Yunanistan, Batı Trakya Türklerinin Lozan Antlaşması ile kazandığı azınlık haklarını ihlâl ederek, eşit haklardan mahrum bırakıyor. Bu bağlamda Rodop Yeni Sol Milletvekili Özgür Ferhat, Batı Trakya Türklerinin eğitim sorunlarını Meclis kürsüsünde dile getirdi.
NÜFUSU BAHANE ETTİ
Kapatılan Türk azınlık okullarına karşı savunma gerçekleştiren Yeni Demokrasi Partisi (YDP) Atina Milletvekili Angelos Sirigos, öğrenci sayılarının azaldığını iddia etti. Sözde kontenjan eksikliği nedeniyle Türk öğrencilerin eğitim aldığı okulları kapatan Yunanistan'ın doğru bir ilerleme kaydettiğini öne süren Sirigos, nüfus seyrekliğini bahane etti.
"ÇOCUKLARA TÜRKÇE'Yİ 'DAYATMANIN' TAHRİK EDİCİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
Öte yandan Türk azınlığını gruplandıran Sirigos, ana dil eğitimine de müdahalede bulundu. Sirigos, “Evlerde Pomakça, Çingenece ve Türkçe konuşan gruplar var. Çift dilli anaokulları Yunanca veya Türkçe olacaktı. Bu küçük çocuklara Türkçeyi 'dayatmanın' tahrik edici olacağını düşünüyorum. Anaokullarında diğer okullardaki gibi belli bir müfredat yok. Çocukların becerilerinin ortaya çıkartılması için bir program uygulanıyor. Onları ilkokul eğitimine hazırlıyor. Çocuklara, farklı dilsel bir kimlik 'dayatmayalım' veya eğitim dönemlerinin ilk yıllarından itibaren onları zorlamayalım.” ifadelerini kullandı.
"İKİ DİLLİ ANAOKULU TALEBİ DİKKATE ALINMALIDIR"
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu ise hadsiz çıkış yapan Milletvekili Sirigos'a yanıt verdi. Habipoğlu şu ifadelere yer verdi:
"Ülkemizin iktidar partisine milletvekili Sirigos’un çocuklarımızın ana dilleri Türkçe’de eğitim hakkını yok sayan açıklamalarını hayretle okudum. Gerçekten anlaşılır gibi değil! Anavatanımızın izniyle Lozan Antlaşması ile aynı kaderi paylaştığımız Rum Ortodoks azınlığının talebi üzerine Gökçeada’da yalnız 3 öğrenci için Rum ilkokulu açılıyor. Yine Romanya’daki Yunan azınlığının girişimiyle 2008’de 20 öğrenci için Yunan ilkokulu açılmasına izin veriliyor.
Öte yandan ülkemiz, öğrenci sayısının azlığı bahanesiyle özerk statüdeki Türk ilkokullarımızı her yıl teker teker kapatıyor, iki dilli azınlık anaokulu talebimizi yıllardır görmezden geliyor.
Avrupa Birliği’nin (AB) diğer üye devletlerinde iki dilli anaokulları sorunsuz bir şekilde açılabiliyor, faaliyet gösterebiliyorken, ülkemizde de hükûmet hem vatandaş hem de seçmen olarak toplumumuzun iki dilli anaokulu talebini dikkate almalı, yerine getirmelidir.”