Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedılskıy: Türkiye'nin Ukrayna'ya verdiği destek çok büyük

Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı işgal girişimi ve saldırılar birinci yılını geride bırakırken Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedılskıy, Kırım Haber Ajansına özel röportaj verdi. Başkonsolos, Türkiye'nin Ukrayna'ya verdiği desteğin önemine dikkat çekti.

Haber Giriş Tarihi: 24.02.2023 10:35
Haber Güncellenme Tarihi: 24.02.2023 10:35
https://www.qha.com.tr/

İşgalci Rusya, tam bir yıl önce Ukrayna’ya karşı geniş çaplı işgal saldırısı başlattı. Savaş suçlusu Putin’in emriyle başlayan saldırılar nedeniyle Ukrayna vatandaşları hayatını kaybederken milyonlarca kişi canlarını kurtarmak evlerini terk ederek başka ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Rus saldırılarından kaçan Ukrayna vatandaşlarının sığındığı ülkelerden biri de Türkiye oldu.

Böylesine zor bir süreçte Türkiye ve Türk halkı, Ukrayna devletine ve halkına çok büyük destek verdi. Savaşın ilk günlerinde Ankara ve İstanbul’da açılan insani yardım merkezlerine Türkiye’nin dört bir yanından tonlarca insani yardım gönderildi. Ayrıca Türkiye, devlet olarak Ukrayna’ya gıda, seyyar mutfak gibi insani yardımlarda bulundu.

Cephede sergilediği başarıları sayesinde Bayraktar SİHA'lar, Ukrayna savaşının sembolü haline geldi. 

Ayrıca Türkiye’nin arabuluculuğuyla Ukrayna ile Rusya arasında İstanbul’da görüşmeler yapıldı. Türkiye’nin çabaları sayesinde, Rus ablukasında kalan Ukrayna tahılının, Karadeniz üzerinden ihracatının yeniden başlatılmasını sağlayan Tahıl Koridoru Anlaşması imzalandı. Ukrayna ile Rusya arasında yapılan esir takası sürecinde de Türkiye önemli bir rol oynuyor.

Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin ardından Ukrayna, minnettarlığını göstermek için Türkiye’ye 87 kişilik arama kurtarma ekibi, 2 uçak, 50 özel teçhizat ve 10 eğitimli köpek gönderdi. 

Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı işgal girişimi ve saldırılar birinci yılını geride bırakırken Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedılskıy, Kırım Haber Ajansına geniş çaplı saldırının Ukrayna ve halkını nasıl değiştirdiğini, Ukrayna için bu zor zamanda Türkiye ve Türk halkının Ukrayna’ya sağladığı yardımı, deprem felaketinden sonra Ukrayna’nın Türkiye’ye verdiği desteği anlattı.

"UKRAYNA ULUSU, TÜM DÜNYAYA VAR OLMAYI HAK ETTİĞİNİ GÖSTERDİ"

Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı işgal girişimi ve saldırılar birinci yılına girdi. “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşının” bu kadar uzayacağını bekliyor muydunuz? 

Kesinlikle hayır. Rusların kafalarında neler olup bittiğini anlamanın imkansız olduğunu sık sık söylüyorum. Rusların bu kadar ileri gideceğini, Ukrayna’da işledikleri vahşeti ve yapabileceklerini kimse hayal edemiyordu. Topraklarımızı işgalden kurtardıkça hepimiz işledikleri savaş suçlarını gördük.

Geniş çaplı işgal saldırısı başladığında hepimiz belki bir ayda, sonra belki yaza kadar, daha sonra belki yaz sonunda biter diye düşünüyorduk. Ancak maalesef mevcut durum ortada; savaş devam ediyor.

Ama şunu vurgulamak isterim, 'En önemlisi Ukrayna ulusu olarak var olmamız'. Biz varız, ve var olacağız. Son bir yılın en önemli olayı; cesur olduğumuzu ve ayakta kalabileceğimizi ispatladık. Tüm dünyaya Ukrayna'nın ve Ukrayna ulusunun ne olduğunu gösterdik. Ukrayna’da yaşayan farklı halklardan oluşan Ukrayna ulusu, tüm dünyaya var olmayı hak ettiğini ispatladı. Bana göre son bir sene bizi daha güçlü yaptı. Bu savaştan bambaşka bir devlet, bir ulus ve her birimiz bambaşka bir insan olarak çıkacağız.

