Rusya'nın paralı asker şirketi Wagner grubundan Norveç'e kaçan 26 yaşındaki Andrey Medvedev, dün CNN'e verdiği röportajda bazı itiraflarda buludu. İşgalci Rusya'nın herhangi bir taktiği olmadan savaştığını dile getiren Medvedev, "Düşmanın pozisyonuyla ilgili bilgi alırdık. Nasıl davranmamız gerektiğine dair kesin emirler yoktu" dedi.
İşgalci Rusya tarafından Ukrayna'nın ana karasına yönelik başlatılan sivillere yönelik saldırılar birinci yılına yaklaşıyor. Rusya'nın paralı asker şirketi Wagner grubundan kaçan asker Andrey Medvedev, Norveç'in başkenti Oslo'ya kaçmıştı. Ukraynalı sivilleri vurmaktan rahatsız olduğunu dile getiren Medvedev Norveç'e sığınma talep etmişti.
"SAVAŞMAK İSTEMEYENLERİ KURŞUNA DİZDİLER"
CNN International'a röportaj veren eski komutan Medvedev, Ukrayna'daki vahşetten sonra kaçmaya karar verdiğini vurguladı. Wagner şirketinin çok acımasız olduğunu belirten Medvedev, "Savaşmak istemeyenleri toplayıp yeni gelenlerin önünde vuruyorlardı. Ukrayna’da savaşmayı reddeden iki kişinin herkesin gözü önünde kurşuna dizildiğine tanıklık ettim” dedi.
"WAGNER GRUBUNUN KURUCULARI ŞEYTAN"
Medvedev, Temmuz 2021'de Ukrayna'nın doğu kanadında Donbas bölgesinden Bahmut'a görevlendirilmek üzere sözleşme imzaladığını belirtti. Wagner'in kurucuları Dmitry Utkin ve Yevgeny Prigozhin hakkında konuşan Medvedev, Prigozhin'den "şeytan" diye bahsetti. Medvedev, "Eğer bir Rus kahramanı olsaydı, eline silah alır ve askerlerle birlikte savaşırdı" dedi.
"DÜŞMANIN POZİSYONUYLA BİLGİ ALIP SAVAŞTIK"
Wagner'in taktik stratejisinden yoksun olduğunun altını çizen 26 yaşındaki Medvedev, “Hiçbir gerçek taktik yoktu. Düşmanın pozisyonuyla ilgili bilgi alırdık. Nasıl davranmamız gerektiğine dair kesin emirler yoktu. Adım adım nasıl ilerleyeceğimizi planlardık. Kim ateş açacaktı, ne vardiyalarımız olacaktı. Neyin nasıl sonuçlanacağı sürekli bizim sorumluluğumuzdaydı” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Ukrayna'da konuşlandırılmasından altıncı gününde kaçmaya karar verdiğini kaydeden Medvedev, "İlk önce emrim altında 10 adam vardı. Mahkumların orduya katılmasına izin verildikten sonra bu sayı arttı. Cesetler ve asker sayısı sürekli artıyordu. Sonunda emrim altında birçok insan oldu. Kaç tane olduklarını sayamadım. Sürekli dolaşım halindeydiler. Ölü bedenler, daha fazla tutsak, daha fazla ceset…” değerlendirmesini yaptı.