladı.
Rusya’nın Rostov-Na-Don Şehri'nde bulunan Kuzey-Kafkasya Askeri Mahkemesi, 25 Ağustos tarihinde Ukraynalı yönetmen Oleg Sentsov hakkında 15 yıl ve Kırımlı aktivist Aleksandr Kolçenko hakkında 10 yıl hapis cezası çıkardı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
QHA - Kırım Haber Ajansı
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“Meclis, Kırım’da topyekun kontrol için bir tehdit”
Ukraynalı siyaset bilimci Vladimir Fesenko, QHA’ya yaptığı açıklamada, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın işgalci yönetiminin Kırım Tatar Milli Meclisi’ne yönelik hareketleri ile ilgili yorumda bulundu.
Ukraynalı siyaset bilimci, “Penta” Uygulamalı Siyasi Araştırmalar Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Vladimir Fesenko, Rusya’nın siyasi baskılar aracılığıyla Kırım’da muhalefeti bastırmak istediği fikrini paylaştı. Fesenko, QHA’ya yaptığı açıklamada, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın işgalci yönetiminin Kırım Tatar Milli Meclisi’ne yönelik hareketleri ile ilgili yorumda bulundu.
- Size göre neden Rusya, Kırım Tatar Milli Meclisi’ni ısrarla yasaklamaya çalışıyor?
- Birincisi, Rusya, Kırım Tatar Milli Meclisi’ni yok etmek istiyor. Rusya için Kırım Tatar Milli Meclisi bir tehdit oluşturuyor. Kırım Tatar Milli Meclisi, Kırım üzerinde topyekun kontrol sistemini bozuyor. Kırım Tatarları ve Kırım Tatar Milli Meclisi gibi Kırım Tatarlarını temsil eden kuruluşlar ise, tabii ki Kırım’da topyekun kontrol için bir tehdit olarak görülüyor, ayrıca onlar mevcut yönetime potansiyel muhalefet. Bundan dolayı, siyasi baskılar aracılığıyla, Kırım Tatarları başta olmak üzere muhalefetin herhangi bir şekli bastırılmak isteniyor.
- “26 Şubat davası” ve Savçenko davası karşılaştırılırsa…
- Karşılaştırılmamalı! Aynı şekilde Sentsov ve Kolçenko’nun davalarını da karşılaştırmak mümkün değil. Her dava ayrı bir drama sahip. Davaların birleştiren özellik, tüm davaların Ukrayna vatandaşlarına karşı olması, Ukrayna ile siyasi ve hukuki bağlarını koruyan kişilere karşı olması. Söz konusu kişiler Rusya yönetimi tarafından yasadışı olarak takibata uğruyor. Diğer noktalarda ise bir davanın daha önemli, diğerinin daha az önemli olduğunu söylemek, yanlış ve ahlaksız olur. Bir kadına karşı açılan dava olması dahil birçok nedenlerden dolayı Savçenko’nun davası büyük yankılar uyandırdı. Burada büyük farklılıklar var. Savçenko, Ukrayna’da tutuklandı ve yasadışı olarak ülke dışına çıkarıldı. Kırım Tatar aktivistleri ile ilgili durumda ise, onlar Kırım’da gözaltına alındı. Kırım onların toprağı. Ama onları, fiilen kendi topraklarının dışına itmek istiyorlar. Bu ayrı bir mesele. Sentsov ve Kolçenko davalarında da başka bir mesele söz konusu. Tüm davaların kendi dramı var. Bu davaları belirtilere göre karşılaştırmak da mümkün değil. Ukrayna tüm bu kişiler için mücadele etmeli. Ama farklı nedenlerden dolayı Savçenko davası günümüzde ön plana çıktı. Ukrayna tüm bu kişiler için mücadele ediyor ve mücadele etmeye devam edecek.
- Size göre Kırımlı siyasi tutukluların yakın zamanda serbest bırakılmasının olanağı var mı?
- Şimdi bu olanağı değerlendirmenin anlamı yok. Çünkü Putin'in Rusya yönetiminden söz ediyoruz. Herkesin aynı zamanda serbest bırakılmayacağı da anlaşılıyor. Kırım Tatar aktivistlerinin serbest bırakılması ile ilgili konu tabi ortaya koyuluyor. Ama bu konuda farklı durumlar var. Birileri cezasını çekiyor, diğerlerine karşı halâ soruşturma devam ediyor, durumlar farklı. Ve aktivistlerin serbest bırakılması için maalesef tek bir senaryo olmaz. Her olayda kişinin serbest bırakılması için mücadelede farklı yöntemler kullanılacak. Örneğin, Savçenko’nun serbest bırakılması başarılabilirse, o zaman tüm dikkat Kırım Tatar aktivistleri, Kolçenko ve Sentsov’un serbest bırakılması üzerinde odaklanacak.
Daha önce Kırım Rus yönetiminin sözde Savcısı Natalya Poklonskaya’nın, Kırım Tatar Milli Meclisi’ni kapatmak için mahkemeye başvurduğu açıklanmıştı. Poklonskaya, KTMM’yi kapatmak için imzalayıp Kırım’ın Yüksek Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinin bir kopyasını Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celal’e de gönderdi. Kırım Tatar halkı adına konuşmaya çalışan sözde Kırım Tatar kuruluşlarının yöneticilerinden, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetlerini yasadışı ve provokatif olarak kabul etme başvuruları geldiğini ileri süren Poklonskaya, bahsi geçen davayı, Rusya’nın ‘Aşırıcılık faaliyetleri ile mücadele’ kanununa dayanarak açmak istediğini belirtmişti.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celâl de kendisine gönderilen dava dilekçesinin hata dolu olduğu ve gerçeği yansıtmadığını kaydetmişti.
