Kırım Tatar Milli Meclisi, Rusya Federasyonu tarafından Kırım’ın köklü halkı Kırım Tatarlarına karşı takibat ve baskıların yapıldığını kaydetti.
Haber Giriş Tarihi: 26.02.2016 17:39
Haber Güncellenme Tarihi: 26.02.2016 16:39
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
İki yıl önce Kırım’da yarımada sakinleri için alışılmış siyasi, hukuki ve ekonomik yaşam tarzını değiştiren olaylar başladı. Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu’nun önünde 26 Şubat tarihinde düzenlenen binlerce kişinin katıldığı mitingden sonra yarımada işgal edildi. İşgal beraberinde günümüzde de devam insan hakları ihlallerini de getirdi.
Kırım Tatar Milli Meclisi, Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra yarımadada meydana gelen ayrımcılık olayları ile ilgili bir açıklama yayınladı.
Kırım Tatar Milli Meclisi Basın Servisi’nin açıklamasında, Rusya Soruşturma Komistesi'nin, 26 Şubat 2014 tarihinde Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu önünde yapılan mitingde 2 kişinin hayatını kaybetmesi ile ilgili dava açtığını, bunun sonucunda sanık sandalyesine sadece Kırım Tatarlarının oturtulduğu belirtildi.
Açıklamada, yankı uyandıran davada esas suçlanan kişinin, 29 Ocak 2015 tarihinden itibaren Akmescit tutukevinde tutuklu bulunan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz olduğu, Çiygöz’ün Rusya Federasyonu Ceza Kanunu’nun 212. Maddesi’nin (Şiddetin ve Mülkiyetin Yok Edilmesi Yer Aldığı Toplu Kargaşa Organize Etme) kapsadığı suçu işlemekle suçlandığı kaydedildi.
Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu önünde 26 Şubat 2014 tarihinde düzenlenen miting sırasında çıkan kargaşa ile ilgili davada, Akmescit tutukevinde bulunan Ahtem Çiygöz, Mustafa Degermenci, Ali Asanov ve teminat ile serbest bırakılan Eskender Kantemirov, Arsen Yunusov ve Eskender Emirvaliyev olmak üzere 6 kişi sanık olarak geçiyor.
Kırım Tatar Milli Meclisi, yayınladığı açıklamada, Rus yönetiminin Kırım Tatarlarının temsil organı Kırım Tatar Milli Meclisi’ne karşı bulunduğu eylemlerin de kronolojisini gösterdi.
Böylece açıklamada, Kırım Tatar halkı tarafından tanınma ve Kırım Tatarlarıyla işbirliği yapmaya yönelik çabaların sonuç vermemesinden sonra işgalcilerin, 2014 yılının Nisan ayında Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun, aynı yılın Temmuz ayında Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov’un, ardından kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Türkiye Danışmanı İsmet Yüksel'in, Kırım Tatar milli hareketi aktivisti, SSCB göneminde siyasi tutuklu Sinaver Kadırov’un Kırım’a girişlerini yasaklamaya karar verdiği belirtildi.
Bunun dışında 2014 yılının Mayıs ayında Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun Kırım’a girişinin yasaklanmasına karşı düzenlenen protesto eylemine katılan yüzden fazla Kırım Tatarının takibata uğradığı ve cezalara çarpıtıldığı hatırlatılan açıklamada, “Yarımadada insan kaçırma ve öldürme olayları meydana gelmeye başladı, böylece 3 Mart 2014 tarihinde Kırım Özerk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu önünde tek kişilik protesto eylemi düzenleyen kaçırılan Reşat Ametov’un işkence izleri olan cesedi bulundu, sıradan Kırım Tatarları, Kırım Tatar Milli Meclisi üyeleri, Kırım Tatar Bölge ve Yerel Meclis yöneticilerin evlerinde, medrese ve camilerde düzenli olarak aramalar yapılıyor, insanlar sorguya çağrılıyor, mesnetsiz gözaltına alınıyor ve tutuklanıyorlar, Kozaklar Kırım Tatarlarının evlerine baskınlar düzenliyor. Bunun dışında FSB ile işbirliği yapması için yazılı rızasını almak amacıyla Enver Kroş’a elektrikli işkence yapıldı, bunun gibi başka insan hakları ihlalleri de tespit edildi” diye kaydedildi.