"AMACIMIZ TÜM TOPRAKLARIMIZI İŞGALDEN KURTARMAKTIR"

Ukrayna ordusu, işgal altındaki topraklarını geri almak için taarruza başlayacak mı? Sizce bu ne zaman olacak?

Bizim için önemli olan, işgal altında bulunan Ukrayna topraklarını yeniden kontrol altına almaktır. "Ukrayna ne zaman karşı saldırıya geçer?" sorusuna, devletin siyasi ve askeri yönetimi daha iyi cevap verebilir. Ama bence bu konu çok fazla konuşulmamalı. Biz onlara sürpriz yapmalıyız. Onlar (Ruslar), karşı saldırının kesinlikle başlayacağını biliyor ve bunu bekliyorlar. Bizim görevimiz karşı saldırıya hazırlanmaktır. Bu bir zaman meselesidir. ABD Başkanı Joe Biden’ın Pazartesi günü Kıyiv’e düzenlediği ziyaret bir kere daha Batı’nın bize destek vermeye devam edeceğini kanıtlıyor. Bana göre bu tür sembolik ziyaretler zaferin bizde olacağını açık bir şekilde gösteriyor.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, "Kırım'da başlayan savaş, Kırım'da bitecek" dedi. Ukrayna Askeri İstihbarat Başkanı Kırılo Budanov ise Ukrayna’nın yaza kadar Kırım’ı işgalden kurtarması için elinden geleni yapması gerektiğini söyledi. Bu noktada Kırım’ın işgalden kurtarılması sizce yaklaştı mı? Ukrayna bugün Kırım'ın tekrar işgalden kurtarılması için nasıl bir yol izleyecek?

Ukrayna Cumhurbaşkanı ve tüm askeri yönetimi, Ukrayna’nın 1991 yılındaki toprak bütünlüğünü yeniden sağlayacağını net bir şekilde açıkladı. Bu hedefimize ulaşmamız gerek. Bunun için; askeri, diplomatik veya hibrit olan diplomatik-askeri yol mu seçilecek? Bunu zaman gösterir. Ama toprak bütünlüğümüzü geri kazanacağımızdan eminim. Evet, bu kolay olmayacak ama bunu kesinlikle yapacağız, bundan kimse şüphe duymasın.

Rusya’nın da bunun farkında olduğunu görüyoruz. İşgal altındaki Kırım’da ve diğer işgal altındaki topraklarda gelişen olaylar da bunun kanıtı. Bildiğiniz gibi işgalciler bir süre önce işgal altındaki topraklarda yaşayan ailelerini Rusya’ya sevk etmeye başladı. Bu çok iyi işaret, demek ki Ukrayna’nın topraklarını geri almasına hazırlanıyorlar.

"KIRIM UKRAYNA'NIN BİR PARÇASI VE BÖYLE KALMAYA DEVAM EDECEKTİR"

Kırım’ın (26 Şubat 2014’te) Rusya tarafından işgalinin 9. yılına giriliyor. Ukrayna toprağı Kırım’daki işgal süreci halen sürüyor. İşgalciler, Kırım’ın yerli halkı olan Kırım Tatarlarının kültür ve medeniyetini, yarımadada Ukrayna’ya ait her şeyi yok etmeyi sürdürürken, Kırım Tatarlarına ve Ukraynalılara yönelik baskıları devam ettiriyor. Ukrayna, işgalci Rusya tarafından alıkonulan çoğu Kırım Tatarı olan Kırımlı siyasi tutsaklarına ilişkin ne gibi bir yol izliyor?

Başkonsolosluğumuza geldiğinizde ilk başta üstünde “Kırım Ukrayna’dır” yazan büyük poster görüyorsunuz. Kırım Ukrayna’nın bir parçası ve böyle kalmaya devam edecek. Ukrayna hiçbir zaman toprakları ve insanları konusunda taviz vermeyecek. Rusya, Kırım’ı işgal ettiği 2014 yılından beri bunu savunuyoruz. 2014 yılından beri yüzlerce siyasi tutsak Rus hapishanelerinden geçti. Bunların çoğu Kırım Tatarı. Bazı durumlarda ailece alıkonuluyorlar. İnsanlar, baskıları protesto ediyorlar. Ancak hepimiz Rusya’da ve işgal altında tuttuğu Kırım’da ifade özgürlüğü diye bir şey olmadığını biliyoruz.