Sözde Savcı Natalya Poklonskaya’nın dilekçesi ile ilgili mahkeme duruşmasının 3 Mart tarihinde yapılması gerekiyordu. Sözde savcılığın suçlama dilekçesinin kanıtları olarak sunduğu belgelerin okunma süreleri neden gösterilerek mahkeme duruşması 10 Mart’a ertelendi. 10 Mart’ta yapılan duruşmada, Kırım Tatar Milli Meclisi'nin avukatı, dava belgelerini incelemek için süre gerektiğini söyleyerek duruşmayı erteleme talebinde bulundu. Mahkemenin talebini uygun bulup duruşmayı 17 Mart tarihine ertelediği belirtildi.
Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın sözde Yüksek Mahkemesi’nde 17 Mart tarihinde düzenlenen ve 8 saatten fazla devam eden duruşmada, dilekçesinin incelenmesi 7 Nisan saat 9.30’a ertelendi.
“26 Şubat davası”
26 Şubat 2014 tarihinde Kırım Parlamentosu önünde Kırım Tatar Milli Meclisi ve Rus Birliği (Russkoye Yedinstvo) Partisi’nin karşı karşıya geldiği büyük miting yapıldı. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunan yaklaşık 10 bin Kırım Tatarı, parlamentonun Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılması ile ilgili kararları kabul etmesini önlemek ve Ukrayna'nın bütünlüğünü desteklemek için mitinge katıldı. Rusya yanlısı teşkilatların yaklaşık 3-4 bin temsilcisi Kırım’ın Rusya’ya bağlamasını istemişti.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz, 26 Şubat 2014 tarihinde Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu önünde miting organize etmek suçuyla 29 Ocak’ta gözaltına alınmıştı. “26 Şubat davası” kapsamında gözaltına alınan diğer Kırım Tatarları da “toplu eyleme katılmakla” suçlanıyor. Kırım’ın Rus yönetimi tarafından “26 Şubat davası” kapsamında gözaltına alınanlar arasında bulunan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz, Mustafa Degermenci ve Ali Asanov tutuklu bulunurken, Eskender Kantemirov, Arsen Yunusov ve Eskender Emirvaliyev teminat ile serbest bırakılmıştı.
Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın sözsw Yüksek Mahkemesi’nde 24 Mart tarihinde yapılan duruşmada Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz, Kırım Tatar aktivistleri Mustafa Degermenci ve Ali Asanov’un tutukluluk süreleri bir ay daha 24 Nisan 2016 tarihine kadar uzatıldı.
Nadejda Savçenko davası
Terörle mücadele operasyonuna gönüllü olarak katılan Ukrayna ordusunun tek kadın pilotu olan üsteğmen Nadejda Savçenko, 18 - 19 Haziran tarihinde Lugansk bölgesi Sçastye şehri yakınlarında sözde “Lugansk Halk Cumhuriyeti” ayrılıkçıları tarafından rehin alınmıştı. 8 Temmuz tarihinde Savçenko’nun Rusya’nın Voronej şehrinde tutuklu bulunduğu, Nadejda Savçenko'nun, Ukrayna’da Rus gazetecileri öldürmekle suçlandığı öğrenilmişti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Nadejda Savçenko’nun Rusya’ya sevk edilmesine ilişkin dava açıldı.
21 Mart tarihinde Rusya’nın Rostov bölgesindeki Donetsk şehrinde, Rusya tarafından Haziran 2014’te kaçırılan ve hapiste tutulan Ukraynalı kadın pilot, milletvekili, AKPM Ukrayna heyeti üyesi Nadejda Savçenko’nun yargılandığı ve hakkında hüküm kararının verileceği duruşma yapılmaya başladı.
22 Mart tarihinde devam eden duruşmada, Nadejda Savçenko Rus mahkemesi tarafından basın mensuplarını öldürmek, sivilleri öldürme teşebbüsünde bulunmak ve Rusya sınırını yasadışı şekilde geçmekten suçlu bulunarak 22 yıl hapis cezası ve 30 bin ruble (430 dolar) para cezasına çarptırıldı.
Sentsov ve Kolçenko davaları
Ukraynalı yönetmen Oleg Sentsov, 2014 yılının Mayıs ayında Kırım’da Rusya gizli servisleri tarafından gözaltına alındı ve işgal edilen yarımadadan Rusya’ya götürüldü. Kırımlı aktivist Aleksandr Kolçenko da Mayıs 2014’te gözaltına alınarak Rusya’ya götürüldü.
Rusya yönetimi, Sentsov ve Kolçenko’yu Rusya’ya yasak olan Sağ Sektör (Pravıy Sektor) örgütünün hücresini kurmak, Kırım Rus Toplumu Teşkilatı ve Birleşik Rusya (Yedinaya Rossiya) Partisi’nin Akmescit’teki ofislerini kundaklama ve Akmescit’te Lenin Anıtını patlatma hazırlıkları yapmakla suçladı.
Rusya’nın Rostov-Na-Don Şehri'nde bulunan Kuzey-Kafkasya Askeri Mahkemesi, 25 Ağustos tarihinde Ukraynalı yönetmen Oleg Sentsov hakkında 15 yıl ve Kırımlı aktivist Aleksandr Kolçenko hakkında 10 yıl hapis cezası çıkardı.
Son Haberler