Kırım Tatar Milli Meclisi, milliyet ve dini sebebe dayalı yapılan en son baskılar arasında 11 Şubat tarihinde 11 Kırım Tatarının evinde yapılan arama ve gözaltına alma olaylarının örnek olarak gösterdi. Mahkemenin, Rusya Ceza Kanunu’nun 205.5 Maddesi (Rus mevzuatına göre terör örgütü olarak kabul edilen bir teşkilatın faaliyetlerini düzenlemek ve böyle bir örgütün faaliyetlerinde yer almak) gereğince Emir Usein Kuku, Enver Bekirov, Muslim Aliyev ve Vadim Siruk olmak üzere 11 Şubat’ta gözaltına alınan 4 kişinin, 8 Nisan tarihine kadar tutuklu kalması kararını çıkardığı ifade edildi. Kırım Tatar Milli Meclisi Basın Servisi, Hizb-ut Tahrir örgütünün faaliyetlerine katılmakla suçlanan Ruslan Zeytullayev, Nuri Primov, Rüstem Vaitov ve Ferat Sayfullayev olmak üzere 4 Kırımlı Müslümanın daha, 2014 yılından beri Akmescit tutukevinde tutuklu bulunduğunu hatırlattı.
Kırım’da ayrıca cami kundaklama, Müslümanların bağışlarını çalma, sürgün kurbanları anıtlarına saldırılar olmak üzere vandalizm olaylarının da daha sık meydana geldiği belirtildi.
Fikir ve ifade özgürlüğünün sınırlandığı yarımadada yönetimin fikrinden farklı fikre sahip olan kişilerin takibat ve baskıya uğradığı, insan haklarının sağlanmasında çifte standartların kullanıldığı, Kırım’da resmi dil olarak kabul edilen Kırım Tatarcanın eğitim düzeyinin en aza indirildiği ifade edilen açıklamada, işgalci yönetimin ayrımcı hareketlerinin, bir dizi bağımsız Kırım Tatar medya kuruluşunun faaliyetlerinin formatını değiştirmesi veya faaliyetlerini durdurmasına neden olduğu kaydedildi. Örneğin, Rusya Telekomünikasyon Kontrol İdaresi'nin (Roskomnadzor) lisans vermemesi nedeniyle 1 Nisan 2015 tarihinden itibaren ATR Kırım Tatar televizyon kanalı yarımadada yayını durdurdu. Kırım Haber Ajansı (QHA), Rusya mevzuatına göre tescil olma başvurusunun reddedilmesi nedeniyle Kırım’da faaliyetlerini durdurma kararını almak zorunda kaldı.
Kırım’da Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetleri yasaklanması istenildiğine değinilen açıklamada, “15 Şubat 2016 tarihinde Kırım’ın sözde Savcısı Natalya Poklonskaya, Kırım’ın Yüksek Mahkemesi’ne sunduğu “Aşırıcı Faaliyetlerle Mücadele ile İlgili’ federal yasanın 9. Maddesi gereğince Kırım Tatar Milli Meclisi sivil toplum teşkilatının faaliyetleri yasaklanması ile ilgili” dava dilekçesinin kopyasını, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celal’e teslim etti” denildi.
26 Şubat tarihi, bir sembolik tarih haline geldi ve Kırımlıların Rus işgaline direniş günü olarak kabul ediliyor. 26 Şubat 2014 tarihinde Kırım Parlamentosu önünde Kırım Tatar Milli Meclisi ve Rus Birliği (Russkoye Yedinstvo) Partisi’nin karşı karşıya geldiği büyük miting yapıldı. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunan yaklaşık 10 bin Kırım Tatarı, parlamentonun Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılması ile ilgili kararları kabul etmesini önlemek ve Ukrayna'nın bütünlüğünü desteklemek için mitinge katıldı. Rusya yanlısı teşkilatların yaklaşık 3-4 bin temsilcisi Kırım’ın Rusya’ya bağlamasını istemişti.
Rusya Federasyonu, 2014 yılının Şubat-Mart aylarında Kırım’ı işgal operasyonunu gerçekleştirdi. Dünyadaki ülkelerin çoğu Kırım’ın işgalini kabul etmedi. Rusya Federasyonu ise Mart 2014’te düzenlenen sözde referandumda Kırım sakinlerinin yarımadanın Rusya’ya bağlanması konusunda iradesini bildirdiğini savunuyor. Ukrayna, Kırım’ı geçici olarak işgal edilen bölge olarak kabul ediyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İki yıl boyunca ayrımcılık ve baskı: Kırım
Kırım Tatar Milli Meclisi, Rusya Federasyonu tarafından Kırım’ın köklü halkı Kırım Tatarlarına karşı takibat ve baskıların yapıldığını kaydetti.
