Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş'un daveti üzerine Türkiye'nin başkenti Ankara'da bulunan Ukrayna Parlamentosu (Verkhovna Rada) Başkanı Ruslan Stefançuk (Ruslan Stefanchuk), 15 Mayıs 2024 tarihinde Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezini ziyaret etti.
Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin ve dernek yetkilileri tarafından karşılanan Stefançuk, Türkiye'deki Kırım Tatar diasporasının önde gelen isimleriyle bir araya geldi.
"SÜRGÜN HÂLÂ DEVAM EDİYOR"
Mükremin Şahin, gerçekleştirdiği konuşmasında "18 Mayıs 1944'te Kırım Tatar halkı bir soykırıma uğradı. O sürgün hâlâ devam ediyor." diyerek, günümüzde Kırım Tatar diasporasının 20'e yakın ülkede bulunduğunu anımsattı.
Vatanlarına dönebilen Kırım Tatarlarının, 1990 yılından itibaren Ukrayna'yla beraber geleceklerini inşa etmek için büyük bir mücadele içerisinde çalıştıklarını ve Kırım'da kök salmaya millî ve medenî müesseselerini kurma gayreti içerisinde olduklarını belirten Şahin, "Kırım Tatarlarının ve Kırım'ın henüz anayasal olarak daha hakları tam gerçekleşmeden, Kırım maalesef 2014 yılında Rusya tarafından tekrar işgal edildi." şeklinde konuştu.
"UKRAYNA'NIN YANINDA TERCİHİMİZİ YAPARKEN HİÇ TEREDDÜT ETMEDİK"
Kırım'daki işgal ve savaşın hâlâ devam ettiğini kaydeden Şahin, "Dünyada yaşayan hiçbir Kırım Tatarı bu işgali kabul etmedi. Özellikle Türkiye'de yaşayan milyonlarca Kırım Tatarı, bu savaş ve işgal karşısında Ukrayna devletinin yanında yer aldı. Kırım Tatar halkının ve Kırım'ın statüsü konularında bugünlerde yapılacak olan birtakım çalışmaların bizim mücadelemize büyük bir destek vereceğini düşünüyoruz. Çünkü bu haklarımız bizim elimizden 1944'te alındı. Bu savaş bitmeden bu hakların iade edilmesi, Kırım Tatarların anayasal haklarının ve statüsünün tespit edilmesi, bu mücadelemize destek verecektir ve bütün dünyadaki Kırım Tatarlarını Ukrayna'nın yanında daha güçlü bir şekilde durmasını sağlayacaktır. Biz Ukrayna'nın yanında tercihimizi yaparken hiç tereddüt etmedik. Bu Ukrayna ile Rusya arasında bir tercih değil. Bu demokrasiyle, insan haklarıyla ve hukuk ile diktatörlük arasında bir tercihtir. Bizim bu konuda iyi sonuç alacağımıza ve kazanacağımıza olan inancımız tamdır. Türkiye ve Ukrayna arasında dostluğun gelişmesi bizim temel stratejimizdir. Bu iki halkın gelecekte Karadeniz'de, Balkanlar'da ve doğal geleceğin inşa edilmesinde iki güçlü ülke olarak varlıklarını geleceğe taşıyacaklarından eminiz. Kırım Tatarları, burada da durması gereken yerde duracaktır." ifadelerini kullandı.
"UKRAYNA VE KIRIM TATAR HALKLARININ KADERLERİ BİRBİRLERİNE AYRILMAZ BİR ŞEKİLDE BAĞLIDIR"
18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanlarını anarak sözlerine başlayan Ruslan Stefançuk, "Bugün Ukrayna Verkhovna Rada Başkanı olarak sizlerle burada bulunmak ve Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı kurbanlarını birlikte anmak benim için bir şereftir. Bu insanlığa karşı suç, 80 yıl önce Stalin rejimi tarafından işlenmişti ancak bugün de devam ettiğini görüyoruz. Ukrayna'ya karşı yürütülen tam kapsamlı işgal ve savaşla beraber Ukrayna'da barış içinde yaşayan bütün halkları yok etme niyetleri var. Bu bir sessiz sürgün olarak adlandırılıyor ve bildiğiniz üzere Ukrayna'da 18 Mayıs, Kırım Tatar Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü olarak anılacak. 18 Mayıs tarihinde Ukrayna'da Cumhurbaşkanı ve diğer birçok üst düzey yetkilinin katılımıyla Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı'nda sürgüne maruz kalan, hayatını kaybeden kurbanları rahmetle ve saygıyla anacağız. Kırım Tatarlarının anavatanlarına dönmesi ve orada gelişebilmesi için Ukrayna devleti geçmişte olduğu gibi bugün de gelecekte de elinden gelen her türlü çabayı sarf etmeye devam edecektir. Maalesef hepimiz biliyoruz ki, 2014 yılında Rusya'nın Ukrayna işgali Kırım'da başladı. Yaptığı şeylerden ilki orada yaşayan halka, insan hakları ihlalleri uygulamak ve baskı rejimi başlatmak oldu. Hepimiz biliyoruz ki, Ukrayna ve Kırım Tatar halklarının kaderleri birbirlerine ayrılmaz bir şekilde bağlıdır. Her zaman aynı düşmandan aynı baskılara maruz kaldık. Ukrayna'da yaşanan Holodomor, 1944 senesinde Kırım Tatarlarına uygulanan sürgün ve soykırım, 2014'te Kırım'ın işgali, 2022'de Rusya'nın Ukrayna'nın tamamını işgal girişimi; maalesef bütün bu hüzünlü tarihi anlar halklarımızın ortak kaderini oluşturuyor. Bu mücadeleyi ortak düşmana karşı veriyoruz." ifadelerini kullandı.