Ukrayna, Kırım Tatarları dahil olmak üzere Ukrayna vatandaşlarının her bir yasa dışı alıkonulmasından sonra bu konuyu tüm uluslararası platformlarda gündeme getiriyor. Her zaman bu davaların siyasi güdümlü düzmece davalar olduğuna dikkat çekiyoruz. Tüm uluslararası platformlarda ortaklarımızdan vatandaşlarımıza siyasi baskı uygulanmasına son verilmesi için önlem alma çağrıları yapıyoruz. 

Kırım Tatar siyasi tutsaklar konusu Ukrayna ve Rusya ombudsmanlarının görüşmelerinde ele alınıyor mu? 

Ombudsman görüşmesi Rusya ile var olan tek iletişim kanalımız. Siyasi ve diplomatik ilişkilerimiz yok. Ombudsmanlar ise bu durumda aralarında iletişime geçebiliyorlar. Görüşmelerinde siyasi tutsaklar konusu gündeme getiriliyor.

“OMBUDSMAN FORUMUNDA YAŞANAN BAYRAK OLAYI, RUSYA’NIN TÜRKİYE’YE KARŞI GERÇEK TUTUMUNU GÖSTERİYOR”

Ombudsman görüşmesi hakkında konuşmaya başladığımız için özellikle Türk okuyucular için Ankara’daki Ombudsman Forumu sırasında yaşanan olaya dikkat çekmek istiyorum. Bir panel sırasında Moskalkova (Rusya Obudsmanı) özellikle Türk bayrağını yere düşürdü. Paylaşılan görüntülerde herkes bunu görebilir. Öte yandan Ukrayna Ombudsmanı Lubinets, oturduğu yerden kalkarak düşen Türk bayrağını yerden kaldırdı. Türk halkının, bu olay örneğinde Rusya’nın Türkiye’ye karşı gerçek tutumunu görmesini istiyorum. Bu olay gerçek tutumlarını çok iyi yansıtıyor.

???? #Ukrayna Ombudsmanı Dmıtro Lubinets'in Rusya Ombudsmanı Tatyana Moskalkova'nın düşürdüğü #Türk bayrağını yerden kaldırdığı anlar kameralara yansıdı ???? https://t.co/DLyNjwgtt0 pic.twitter.com/nT0e2killH

— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 24, 2023

Ayrıca Türkiye’de, 6 Şubat’ta yaşanan korkunç deprem felaketinin ardından ben sosyal medyada buna sevinen Rusların birçok paylaşımını gördüm. Ruslar, “İyiki böyle oldu…”, “Bunlar, Türkiye’ye 200 yıldır Rus İmparatorluğu’na karşı savaştığı için verilmiş bir ceza”, “Bunlar, Türkiye’ye Ukrayna’ya Bayraktar SİHA sağladığı için bir ceza” şeklinde yorumlar paylaşıyordu. Yani on binlerce masum insanın hayatını kaybettiği böyle bir korkunç durumda bile Ruslar hiç empati kuramıyorlar. İnsani duyguları kaybetmişler. Biz Ukraynalılar, Rusların işgal altına aldıkları bölgelerde yaptıkları vahşeti gördükten sonra bunları anladık. Belki Türkler bunun henüz farkında değil. Ancak bu yorumlar, Rus topluluğunun ne kadar hasta olduğunu çok iyi gösteriyor.

Ankara’da Ukrayna ve Rusya ombudsmanları bir araya gelmişti. Bu görüşmede, insani koridor konusu gündeme gelmişti. Bu insani koridor konusunda bilgi verebilir misiniz? Bu koridor, esir askerler veya siviller için mi açılacak?

Azovstal esirlerinin serbest bırakılması konusunda Türkiye'ye bize yardım ettiği için çok minnettarız. Türkiye’nin arabuluculuğu ile takas gerçekleşti ve Azovstal’da esir alınan komutanlarımız Türkiye’ye getirildi. Bunun dışında Türkiye’nin arabuluculuğu ile bir dizi başka takas gerçekleşti. Dolayısıyla biz, esirlerimizi takas etmek için Türkiye’den müzakerelerde arabulucu olmasını istiyoruz. Sivil veya asker bizim için önemli değil bizim için önemli olan vatandaşlarımızın evine geri dönmesidir.

