Kırım’da Ukraynalı aktivistlere karşı takibat devam ediyor

Kırım İnsan Hakları Grubu aktivistleri, son iki yıl içinde Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da yarımada sakinlerinin Ukrayna yanlısı tutumları nedeniyle düzenli olarak takibata uğradığını kanıtlayan birçok bilgi topladığını bildirdi. Aktivistler, topladıkları bilgileri rapor haline getirerek, Kiev’de 29 Şubat tarihinde “Kırım: Ukrayna Kimliği Yasak Altında” adlı analizi sundu.
 
Raporda, örnekler üzerinden Kremlin propagandasının insanları birbirine karşı ihbar mektupları yazmaya ikna etme çabası anlatıldı. Kırım İnsan Hakları Grubu yöneticisi Olga Skrıpnik, Rusya yanlısı medyalarda sistemli olarak etnik çekişmenin kışkırtılmasının ve Ukrayna ile Ukraynainlere karşı “nefret dilinin” kullanılmasının söz konusu olduğunu, bunun da yarımadadaki durumu ağırlaştırdığını belirtti.

Olga Skrıpnik, “Rusya'nın yaptıkları nefret dili çağrılarını da içeriyor. Örneklerden biri, sosyal ağda, "komşunuz Ukrayna marşını dinliyorsa veya benzer bir davranışta bulunduysa FSB’ye başvurulması veya ihbar mektubu yazılması" çağrısının yapılması. Ayrıca, Ukrayna yanlısı Kırım Tatar aktivisti Veldar Şukurciyev hakkında yazılan hayli sert bir makalede, Şukurciyev’in Ukraynalı aktivist olarak olumsuz açıdan yorumlanmasının yanı sıra Kırım’da benzer kişilerin (Ukrayna yanlılarının) hiç olmaması gerektiği tutumu da gösterildi diye anlattı.

27623

İnsan hakları savunucuları, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da davaların, herhangi bir Ukrayna yanlısı tutumda olan insanın takibat altına alınabilecek biçimde uydurulduğunu dile getirdi. “Ostoroh Akademisi” Ulusal Üniversitesi profesörü Svetlana Koçerga, Ukrayna yurtseverlerinin böyle aktif bir şekilde “temizlenmesinin” nedeninin, Rusya’nın Kırım’ın yasadışı olarak işgal edildiğini anladığı ve bundan dolayı Kremlin’in düşüncesine aykırı olan her düşünceyi bastırmaya çalıştığı fikrini paylaştı.
 
Svetlana Koçerga, “Psikolojik açıdan, tüm Kırım sakinleri zihinsel olarak Ukrayna’da yaşadı. Birçok şeyden memnun değillerdi. Birçok şeyi anlamıyordu. Ama aslında Rusya’ya bağlanma atılımları da yoktu. Kırım’da daha iyi yaşama, Kırım’da çok keskin hissedilen Yanukoviç yönetiminden kurtulma istekleri vardı ama Rusya’nın parçası olma istekleri düzmeceydi ve başkaları tarafından zorla kabul ettirildi” diye kaydetti.
 
İnsan hakları savunucuları, benzer ayrımcılığın zamanla daha da artacağı tahmininde bulundular.