Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Rus yönetiminin sürdürdüğü propaganda faaliyetlerinin Kırım’ın Ukrayna olduğunu gerçeğini değiştiremeyeceğini ifade etti.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, işgalci devlet Rusya’nın, 1954 tarihli Kırım'ı Ukrayna'ya bağlama kararını geçersiz kılma girişimlerini değerlendirdi. Açıklamada Rusya’nın defalarca hem uluslararası hem ikili anlaşmayı ihlal ettiğine dikkat çekilerek, “Rus yönetimi propagandasına devam edebilir ama bu Kırım’ın Ukrayna olduğunu gerçeğini değiştiremez” ifadelerine yer verildi.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Basın Servisi dün yaptığı açıklamada, “Sovyetler yönetiminin 1954 tarihli Kırım'ı Ukrayna’ya bağlama kararını ‘yasa dışı’ tanıma ile ilgili yasa tasarısının Rusya Devlet sunulması, Rus diktatörlüğünün kendi ağır uluslararası hukuk ihlallerini meşrulaştırmaya yönelik işe yaramaz bir girişimidir.” denildi.
KIRIM UKRAYNA'DIR
Zamanında modern Ukrayna'nın sınırlarını hem ikili hem de çok taraflı düzeyde yasal olarak tanıyan işgalci Rusya’nın yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etti ve ihlal etmeye devam ettiğini kaydedilen açıklamada şu ifadelerine yer verildi:
“Yüzlerce kez yalan söylerken yakalanan ve itibarları yerle bir olan Rus yetkililer, özellikle mevzuat kisvesi altında propagandalarına istedikleri kadar devam edebilirler ancak bu, dünya toplumunun kabul ettiği gerçeği değiştirmeyecektir: Kırım Ukrayna'dır.
Devlet Duması’na sunulan söz konusu yasa tasarısı, bu gerçeğin ve Kırım'ın işgalden kurtulmanın kaçınılmazlığının Moskova'da açıkça idrak edildiğini dolayısıyla tür panik girişimlerinin ortaya çıkmasına neden olduğunu bir kez daha doğrulamaktadır.”
RUSYA, 1954 TARİHLİ KIRIM'I UKRAYNA'YA BAĞLAMA KARARINI "GEÇERSİZ" KILMAK İSTİYOR
Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) Merkez Komitesinin 19 Şubat 1954 tarihli Kırım'ı Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlama kararını geçersiz kılmak için Rusya parlamentosu alt kanadı Devlet Duması’na bir yasa tasarısı sunuldu. Yasa tasarısını hazırlayan Rus yetkililer söz konusu kararın yasa dışı, hukukun üstünlüğü ve uluslararası hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu savunuyor.