KIRIM PLATFORMUNDA KIRIM TATARLARININ ANA VATANINA DÖNÜŞÜ KONUŞULACAK
Kırım Tatarları ile Ukrainlerin ortak geçmişinin ortak bir gelecek de vadettiğini söyleyen Stefançuk, "Ukrayna Parlamentosu olarak bu konuda birçok faaliyet yürütüyoruz. Bunlardan bazılarını örnek olarak vermek istiyorum. Bildiğiniz üzere, Ukrayna'da yerli halklar yasası kabul edildi ve bu yasaya göre Kırım Tatarları Ukrayna'nın yerli halkı statüsüne kavuştu. Yaklaşık bir hafta önce Ukrayna Parlamentosu, dünya parlamentolarına bir çağrı yaptı. Bu çağrıda, Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın yıl dönümünün anılması için diğer ülke parlamentoları davet edildi. Bu fikri ortaya koyan kişi ve Verkhovna Rada Başkanı olarak büyük bir onur duydum. Ama bu kararı kürsüden kahraman Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu okudu. Aynı zamanda uluslararası arenada da çeşitli faaliyetler yürütüyoruz. Bunların en başında gelen, Uluslararası Kırım Platformu faaliyetleri. Uluslararası Kırım Platformu, bildiğiniz üzere Sayın Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'ın inisiyatifinde faaliyetine başladı ve bu sene 4. Liderler Zirvesi gerçekleşecek. Biz de Ukrayna Parlamentosu olarak, kendi seviyemizde Uluslararası Parlamenterler Zirvesi gerçekleştiriyoruz ve bu sene üçüncüsü düzenlenecek. Bu zirvede, Kırım Tatarlarının ana vatanına dönüşü ve haklarının yeniden tesisi konuşulacak." dedi.
"KIRIM'A ZAFERLE DÖNECEĞİZ"
İkinci Uluslararası Kırım Platformu Parlamenterler Zirvesi'ne 70 parlamentodan farklı seviyelerde katılım gerçekleştiğini vurgulayan Parlamento Başkanı, "Bu şu demek, 70 tane parlamento Kırım Tatar davasına ilgi gösterdi, Kırım Tatarlarına ve Ukraynalılara destek sergiledi. Kırım'a beraber zaferle döneceğiz ama bu zaferin de bir bedeli olacak. Aktivist Reşat Ametov gibi... Birçok siyasi tutsak gibi... Bunların başında Kırım Tatar Milli Meclisi Birinci Başkan Yardımcısı Nariman Celal geliyor. Hiçbirini unutmadık. Hepsinin özgürlüğe kavuşması için mücadelemizi sürdürüyoruz. Aynı zamanda bizim bu haklı mücadelemizde yanımızda olan Türkiye Cumhuriyeti halkına teşekkür etmek istiyorum. Şahsi çabaları bizim için çok kıymetli olan Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a minnettarlığımızı ifade etmek istiyoruz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin vermiş olduğu desteğin en somut örneklerinden birisinin Ukrayna-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Eş Başkanı ve KTMM Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz'ün Rus esaretinden kurtarılması olduğunu belirten Stefançuk, konuşması Türkçe olarak "Yaşasın Kırım Tatar halkı. Kırım serbest olacak. Yaşasın Ukrayna. Yaşasın Türkiye!" diyerek tamamladı.
"BİZ BARIŞI TOPRAKLARIMIZLA TAKAS ETMİYORUZ"
Konuşmasının ardından Parlamento Başkanı Stefançuk, Verkhovna Rada'nın Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yıl dönümüne özel olarak çıkardığı kararın Ukraince orijinal şekli ve Kırım Tatarcaya çevrilmiş hâlini Derneğe hediye etti.
Gerçekleştirdiği konuşma sonrasında Kırım Tatarlarının sorularını da yanıtlayan Stefançuk, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı'nın "Bütün dünyadaki Kırım Tatarlarının, bütün Kırım Tatar diasporasının merak ettiği tek bir soru var; ve sizden tek bir cümleyle cevap almak istiyorum. Kırım, zâlim Putin'den; Rusya'dan kurtulmadan hiçbir zaman barış imzalanmayacağını sizin ağzınızdan duymak istiyoruz." sözlerine karşılık olarak; "Tek cümle, Cumhurbaşkanı Zelenskıy'ın Barış Formülü'nün temellerinden biri de bu. Biz barışı topraklarımızla takas etmiyoruz." dedi.
Stefançuk, ziyaretinin anısına Dernek Başkanı Şahin'e Kırım Tatar desenleri bulunan amfora hediye etti. Şahin ise günün anısına Stefançuk'a Osmanlı modeli el yapımı bir karaf takdim etti.