RUSYA UKRAYNA’DAN BİNLERCE ÇOCUĞU KAÇIRDI!

Rusya işgal altına aldığı bölgelerde yaşayan binlerce Ukrayna vatandaşını sözde "tahliye" bahanesiyle Rusya’ya sevk etti. Bunlar arasında çocuklar da yer alıyor. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

İşgal altındaki topraklardan binlerce Ukraynalı çocuk yasa dışı olarak Rusya’ya sevk edildi. Ombudsmanlar görüşmesinde de bu konu gündeme getirildi. Bu, bir çocuk kaçırmadır! İşgal altındaki, çatışmaların yaşandığı bölgelerden çıkmak isteyen Ukrayna vatandaşları, Rusya tarafından ilk önce toplama kamplarında tutuluyor. Toplama kamplarından geçen birçok insan, bu kamplarda aileleri ayırdıklarını; çocukları, kadın ve erkekleri ayrı sıralara soktuklarını anlatıyor. Ayrıldıktan sonra aileler birbirini kaybediyor. İnsanlar eşinin, çocuğunun nereye yollandığını bilmiyor. 21. yüzyılda böyle olayların yaşandığına inanmak çok zor, ama bunlar yaşanıyor. Rusların işlediği bu suçları Türk halkı dahil herkes bilmeli.

İşgalci Rusya, Kırım ve diğer işgal altındaki topraklarda yaşayan insanları Rus pasaportları almaya zorluyor. Bazı durumda işgalciler, Ukrayna belgelerine el koyuyorlar. İşgal altındaki bölgelerden kaçan insanlara, Ukrayna belgeleri işlemleri konusunda yardımcı oluyor musunuz?

Rusya, işgal altına aldığı bölgelerde yaşayan insanlara yasa dışı olarak kendi pasaportlarını dayatmaya başladı. Tüm bunlar 9 yıl önce işgal edilen Kırım’da da yaşanmıştı. İşgal altındaki bölgelerde yaşayan insanlara Rus belgeleri veriyorlar. Ancak bu belgeler hiç kimse tarafından tanınmıyor. 

Örneğin Rusya, eylül ayında seferberlik ilan ettikten sonra savaşa katılmak istemeyen birçok kişi, Kırım’ı terk etmek zorunda kaldı. Kırım’da yaşayan insanlar, belgeler konusunda çok büyük sorunlar yaşıyor. Özellikle 2014’ten sonra doğan çocuklar. Yetişkinlerin kimliğini bir şekilde tespit etmek mümkün oluyor. Bir dizi insan, zamanında Kırım’dan çıkış yaparak Ukrayna belgelerini yaptırdı. Bu belgelerle şu an bir sorun yok. Ama belge yaptırmayanların kimliklerini belirleme süreci çok zor. Çünkü biz, diğer ülkeler gibi Kırım’da verilen Rus belgelerini tanımıyoruz. 

Seferberlik ilanından sonra Türkiye’ye binlerce kişi geldi. Başkonsolosluğumuz, KTMM temsilciliğiyle işbirliği içinde belge yaptırmak isteyen Kırımlılar için özel günlük 5 kişilik kota açtı. Birkaç ay boyunca başkonsolosluğumuz çok yoğun çalıştı birçok kişinin kimliğini doğruladık ve bu insanlar için Ukrayna belgeleri hazırladık.

RUSYA KASITLI OLARAK SÜRECİ SABOTE EDİYOR

Rusya tarafının, Tahıl Koridoru Anlaşması kapsamında denetim konusunda sayılarını azaltmasını ve böylelikle sürecini yavaşlatmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Söz konusu anlaşma bundan sonraki süreçte nasıl ilerleyecek?