İki yıl önce Kırım’da yarımada sakinleri için alışılmış siyasi, hukuki ve ekonomik yaşam tarzını değiştiren olaylar başladı. Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu’nun önünde 26 Şubat tarihinde düzenlenen binlerce kişinin katıldığı mitingden sonra yarımada işgal edildi. İşgal beraberinde günümüzde de devam insan hakları ihlallerini de getirdi.
Kırım Tatar Milli Meclisi, Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra yarımadada meydana gelen ayrımcılık olayları ile ilgili bir açıklama yayınladı.
Kırım Tatar Milli Meclisi Basın Servisi’nin açıklamasında, Rusya Soruşturma Komistesi'nin, 26 Şubat 2014 tarihinde Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu önünde yapılan mitingde 2 kişinin hayatını kaybetmesi ile ilgili dava açtığını, bunun sonucunda sanık sandalyesine sadece Kırım Tatarlarının oturtulduğu belirtildi.
Açıklamada, yankı uyandıran davada esas suçlanan kişinin, 29 Ocak 2015 tarihinden itibaren Akmescit tutukevinde tutuklu bulunan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz olduğu, Çiygöz’ün Rusya Federasyonu Ceza Kanunu’nun 212. Maddesi’nin (Şiddetin ve Mülkiyetin Yok Edilmesi Yer Aldığı Toplu Kargaşa Organize Etme) kapsadığı suçu işlemekle suçlandığı kaydedildi.
Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu önünde 26 Şubat 2014 tarihinde düzenlenen miting sırasında çıkan kargaşa ile ilgili davada, Akmescit tutukevinde bulunan Ahtem Çiygöz, Mustafa Degermenci, Ali Asanov ve teminat ile serbest bırakılan Eskender Kantemirov, Arsen Yunusov ve Eskender Emirvaliyev olmak üzere 6 kişi sanık olarak geçiyor.
Kırım Tatar Milli Meclisi, yayınladığı açıklamada, Rus yönetiminin Kırım Tatarlarının temsil organı Kırım Tatar Milli Meclisi’ne karşı bulunduğu eylemlerin de kronolojisini gösterdi.
Böylece açıklamada, Kırım Tatar halkı tarafından tanınma ve Kırım Tatarlarıyla işbirliği yapmaya yönelik çabaların sonuç vermemesinden sonra işgalcilerin, 2014 yılının Nisan ayında Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun, aynı yılın Temmuz ayında Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov’un, ardından kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Türkiye Danışmanı İsmet Yüksel'in, Kırım Tatar milli hareketi aktivisti, SSCB göneminde siyasi tutuklu Sinaver Kadırov’un Kırım’a girişlerini yasaklamaya karar verdiği belirtildi.
Bunun dışında 2014 yılının Mayıs ayında Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun Kırım’a girişinin yasaklanmasına karşı düzenlenen protesto eylemine katılan yüzden fazla Kırım Tatarının takibata uğradığı ve cezalara çarpıtıldığı hatırlatılan açıklamada, “Yarımadada insan kaçırma ve öldürme olayları meydana gelmeye başladı, böylece 3 Mart 2014 tarihinde Kırım Özerk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu önünde tek kişilik protesto eylemi düzenleyen kaçırılan Reşat Ametov’un işkence izleri olan cesedi bulundu, sıradan Kırım Tatarları, Kırım Tatar Milli Meclisi üyeleri, Kırım Tatar Bölge ve Yerel Meclis yöneticilerin evlerinde, medrese ve camilerde düzenli olarak aramalar yapılıyor, insanlar sorguya çağrılıyor, mesnetsiz gözaltına alınıyor ve tutuklanıyorlar, Kozaklar Kırım Tatarlarının evlerine baskınlar düzenliyor. Bunun dışında FSB ile işbirliği yapması için yazılı rızasını almak amacıyla Enver Kroş’a elektrikli işkence yapıldı, bunun gibi başka insan hakları ihlalleri de tespit edildi” diye kaydedildi.
