22 Temmuz’un Türkiye’ye ne getireceği merakla bekleniyor

2007 genel seçimlerinin, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile birlikte, Türkiye’nin dinci – laik – milliyetçi eksenindeki bir mücadele şeklinde geçmesi bekleniyor. Bu seçimler, Türkiye iç ve dış siyasetinin gelecek on yılın kaderini belirleyeceği, gelecekte nasıl bir Türkiye olacağının ortaya çıkacağı bir seçim olarak görülüyor.

2007’de görev süresi dolan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in yerine seçilecek yeni cumhurbaşkanı konusunda iktidar partisi AKP’nin kendi milletvekilini cumhurbaşkanı yapmakta diretmesi ve bu nedenle parlamentoda çıkan uzlaşmazlık sonucu erken parlamento seçimlerine gitme ve yeni parlamento ile cumhurbaşkanı seçimini yapma kararı verildi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) bu seçimlerin sonucunda geçen seçimlere göre oy oranını arttırarak tek başına iktidar olmayı bekliyor. Mevcut parlamentoda ana muhalefet partisi olan orta – sol görüşlü CHP ise seçim ortaklığı yaptığı Demoratik Sol Parti (DSP) ile beraber seçimlerde rejimin tehlikede olduğunu düşünen ve AKP karşıtı laik kesimin oylarını toplamak ve sonuçta tek başına veya koalisyon içersinde iktidar partisi olmak istiyor. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) de PKK terör örgütü, Kuzey Irak, Kıbrıs ve AB gibi konularda halkın iktidara karşı tepki oylarını toplayarak geçen seçimlerde geçemediği %10’luk barajın çok üzerinde bir oy toplamayı bekliyor.

Türkiye’de partilerin parlamentoya girebilmesi için var olan %10’luk baraj, seçimlerin en kritik faktörü konumunda. Geçen yıl sadece iki part, AKP ve CHP bu barajı geçebilmişti. Eğer baraj %10 yerine %5 olsaydı daha beş parti parlamentoda temsil edilebilecekti. Bu seçimlerde ise toplam üç veya dört partinin parlamentoya girebilmesi bekleniyor.

Türkiye’de etnik siyaset yapan ve Türkiye’nin Kürt kökenli vatandaşlarından oy toplayan DTP, yıllardır geçemediği seçim barajını, seçimlere bağımsız adaylar sokarak, seçilen bağımsız adaylardan parlamentoda parti grubu oluşturmayı planlıyor.

Bu seçimler geçen seçimlere göre daha gergin ortamda gerçekleşiyor. Seçimler sonrasında nasıl bir hükümet kurulacağı, Türkiye’nin bundan sonraki iç ve dış politikasının nasıl olacağı gerçekten merak konusu.

Haber: Aydın Pazarcıklı