Avrupa İçin Sivil Özgürlükler Birliği isimli sivil toplum ağı, “2024 Özgürlükler: Hukukun Üstünlüğü” başlıklı 5. yıllık raporunu yayımladı. Birlik tarafından hazırlanan raporda Avrupa Birliği’nde (AB) hukukun üstünlüğünün mevcut durumunu tetkik edildi.
RAPORDA YUNANİSTAN’A 46 SAYFA YER AYRILDI
Raporun 46 sayfalık bölümü Yunanistan’a ayrılırken, geçen yıldan bu yana ülkedeki adalet sisteminde hiçbir iyileşmenin olmadığına dikkat çekildi. Raporda yüksek yargıç ve savcıların atanmasına ilişkin usullerin endişe yaratmaya devam ettiği, halkın yargıya güveninin çok az olduğu ve yargının siyasallaştığı ve ticari çıkarlardan etkilendiğini düşündüğü ifade edildi.
Yasama organının yürütmenin eylemlerini fiilen inceleme yeteneğinin daha da zayıflatıldığının not edildiği raporda, Yargıtay, Danıştay veya Sayıştay Başkan ve Başkan Yardımcıları gibi yüksek yargıç ve savcıların Adalet Bakanı tafından verilen teklif ve ilgili parlamento organının görüşüne dayalı olarak Bakanlar Kurulu’nun tavsiyesiyle seçildikleri kaydediliyor.
Raporda ayrıca, yargının atama sürecine dahil olmadığı ve Anayasa’nın reddedilen adayların karara bağımsız bir mahkeme önünde karara itiraz etmelerine olanak vermediği belirtiliyor.
"ÜLKEMİZ ARTIK BAHANELERİN ARKASINA SIĞINMAYI BIRAKMALI"
Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Söz konusu rapor, ülkemiz Yunanistan’da hukukun üstünlüğünün giderek kötüleştiği ve sistematik olarak ihlal edildiğini belirten Avrupa Parlamentosu kararının ardından ülkemize ve hükûmete Avrupa’dan gelen çok önemli başka bir uyarıdır. ABTTF’nin de yazılı katkıda bulunduğu AB Komisyonu’nun 2024 Hukukun Üstünlüğü Raporu için ‘gölge rapor’ niteliğindeki bu bağımsız rapor, ülkemizde yargının bağımsız olmadığını ve doğrudan siyasetin güdümünde olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Yargıtay’ın (Arios Pagos) toplumumuzun üç derneği ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ülkemiz aleyhindeki kararlarını yok sayması tam da bu nedenledir. Ülkemizde siyasallaşan yüksek yargı, en eski derneğimiz olan İskeçe Türk Birliğinin resmi tüzel kişiliğinin iade edilmesi ile Rodop ili Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği’nin resmi kaydının yapılması taleplerini ısrarla reddetmekte, ülkemizin üyesi olduğu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin tüm uyarılarına derneklerimizin temyiz başvuruları hakkında sürekli olumsuz karar vermektedir. Tüm Avrupa, ülkemizde hukukun üstünlüğünün içler acısı durumunu görürken ülkemizin bunu hala gizlemeye çalışarak inkar etmesi uluslararası alandaki itibarına her geçen daha da zarar vermektedir. Ülkemiz artık bahanelerin arkasına sığınmayı bırakmalı, demokratik hukuk devleti olarak hukukun üstünlüğü ilkesi ve temel haklara tam saygı göstermelidir.” ifadelerini kullandı.