Kırım Tatar Milli Meclisi, milliyet ve dini sebebe dayalı yapılan en son baskılar arasında 11 Şubat tarihinde 11 Kırım Tatarının evinde yapılan arama ve gözaltına alma olaylarının örnek olarak gösterdi. Mahkemenin, Rusya Ceza Kanunu’nun 205.5 Maddesi (Rus mevzuatına göre terör örgütü olarak kabul edilen bir teşkilatın faaliyetlerini düzenlemek ve böyle bir örgütün faaliyetlerinde yer almak) gereğince Emir Usein Kuku, Enver Bekirov, Muslim Aliyev ve Vadim Siruk olmak üzere 11 Şubat’ta gözaltına alınan 4 kişinin, 8 Nisan tarihine kadar tutuklu kalması kararını çıkardığı ifade edildi. Kırım Tatar Milli Meclisi Basın Servisi, Hizb-ut Tahrir örgütünün faaliyetlerine katılmakla suçlanan Ruslan Zeytullayev, Nuri Primov, Rüstem Vaitov ve Ferat Sayfullayev olmak üzere 4 Kırımlı Müslümanın daha, 2014 yılından beri Akmescit tutukevinde tutuklu bulunduğunu hatırlattı.
Kırım’da ayrıca cami kundaklama, Müslümanların bağışlarını çalma, sürgün kurbanları anıtlarına saldırılar olmak üzere vandalizm olaylarının da daha sık meydana geldiği belirtildi.
Fikir ve ifade özgürlüğünün sınırlandığı yarımadada yönetimin fikrinden farklı fikre sahip olan kişilerin takibat ve baskıya uğradığı, insan haklarının sağlanmasında çifte standartların kullanıldığı, Kırım’da resmi dil olarak kabul edilen Kırım Tatarcanın eğitim düzeyinin en aza indirildiği ifade edilen açıklamada, işgalci yönetimin ayrımcı hareketlerinin, bir dizi bağımsız Kırım Tatar medya kuruluşunun faaliyetlerinin formatını değiştirmesi veya faaliyetlerini durdurmasına neden olduğu kaydedildi. Örneğin, Rusya Telekomünikasyon Kontrol İdaresi'nin (Roskomnadzor) lisans vermemesi nedeniyle 1 Nisan 2015 tarihinden itibaren ATR Kırım Tatar televizyon kanalı yarımadada yayını durdurdu. Kırım Haber Ajansı (QHA), Rusya mevzuatına göre tescil olma başvurusunun reddedilmesi nedeniyle Kırım’da faaliyetlerini durdurma kararını almak zorunda kaldı.
Kırım’da Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetleri yasaklanması istenildiğine değinilen açıklamada, “15 Şubat 2016 tarihinde Kırım’ın sözde Savcısı Natalya Poklonskaya, Kırım’ın Yüksek Mahkemesi’ne sunduğu “Aşırıcı Faaliyetlerle Mücadele ile İlgili’ federal yasanın 9. Maddesi gereğince Kırım Tatar Milli Meclisi sivil toplum teşkilatının faaliyetleri yasaklanması ile ilgili” dava dilekçesinin kopyasını, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celal’e teslim etti” denildi.
26 Şubat tarihi, bir sembolik tarih haline geldi ve Kırımlıların Rus işgaline direniş günü olarak kabul ediliyor. 26 Şubat 2014 tarihinde Kırım Parlamentosu önünde Kırım Tatar Milli Meclisi ve Rus Birliği (Russkoye Yedinstvo) Partisi’nin karşı karşıya geldiği büyük miting yapıldı. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunan yaklaşık 10 bin Kırım Tatarı, parlamentonun Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılması ile ilgili kararları kabul etmesini önlemek ve Ukrayna'nın bütünlüğünü desteklemek için mitinge katıldı. Rusya yanlısı teşkilatların yaklaşık 3-4 bin temsilcisi Kırım’ın Rusya’ya bağlamasını istemişti.
Rusya Federasyonu, 2014 yılının Şubat-Mart aylarında Kırım’ı işgal operasyonunu gerçekleştirdi. Dünyadaki ülkelerin çoğu Kırım’ın işgalini kabul etmedi. Rusya Federasyonu ise Mart 2014’te düzenlenen sözde referandumda Kırım sakinlerinin yarımadanın Rusya’ya bağlanması konusunda iradesini bildirdiğini savunuyor. Ukrayna, Kırım’ı geçici olarak işgal edilen bölge olarak kabul ediyor.
Son Haberler