Rusya her zaman yaptığı gibi anlaşmalara uymuyor. Tahıl taşıyan gemilerin denetim sürelerini uzatarak Rusya, süreci sabote ediyor. Resmi olarak tahıl koridoru çalışıyor ama günlük kapasite 30 gemiyken Ruslar bir günde örneğin sadece 5 gemide denetleme yapıyor. Rus ekibi işe çıkıyor ama işe 9.00 değil 11.00’de başlıyorlar, mesaiyi de 18.00’de değil saat 16.00-17.00 gibi bitiriyorlar. Buna ek olarak gemi denetimi sıralarında çeşitli bahanelerle denetim süresini uzatıyorlar. Böylece süreç Rusya tarafından sabote ediliyor. Şu an Rusya yüzünden yaklaşık 140 gemi denetim bekliyor. Bir geminin günlük bekleme maliyeti yaklaşık 20 bin dolardır. Yani bir ay bekletilen geminin maliyeti kat kat artıyor. Bunu özellikle yapılan tüm anlaşmaları ve Tahıl Koridoru Anlaşmasını bozmak için ve daha sonra Ukrayna'ya suç atmak için yapıyorlar. 

Aynı zamanda Rus gemileri, Türk Boğazlarından engelsiz bir şekilde geçebiliyor. Rusya, 2022 yılında Türk Boğazları üzerinden 250 milyon ton gıda tarım ürünü ihraç etti. Öte yandan, Rusya’nın bu faaliyetleri nedeniyle Ukrayna, tahıl ihtiyaçları yüksek olan Afrika ve Asya ülkelerine 10 milyon ton tahıl tedarik edemedi. Bunu Ukrayna’yı kötü duruma düşürmek, sözleşmeleri fesh edilmesini sağlamak için özellikle yapıyorlar. Ukrayna’dan tahıl bekleyen ülkeler sözleşmede bir aylık gecikme olduğunu gördüklerinde sözleşmeleri fesh ediyorlar.

"TÜRKİYE'NİN UKRAYNA'YA VERDİĞİ DESTEK ÇOK BÜYÜK"

Türkiye’nin Ukrayna’ya yönelik insani, savunma ve ekonomik ve benzeri yardımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce Türkiye, Ukrayna için stratejik bir müttefikten öte anlamlar ifade ediyor mu?

Türkiye ile ekonomik, kültür, insani alanda uzun süredir devam eden derin ilişkilerimiz var. Türkiye’nin sağladığı yardımlar konusunda uzun uzun konuşabiliriz. Hepimiz Ukrayna ordusu tarafından aktif bir şekilde kullanılan Bayraktar SİHA’ların önemini biliyoruz. Geniş çaplı saldırılar başladığı zaman Türkiye’den Ukrayna’ya birçok tır insani yardım gönderildi. Savaşın ilk günden beri insanlar başkonsolosluğumuzda hergün ellerinden ne gelirse getiriyorlardı. Yardımları hem kargo ile gönderiyordu hem minibüslerle ile bize getiriyordu.

İstanbul’da insani yardım merkezi oluşturulmuştu. Merkeze Türkiye’nin farklı yerlerinden insani yardım gönderiliyordu. Buradan Ukrayna’ya yaklaşık 150 tır insani yardım yolladık. Bu yüzden Türkiye’nin bize verdiği destek çok büyük.

Bu bağlamda yine Türkiye sayesinde gerçekleşen esir takasına dikkat çekmek istiyorum. Türkiye’nin girişimiyle Mart 2022’de İstanbul’da Ukrayna ile Rusya arasında müzakereler gerçekleşti. Aynı zamanda Türkiye’de Tahıl Koridoru Anlaşması imzalandı. Tüm bunlar çok önemli meseleler.

İnsani yardıma geri dönersek Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın eşi Olena Zelenska’nın Türkiye’ye Ekim ayında gerçekleştirdiği ziyaretten sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Ukraynalı çocukların Türkiye’de barınması konusunda anlaşmaya varıldı. Anlaşma çerçevesinde Odesa bölgesinden getirilen ve Ankara’daki bir çocuk barınma yurduna yerleştirilen yaklaşık 50 çocuk Emine Erdoğan’ın himayesi altında bulunuyor.

Ayrıca birçok Türk iş insanının da bize destek çıktığını söylemek istiyorum. Örneğin İstanbul’daki bir otelin sahibi savaş başladıktan sonra otel kapılarını Rus saldırılarından kaçan Ukraynalı kadın ve çocuklara açtı. Bu otel yaklaşık 700 kişiye geçici barınma olanağı sağladı. Buna benzer birçok örnek var.

Rus saldırıları başladıktan sonra birçok Ukrayna vatandaşı ülkelerini terketmek zorunda kaldı. Sığındıkları ülkelerden biri Türkiye oldu. Yardım çağrılarımıza İstanbul’un birçok belediyesi ve diğer şehirlerdeki belediyeler cevap vererek vatandaşlarımıza geçici barınma olanakları ve gıda yardımları sağladı. Birçok şirket kıyafet desteğinde bulundu. Çünkü insanlar aceleyle evlerini terk ederek kaçıyordu ve yanlarına çok şey almamışlardı.

"GÖREVİMİZ RUSYA'NIN YAYDIĞI MİTLERİ ÇÜRÜTMEKTİR"

Bilindiği üzere Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş, medya alanında da devam ediyor. Sahada ciddi kayıplar veren Putin Rusyası’nın özellikle propaganda ve dezenformasyon yayarak, algıyı Rusya lehine yönetmeye çalıştığı görülüyor. Türkiye’deki Ukraynalıları hedef alan dezenformasyon haberlerini gördük. Kremlin’in Türkiye’deki Ukraynalılara karşı nefret suçu işleyen hamlelerine karşı Ukrayna ne gibi önlemler alıyor?

Rusya’nın propagandasına biz karşı propagandayla cevap veriyoruz. Biz artık birkaç sene önce kurulan bir devlet değiliz. Ukrayna’nın diplomasi servisi, Ukrayna halkı çok değişti.

Tabi Rusya’nın elinde büyük mali kaynaklar var. Onlar hem savaşa hem de propagandaya büyük paralar harcıyor. Çünkü hibrit savaşı yürütmeye alışkınlar. Dolayısıyla hem Avrupa hem de Türkiye’deki enformasyon kaynaklarını çok güçlü bir şekilde finanse etmeye devam ediyorlar.

Öte yandan bizim görevimiz, Rusya’nın yaydığı mitleri çürütmek. Bence biz bunu çok iyi başarıyoruz. Başkonsolosluk olarak geniş çaplı işgal saldırısının başından bu yana, Türk toplumuna Ukrayna’daki olaylarla ilgili gerçek bilgileri ulaştırmak için  birçok farklı etkinlik gerçekleştirdik. Savaşta zarar gören çocukları konu alan büyük bir etkinlik yaptık. Sanat aracılığıyla Ukrayna’daki durumu anlatmak amacıyla 'Barış için Sanat' etkinliği yaptık.

Savaşın başından bu yana İstanbul Odakule’de her gün protestolar düzenleniyor. Protestolara sadece Taksim’de terör saldırısı gerçekleştiğinde ve Türkiye’de deprem felaketi meydana geldiği zaman ara verilmişti.

Geniş çaplı işgal saldırısının başlamasının birinci yıl dönümü nedeniyle bir dizi farklı etkinlik planladık. Ancak Türkiye’de deprem felaketi meydana geldi. Türk halkı çok zor dönemden geçiyor, birçok insan bu deprem felaketinde akraba ve yakınlarını kaybetti. Türk halkının acılarını paylaşıyoruz bu yüzden etkinliklerimizi erteleme kararı aldık.

BAYKAR FİRMASININ DESTEĞİYLE UKRAYNALI ÇOCUKLAR İÇİN YAZ KAMPI YAPILDI

Ukrayna Parlamentosunun aldığı karar ile BAYKAR'ın Ukrayna'daki faaliyetleri yeni bir aşamaya geçti. Selçuk Bayraktar, fabrika çalışanlarının can güvenliği önlemi alındığı takdirde hemen yarın Ukrayna'daki faaliyetlere başlayabileceklerinin altını çizmişti. Ukrayna bu konuda nasıl bir adım atabilir?

Sadece Ukrayna yönetiminin de daha önce söylediği şeyi söyleyebilirim, Bayraktar fabrikası Ukrayna’da kurulacak.

Baykar şirketinin ayrıca bize insani yardım da sağladığını belirtmek istiyorum. Özellikle çocuklar konusunda bize çok yardımcı oluyorlar. Geçen yıl iki yaz kampı düzenledik. Bir dönemde 123 çocuk, ikinci dönemde 146 çocuk kabul ettik. Baykar şirketi kamp masraflarını karşıladı. Bu sayede savaştan kaçan çocuklar bir hafta boyunca İstanbul’daki bir otelde kamp yapabildi ve kısa süre için olsa bile sorunları unutabildi. Kampa hem Türkiye’ye sığınan ailelerin çocukları hem de özellikle kamp için Ukrayna’dan gelen çocuklar da katıldı.

Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yaptığımız işbirliği sayesinde Odesa'dan 50 çocuk İstanbul’da ağırlandı. Onlar için çok güzel ve ilginç bir program hazırlandı.

Bununla birlikte Büyükçekmece Belediyesi 50 Ukraynalı çocuğu misafir etti. Yazın Büyükçekmece Belediyesi büyük uluslararası kültür festivali organize ediyor. Festivale yaklaşık 50 ülkenin temsilcisi katılıyor. Geçen sene biz bu festival için Obolon’den bir çocuk dans topluluğunu getirmiştik. Aslında festivalde yetişkin topluluklar yer alıyor ama Ukrayna’da sıkıyönetim uygulandığı için 18 yaş üstü erkekler ülkeden çıkamıyor. Belediye de bizim için istisna yaparak festivalde çocuk dans topluluğu tarafından temsil edilmemize izin verdi. Büyükçekmece Belediyesi çocuklarımızı çok güzel ağırladı. Ayrıca Ukrayna topluluğunun festivalde büyük alkışlarla karşılandığını vurgulamak istiyorum. 

"TÜRK HALKI BİZİM, BİZ DE TÜRK HALKININ ACILARINI PAYLAŞIYORUZ"

Türkiye'de 6 Şubat'ta meydana gelen deprem felaketinin ardından Ukrayna, destek için arama kurtarma ekibi gönderdi. Bir yıldır Rusya tarafından her gün bombalanan Ukrayna, zor günlerinde Türkiye'ye destek gönderme kararı aldı. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Birkaç gün önce ben, eşim ve İstanbul’daki Ukrayna Dayanışma Derneği Başkanı topladığımız yardımları İstanbul’da depremzede çocukların tedavi gördüğü hastaneye götürdük. Hastane başhekimi ülkemizde savaşın devam etmesine, ülkemizin yardıma muhtaç olmasına rağmen böyle bir yardımda bulunduğumuz için çok duygulandı ve bize 'Kalplerimiz uyum içinde atıyor' dedi. Türkiye’de meydana gelen deprem felaketi sonucu binlerce insan hayatını kaybetti, Ukrayna’da ise Rusya’nın başlattığı savaş nedeniyle binlerce insan öldü ve ölmeye devam ediyor.

Türk halkı bizim, acımızı biz de Türk halkının acılarını paylaşıyoruz.

Yardım ekipleri gönderme kararı çok doğru bir karardı. Rusya’nın her gün bizi bombaladığı için arama kurtarma ekiplerinin yoğun olarak çalıştığı bu döneme rağmen Ukrayna, Türkiye’ye 2 uçak, 50 arama kurtarma teçhizatı gönderdi. Ukrayna, deprem bölgesine bu kadar çok özel teçhizat gönderen tek ülke oldu. Arama kurtarma ekibimiz Hatay’dan Ukrayna’ya geri döndüğünde İstanbul üzerinden geçtiler. Onlarla bir tır durağında buluştuk. Türkler ise yanımızdan geçerken Hatay’dan geldiklerini anlayarak ekibimize teşekkür etti. İnsanlar, 'Ülkenizde savaş devam ettiğini biliyoruz ama buna rağmen yardıma geldiniz' diyordu. Devletler arası stratejik ilişkilerden çok konuşabiliriz ama haklarımız arasında tarihi bir bağ var. Türk ve Ukrayna halkları, birbirlerini çok iyi anlıyor.

DEPREM FELAKETİNDE 6 UKRAYNA VATANDAŞI HAYATINI KAYBETTİ

Depremde zarar gören Ukrayna vatandaşları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Maalesef deprem felaketi sırasında Ukrayna vatandaşları da hayatını kaybetti. Depremde ölen 6 Ukrayna vatandaşının kimliği tespit edildi. Enkaz altından 10 kişi kurtarıldı. 7 kişi şu an hastanede tedavi görüyor. (Ukrayna) Ankara Büyükelçiliği temsilcileri, deprem bölgesini birkaç defa ziyaret etti ve insani yardım götürdü. Ayrıca bölgeden tahliye olmak isteyen Ukrayna vatandaşlarına tahliye konusunda yardım etti.